Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Eiffel Kulesi penise, Ayasofya şişman pasaklı bir kadına, Notr Dame katedrali de file benzer mi? Kimi ünlü yazarlar binaları insanlara ya da hayvanlara benzetmişti... CUMHURİYET DERGİ Thomas Morgun udlı gemicinin yaptığı ve Kruliçe Elisubeth V ithaf ettiği Ayasofya! Şu bina neye benziyor? GÜRHAN TÜMER şan tam ve sağlıklı bir bedene benzer., j Isterseniz, şimdi de, herhangi bir kenti değilde^omutbirkcnti.lstanbul'uinsanabep, zetenikiörnekverelim: ' j Biri, 17. yüzyılda yaşamış olan ve lstanbul'uanlatanyapıtın ikinci faslında, "Garbadoğruuzanan şchri uzun boylu bir insanabenzetebiliriz. Onun başını Şark'ta. padiijahsarayıteşkileder." j diyen Eremya (,'elebi; ikincisi de, Ne( dim'in, Mehmet Kethüda Paşa'nın Sahil Köşkü'ne tarih düşürmek için, önündeki denizi saydam bir aynaya, yapının kendisini de, bu aynaya bakarak yüzünü süsleyen bir yeni geline benzeterek kaleme aldığı şu dizeler: 'Sanursun kendusi bir nevârusi çehre pirâdır önündegüyyââyineişcffadırderya.' Ilkellcrde, Doğu'da, bizde durum böyle de, Batı 'da, gelişmiş ülkclcrde farklı mı7 Hayır. Kanıt olarak da, işte Paris'i kocaman bir insan bedeni gibi gören SaintSimon yandaşları ve işte ütopist Charles Duveyrier'nin, bu kent için söy lediği tuhaf sözlcr: "Sağkalçasınıvebacağını,büyükfabrikalanntcsislcrindcnoluşturacağım;sağayak Neuilly'ye basacak. Sol kalça, yabancılar için uzun otel zincirleri içerecek. Sol bacak, Boulogne ormanının ortalanna kadar, yaşlılara ve sakatlara ay rı lacak yapıları taşıyacak (...)Ozaman,kalabalıklarhalindegideceksiniz ve kocaman demir adamın, siyah yatağinda uyuduğunu görmek için tepelere tırmanacaksınız." Pasaklı köylü kadın Dünyamimarlıktarihininenönemliyapıtlarından biri olan Ayasofya, aslında bir kilise, daha doğrusu, bir ba/i 1 ika ama, Osman 1 1 onucamiye benzetmeye çalışmış vc bu çabasındabüyükölçüdebaşanlıolmuştu. Bunu herkes bilir. Ama acaba, lstanbul'un bir sokağına da adını vermiş olan Fransız yazarı Claude Farrere'in, konusu bukentte geçen, "L'Homnıe qui assasina" (Katleden Adam) baijlıklıromanınınbiryerinde, Ayasofya'yı, "• • Şişman birpasaklı kadın, çiğ bir kır(•) mızıya ve sarıya boyanmış, hali vakti yerinde, ama süslenmesinı bilmeyen bir köylü kadın" olarak nitelediğini kaç kişi bilir? öte yandan, başka bir dünyanın insanı olan, Batı mimarlığını hiç sevmcyen, önemsemeyen, Osmanlı mimarisini ise baştacı cden Iikrem Hakkı Ayverdi, Bursa'daki OrhanCamii'ni,"çokcevvâlzekâlı(...)büyümüşdeküçülmüş"çocuklarabenzetir. K imi ilkel toplumlar, köy lerinin planını,kendileri gibi bir insan olduğunainandıklanatalarınınbedeni biçiminde kurarlar. Bu insanlar için, bir köyde, bir kasabada yer alan, "Şef evi", "Kadınlar evi", "Konuk evi" gibi binalar.oatalarınbedenlerinioluşluranbölümlcrin parçalarıdır, onların karşılığıdır, onlara benzer. tsmaililereyakın, Basralıbilginlerinoluşturduğu bir Şii tarikatının üyelerinin, 10. yüzyılın ikinci yarısında kaleme aldıklan "Ihvanü Safa Rısalclcn"ndcn birinde yer alanşusatırlarise, sondereceilginç: "Allah'ınyardımıylabilinki, insan vücudu, Yaratıcı tarafından aynı bir şehir gibi kurulmus,tur(...)Birs,chrinsemtleri vebinalan gibi,vücutçeşitlibölümlerden vebiyolojik sistemlerden meydana gelir. Bulvarların scmtlcri birbirinc bağlaması gibi, uzuvlar birbirlerineçeşitlieklemlerlebağlanmıştır." Fârâbide/'Mebâdı ArâAhl AlmadınaAI Fâdıla"(ldcal Devlet'in YurttaşlarınınCiörüşlerinin llkeleri) adlı kitabında şöyle bir benzetmeyapar: "Erdemli.mükemmel şehir, bütünorganları canlı varlığın hayatını tam kılmak vc onu bu durumda tutmak için birbiriyle yardımla Hayvanlara benzetllen binalar Benzetme konusunda insanın çok ılginç bir yönü de, onun, kimi binaları, kimi hayvanlara benzetmesi. KJmi kentlerde, o kentin simgesi olan, herkes tarafından tanınan, o kentle özdeşleşen birbina vardır. Örneğin, Istanbul için, Ayasofya böyle bir yapıdır. Ve Eiffel Kulesi 'nden yoksun bir Paris düşünü lemez. Ayasofya, aşağı yukarı 1500 yaşında; Eiffel'in yaşı 1 OO'üıı üzerinde. Sydncy kcntinin simgesi olan Opera binası ise, çok daha genç, ama yine dc, bu Avusturalya kentının, en vazgcçi 1 me? si mgesi. Sydney OperaM'nın mimarisinin en ağır! basaıı ögcsi, yelkenlere çok ben/cyen ve zalen böyle düşünülerek yapılan iist örtüsü. Ama insan, bu apaçık bcnzcrlıkle yetinmedi.dahailginçbiıtakımvaısayımlargeliştirdi ve obinayı, /.inciıieme ka/.a yapaıı araçlardan, birbirıni yutan balıklara, grup seksi yapan kaplumbağalara kadar, çok çcşıtl i şcylerc benzetmekten büyük tat aldı. Ve bu benzetınelerindehiçdehaksı/degildi. Kimi kentlerde, birden fa/la simgcbina vardırve Paris'in vazgeçcmeyeccgı yapılanndan biri de.NotreDame Katedrali'dir.lş Sydney Operu Itinası üzcrindeki betonarme kabuklar yelkenliyi andınyor. Oysa onları çiftlefen kaplumbağalara benzetenler de var.