Katalog

4OCAK 1998. SAYI 615 NOEL BABA VE BARIŞA ÇAĞRI... 3 Aralık ve 7 Aralık tarihleri arasında 15. Noel Baba ve Barışa Çağrı etkinlikleri düzenlendi. Bir isveç Televizyon ekibiyle Demre'ye gelen Abdullah Görgün'ün izlenimleri şöyleydi: Etkinliklere Museviler, Fener Rum Patrikhanesi, Latin Katolikler, Türkiye Ermeni Patrikhanesi, Türkiye Süryani Kadim Cemaati, Islam Cemaati, Budistler ve Bahailer katıldılar, mesajlar sundular. Barış Yolunda Sanatkı panelin konusu. Başkan, Prof. Dr. Ahmet Mumcu konuşmacılar ise, Prof. Dr. Işın Yalçınkaya, Yard. Doç. Dr. Yahya Mustafaoğlu, Zafer Kaya Okay ve Musa Seyirci idi. Özgen Acar'ın araştırmacı, Yusuf Kurçenli'nin yönetmen ve Tarık Akan'ın anlatıcı olarak görev aldığı Noel Baba Hazinesi isimli bir de belgesel gösterildi. Antalya Atatürk Kültür Merkezi'nde Hamburg Çocuk Korosu'nun Almanca şarkıları dinlendi, Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin Çeşmebaşı balesi izlendı. 6 Aralık Cumartesı günü Demre'de Noel Baba Kilisesi'nde dini tören yapıldı. Konuklara tarihi yerler ve yarım kalmış Noel Baba Barış Parkı gezdirildi. AvusturyaMacaristan Imparatorluğu'nun en son krahnın oğlu ve Avrupa Parlamentosu üyesi Otto Von Habsburg'a Noel Baba Barış ödülü verildi. ödül Habsburg'a veliaht olmasına karşın tahttan vazgeçip demokrasi ve özgürlük için çalıştığı için verildi.(Bu seçim çok da uygun değildi) Tüm dünyanın sevgilisi Noel Baba Türkiye'de doğmuştu, kllisesi, mezarı Türkiye'de idi, ama pek de önemseyen yoktu bunu. Dört gün süren bu etkinlikler ne Türkiye'de ne de yurtdışında yeterince duyurulamadı. Antalya'nın gazete, radyo ve televizyonları bile duyarsız kaldı. Antalya Beledıye Başkanı hiçbir etkinlikte görünmedi. Demre Belediye Başkanı yalnızca dını törene şöyle bir uğramakla yetindi. ödülü veren Antalya Valisi, ödülü alacak kişinin adını doğru dürüst öğrenememişti. Valinin çok kötü çevrilen kanlı canlı kahramanlık anılarıyla dolu 'söylevi' salondaki, Türkleri pek coşturdu. Türk ve Müslüman olmayanlar ise valinin ne demek istediğini pek anlamadılar. Otto Von Habsburg'un kımliği, ödülün neden verildiği konusunda yapılan gereksiz uzunlukta konuşmalar yapıldı. Bir de bunların çevirileri yapılınca yemek servisi iyice gecikti. Ve haşmetmaaplarına soğumuş, kurumuş kötü bir tavuk parçası sunuldu. Yemekte kulakları sağır eder derece yüksek sesle bir müzik başladı. Önce Tanju Okan, Alpay gibi sanatçıların nostaljik parçaları sunuldu. Arkadan hangi nedenleyse Dağbaşını Duman Almış marşı, Harbiye marşı gibi kahramanlık marşlanna geçildi. Süryani Kadim Kilisesi adına gelen Samuel Akdemir ile gözgöze geldik. Gülümsedi. Tarihten silinmek üzere olan bir cemaatin temsilcisi ayıp olmasın dıye hafif hafif tempo tutarak kahramanlık türkülerine eşlik ediyordu.^ nnca bir bakmış ki, Noel Baba karşısında afacan bir çocuk gibi gülüyor. Böylece hal k bu iyilikseverin kim olduğunu ögrenmiş. liğinde Mısır vc Filistin'de dolaşırmış. Söylenccyegöre, Kudüs'ten dönerken fırtına çıkıyor. Gcmi denizdebirceviz kabuğu gibi sallanırken tayfalar, Noel Baba'dan kendileri için dua ctmcsini istiyorlar. Noel Daba'nın duasından biraz sonra fırtına diniyor. Bu işe Noel Uaba da şaşıyor ama bozuntuya vermiyor. Ve böy lece gemilerin koruyucu a/i/i oluyor. Kudüs dönüşü My ra'da yerleşmcye karar veriyor. Daha sonra daMyraPiskoposu oluyor. Piskopos olması da ayn bir âlem: Bir günsabaherkendenkiliseyegeldiğindetüm rahiplerinbaşınatoplandıklannı vekendisini kucakladıklarını görünce pck şaşırmış 'Sen bizim yeni piskoposumuzsun' demişlcr. Aziz Nikola gene anlayamamış. Rahipler izah etmişler, 'Piskoposumuz birkaç gün önce öldü, onun yerini kimin alacağını tartışıp duruyorduk. Dün birsesduyduk: 'Yarınkiliscden girecek ilk kişiyi seçin!' Siz ilk gelen kişisiniz. Yeni piskoposumuzu selamlıyoruz!' Noel Baba daha gençliğinde Hz. lsa'nın ölüm yıldönümü olan 25 Aralık'ta yoksul ailelerin evlerinin kapılarının önüne altın elmalar, oyuncaklar,çerezlerbırakırmi!j. Kimse de bu iyiliksever kişinin kim olduğunu bilmezmiş. Bu yıllarca böyle devam etmiş. Sonunda Myra'nın (şimdiki Demre) gcce bekçisi acayip bir giysi içinde armağanlar dağıtan bu kişiyi yakalamış. Kafasındaki kukuletayı çıka Noel Baba 'ntn Çorap ve Noel Baba Çok yoksul bir adamın üç kızı varmış. O zamanlar çey izsiz kız evermek mümkün deği l. Adamcağız da çey iz alacak parası olmadığından sevgili kızlannı cvererniyor. Büyük kız kendisinin esir pazannda satılmasım ve parasıyla çeyiz alınıp diğerlerinin cvlendirilmeleri fikrini ortaya atmış. Diğerleri karşı çıkmışlar. Noel Baba duymuş. Hemen kilisedcn bir kcsc altın getirip pencereden içeri atmış. Tarih 25 Aralık imiş. Adam bu paray la kızına çeyiz alıp evermiş. Diğery ıl yine atmış. Ikincikızevlenmiş. Üçüncüyıl Aralık çok soğuk geçtiği için pencereler kapalıymış. Çatıya çıkmış ve altın kesesini bacadan içeri atmış. O sıra küçükkız çoraplannı yıkamış kuruması için ocaktaki ipe asmaya çalışıyormuş. Altınlar çorabın birinin içinden düşüvermiş. Küçük kız da çeyiz parasına böylccekavuşmuş. Bir ara Myra'da büyük bir kıtlık olmuş. O sıra limana buğday dolu bir gemi gelmiş. Noel Baba allem kallem gemi kaptanını ikna ctmiş ve erzakı almış. Gemi aynlmış, gideceği yerevarmış.Gcmicilerambarlanbiraçmışlar ki, içerde öncekinden daha çok erzak var... Noel Babaözellikleçocuklaraçok severmiş. Yoksul, ana babası olmayan çocukları bir meslek edinene ve evlenene dek bakarmış. Bir kercsinde üç okul öğrcncisi soyulup öldürülmüş. Noel Babadilcnci kılığmda gelmiş. Katilleri ortaya çıkarmış. Çocuklanhayatadöndürmesi içintannyayalvarmış. Tanndameleklerinigöndermişve çocukları yaşamadöndürmüş. Söylenceye göre, bir keresinde de küçücük bir çocuğun ölmesine dayanamamış, üzüntüyleçocuğaöylebakmışki, çocuk yenidendirilmiş. Bu tür iyiliklcr ve mucizeler Noel Baba'nın ününe ün katmış. 325 y ılında 1. Nikaia(lznik)konsilinekatılmış. ölüm tarihi Bonniers Stora Leksikon'a göre, 6 Aralık 333. Noel Baba konusunda pek çok kitabı olan, ltalyan Papaz tarihçi Fr. GerardoCiofrari'ye göre ise 334. ..Onun için 6 Aralık Noel Baba'nın isim günü olarak kabulediliyor. 1087 yılında Myra'ya gelen ltalyan tüccarlarbu kiliseye gelip Noel Baba'nın mezarı olarak kabul ettikleri bir mezan parçalayıp kcmikleri Bari kentine götürmüşler. Acele ile unutulan birkaç parça kemik Antalya Müzesi'nde saklanıyor. KemiklerBari'deBasilicadiSanNiccolo adıverilenbirkiliseyekonuyor. Burasıotarihten bu yana en çok ziyaret cdilen hac yerlerindenbiri. Ancak 1956 yılından beri Demre'deki kilisedeProf. Dr. YıldızÖtükentarafından yapılan kazılar, kaçırılan kemiklerin Noel Baba'nın kemikleri olmayabileceği kuşkusunu ortaya çıkardı. Bazı tarihçiler şimdiden başkabirmezanişarctcdiyorlar.Gününbirinde daha henüz ulaşılamamış bir odada gcrçek mezarın bulunabileceği olasılığı üzerinde duruluyor..^ DERGIDEN Merhaba, 1998 'in ilk Pazar 'ı bugün. Günümüzü geçmiş Pazar 'lardan farklı kılmak bizim elimizde. Yoksa takvimlerin gücü günlerimizi farklı kılmaya yetmiyor. Türkiye de günlere özellik yüklemek hem çok zor hem de çok kolay. Hareketli bir ülkede yaşıyoruz. Ama sistemde günleri sıradan, haberleri olağan kılan tuhafbir büyii, garip bir örgü var. Toplumsal degişime engel olan siyasal tutuculuklan bir türlü kurtulamıyoruz. Geçmişin gazetelerini karıştınrken aynı sorunlann onyıllar boyunca yazılıp çizildiğini gördügümüzde hayıflanıyoruz, ama topluma yön verecek genç beyinlere pek kötü davramyoruz. Kötü davranmak bir yana, dayak atıyoruz, işkence ediyoruz, hatta öldürüyoruz. Meclis 'te pankart açtıkları için hapse attığımız çocuklar, Manisa 'da gizli örgüt kurdular diye işkence ve dayak atıp sonra da hapse kapattığımız çocuklar, bu duruma isyan edip gösteri yaptıkları için bir daha bir daha dövdüğümüz çocuklar... En son tzmir'de okul tuvaletinde asılı bulunan üniversite ikinci sınıjöğrencisi Ali Serkan Eroğlu... Ve ayakta kalabilmek, hayal kurabilmek için tinerden medetuman çocuklarımız... (Bu sayımızda onlarla yapılmış bir de röportaj okuyacaksımz.) Sonuçta, çocuklarımız Türkiye nin geleceğine el koyacak enerjiyi kendilerinde bulamıyorlar. Süleyman Demirel bu badirelerden geçseydi acaba kendisinde parti başkanhğı, hükümet başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı yapacak gücü bulabilir miydi? Bu haftaki dergimizin kapağı ise kız çocuk sünneti. Sünnet vahşetinden geçmiş iki genç kızla konuştuk. Çocuklarımıza bir de bu kötülüğü reva görmediğimiz için yine de rahat bir nefes alabiliriz. Bu gününüzü farklı kılmak için birşeyler yapmaya ne dersiniz! tpek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRU: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MÜDURLERİ: DİNÇ TAYANÇ, İBRAHİM YILDIZ • SORUMLU MUDÜR: FİKRET İLKİZ • YAYIN YÖNETMENİ: İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • REKLAM: MEDYA C kilisesi olarak tanıdığımız Demre 'deki kilisede, onun mezarını bulmak için çaltsanlar var.