Katalog

nTTMMUZ IW7. SAYI 590 Şimdi de Süner'in atölyesindeyiz... Her Daphne, ırmaktanriM Pencus'unkızıdır. Artcmis gibi o da lckesız bir kı/.olarak kalyerdedefncdallan.dallarınüzerindedemumaya ant içmiştir. Uzun saçları omuzları iishabbet kuşlan ve kanarya var. tündedalgalanangüzel Daphne, erkeklerden "Kokması için avucunuzda czmcniz geiğrcnırvebıradammkaıısı olarak yaşamayı rek. aklına bile getirmez. Gün ışığının tanrısı Ibrahim Özalp, cekctinin iç cebinden çıApollon ise Daphne'ye âşıktır. Bir gün orkardığı defne yapraklannı, atölyedckilere ikmanda gczinirken Daphne'yc rastlar ve ramediyor. Avucundaezdiğidetheyaprağıonunlakonuşmak ister. Daphne, Apollon'u nın kokusu tatlı bir scrinlikle burnunuza dekarşısında görür görnıcz rüzgâr gihı, göğün giyor. boşluğundahızlakayarak,bulutlargibikoşTüneli koşfetmek için... maya başlar. Fakat Isık Tanrısı onun peşini bırakmuz. Bugüzelperıbirdenbiredururve Süner, heykele baslamasının, kendi deyiayagı ilctoprağı ka/ıyarak şöyle dcr: miyle "gönül vermesinin" hikâyesini şöy le IZy toprak ana, beni ört, benı sakla, bcni anlatıyor: kurtar. "llkokul son sınıftaöğretmenimizbizi geBu yürekten kopan yalvarış biter bitmez o ziye çıkardı. Şimdi mezarlık olarak kullanıağırlaşanuzuvlarıodunla.sır. Kukulusaçları lanbölgcdetünellervardır. Hocamızatünelyapraklaru çevrilir. Kolları dallar halinde lerisorduk.Gcçmisınedeniyetlerdenkalan uzar. Na/ik ve küçük ayakyerler olduğunu söyledi. ları kök olup toprağın deOkuldan mezun olduktan rinliklerıncdalar. Ba.şı ise, sııııra kafadar arkadaşlar büyük bir ağacın tcpcsi loplandık. Amacımıztüneolur. Daphne, defncağacılıkeijfetmekti." na drinüşmüs,tür. Şasırnııj O günlerde başlıyor bu bir halde Apollon, kızı kusevda, eskiye olan olan mecaklamak ıstcrken ağacın rakı onu, araştırmaya yöngövdesineçarpar. lendiriyor. Sonra metal kaynakçılığınabaşlıyor. Bu Daphne, der. Bundan süre içinde metali tanıyor sonra scn Apollon'un kutve eskiye olan tutkusunu, sal ağacı olaeaksın. Senin metal ilebirleştirmeyi düsolmayan ve dökülmeyen şünüyor. Süner daha sonra yaprakların bcnım saelanınctale dönüijtüreeeği yağ ınınçelengiolacak. lambasının kalıbını gösteÖzalpler'inatölyesınde, Heykeltıraş Ibrahim Süner. riyor. M.S.2(K)'eaitbirayuzun dalgalı saçları ve güdınlatma araeından esinlenerek yaptıgını zelliğıile Aphroditekarsılıyorsizı.Gözlcrisöylüyor: nizi atölycnin içindedolaştırıyorsunuz... Zcus, Apollon, llermcs... Oliınpos Dağı'nın "Oluşturmak ıstcdığiıniz parçanın modcölümsüzlcri, Özalpler'in tas heykel atölyelini tahtadan ya da alçıdan yapıyoruz, sonra sinde toplanmışlar sanki... Özalp ailesinin silikon kalıplarını çıkartıyoruz. Çevresini lüm fertlerinin, taşı elinealıp ışlemişlikleri kâğıtlakaplıyoruz. Içineyüksekhararetedavar. yanan ınce granüllü kum koyuyoruz. 800900 santıgrat dereeede pişiriyoruz. Mclalı Abdullah Özalp, amaçları etkilemek olan eritiyoru/. Vakıım altında bu şekilleıi elde Helcnistik dönem heykellraslarının tarzlaı ındaıı etkilenmiş. Zaman /aınan suçlama cdiyoruz." kırladakaıijilaşımş.'Maponlarbizdenhcykel 7400 yaşında olduğunu söylüyor Süner ve almış]ardı."diyeanımsıyoı"()nlara'Bunlar ekliyor: el yapımı değıl, fabrikasyondurmutlaka' de" Yazının bulunmasından bu yana, kcndıınijler. Bu suçlamalara meydan vermemek mi bu tarih sürecındc yer alan zincirin bir içinyaptığııni7heycklde, laşınbirbölümünü halkasıolarakgörüyorum.Zıneirbirbütündoğal halde bırakıyoru/." dür ve cklenccck yeni halkalar vardır. Ben 74()()yaşındayım." Antakya yöresi, insanlara efsaneleriyle, tarıhiyle havasıyla, suyuyla, büyülü bir ortamsunuyor. Kendisininbundan ılhamaldığını söylcmcdcn edenıiyor Ibrahim Özalp: "Bubölgenınınsanııkibınyıldırburadael sanatlarıylauğraşiyor. Bi/.imyaptığıımızbir nevı onların devamı. Belkı Osmanlı dönemindesekleyeuğratıldı. Ancakbusevda,buradaki insanlann ruhlarına nak;>edılmi^. Kimılerınde fa/.lagelisnıiş." IbrahimÖ/alparkadaşı Ibrahim Sünerile birliktc Antakya'yaikikilonıetreuzakhktaki St. Pierrc Kilısesi'nın reslorasyon çalışmalarına da katılmıslar. Ibrahim Süner de Harbiycli bir heykeltıraş. Sjirndi birlikte, Isa'nın ikibinincidoğumyılı içinhediyelik heykeller ve esya hazırlıyorlar. Bunun turızm ıçın çok önemli ulduğunun altını çizmeden de edemiyorlar. Yine de bir sitemlerı var, o da Antakya'nın son günlerde suni bir gündemle önc çıkarılması: "Turi/min gelışmesine engel olabilecek şeylerbusanatlarıdaolumsuzyöndcetkileyecektir. Güneydoğu'ya eskiden çok turisl giderdi.Malumolaylardan sonra turistgitmcz oldu. Politika, turizm ve sanatı etkiliyor" Ibrahim Sünerekliyor: "Evrensel düşünmekgerek. Sanat.evrensel düşünmeyi gercktirir. Turizm sanat ile bağlantılı.Başkabaşkaülkclerdengeleninsanlarla iletişim kuruyorsunuz. Onlardan aldığınızgibi veriyorsunuzda." Aphrodite: Uejneden heykele... Abdulluh Özalp Helenistik dönem heykeltıraşlanndan etkilendiklerini sövliiyı Ibrahim Özalp St. Pierre Kilisesi'nin restorusyon çuhşmularına da katılmış. Atölyeninenaydınlıkköşesinebirkütüphane kurulmuş. Içındc tarıh, sanat tarihi kıtapları.Mikelanj,Rafael,ortaçağ, Röncsans ellerıninallında. (,'eşıtlı iijleme tarzlarından darp usulünü seçmisj l.ritme ve dökme teknığinepck sıcak bakmıyor. t^arp yöntemini seçmesinin nedeni ise.eskiışlcmetarzıileaynıolmasındankaynaklanıyor. Şimdı de çalışmalarından sözediyor: "Önemli sayılaeak bir kalıparşivim oluijtu. ürıjınallcrinden esinlenerek yaptığım eserlerin.aslınasadıkkalmayaözengösteriyorunı. Bunların orijinalleri bizde yok. Bunundışındaçesitliçalışmalarımızdavar. IstanbulTekstilcilervelhracatçılarBirliği'nin bu yıl dağıttığı ödülleri biz yaptık. Istanbul'dabirreklamajansı ileçalışıyoruz. Yılbaijindadağıtılanpromosyonhediyelikeşya yaptık, bunların bir kısmıdağıtıldı,bir kısmı da Kanada'ya ihraç edildi." Ilarbiye'dcnaynlmayıdüşünüpdüşünmcdiğini soruyoruz. "Maddi açıdan cazip bir teklifgeldi"diyeyanıtlıyorsoruyu,"lstanbul'dadörtkatlıbirbinanıntapusuönerildi. Aynca ücret, araba ve ev. Kabul etmedim. Bu dinginliği,huzuruoradabulacağimızannctmiyorum. Burada kuşlarımla yaşıyorum. Tavuslanm da var. Sıkıldım mı, bahçeme gidiyorum. Herşey pafadeğil. Hepimizgeçiciyiz. Milyarları istif etmenin bir anlamı yok." Ibrahim Ustayagöre.bazı şeylerin mctropolde olması şart değil. "Bir kalıbı yapmak için 810 saat uğraşıyorsunuz. Üç mercek altında çah.şıyorsunu/.Çıplakgözlegörülecek seyler değıl, karam/ın sakin olması lazını, en azından ben sakınlıği arıyorum, metropollerde yapamam" dıyor. Slkkelerin izinde... Kus sesleri eşlığinde sürdürüyor konuşmasını: "Ben yaptıklarıma, kcndimdcn de birşcylerkatıyorum. Eminımbızdcn sonra butopraklardayasayaeakolanlarbirkaçbin yıl sonra bu yaptıgımı/ eserleri göreeekler." Ibrahim Süner, kendisi, ailcsi veyaptığıiş' hakkındaki bilgilcri bir metal üzerine işlemiş. Tarih de almıs. Yaptığı eserlerden birer örnck alıp birlikte toprağagömmüş. Atölyedc gerçeğc yakın sikkeler de üretiliyor. Elinde bir sikke. Sikkenin ü/crinde, Yunanasıllı bir ailenin kızı Sallbarbia.U/un süre ülkesinin yönetimde söz sahibi olınuş1 Sallbarbia, M.S. 268 yılında eşi ile birlikte zehirlcnerek öldürülmüs. Elindeki sikkelerintarihindensözederkenbiranısınıdaanlatmadan edenıiyor Süner: "Bir sikke kalıbı yapıyordum. Kırılabitccekbirmalzemedeçalısıyordum. Sonrötuşunu yaparkcn elimden düştü, parçalara ayrıldı. Hemen parçaları topladım, bir araya getirdim. Japon yaşıtrıcısi buldum. Parçaları elimden bırakırsam, mümkünü yok bir daha bir araya getiremcm. Ağzımlaaçayımdedim, denedim. Yapiijtırıcı burnuma ve bıyığıma boşaldı. Şiddetli bir yanma hissettim. Buaradaelimdekıleridcbıraktım. Berbatbir olaydı.Hem yaptığım sikke kalıbındanhem dcbıyığımdan oldunı."^