05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

13 I EMMUZ 19')7. SAYI 590 Dayısınıneleştirileriylercsimlc daha yakından ve ciddi olaruk ilgilenmeyc basladı. Bundan soııra resinı onun kcndi çevresini. insanları vc iç dünyasını anlatmak için cn önemli ifadeyoluolacaktı. Rcsmin kcndi için öncmini: "(,'İ7 Traııgott, çiz/ (,'iz kölcymiscesineçiz/Bedenaslındasadeee birkabuk/ 1 u ka3 buk çatlayınca/ Altındaki 7ar gibi giysidcn/ Ruhun parlak çiçeğini soy çıkart" dı/xlcriylc açıklayacaktı. Rcsmin yanı sıra müzikle de ilgileniyordu. Piyano çalıyordu. Schubert, Sclıuıııann, Brahıns, Bcethoven onunılgialanıiçindeydi. Truujıott Fuchs 'ıııı ailvsi fuşiznun göçmen kıldığı bir uilıydi. Yahudiler, Katoliklervardı. Safkanbir Alınandı. Ancak Alman şovenizminin yoğun propogandasmakapılmayacakkadardabilinçliydi. Hemenherevdeyaşanandramlar onunçcvrcsindedeyayımyor, ailcsi veçevresi hızlaparçalanıyordu. Artık çalışma olanakları kalmayan, can güvcnliklcri ttrhdit altında olan bilim adam)an vcaydınlar Almanya'yıterketmeyebaslamı^tı. Prof. Spit/crde Türkiye'ye sığınıniijtı. Fuchs Alanya'da"boğuluyordu". Spitzer onu Türkiye'ye çağırdı. Prof. Fritz Ncumark'm"Boga/içi'neSığınanlar"kitabındaanlattığıüzcrc, I 'ürkiycMğınmatalepleri içindekariyersahiplerineöneeliktanıyordu. Buseçinıde Fuchs gibıhcnüzasıstanolanların çok sansı yoktu. Yinc de Spitzer'in çabaları ve"Mımcsis"inyazarı Prof, F.riclı Auerbach'ınyardımıyla Türkiye'yegelebildi. Yıl Subat 1934'tü. Fuchs, bütüngcçmişini veailesini arka.smdabııakmıştı. Almanya'danayrılırkcn belki birçokgüçmcnkısasüredeülkelerine gcrı dönmeyi diişünüyordu, anıa Fuclıs, Türkiye'ye clogru harckcl cdcrkcn, gcçtiği Alman topraklanüzerindekendisini arıyoramaoıalardabirycrleıeaitolduğunu hissedcmiyordu. ğınbıruyunııçındcbirlc!)lirilıncsiylcaşılacağına inanıyordu. Belki dc bu nedeple "mantıklı" Batı'dan gclip Istanbul'un "inançlı" Doğu'ya açılan topraklarında kendmccMuygunoılamıhulmııs,tu. Biranlamda Doğu ılc Batı dünyalarmın sınırıiKİaki bu topraklarda kcndisine görc evrensel olabileeek biruyum dünyası yaratmayı denemişti. 13 Çorum'da "toplama kamprnda 1944 y ılında sava> müttcfik lcrlchincgclişmeye ve savaşın sonu görünmeye baslarken Türkiye, Almanya'ya savaş ilan cttı. Türkiye fiilcn.savas.agirmeyecekti.Bu karar daha çok Almanya'nınbaskılanndankurtulnıak ve sava^ sonrasına galip larafın yanına girmck isteyen Türkiye'nin diplomatik bir mancvrasıydı. Ancak bu karar Türkiye'ye rcsmen ilticactmemiş olan Alman vatanda.şlarını /orbırkararlakarşı kar^ıyabırakacaklı: Ya Almanya'ya iade edilccekler ya da "toplamakampı"nagötürüleccklerdi. Nazi Kedileri çok sevmiiti. Almanyası'nın adamları dısında herkcs "toplamakampı"nı (crcilıcdecekti. Fuchs da ruçıkageldi.Bizdengclişncdcnlcriyleilgili bu soruyla karşı kar^ıya kal ınca lereddütsüz özürdilediler. Utanıpsıkıilyorlardı. Baham"toplama kampı"nı seçti. la konuştular ve Türkiye'nin Almanya'ya savaş ilan ettiğini söylediler. Bizleringerçi Babası Eduard Bischoff'labirliktcTürkidostları olduğumuzu, fakat şimdiki durumye'yegeleıı Cornelius Rischoff, "lixil TurkeiIürkiye'deki Alman Asıllı Politik < îöç da sadece iki olanağıını/ olduğunu, ya gözaltına alınmak ya da Almanya'ya gcri dönmenler 19331945" adlı kilapta o günleri memiz. Babamgö/allınaalmmayıtcrcıhelşöyleanlatıyor:"()kullartatildi.Sabahleyin titabiiki. Nczaınangözaltınaalınacaği# olumıuşkahvaltıediyorduk. Ikipolismemu Karar İstanbul'da istanburagelince Lalcli'deküeük birev kiraladı. Aynıyıl Istanbui Ünivcrsitesi'ndc Alman Dili ve Fidebiyatı Bölünıü'nünkuruluşuna katddı. ll)7K'e kadar bu bölümde dersverecekti. İhtanbulÜniversitesi'ndeönceöğrencisi sonra mesleklaşı olan Prof. Şara Sayın onun hocalıg;ınısöyleanlatıyor:"Birhocaolarak öğrencilcrinetanıtmak isledigi birkonuyu, V'oksevdiği birşiiri yadaöyküyübildikdidaktikyöntemlerle,bellikalıplarlasunmamıştırhiç. Dcrslcrin sonundaöğrenci çoğıı kez belki klasik anlamda nol tutamadığı ve hocanınsomutolaraknesöylediğihakkında kuskuya dü.'jtüğü de olmuştur. Ancak onun derslerinin biredebiyat scrüveni olduğunu dııyumsayan ve sonııç kaygısı duymaksızın buserüvenekatılanöğrcncileryalnız Alman cdebiyatıy ladeğil dünya edebiyatıyla da taniş olan hocanın kunuyla u/.aklasjiyormus gibi görünen ama tcmcldc konuyla sürekli bağlantılarkurangenishelezonlarçizmcsinden büyük tad alırlardı..." Bu arada yıllardır üzerinde duramadığı resmc olan ilgisi için de bir fırsat yaratarak (iüzelSanatlar Akademisi'ndegecekurslarınakatildı. Akademi'deresimbölümü Leopoldl.cvytarafındanycnidenkurulmuştu. Bu gelişme İstanbul'da sanat çcvrelerinde bclirginbircanlanmayanedenolmuştu.Dayısı Danicl Krenckcrbüyükbabası vebabası gibi din adami olmak yerine mimari ve arkeolojiokumusvcöğretimüyeliğiniseçmişti. Hocası Prof. Spitzer 1936'daTürkiyc'den ayrıldı vc Amcrika'yagitti. Ardındanyctcnckliyardımeısı Fuch.s'u ısrarlaorayaçağırdı. Fuchsyenibirkararaşamasındaydı. Ancak çok deger verdiği hoeasının çağrısını rcddctti vcTürkiyc'dckaldı. Bukarannçok uzun bir açıklaması yoktu. Sadeee"(îitmek istemcdim" dıyordu. Belki de oııu buralara bağlayan ncdenleri henüz anlamasa da hissetmişti.KısazamandaTürkçcöğrcııdi:Sadeccgramcrı vekıtaplaruleğil,sokaktakonuşulan lürkçeyı deöğrenmi^ti. Kiıııscnin scyahatetmcdiğıogünlcrdc Anadolu'dadolaştı, hatta Divrıği 'yc gıtti, (iöreme'de AvcılarKöyü'ndebirsürcyaijadı.Gezilerindeki izlcnimlerinieskizlcrcaktardı. ] 940 yılındu bir yangında eşyalarının çoğunu kaybedecek, kaltmlan ise ömrünün sonuna kadar saklayacaklı.bunlaronunyaşamıydı. Ikinei DünyaSavaşıhaşlamıştı. BugclışmeTüıkiye'deki Almanlanndikkatınıtekrar kcndi ülkclcri üzerinde yoğunlaştırdı. Alman ordulaıı Tüık sınırlarına dayanmı.şlı. Türkiye şimdilik sava> dı^ı kalınayı başarmıstı. Anıa ncrcyc kadar? Türkiyc'nın Almanya tarafından i^gal edilmesi hcpsinin sonudcmekti. Bunubiliyorlardı. Fırsatınıbulanlardan bazıları Amerika'ya gitti. Bıına rağmcn gelenlerin çok büyük çoğunluğu Türkiye ctekaldı. Düşünca uyumunun peşinde Traugott Fuchs, 1943 yılında Robert Kolej'de Almanca vc Fransızcadcrslcri vermeyebaşladı. l'uchs'unsondönemçalüjmaarkadaşlarından, Boğaziçi Üniversitcsi Karşılaştırrnalı Avrupa Kültürü vc Sanatı Mcrkezi Müdürü Prof. Süheyla Artemel vc araşlırmagörcvlisiNataşaMasanoviçonunfilolojiycbakışınişöyleaçıklıyorlar.'Tilologolmak için incclencn dil lcri Sanskritçe vc eski Yunancaya kadar uzanan gcnis bir perspektif içinde, dilbilimscl yapılarının yanı sıra cdcbiyatları, yazıldıkları dönemin tarihi ve küllürelözellikleriylebirliktcelcalmakgerekliydi. AsistanıolduğuSpitzer'inkurduğu stilistlikekolegöreedebinıetinlerdeizlenccek temcl yöntem bütün bu saydığımızbilgi birikıminin birmetne uygulanınasıydı... Stilistik ckolün Fuchs'un da bcnimscdiği bir başkaözelliğidcduygusallığavcsczgiyedayanan değerlendirmelerin bilimsel analizlerle birlikte kullanılmasıdır. Tıpkı Spitzer vc büyük bir scvgiylc bağlı olduğu Hermann 1 lesse gibi o da duygu ile düşünceyi birbiıinden ayrılmaz bir bütün olarak görür. Aynı inançyalnız sanat veedebiyatta dcğil yaşanıdadagcçerliliğinikorur" Prof. özer Kabaş, bu özclliklere sahip olanFuchs'u"KuzeyAvrupa'nınsonRönesans adamı" olarak selamlayacaktı. O, insanoğlunun vc yaşamın sorunlarının ancak duygu ve düşünccnin ya da inanç ve mantı h'uchs 'ıııı yaptığı bir resim: "Gent; hir Ermeni anne ve (ocııt>u " "Adada iki ağaç ".
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle