30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 HAZİRAN 1997. SAYI 587 çinilere de sahip. Müslümanlar için önemi, Hz. Muhammed'in Mirac'açıktığı yer olmasında yatıyor. Fakat buraya ilişkin bir diğer inanç da, yine burada bulunan kayanınllz. tbrahim'inoğlunu Tanrı y a k urban etmekistediği yerolması. özellikle Yahudiler için önemi buradan kaynaklanıyor vc Yahudiler'in ilk mabedini Hz. Süleyman yine bu tepe üzerinde oluşturuyor. 19 Paylaşılamayan kent hâlâ banş peşinde. Tektannlı dinlerin peygamberlerinden esintiler Çatış maların başlangıcı Herüç tektannlı dinin de bir taşıyan Kudüs... bakıma kaynağını oluşturan Hz. Ibrahim'in yaşantısı veta Ağlama Duvan rihçileri ile ilgili tartışmalar belki dc yüzlerce yıldır süreYahudilerin gelen bazı çatışmaların da başlangıcı.Değişikinanışlara göre, Hz. lbrahim Ibrani kö çok önemli kenli csji Sura'dan lshak'a, Arap kökenli Hacer'den de Is bir ziyaret yeri. mail'e sahip olmuş. Tanrı, Hz. lbrahim peygamberden oğlu Ama artık nu, en sevdiği oğlunu kurban etmesini istediğinde, Yahudi duvara ler'e göre lbrahim peygamber tshak'ı, Müslümanlar'agöre ise lsmail'i tercih etmiş. tşte gelmeden tbraniArap, YahudiMüslümançatışması buolayakadar faksla da uzandırılabiliyor. Ağlama Duvan,Yahudi ağlanabiliyor. ler'in2000yıldanberiRomalı Titus tarafından yakılmasına ağladıklan büyükmabedin birparçası. Buraya bir şabat günü gelmemiz gezimizi renklendiriyor. Aşırıdindar Yahudi ler, Hessimdimlerinkadınların bir yanda, erkeklcrin bir yanda toplandığı bu duvann karşısında yer alan alanda resim çekmek yasak. DindarYahudilersallanarakdualar, ilahiler okurken.birkısıminsanlardaellcrindekikâğıtlarayaztlmışmesajları, dileklerı gelenek olduğu üzere ağlama duvarınıntaşlan arasına sıkıştırmaya çalısjiyoriar. Bu alanda yasak sadcce resim çekmekle sınırlı değil. Beraberimizdeki birkadın clinde kalemiyle bir kâğıt parçasınayazı yazmasınıdindar bir Yahudi tepkiylekarşılıyor. Şabat günü kalemle yazı yazmak da yasak. (02) 621222, bu da Tanrıya ağlama duvan aracılığıyla uzaktan faksla mesaj göndermek istcyenler için kurulmuş şirketten olan Bezak'ınfaksnumarası. Böylecedünyanınher tarafından ağlama duvanna ulaşmakmümkün. Adeta iç içe gcçmiş Müslüman ve Yahudi kutsal yerlerini Hıristiyan kiliseleri çevreliyor. Ermeni ve Yahudi mahalİelerinden gcçerek Davud peygamberin mezarı olarak bilinen yeri gftrdükten sonra Isa peygamberin çarmıha gerildiği Golgotha (kafatası) tepesine ula$ıyoruz. Burada küçük bir alanı altı Hıristiyanlıkmezhebipaylaşmış veherbiribirköşedevarlığını sürdürüyor. Kalabalık, ağlayanlar, ilahiler söyleyenler, birbirine kanşan insan gruplan, adeta mahşer günü... Eski Kudüs gezimizi, 10. yüzyıldan sonra ortaya çıkan bir inanca göre Hz. lsa'nın çarmıhını oluşturarakkalasları taşıdığı yol olan Via Dolorosa'ı (Acılı Yol) başından sonuna kadar yürüyerek tamamlıyoruz. Günün sonunda adım adım gezdiğımiz Eski Kudüs'ün bir ruhu, bir kişiliği olduğunu dahaiyianlıyoruz. Hcrne kadar paylaşılamayan şehirdiyebilinse de gerçekte eski Kudüs en küçük parçasına kadar çeşitli dini cemaatler arasında tam anlamıyla paylaşılmış ve öylesine bir denge oluşmuş ki, hiçbir grup bir diğerinden ne daha fazlasını talep edebiliyor ne de bu dengcyi bozmaya cesaret edebiliyor. Burada yaşayan her insan için ya da burayı uzaktan izleyen pek çok insan için Kudüs'ün tek bir taş parçası bi le öylesine değerli ki... Farklı dini cemaatler debununbilincinde olarak, burada çıkabilecek bir huzursuzluğunhepsi için bir felaketanlamına geleceğini bildiklcrinden bu hassas dengeyi korumayaözen gösteriyorlar ve siyasi otoritelerin bu küçücük alanı siyasi çekişmelerin mcrkezine çekme girişimlerine karşı temkinli olmayaçalışıyorlar. Ve bugün bölgedeki tüm siyasi gelişmelere karşılık Kudüs bir inançlar şehri olma özclliğini varolmasının koşulu olarak ön plana çıkarmak zorunda. Hski Kudüs'ün tüm sokaklannda bir siyasi otoriteninvarlığından çok, inanç kurumlarınınhakimiyetihissedilmeli. Çünkü bu şchirancak Yeruşalem (Jerusalem) yani "Uarış şehri" olabildiği ölçüde Kudüs (Al Kudüs) yani kutsal şehir olma özelliğini sürdürebilecek ve camilerinden, ağlama duvanndan, kiliselerinden ezanlar, ilahiler, yakarışlar, hiçbir engele rastlamadan gökyüzüne birlikte yükselecek.^ PAZARIN PENCERESINDEN Cezayir mi oluruz? SELÇUK EREZ , on zamanlarda bu çok sık soruluyor! vCevabını vermek için Cezayir'e biraz 'yakından bakmak gerekir: • Cezayir'de köktendinci FlS'in liderleri arasında ulusal kurtuluş mücadelelerine katılmışların sayısı az değildir. Mesela, Abbasi Madanı, Fransızlar'a karşı bağımsızlık mücadelesi sürdüren FLN öncülerinden Rabah Bitat ile çalışmış, 1954'te Radyoevıni bombalama gırişiminde yakalanıp hapsedılmış. Cezayir bağımsızlığına kavuşunca serbest bırakılmıştı. Türkiye'deki köktendinci akımlarda başı çekenler arasında böyle biri yoktur; üstelik, bunlar ulusal kurtuluşumuzu borçlu olduğumuz Atatürk'e karşıttırlar, fırsat bulunca hakaret ederler. • Cezayir'de FlS'in dine yatırımının verimlilıgını görenlerden bazıları aynı yolları kullanarak iktidara tırmanacak gruplar ve partiler oluşturdular: Mesela Mahfud Nahnah Arap âlemini, Filistin'de gerçekleştirdıği başarılı terörist eylemleriyle etkileyen örgütün adını benimseyerekHAMAS adlı bir partı kurmuş ve FİS ile rekabete girişmiştir. Buna karşı, FİS de kendinden bağımsız başka köktendinci militan gruplarla işbirliği yapmaya başlamıştır: Bunlar arasında Takfir ve Hicra, Cihad sayılabillr. doğrultusunda baskı altında tutmak isteyen ülkelerce desteklenerek topraklarımızda da yayıldığı bir gerçektir. # Beklesek, iktidara gelip bizi köktendinci ilkelere göre yönetecek partilere tahammül etsek, yapacaklannı boynumuzu büküp kabullensek, bu partiler zamanla uysallaşıp demokratikleşip ülkemizin ulusal kurumları haline mi dönüşürler? Avrupa'nın diğer ucunda yer alan Isveç gibi binlerce demokratik denge unsuruna sahip bir ülkede 1918'de antidemokratik bir hareket olarak kurulan Isveç Muhafazakâr Partisi ancak 1936'da yani 18 yıl sonra demokratik sisteme bağlı bir parti haline dönüştü. Kendilerinın Tanrı ilkelerinin en doğru yorumcusu olduğuna inanan ve bu ilkelere karşı gelmenin (yani kendilerine muhalefetin en büyük günah olduğunu açıklayan) köktendinci geleneğine göre davranan, bunu basınca saptanmadığına inandıklarında açıkça, basınca saptandığını algıladıklarında üstü kapalı söyleyen şeriatçı partiler Türkiye'de iktidara yerleşirlerse kaç senede uygarlaşıp demokratikleşirler? O güne kadar Türkiye denen bir ülke kalır mı? • Cezayir'de FİS iktidara, yönetimin köktendincilere giderek daha fazla taviz vermesi sonucu yaklaşmıştır: Mesela, 1988 ayaklanmalan karşısında Anayasa'nın aksı yöndeki hükmüyle çelişen bir, düzenlemeyle Köktendinci FİS Cezayir'de iktidara yönetimin tavizleri sonucu yaklaştu.. Görülüyor ki köktendıncilikte rekabet ve yarışmaya girişenler, eninde sonunda giderek daha radikalleşmekte, daha fazla teröristleşmektedirler. # Köktendincilerin en bellibaşlı düşmanları ordudur: Körfez Krizi sırasında FİS, Milli Savunma Bakanlığı binalarının önünde üniforma giydirdiği militanlarıyla gösterilerde bulunmuş, sözcülerinden El Hidaya dergisi de "Ordu, Islamcılarla savaştığında aslan kesilmekte, ancak gerçek savaşlarda devekuşulaşmaktadır!" başlığıyla yayımlanmıştır. Bu üslubun yavaş yavaş Türkiye'deki köktendınciler arasında yayılmakta, köktendinci basında sık sık Türk ordusunun PKK'ye karşı aslında öyle ileri sürüldüğü gibi başarılı olmadığı ve bu başansızlığını, dincilere karşı çıkışlarla örtbas ettiği ileri sürülmektedlr. • Islam dininin yayılmış olduğu bölgelerde bugün genellıkle demokratik ananelere sahip olmayan memleketler yer almaktadır. Çoğunda seçilmemiş, başa, darbe ya da benzeri yollarla gelmiş yönetimler vardır. Bu ortamda 'politik Islam' muhalefetin dayanacağı tek dayanağı sağlamaktadır. Türkiye'nin demokrasi geleneği, onu diğer Islam ülkelerinden ayırır. Ancak, komşu olduğu dindaşı Islam ülkelerinde farklı nedenlerle de olsa gelişen köktendinciliğin, Türkiye'yi, kendi ulusal çıkarları FlS'e partileşme imkânı tanınmıştı. Bu tavizler hiçbir işe yaramadı: Bu parti belirginleştikçe daha fazlasını istemeye, daha saldırgan olmaya başladı: 1990 seçimlerinden, 1991'de kazandığı seçımlerin iptalinden çok önce paramiliter yandaşları aracılığıyla terör eylemlerine girişmekteydi. Ülkemizde geçmiş ıktidarlarca oy avcılığı için köktendincilere verilen tavizlerin bugünlere katkısı yadsınabilir mi? • Cezayir'de köktendinci partiyi, FlS'i güçlendiren, iktidara en güçlü aday kılan ana neden ekonomik sıkıntılar, yasam koşullarını iyileştiremeyen insanların, okullarını bitirdiklerinde geleceğe güvenle bakamayan gençlerin çokluğudur. Türkiye'de de bu koşullar ve bu koşullarda yaşayan yurttaşlanmızın yüzlerini dönecekleri sosyalıst partilerin bölünmüşlükleri, ümit verememeleri, köktendinci partilere oy kazandırmamış mıdır? öyle ise Cezayirleşir miyiz? Böyle giderse evet Cezayirleşiriz! Istemiyorsak! Uzun vadede ülkenin ekonomik sorunlarını düzeltecek, imkânlan kısıtlı insanlarımızın yaşam düzeylerini en kısa sürede yüceltecek yolu tutmalıyız. Kısa vadede köktendincilerin senaryolarını bozmak, aynı senaryonun bir daha piyasaya sürülmesini engelleyici önlemler almak zorundayız.^ Isa 'nın mezurının bulunduğu St Sepulchre Kilisesi 'nin ziyaretçisi hiç uzalmıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle