07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16MART 1997. SAYI 573 Ogünlerinkadınerkekilişkileriniaktanrken şöyle diyor anılannda Nermin Abadan Unat: "Bizim kuşak diskonun ne olduğunu öğrenemedi, blucin giymedi, dans etme hevesini cici çocukiar gibi öğleden sonra saat 15:00 19:00 arasında giderirdi. Hiç unutmam bir defasında teneffüste kürsüye çıkıp smıftaki kız arkadaşlarıma şöyle seslenmiştim: Arkadaşlar! Erkekarkadaşlannızınsizi davet etmesini beklemeyiniz, bilctlerinizi kendinizalınız!"Ve ardından ekliyor: "lşte rahmetli Yavuz AbadanMadaböyle bir çayda Savaşbulutları tanışmıştık!" Avrupa semalannda savaş bulutlan dolaGenç kızhk dönemini anlatırken "aseksüşıyordu. Nermin annesinin Hitler'e şiddetle elbirnesil değildik biz" vurgulamasını özen karşı olması nedeniyle kapıdaki tehlikenin göstermiş. Ne kastettinizsorusunaşuyanıtı azçokfarkındaydı.Siyasalbilincesahipbir aldık: "Devlet politikasıçizgisindebirnevi aileden gelmişti. 1 Eylül günü savaş ilan edil Kemalistkişilikatfettilerbize.Buhaksızbir diğinde tek bir şey di lcmişti. Türkiye savaşa itham. 'Ideal eş, ideal anne, ama kadın değil' sürüklenmese... gibisinden. Birinci kuşakkadınlarne kişilikSavaşa i 1 i şki n haberleri Amcasının Daily lerini ne de kadınlıklannı gömmüşlerdi. Biz aseksüel değildik. HerkesinbirerkekarkaExpr.css gazetesinden ve günde 35 kuruş verip aldığı Tan gazetesinden izliyor, Sabiha ve daşı vardı. AmakurallarçerçevesindekalıZekeriya Sertel' in yorumlannı dikkatle oku yorduk." yordu. Anılannailişkinsohbetimizde neden Okulbltlyor... Tan sorusun şu yamtı verdi: Yengesinin rahatsız edici "Topluma, sosyal adaletsiz y 1 ''"''' '•'• tutumlan nedeniyle üniversiliklcrc, haksızlıklara ilgi dute yıllannda çalışmaya başlayardık. Tek boyutlu bir yönyan Nermin, son sınava girerlendirme değildi bu. Türkçe ken fark etti ancak fakülteden öğrendikten sonra asrın somezun olmak üzere olduğurunları karşısında vaziyet nu. Artık rastgele işler değil alan bir gazete olduğu için gerçek bir kariyer peşinde Tan okumaya başlamıştım". koşmahydı. Tam o sıralarda 1940yılindalzmirKızLiAnkara'dan, tek parti dönemisesi Fen Şubesi dört kadın ninünlügazetesi Ulus'tanbir profesör adayına mezuniyet teklif aldı. Hayallcri arasında diploması verdi. Mübeccel gazetecilik yoktu. Ancak tek(Belik) Zeynep (Korkmaz), lif cazipti. Zatenâşık olduğu Altıntaş (Güleç) ve Nermin doçent de 1943 kışında Eskı(AbadanUnat). En sevdiği şehirMilletvekili olarak pararkadaşları Ankara Dil Tarih lamentoya, yani Ankara'ya Coğrafya Fakültesi 'nin yolugitmişti. Küçük pırpırlı bir nututarkeno, Istanbul'aHuuçakla gitmeye karar verdi modern görükukFaküItcsinckaydınıyaptırttı.Daha sonnümlüBaşkente. ra kocası olacak Yavuz Abadan'la da yollan böylecebirleşti. Nazi ordularının hezimeti ile müttefik kuvvetlerin ve Kızılordunun başarılarını izHer sabah kışla disipliniyle beşte kalkıp leyip aktarmaktı o günlcrin gazetelerinin baş sınıfın ön sıralannda yer tutan askeri öğrengörevi. 19441947 yıllarının genç gazeteciciler bir süre sonra iyi not tuttuğu ve yabancı sini bugiin hâlâ iizcn bir anı ise, kendisine gedil bildiği için Nermin 'e de bir yer ayırmaya başladılar. Hitlcr zulmiinden kaçıp Türki' tirilen Bergen Belsen Toplama Kampına ilişkin dehşet resimlerini yayımlatmaya gazete ye'ye gelmiş sayısız yabancı öğretim üyesi y önetimini ikna edememış olması... Tahmin vardı o y ıllarda Hukuk Fakültesinde. llk kez edeceğiniz gibi Nermin, Ulus gazctesinin Akbaba'da bir karikatürünü gördüğü iri yan tek kadın muhabiriydi o günlerde. Doçent Abadan sınıfın sevgilisiydi,kızlann da. "Tatar kökeninin tipik özel liklcrini yanİlkevlllik sıtan yu varlak y üzünde daima gülen bir ifade vardı. Dersanlatırkencllerini kullanıyorYavuz Abadan'la beklenen karşıla!>ma du, o elleri beğenen pek çok kız öğrencinin gerçeklcşti. Ülkesini seçen kadın bu kez faolduğunu biliyordum. Aşırı derece şişman kültcyi bitirmiş, duygularının geçici olmadıolduğu için her yerdedikkatiçekerdi.Sınıfla ğını ortaya koymuştu. Ama Abadan onun arası çok iyi idi." Birinci sınıfta başlayan önüneikikoşuldahasürdü: Ailesionasıcak hayranlık yengesinin dcdikodulan ve Yavuz bakmal ı bir de savaş bitmel iydi. Nikâh maAbadan'ın, "bu geçici birduygu" itirazı ne sasına oturduklarında yıl 1946 idi. Maltedeniyle okul bitcne dck ycşcremedi. pe'de zar zor bulunan küçük bir daireyeı*beccel Kıray (Bclik) vc Günseli Tamkoç (Tilev) ona giiniin çağdaş Türk edebiyatını hatmettirdiler ona. Çahkuşunu, Akşam Güneşi'ni Kiralık Konak, Sinekli Bakkal gibi romanları okusun diye veriyorlar ardından da sınavdangeçiriyorlardı.Okuldakitümkeyfinekarşınyengesiyleolan lalalıkilişkisi sürüyordu.Ogünlerin Nermin'i, kendisini David Copperfield'abenzetiyor. Amabunun da üstesindengeldi. IzmirFuan'ndaçevirmenli yapıp son sınıfı yatılı okuyacaktı. DERGİDEN Merhaba, Doğu ve Batı Almanya birleşeli tam altı yıl oluyor. Sınırlann kaldırılmasıyla nelerin değiştiğine ilişkin pek çok yazı ve yorum yayımlamyor. Ancak herkesin merak ettiği önemli bir nokta, ikifarklı ideolojiyle olguniaşan kuşakların yan yana durduklannda düşünce yapısı olarak nasıl birfarklılık gösterdikleri. Böyle bir konu tabii ki bilim adamlarımn dikkatinden kaçmamış. Alman Psychologie Heute dergisi, sorunu en başından izleyen bilim adamlanna bu alanda yapılan araştırmalan sormuş. Ve düşüncenin ikiyüzündeki farklılıkları saptamış. Doğulularla Batıldarın düşünce sisteminin oldukça farklı olduğunu ortaya çıkarmış. Sonuç çarpıcı: Sosyalizm, analitik düşünce, ayrıntı ve sistematikte üstünlüğünü göstermiş, kapitalizm ise sistem dışı ama yaratıcı bir düşün ve davranış zinciri oluşturmuş! Bu hafta çoğunuzun tanıdığı bir isim var kapağımızda. Nermin AbadanUnat. Kısa bir süre önce tletişim Yayınları 'ınca basılan "Kum Saatini tzlerken " adını taşıyan anı kitabından yola çıkarak onun sıradışı yaşamöyküsünü aktarıyoruz sizlere. Topluma tepelerden bakarken inanumaz bir dibe vuruşun ve ardından kendi ayakları üstünde yeniden yükselişin, pembe dizi yıllarından Türkiye gerçeklerine geçişin öyküsü... Okumadan geçmeyin diyeceğimiz bir yazı da televizyon haberciliği üzerine... Çoğumuz hergece mesai yapar gibi kanaldan kanala gezip o günün haherlerini heyecanla izliyonız. Zaman zaman hiç istemediğimiz halde yönlendiriliyoruz. Yaymlarda, haber verme maksadımn aşıldığını sık sık görüyoruz. Amerika 'nın ünlü haber sunucusu fValter Cronkite 'ın, TV haberlerini masaya yatıran yazısı Türkiye 'ye tıpatıp uymasa da çok uyarıcı. TV haberi hazırlayanların ve izleyenlerin dikkatine... Keyifli bir pazar geçirmeniz dileğiyle... İpek Çalışlar CUMHURİYETDERGİ İMTİYAZSAHİBİ.BERİNNADİ1BASANVEYAYAN YENİGÜN HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIK A.Ş. •GENEL YAYIN YÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ HİKMET ÇETİNKAYA •YAZIİŞLERİMUDURLERİ DİNÇTAYANÇ(SORUMLU),İBRAHİMYILDIZBYAYINYÖ NETMENİ: İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN AYNURÇOLAK • REKUMMEDYA C KAPAK FOTOĞRAFI: ERZADE ERTEM aatim Sıra kariyer seçimine geldiğinde.. Yüdız Moran 'm objektifinden. (1955) Avrupa Konseyi KadınErkek Eşitlik Komitesi toplantısında Tiirkân Saylan ile. (1988) Nermin Abadan 1962 yılında başlar kadın meselesı üzerine sorular sormaya. Ardından da peşinı bırakmaz. Kadın araştırmalan ilgi alanına gıren ilk dersleri vermesi ise 1981 yılına rastlar. Feminizm üzerine düşüncelerini dergimize şöyle özetledi: "Bizim dönemin kızları şöyle bir ruh hali içindeydiler. Atatürk'ün eğitim reformlarından yararlandık. Biz ayrıcalıklı bir kuşağız. Topluma karşı bizim borcumuz var. Bir şeyler yapmamız lazım! Benim için bu eğitim fırsatı olağanüstü önemliydi. Ben kurumlar ve devlet politikaları aracılığıyla eşitliğe yönelik ve insan hakları çerçevesinde kadının statüsünü değiştirmeye yönelik evrensel bir değer olarak kadın erkek eşitliğini esas alarak, devlet ve kamu politikaları doğrultusuda kendimi tamamen bir feminist hissedıyorum. Radikal feminizmin egaliter yani eşitlikçi feministlere bırçok katkıları oldu. Bir kere söylemi değiştirdiler, bilinci yükselttiler. Ama az gelişmiş ülkelerde radikal feminizmin ilkelerinin bir sonuç vermeyeceğini düşünüyorum. Kapalı küçük gruplar şeklinde Türkiye'de de çok parlak işler yapıyorlar ama hiçbir zaman geniş halk yığınlarıyla temas kurmuyor ve bunu istemiyorlar. Onlar için birey esas. Benim için birey hiçbir zaman esas olmadı, toplum esas oldu. Ben ancak toplum da mutlu olduğu zaman bireysel mutluluğu hissedıyorum. Bireysel olarak ne kadar mutlu olsam, toplum mutlu olmadığında bunu hissedemiyorum."^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle