Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 PAZARIN PENCERESINDEN CUMHURİYHT DERGİ Bedri Baykam'ın son kitabı SELÇUK EREZ efah'ın stratejisini bir dostumdan, özcan Ergüder'den dinlediğim şekilde Bedri Baykam'a anlattığımda güzel bir yazı yazıp meşhur etmişti: Bir kurbağa kaynar suya atılırsa aniden sıçrayıp kendinı kurtarabiliyor, yavaş yavaş ısıtılırsa gevşeyip pişıyordu. Baykam, geçen gün, "Bir kitap yazdım içinde senin öykün de var!" deyıp yeni kitabını verdi. "O, şiir çizer, resim yazar!" Başka bir ressamımızın çeşitli alanlarda sergilediği başarılarını çekemeyip kıskananlar böyle demişlerdi.. Oysa bu iğnelemeye uğrayan Bedri Rahmi Eyüboğlu, hem iyi şiir yazar, hem de iyi resim yapardı. Ne tuhaftır ki bugün başka bir ressamımız için buna benzer şeyler söylenmekte, Bedri Baykam da böyle yerilmektedir: Oysa Bedri Baykam hem iyi resim yapmakta, hem iyi yazılar yazmaktadır. Bir Halil Bezmen'in resiınleri satıldığında tablolarının en yüksek fiyatla değerlendirildiğini öğrendiğimde ve bir de son kitabı, "Gözleri Hep Üzerimizde"yi (Ümit Yayıncılık, 1997 Ankara) okuduğumda her iki Bedri'ye yöneltilmiş haksız eleştirileri anımsadım. Bedri Baykam bu kitapta son biriki yıl .. içinde yayımlanmış makalelerini toplamış; birinde şöyle diyor: "Türkiye'de laik bir sağ parti olmadığı gibi, teröre karşı çıkan bir aşırı sağ parti de yok! Çünkü onların mayasında hoşgörü yok. Türkiye'de 'sağ' demek maalesef söz oyunu, demagoji ikiyüzlülük, takiyye, oportünizm, ilkesizlik demek. RP ile iktidar paylaşma ilkesizliğinin kapısını ilk aralayan hepimizin bildiği gibi Yılmaz... Onun bu koalisyona karşı ağzını açmaya hakkı yok. ANAP, bugünün Türkiyesinde neyi, nasıl temsil ettiğini, nereye gittiğini bilmeyen, hedefsiz, Islamcılık, laiklik, fakirlik edebiyatı, servetçilik, özalizm ve devletçilik gibi kavramlar arasında boğulmuş, akıntıya kapılmış giden başıboş bir kayık. Çiller ise, DYP'yi öldürdü. Kendi Yüce Divan korkularının üstesinden gelebilmek için... Yılmaz'a yönelttiği sözleri tamamen unutmuş, O şimdi şeriatçı Başbakanın Atatürkçü kızlar kolu başkanı!... Sözde en sert merkez Atatürkçüleri bile oturmuşlar... "çekinserlik" peşindeler..." Türkiye'de siyasetin durumunu daha iyi kim nasıl anlatabilmiştir? "Gözleri Hep Üzerimizde"yi okudukça eski yargımın dogru olduğunu bir daha anladım: Baykam iyi yazıyor; zevkle okuyoruz: Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin 59. Hükümeti'ni denetim altında tutanlar "Her Müslüman zaten şeriatçıdır" diye bağıra bağıra görüş belirten, Atatürk'ün her izini sokak adları dahil yurttan silmeye çalışan, laikliği ve çağdaş eğitimi yok etmeyı kararlı, kendini bağımsız Türkiye'nin değil, Islam âleminin lideri olarak gören, Ortaçağ'dan kalma bir anlayışı temsil eden parti yönetmektedir. (Sayın Ecevit, artık sizin çekilme zamanınız geldi.) Ecevit'e sesleniyor: Sosyal demokrası ve demokratik sol arasında kendiniz ve eşinız dışında hiç kimsenin anlamadığı farkları yaratmaya çalıştınız.... (Sayın Ecevit, artık sizin çekilme zamanınız geldi.) Anneniz size "en tatlı sensin", babanız, "en zeki sensin", karınız, "senin üstüne erkek tanımam" demiş olabilir. Arkadaşlarınız sizi hep sınıf başkanlığına seçmiş, "..Bizim Butto'muz ol" demiş olabilir ama unutmayın ki başka insanların da yakınları var. Türkiye'deki insanlar, üçüncü, sekizinci, ikiyüzüncü adam olmayı göze almadan bir yere gelemeyeceğiz... "Geleceği Birlikte Kuralım Partisi" de saygın bir çaba. Ancak Türkiye gerçeğiyle pek temasta değil. "Solda kitle partisi yapıyorum" diye atomik bölünmeler içinde meydanı RP'ye terk eden hiçbir saflık gösterisini ülke kaldıramaz." (Geleceği Topluca Batırmayalım da). Sağcı bir gazetede Museviler'i yeren bir yazı yayımlandığında: Bir ülkeyi, bir ülkenin dış politikasını, bir ülkenin tarihsel hatalarını eleştirebilirsiniz, Israil'in politikalarını onaylamayabilirsiniz. Amerika'yı dünyadaki irili ufaklı sorunların büyük nedeni olarak görüyorsanız acımasızca eleştirilebilirsiniz.... Siyasi görüşlehnizle bu ülkeleri yönetenlerin çıkarları ve tavırları örtüşmeyebilir. Ama o zaman bile bu ülkelerin insanlarını bir bütün olarak aynı sepete koyup onlara karşı düşmanlık besleyip kinle üzerlerine gidemezsiniz... Suudi Arabistan'da intaz edilen Pakistanlı için de içim kararır, Bosna'da öldürülen Müslüman için de ruhum parçalanır, Iran'da idam edilen çağdaş insanlar da dostumdur, Çin'de olan depremden sonra kentten kaçan insanlar da bizim insanlarımızdır..." Bedri Baykam sadece iyi bir ressam ve iyi bir yazar değilsin; aynı zamanda uygar cesareti küçümsenmeyecek maalesefsayısı az yurttaşlarımızdan da birisin! Türkiye senin niteliklerinden birine sahip insanlar çoğaldığında kurtulacaktır bütün bu münasebetsizliklerden! ^ E mail: Erezs @ superonline. com. Değişik bir ü super çarşı... Tahtakale'de ve Mısır Çarşısı'nda aklınıza gelen ne varsa satılıyor. Dolma sarma makinesinden walkman'e,' biberden tahta lazımlık iskemlesine binlerce ilginç malın sergilendiği bu çarşı Batı'dan ithal hiper market çarşılanna hiç benzcmiyor... YAZI: HANİFE BAŞ FOTOftKAFLAR: SEVGİ KAYA araeıksokaklar, sürckliakıp giden insan scli ve satıcıların hiç bitmeycnbağırışları... Bunlar/I'ahtakale'ninyıllardanberisürcgelenolağanmanzaraları. Istanburungftbcginde, MısırÇarşısı'nın hemen cşiğindcki ie iee gegniş, adeta labirenti andıran bu sukaklarda kurulu sürekli pazarda igneden ipliğe, leblebiden oto teybincaklını/anegclirsesatışasunuluyor. Daraeık sokaklar. her iki yanda di/ilen seyyarsatıcılar, insan kalabalığı ve dükkânlara mal getircn otomobillerle iyiee daıalıyor. Sokak isinıleri ise buradayapılangcçmişiijlerin veekonoınik laaliyetlcrinbirgöstergesi. Scmliıı adınııı ne zaman ve niein Tahlakaleolduğutamolarak hilinmiyor. Istanbul Ansiklopedi si' nde, bıırada lalıta bir kale olabi leceği vc Tahtel Kala'mn (kale altı) bozulmuşşekliokluğununakladahayakmoküığu "Iran 'da idam edilen çağdaş insanlar da dostumdur..."