Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23ŞUBA7 IW7. SAY157Ü 15 çektiği ccfadao dünyayaözlemi bir kat daha artacaktı. Almanya'dangeldikten sonra AydınOrtaokulu Almanca öğretmenliğine atandı. Bir süresonradabölücülükpropagandası yaptığı.öğreneilerinezararlı şeylerögrettiğigerekçesiyle tutuklandı. Arkası gelecekti. Üç aylıkbirtutukluluktan sonra Konya'yaatandı, ancak burada da az kalacaktı çünkü bir dost toplantısında okuduğu şiirinde Atatürk'ü tasjladığı gerekçesiyleıhbardabulunulmuştu. Arkadasji Ayşe'yeyazdığı mektubunda şöyle diyordu: "Dün Asliye Ce7a Mahkemcsi'nde tam bir seneye mahkum edildim.. Manen ne halde olduğumu tasavvur edebilirsin. Tam bir sene, tam 365 gün hapishanedc yaşamak, arkadaşların yardımıyla kamını doyurmak ve çıktıktan sonra neolacağınıbilememek..." SABAHATTİN'DEN ALİYE'YE Çok sevgili Aliye, Mektubunu aldım. Gelinlık elbise kumaşını gönderme diyorsun, ben burada yaptırıp elbiseyı beraber mı getireyim, (Bu takdlrde ölçü olmadan dikılebilir mi?) yoksa nikâhtan sonra beraber buraya geldlğimiz zaman mı diktirlriz ve Amucamlarda yapacağımız çayda giyersin? Benim aklım böyle şeylere hiç ermediği için bunları soruyorurn. Her halde ölçüsüz elbise dıkilemeyeceğine göre geldiğimiz zaman burada diktireceğiz. Ne yapalım, madem ki annen razı ve madem ki seni telli duvaklı görmekte muhakkak ısrar etmlyor, biz de öyle yaparız. Bir gün elbette bize mlsafir gelir, o zaman seni tekrar gelin gibi süslerız, annene gösteririz, olur biter. Istanbul'a geldiğim zaman bana surat asacagını şimdiden söylüyorsun çok üzüldiim. Mamafih büyüklerin yanında tabll yalnız olduğumuz zamanki gibi serbest hareket edemeyiz. Mamafih yalnız kalacağımız ve bütün serbestliğımizle gülüp neşeleneceğimiz zamanlar da gelecektir. Köylü kıyafettndeki resmine bakmaya doyamıyorum. Her gece baş ucumda duruyor, ona bakarak uyuyorum. Ben dünyada bu kadar güzel gülen, güldüğü zaman bu kadar güzel olan ınsan görmedim. Bana uzun mektup yaz. Seni kucaklar, güzel gözlerınden, dudaklarından öperim.^ Sabahattin Ali (27.IV.3S) Koparılası Grok burun... Bir yıl lık mahkumiyetinson durağı Sinop Cezacvı'ydı. Oradan yazdığı "Iki gözüm Ayije" ba^lıklı mektuplan dostıı Ayşe Sıtkı'y^ydı.C'umhuriyctin 10.yılıdolayısıyla çıkanlan al'taıı o da yararlandı, dı^an çıktığındasaçlarınınbeınbeyazoldugunugördü dostları. Şimdi dışardaydı ve neolacağını bilmiyordu. Yenıdcn öğretnıenliğe dönmck istedi, amaüst makamların Sabahattin Alı'den iyı vatandaşolduğunaciaırıstcmlcrı vardı. Varlıkdcrgisinin 15Ocak 1934tanhlisayısında "Benim A^kım"!>iıri yayımlandı. Sabahattin AliNeşriyatMüdürlüğüBüro^eflığıneatanmıştı. Artık evlcnme hayalleri kunnaya ba!}lamıştı.Eskiaşklanevlenmi^ti.arkada!}! Ayşe'yc evlcnme teklifetti. Ayşe'ninyanıtıysa şııydu:" Ya7dıklarını daha çok s.aka diyealıyorum.amaeğer bunları bir an için olsun ciddi düijündünsc biiyük bir çocukluk yapmışsın...Öylcya, artık yapacakşeykalmadı. Her işi tamamladın. Kahat da duramazsın,bununimkanı yok.. DümdÜ7hayat senideliederçünkü.. Dur,hiçolma7saevleneyimbari dedin. I^egirergirme7.ba7i kimselere talepnaıne göndereeeğini söylüyordun zaten.. Oturdun ve bir tane bana irsal cyledin.. Fakat ben, Akilemüdire hanım, sana uymuyorunı... Aklmıdan böyle ^eylcringeçmcdığı sıralardabeni t'esatlığate^viketnıe, anlıyor musun? Yoksa senin o Grek burnunu koparınm.." Sabahattin Ali, Ayşe'den aldığı olumsuz yanıttan sonra aramalarınadevamedıyorvc "Altıngıbısarısaçh,t'evkaladegÜ7el lacivcrt gö/lü, beya/ tcnlı, gö/lerının etrafında ya7in belıren seyrek çıllı ve u/unca boylu ki7cağı/Ylakaraı kılıyordu. Kı/ınadı Alıyc'ydı. lerc tahammül ettiği halde, bütün bunların sebebi olan karısının ıyıleşmis, halini görcmedenöldü." Sevgili babasınınardındanacısını şiirlerindcdilegctırdi. Bir süre sonra okulunubitirip öğretmen çıktığmda ılk durağı Y07gat'tı.Sıkılıyordu, kcndinisadcce kitap okumaya ve içinde gızliden gizliye büyütüp artık koskocamanolan aşkına vermis,ti. Evet a;»ıktı. Aşk hiç eksılmcmıştı ki hayatından. Bu defa Istanburdabırkurstataniîjtığı Nahit'i seviyordu. Onun gönlü hep biraz dalgın, dağınık, mckanın dışındaymi!> gibi duran kadınlardaydi. Nahıt llanımdaöylenıiydibilinrne/. Bilinenoki Yo7gat'ınyoksunluğundabuas,klektutunacağıs.cydi,ş,iirleriniöykülerini bu aşk besliyordu. Bir sjirinin dizelerineyansıyorduaş,k: "Ncticcsİ7 biraşka verdim gençliğimi, Neufakbirtemayül,ncbiriltıtatgördüm.. önündeyalvararaksöylerkensevdıgimi, (JÖ7İerindc yüzümc incn bir tokat gördüm Onun içinas,kbırmaİ7cmeydi. Buyüzden diledigibiçimi vcrmclıakkınadasahipti. Bu hakkıdayazılarındakullaıııyordu Sabahattin Ali.Oyıl ya7tatilınde Islanbul'adayısınm yanina gelcn Sabahattin Ali bir gün yoldayürürkcnbirarkada:}iylakars,ılaştı vcondan ogüıı Avı upa'yayabancı dil öğıetmenı olmak içingöndeıileceklereburssınavıyapılacağını öğrendi. Bursukazandı vekendini baijka birclil ögrcnmenin sonsuzluğuna bıraktı. Kürk Mantolu Madonna claydıdil scrüvcni: "Bulganstani'ızenndentrenleBerlin'eharckct cttim. llıç lısan bılmıyordıım. Dört günlükyolculukesnasmdabirmükalemekitabından c/.beı iediğinı beij on kclimc saycsindc, adresıni daha Istanbul 'da iken defterimeya/dığımbırpansıyonagittım... Ilaftada üç defa Almancaders alıyordum. Yavaş yavas. kitap okumaya çalısjiyoı ve bu iştcn zamanla daha çok zevk duyuyordum... Bir müddet sonra bu adcta bir iptila halini aldı. Yalağın üzerine yüzükoyun yatarak kitabı önüme açar, yaııı ba^ıtna kal ın lügat kitabını kor, saatlcrce kalırdım. Çok kere lügat aramaya bi le tahammül edemcz, cümlelere karine ile mana verir geçerdim. Gözümün önündeyepyenibirdünyaaçılırgibiydi." Almanya'dabirbuçukyılkaldı Sabahattin Ali, bu zaman sonrasında ise gerçekten de yepyenı bir dünya iledöndüülkesine.Odünyanın ıçınde bırçok cdebiyatçı olduğu gibi Karl Marx, Engels, Kautsky, Lenin, Rosa Luxemburggıbi kişilıklerde vardı. Kafasının içinde taşıdığı ycnı dünya, bırtürlü içinde yas,adığıdÜ7cnleu7İaş,tirmayacaktı. Her Yıl 1947. Sabahattin Ali, çok sevdiği Aliye ve Ktzı Filiz 'le birlikte... Sabahattin Ali birkaç yıl önce tstanbul'da görmüştü Aliye'yi. Habergönderdi istettikızı, aile karşı çıktı fişli bir adama ki7 vcrilıııezdi. Aliye direndi... O Bas,kent havası solumak istiyordu. Mektupla^mayabaşladılar, mektuplarda başladı aşklan: "Sana bugün çılgın gibi aşıkım. Senden ayrı geçen bu günleri echennemde imişim gibi geçirıyorum. Evderesimlerine bakarak uyumaya çalışıyor, uyuyamıyorum. Sana kavuşmadan sükunet bulamayacağım." 1935 Mayısında evlenmişler ve Ankara'ya hareket ctmişlerdı. Hvleri ise Ulus'ta birçatı katıydı. Baskı vesıkıntı vardı hayatlarmdaamamutluydu Sabahattin Ali,çünkü karısınaa^ıktı. Bir süre sonra bir ki7İanoldu, adını Filizkoydular. "Büyüyüneenasılolaeak bi Imiyorunı ama ^imdilik bu ad hoşuma gidiyor" diyordu. Askerliğiniyapmasıgerekiyordu, ailesini de birlikte tu^ıdı yanında. I )öndüklcrinde ise yeni adresleri Kızılay Karant'il Sokak'taki çatı katıydı. Devlet Konservatuvan'nda Almanca öğretmenliğine geçtı. "Içımızdcki Şeytan"yayımlanmış ve etraftançatlakseslcryükselmeyebaşlamıştı. IrkçılarveTurancılaranlatılıyordukitapta. Saldırılarartmıştı. Nihal Adsız,Sabahattin Ali'ninRumolduğunusöylüyordu. Sabahattin Ali davaaçtı, Nihal Adsız'a karsj davayı kazandı, ancak Ikinci Dünya Savas,f nın hemen ertesinde o y ine işsiz kalmısjtı. memesine rağmen evi de düzenlemeye çal ışıyordu. Erzak gönderiyor, Filiz'insağlığıylailgileniyor, karısınasevgisıniyolluyordu. Yanından hiç eksik etmediği kitapları, kâğıdı.kalemibirdeeski Kodak fotoğrafmakinesiydi. Dünyayı kaydetmesinc yarayan en önemli şeylerdi onlar.. Bir gün Edirne'ye peynir götüreceğini söyledi dostlarına, Ali Ertckin adlı birini muavinolarakaldıyanına. Sonyoleuluğuydu... Milli hıslerınin galeyana gelmesıyle kitap okuyan Sabahattin Ali'yı kaf'asınavuravura öldürdüğünüanlataeaktı katil.Birkomünısti öldürmüştü. Aynı katil daha sonra şöylc diyordu: "Kırklareli'nden trcneatladım,doğrıı Istanbul'a geldim. Eskiden tamdıgım Mılli EmniyetgörevlisiZeki'ylekarşıla^lım.Ona anlattım, 'Şımdı o ışı unut, bundan böylebizimleçalüjaeaksın' dedılcr." Karalamalar Sabahattin Alı'nın ölüıniinünardındandasüıdü. Salıipçıkması gerekenler suskundu. Ölümünden sonra geleneksel aydın kıskançlığmdan da payınadüşenialmiijtı Sabahattin Alı,amayapamadılar, onu unutturamadılar. Yapı Kredi Sermet (,'ifter Külüphanesi, 21 şubat31 mart tarihleri arasında "Bir Usta Bir Dünya" sergisiyle Sabahattin Ali'nın 90. doğum gününü kutluyor. Sabahattin Ali'nin ışıltılı yüzü doksan yıl sonra yine aydınlık geleeeğedoğrubakıyor...^ Parasız, umutsuz, Flliz'siz... Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz'la birlikte "Marko Paşa"yı çıkarmaya başlamı^lardı. MarkoPa^a'yailgiokadarbüyükoldukibir süre sonra apar topar gazeteyi kapatıp Sabahattin Ali ve Aziz Nesin'ialıpgittilcr. Ama yılmıyorlardı, hapishaneler, mahkcmeler derkenonlaryinedebir^eyleryapmayaçalışıyorlardı. Karısı vekızı Ankara'daykenolstanburdaydı,ki7inıçoközlüyordu,parasızdı,umutsu/du... Dürüst olmanın, açık sözlü olmanın bedelinimiödüyordu?Zenginbirhanımınkamyonuylanakliyecilikyapmayabaşladı.Git Selahattin Bey, Sabahattin ve Fikret'le... Usta Bir \ Dünya" arşiv sergisinde Sabahattin Ali'ninpipo.su da yer alıyor...