08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

23 ŞUHAT 1997. SAYI 570 13 SILAH TUCCARI HUBER'İN KOŞKUNDEN BUGUNE.. Huber Köşkü, Boğaz'ın Istanbul yakasında Avrupa siyasetinde, II. Abdülhamit ve II. Yeniköy tarafrndan gelirken, Tarabya'nın VVİIhelm arasındaki "dostlukla" hemen girişinde. Tarabya 17, yüzyıldan sembolleşen, "Panislamizm" ideolojisiyle itibaren padişahlarla birlikte yabancı ifade edilen Almanya'ya yakınlaşma elçlliklerin ve zenginlerin itibar ettiği bir sürecine denk düşüyordu. Bu gelişme yerdi. 19. yüzyılda Avrupalı seçkinlerin ve Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlılar'ın azınlık zengınlerinın gelmesıyle Batı Almanlar'ın safında savaşa girmesiyle tarzında bir sayfiye yaşamı ile birlikte, sahıl sonuçlanacaktı. Silah tüccarı Huber boyunca değişik mimari özelliklerde ailesinin bu sürece nasıl bir katkıda zengin ve özgün bir yapılanma ve yeni bir bulunduğunu bilmiyoruz. Ancak gelışmeler bahçe kültürü ortaya çıktı. Sayfiye Auguste Huber'e fazlasıyla katkıda yaşamının bir parçası olarak açılan, bulunmuş olmalı ki Ermeni Tıngırlıoğlu ve iskeleye yakın Hotel Angleterre, Summer Düzoğlu ailelerinden satın aldıkları geniş Palace Hotel, daha sonra Beyoğlu'ndaki Tokatlıyan'ın yazlığı olan Petala Oteli de kısa sürede Istanbul'un en seçkin otellerı arasına girmışlerdı. Tarabya bu ortamı ve özellıklerıyle Istanbul'un tarihinde önemli bir yere sahip. Tarabya'da bulunan Rus, Ingiliz, Fransız, Alman, Italyan elçilikleri bugün hâlâ yazlık konut olarak kullanıhyor ve hemen hepsı aslına uygun olarak korunuyor, yaşatılıyor. Buna karşılık daha sonraki yıllarda el değiştiren yapıların kaderleri çok farklı oldu. Çoğu bugün yok. Hotel Angleterre'in yeri bile belli değil. Koyun karşısındaki yamaçta bulunan Summer Palace Hotel'inin yeri ve bahçesi bugün evlerle dolmuş durumda. Tam burundaki Petala ya da Eski Konak Oteli'nin yerinde ise devasa boyutlarıyla Boğaz'ın zerafeti karşısında tam bir zıtlık oluşturan Tarabya Otelı var. 195860 arasında yapılan sahil yoluyla semtin denizle olan ilişkisi kesildi. Zarifi'nin ünlü yalısının yarısı bugüne kalabildi. Sahilde kalabilen az sayıdaki yapılar ise gazino ve lokanta furyası sonucu bütün özelliklerini kaybettiler. Huber Köşkü'nün tarihiyle birlikte yok olmadan ve önemli yapısal tahribatlara uğramadan bugüne kalabilmiş olması Ahşap restorasyondun bir pencere detayı. neredeyse mucize. Nedeni ise yakın zamanlara kadar yabancıların mülkiyetinde arazi üzerinde Boğaz'daki en görkemli kalması ve bizim "ünlü" inşaat malikanelerden birisini kurabilmişti. gruplarımızdan birisinin eline geçmemesi. Bay Huber ticari ve muhtemelen Almanya'nın politik etkinliğini arttırıcı Sllah tüccarı Huber yönde siyasi faaliyetlerinin yanı sıra, eşiyle birlikte Istanbul'da ilk "sosyete"nin Huber Köşkü adını, II. Abdülhamit oluşmasına da katkıda bulunmuş. döneminde Alman Mauser Fişenk ve Anlatılanlara göre Bayan Huber sirklerde Kolonya Muşterek Barut Fabrikaları'nın, at üzerinde gösteri yaparmış. Auguste daha sonra ünlü Krupp firmasının Huber'le evlenip Istanbul'a gelince soylu temsilcisi, silah ticareti ve komısyonculuğu bir görünüme bürünmüş ve Istanbul'da yapan Auguste Huber'den almış. Huber sosyetenın yıldızlarından biri olmuş. Artık ailesinin Türkiye'ye gelişi, Osmanlı at sırtında gösteri yapmasa da ata olan Imparatorluğu'nun gıderek karmaşıklaşan tutkusunu ünıformalı uşağının eşliğınde at koşturarak gidermeye çalışmış. Armalı arabalarda nedim ve nedimeleriyle birlikte yaptığı gezintiler dillerde dolaşırmış. Bayan Huber'in at ve araba merakı malikaneye çok ilgınç bir faytonhane ve at ahırı yapılmasına neden olmuş. Bay Huber ise avlanmak ve gezinti amacıyla Boğaz'ın sırtlarında dönemin en görkemli korusunu kurmuş. Köşk ve koruda yapılan partilerde zamanın en ünlü ısimlerı bir araya gelmiş. Ve Cumhurbaşkanlığı Konutu I. Dunya Savaşı yenılgısının ardından ve muhtemelen Istanbul'un Ingılizler tarafından işgal edılmesınden önce Auguste Huber malikanesini kapatarak Istanbul'u terk etti. Eski Maliye Nazırı Mecmeddın Molla, Huber ailesinin yaşadığı Ausburg'a giderek malikhaneyi aldı. Sonra Mısırlı Prenses Kadriye Sultan'a satıldı. Kadriye Sultan Kahire'ye dönımek zorunda kalınca malikaneyi Notre Dame de Sion okulunun sörlerine sembolik bir ücretle bıraktı ve bına okulun hazırlık bölümü olarak kullanıldı. Malikane, 1973 yılında Boğaziçi İnşaat A.Ş.'nin eline geçti. Huber Köşkü bu serüvenlerden sonra nice benzeri gibi acı sonuna doğru sürüklenirken bir mucize olacak ve değişmezmiş gibi görünen kaderi değişecekti. Istanbul'da yeni bir yazlık konut arayan Cumhurbaşkanı Evren Huber Köşkü'nü beğendi. Ve malikane 1985 yılında kamulaştırıldı. Köşk binası 1986 yılında Bayındırlık Bakanlığı tarafından rölövesi bile yapılmadan, oldukça aceleye geldiği anlaşılan bir "restorasyon"a tabi tutuldu. Iç dekorasyonu yaptırıldı. Dış cephe ise, yine alelusül yaptırıldığı anlaşılan zorunlu onarımlardan sonra boyandı. Daha sonraki yıllarda da, asker usulü yapılan boyamalarda ne heykel, ne süsleme, ne kabartma, ne döküm gibi özelliklere bakılmadı. Renk seçiminde keyfi davranıldı. Sonuçta binanın önemli özelliklere sahip dış cephe mimarisi ve süslemeleri önemli ölçüde zarar gördü. Evren'den sonra özal cumhurbaşkanı olunca şans bir kez daha Huber Köşkü'ne gülecekti. Semra özal Köşk'ü kendisıne layık görmemiş olmal ki beğenmemişti. Böylece Huber Köşkü, restorasyona dek gereksız düzenlemelerden uzak Yüzeyler titizlikle temizlenip hoyunıyor. değil. Rcstoratörün, restorasyon bilgisinin dışındayapınmmimarı.odönemin mimarisi, sosyal ortamı, zevkleri, modaları vb. gibi birçok konuda bilgi sahibi olması gerekiyor. Prof. Batur'un 13" Aronco vc son dönem Osmanlı mimarisi üzerinde uzman olması restorasyon projesine belirleyici katkılarda bulunmasını sağlamış. Huber Köşkü'ndeD'Aronco'nun yaptığı son uygulamalara ilişkin çizimlcr Italya cla Udine Kcnt Miizesi Arşivi'nde bulunuyor. Ayrıca D'Aronco'nunailesi ile de ilişki kurularakkişiselarşivindendeyararlanılıyor. Böylece sağlananfotoğrafveçizimlerle binanın ilk biçimi vesonradanbınaya yapılan eklemeler belirlenmiş. Binanın mevcutdurumu ve orijinal tasarımına bakarak restorasyon projesioluşturulmuş ve yöntemler saptanmış. Binanın ilk rengl önce binanın cephe ahşap kaplamaları sökülmüş. Laboratuvarlarda yapı analizi yapılmışvecncskimalzemelertcspitedilmiş.Viu incelemcleri yapanlar bu konuda uzınan olan Ycgan Kalıya, Gülsün Tanycli ve I'eza Can. «.aplamaların ü/crindcki kat kat boyalarlaboratuvaranalızleri veuygıılaması ile temizlenmiş, ilk boyakatına ulaşılmış. Binanın nohudi renkte boyandığı anlaşılmış. Benzcr şekilde yandaki kâıgiı binanın duvarlarmdaıı da boyalar temizlenmis, ve bu binanın da nohudi ve somon rengınc boyanmış olduğubelirlenmı^. Böylece siyahbeya/fotoğraflarda ve belgelerde bulunınayan önemlibirbilgieldeedilmi^. Binaıestorasyondaıı sonra orijinal renk lcriyleboyanacak. Sonra sökülenaİTjapkaplamamalzcmclcr bakıma alınmıs. Önce ahşap kaplamaların üzerlerindeki boyalar tenıizlennıiş. Bu is, lem iğneyle kuyu kaznıaya benziyoı. Boyalar kimyasal çözücülerle sökülüyor. Herboya katı farklı olduğıı için değişik çözücüler uygulamak gerekiyor. Ahşabın sağlıklı kalması için en fazla üç kat boyanması gerektiği haldesökülenmalzemelerdebilincsizcebir boyama yapıldıgı, üçten çok kat boyandığı ortaya çıkmış. Metal aksamlarda vc hcykcllerde de aynı ışlcm, bu kez yerinde, çoğu kcz iskele üzerinde yapılmış. Ve artık boyaııa boyana bütün detayları kaybolmus, heykellerin, korkulukların ve diğcr süslemclcrin orijinal desenleri ortaya çıkarılmış. Daha sonra ahşap kaplama mal/cmclcrc koruma uygulaması yapılmış. Avrupa'da geliştirilen en yeni yöntemler uygulannıış. Kaplamalarmantarlaşmaya.böceklenmeye ve kurtlanmaya karşı havuzda ilaca yatırılmış. Ahşap karkas ise yerinde ilaçlannıış. Bu ilaçların doğaya ve çev ıeve zarar vcrmcdiui özclliklcbclirtiliyor. Bu arada statik uzmanları karkasların dıırumunuincelemişler. Buna göre gercklı«" yapılan birçok konakta kullanıldığmı, I luber K.öşkü'ndeki uygulamanın bu tar/ın en orijinal örncktcri arasında bulunduğunubel irtiyor. Biııanınınimarı \cyapınıyılıkesinbilinmiyor. Prof. Batuı lasanmının Italyan nıimar IV Aronco'nıınolabileceğiniveyapının l X90'laratarihlcncbileceğıni söylüyor. I9()0'lcrin başlarında bu ahşap köşke D'Aronco tarafındanbazıekleryapılmış. Bu çalışmada doğu ve kuzey eephelerindeki açıkgirişlerbirrüzgâılıkoluşturacakşekildc kapatılmış. D' Aroncobuekleri yaparkcn binanın iislup özelliklerini dikkatc almış. Kıi7eyccphcsindckiçıkmanınaltına yapılan rüzgârlıktaki floral dcsenli vitrayları tstanbul "art nouveau "sunun en güzel örncklerinden biri olarak nitcliyor. 19051906 y ıtlaı ında bina son şeklini aldı. D'Aronco, ahşap konağaüç katlı kârgirbir yapıeklcdi. Eski konağınoryantalistüslubunakarşınD' Aronco yeni binadaaynıüslubu sürdüren kolay bir yaklaşımyerinc yeni bir iislup denemeyi yeğledi. vacıoğlu vearkadaşlannmyaptığıçalışmalardanelkilenmemekmümkün değil. Böylece Huber Köşkü en kalıcı belgesine dc kavuşturuluyor. Daha sonra binanın hasarduruıııu Y. Doç. (iülsiin Tanyeli ve Y. Doç. Yegan Kahya'nın bilimsel koordina.syonunda belirlenmiş veçiziınleregeçirilmiş. Buson dcreceözenliçalışmalarda,binayiizeyindeki en inee çatlaklar bile görülebiliyor. Bubelgelemeçalışmalarıyapılırkcn rcstorasyon içın binanın ilk tasanmı ve yıllar içinde uğradığı degişimlerle ilgili bilgi toplama çalışmaları başlatılmış. Bir rcstorasyon çalışması sadcce teknik bir uygulama PROF. AFIFE BATUR "Bizde restorasyon alanında genellikle Italyan ekolü etkilidir. Bu ekol de kârgir ağırlıklıdır. Çünkü onların mimarisi buna uygundur. Tarihi mimarisi içinde ahşabın çok önemli bir yeri olan ülkemizde ahşap konstrüksiyon ve restorasyonu ile ilgili olarak mimarlık okullarında öğrencilere yeterli bilgileri veremiyoruz. Eskiden ahşap strüktür ve detayları içeren dersler vardı onlar da kaldırıldı. Bunun sonucu olarak bugün genç bir mımar bırakınız ahşap restorasyonu ve bunlarla ilgili tekninikleri, en basit ahşap yapı tasarımı konusunda bile yeterli bir bilgiye sahip Afife ttatur 'a göre restorasyon çalısmastnda Coskun Karadeniz 'in bilimselyaklaştmı belirleyici oldu. olamadan okulunu bitiriyor. Avrupa'da gerek teknoloji alanında gerekse restorasyon uygulamalarında çok değişik ve gelışmiş yöntemler var. Biz onlardan öğrenmeye çalışıyoruz. Oysa bu konuda tarihte ahşap mimariye sahip bir ülke olarak Türkiye'nin öncülük etmesi çok daha uygun olurdu.^ Belgeli ve bilimsel çalışma Huber Köşkü'nün dış cephe restorasyoııunda bilimsel ve belgeli bir rcstorasyon yöntemi i/leniyor. llk önce Ayşe Kantarcıoğlıı Akyıl vearkadaşları binanın eksiksi/., en ınce detaylarma kadar rölövesini çıkaımışlar. Mimaı/resloratöı NuısuBüyükhel
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle