Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMMURİYFTDERGİ MEDYA "ADAMLARI" HANDE'Yİ KONUŞTU Çoğu önce Hande Ataizi hakkında pek düşünmediklerini söyleseler de, birkaç soru sonra onu bir "olgu" olarak ele aldılar. Sunulan, parlayan, hayatımıza gıren bir "yeni kadın" olarak Hande Ataizi'nı konuştular. Ne de olsa onu bu kadar yükseklere çeken, görünüşe göre daha da yükseklere fırlatacak olan bir tür erkek medyasıydı. Medya erkekleri ve "karşı" erkekleri onu ve onun gibi bir birçoğunu buralara getıren "düzeneği" anlattı: EMRE AKÖZ Emre Aköz, Hande Ataizi'ni Milliyet Gazetesi'nın pazar ekine köşe yazarı olarak aldı. "Neden O?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Artık görsel bir çağda yaşıyoruz. Neden Hande yazar olmasın? Hayat deneyimini, duygu ve düşüncelerini, yaşadığı ımajlar dünyasını aktaracak. Biz de bundan birşeyler öğreneceğiz. Artık o eski sistem yok. Yıllarca çahşacaksın, bir baş yazarın olacak. O ölünce sen yerine geçeceksin. Yıllarca ışı öğreneceksin. Bu yok artık. Bu çağ çoktan kapandı. Eski bir kültür bu. Yazıya önem veren, yazıyı böyle sananlar Hande'nin köşe yazarı olmasına kızabilirler, ama artık basın da değişti. öyle 500 tane kitap okumadan yazar olamazsın herşeyi kamusal kadına yüklemeye çalışıyor. Benim kadınım dediği kadına da zaten kendi malı olması dışında herhangi bir özellık atfetmediği için, o kadar şeyi kamusal kadına atfetmek istiyor. Bu atıflarla ortaya zenne, sınema oyuncusu, yazar, şarkıcı, atom fiziğinden de anlar, aynı zamanda başbakanlık da yapabilir bir kadın çıkıyor. Medya bunun çok farkında. Medya yarattığı kamusal kadın ımajını ne kadar komple yaratırsa, kamunun yapıtaşı olan heteroseksüel erkeğin fantezi haznesıni o kadar tatmin edecek, bunu biliyorlar. Bir yandan bu, o erkek ıçin de rahatlatıcı çünkü o kadına ne kadar çok şey atfedebilirse kendi hayatında gerçek kadından beklediği o kadar az olacak. Hande, Hülya Avşar gibi değıl. Avşar, komşunun kızıydı, ama bu seferki ulaşılmaz bir kadın. Bir yandan da "bızden biri", ama zaten bu da bir roldür. SİNAN HINCAL Hande Ataizi'ni etkileyici buluyorum. Çünkü o kadınların hoşlandığı, maddi manevi anlamda hoşlandığı bir kadın. Bazı kadınların erotik çekımı ama artık bu kışilikten ayrı düşünülebılecek bir şey değıldir kadınları bile etkileyebilecek denli güçlüdür. Hande o "kızlardan" olmalı... Bence Hülya kameraların önünde Hande'nin bir Osman Oymak şaheseri olan sılıkonlu göğüslerine saldırdığında, onları hem parçalamak hem de okşamak ıstedi. Hülya Hande'yi karşısında gördüğünde, boyunu aşan, aşacak bir rakiple karşı karşıya olduğunu anladı. Bu gerginlik erotik gerginlik Türk televızyon yayıncılığının tarihine geçecek o "ilk"i yarattı. Medyanın Hande'ye ihtiyacı var, sanırım medya ağaları kızı karşılarında görür görmez bunu anlıyorlar. Ben bu ihtiyacı anlayışla karşılıyorum, çünkü bızım de eğelendirilmeye ıhtiyacımız var. Istediğimiz zaman zaplayabıleceğimiz eğlencelere. Medya onu bol bol kullanıyor diye Hande Ataızı'ne giderek hakarete varan saldırılarda bulunmak, benim kitabımda hıyarlığa gırer. Aynı zamanda tutup Hande'ye Sevgılıler Günü için yazdırmak iyi bir fikır gibi görünebilir, ama sonra o berbat yazıyı sayfalara koymak yine hıyarlığa gırer. Ama bütün bunlarda Hande'nin ne suçu olabilır. Etkileyici bir kız o, gerisini zaman gosterecek... YILDIRIM TÜRKER Hande, bir serüvenin takip edılmesi. Bir yükselme serüveni. Çok örneklerıne rastladığımız bir serüven bu. Akıllı olanları yok olup gitmiyor. Köşe yazarı olduğuna göre, mevcutlardan daha kötü olmama ihtimalı var. Türkiye'de alanlar arasında çok kaygan, geçişimli bir zemin var zaten. Bir şeyde ünlü olduğunuz zaman diğer bütün alanlar size kapısını açıyor. Böyle bir alanda Türkçe yazı yazmayı bilmeyen ama düzenli olarak yazı yazan hanımlardan daha kötü yazacağını sanmıyorum. En azından hayat tecrübesı daha llginçtir. Tansu Çiller'in başbakanhğa kadar yükselebildiği bir memleket burası. Bir de kadınlara bıraz daha açık kart verildiğine inanıyorum. Eğer oyunu iyi oynamaya kararlılarsa, birtakım şeylerı de göze aldıkları takdirde "başarmamalan" için bir neden yok. Hırslı ve yırtıcı bir kıza benziyor. Doğru yerlere girip çıkıyor, doğru ınsanlarla konuşuyor. Yönetmenlerin masasında oturuyor. Doğru ılışkiler kuruyor. Çiller'de de aynı şey oldu. O da askerı ve polisi yanına almayı düşündü. Bu kız da kendi alanında doğru insanlara oynuyor. 20 yaşında kendisine silikonlar taktırmayı akıl etmesi ilgınç. Bu kız zaten silahlı çıkmış. Hiçbirimizin tanımadığı bir oyuncu olarak 20 yıl emek verebilirdi ama öyle değil. Çünkü kız, büyük alanlara oynuyor. ARTUN ÜNSAL Nasıl Ali Desidero reklamında "okumuş çocuklar" diye övüyorsa, Hande de "okumuş" kız. Bizim halkımız oburdur. Cinsel açlığı süren Türk toplumu için çıplak bir kadın vücudu vesile oluyor "izlemeye". Ama oburluk sürekli. Halkımız nasıl Demirel'den, Ecevit'ten, Erbakan'dan hâlâ bıkmadıysa, tam tersine görüntüde de bir o kadar yenisini görmek istiyor, sürekli yenisini. Hande gibi birçok kız çıktı. Defne Samyeli, Meltem Cumbul mesela. Daha birçok sonları hüsran olan güzellerimiz var. Hande'nin onlardan farkı, vamplığa oynuyor olması. Nasıl bıyıksız erkeklerimiz, bandanalı askerlerimiz modaysa artık "okumuş" çıplaklar moda. Ama bir sanatçı, güzelliğini de kullanıyor diye suçlanamaz. ^ diye bir şey yok. Kaldı ki Hande kitap okuyor, biliyorum. Akıllı bir kız. Zaten, yazısını okuyup begenmezsem biraz canına okurum. Birıki begenmezsem keserim. Bazı kadın köşe yazarları gibi ahkâm kesmeye kalkarsa, örneğin "Türk sineması nasıl kurtulur" diye yazı yazarsa, biter. Çünkü biz ahkâm kesen değit, bize yeni bir şeyler öğreten insan istiyoruz. örneğin Ayşe Arman Almanya'da bir kara ekmekten söz edıyor. Ben hayatım boyunca o kara ekmeği yemeyecek olsam da o kara ekmeği biliyorum artık. O ekmek hangı peynirle en iyi yenir falan. Şimdi bir çok köşe yazarları ahkâm kesen yazılar yazıyor, ama sorsan şu malı en ucuza nereden alırım, şu barda nasıl davranmak gerekir diye, hiçbiri bilmez. Insanlar bunu öğrenmek istiyorlar." BÜLENT SOMAY Şimdi onu şarkıcı, köşe yazarı yapabilirler. Hatta atom fizikçisi ve başbakan da yapabilirler. Medyayla kamuoyunun ne kadar çakıştığı konusunda tereddütlerim var. Medya bir kamuoyu imajı yaratıyor ve bu, gerçek kamuoyu olmuyor çoğu kez. Kamuoyu sonradan medyanın yarattığı kamuoyu imajına başlıyor. Ikili bir kadın imajı var diye düşünüyorum. Bunun birtanesi 'benim' olan kadın, bir tane kamusal olanın kadını. "Benim" derken, medyaya doğru bakan heteroseksüel bir erkeğin kadınından bahsedıyorum. Bu erkek, Hande'de ya da bir benzerinde iki şeyi görüyor: kamusal kadını ve "benim" kadınımı. "Benim kadınım"da göremediği Poz vermeye alışıyor artık. Onun »j/ bu. P* nıu sence de? Oyuncuykcn bir günde "köşe yazarı" olmak nasıl geliyor sana? Tiirkıye'desöylebirsey var. Doğrııluğunu yanlışlıgınıçok iazlatartışmak ıstcmıyorum. Birışı iyi yapıyorsunıi7. ınsanlarsızdenbirdcnya/ıdayazmanı/ı.'jarkıda.süylcmcnizi, sunu!j da yapmani7i istiyorlar. Bu shovv'da şarkı söylüyorum, bütün plak ^irketlcrinden teklif geliyor bana. Bunun mücadelesını veren, eğıtımını almi!> insanlar var, bıınlar sürünüyor. Ama sen böyle bir ısme sahıp »Iduğun ıçin "Yap" diyorlar. Ren yeni "düijtüın", bunun muhakcmesını yapamıyoruın. Herşey öyle hızlı gelışıyorkı. Köşe yu/arhğı daöyle iddıalı bir ıs. değıl. Eğer insanlar istıyorsa, böyle bir talep varsa yapabilırim. Kast't de yapacak mısın? En iyisini yapabıleceğıme inanırsam nedenolmasın. Tiyatroyu hiç düşünmcdin mi? Tiyatro yapacaksam öyle ya^amak gerekıyor. Bundan daaydakazanılanpara, I4milyon. Birkaç kışi gelecek, ızleyecck diye kendimi parçalayanıam. Yapacaksam daha evrenselbirşey yapmalıyım. Mesela sinema. Hayalin ne? Budünyayageldiyscmheryennigörmelıyiın. Pans'c gıdip alısveri^ yapmak değıl. Örneğin Kutuplara gidip araştırma yapanlarla birlıkte olmak yada Afrika'ya gıdıp çoeuklarayardımedenlerleçalışmak. Bunun için dc çok paramın olması gerckıyor. Çok parakazanınalıyını. İnsanlara birçok s.ey verebılmek. Bunun ıçın çok zenginolmalıyım.^