01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 MAYIS 1996. SAYI 531 tiğim küçük intikamlar ü/erine kurınak istemiyorum. Biriyleöde!>ecek.sem,buonunömrünüaşanbirintikamolmalı.Okişiölüpgittiktensonrabilcondansonrakikuşaklaraağır birlanetgibi bırakabilmcliyim. Buçaptabir diiijinanedinmekdckolay değil tabii. Mıı rathan,siyasetle kendi arandakibağı nasıl degerlendiriyorsun? A k t i f olarak siyasetin içinde yer almıyorsun, ama nasıl demeli, adeta aktif bir siyasi kimliğin var... Siyasi bir duruşum vardiyelim, bu belki anlatır. Benbiryamylaçokahlakçıbirinsanım vebuyüzdenetikduruşııçokönemsiyorum. Etik duruşu hep bireyscl ahlak planında temeliendiriyorum. Zatcn bireyscl ahlakını geliîjtirmcmiîj kişilerinbirsosyalistahlakadahil olduklarınıdüşünclim.sosyalizmingcçirdiği ilk sarsıntı ilebirliktcbütünahlakların iflasetmesikaçınılmazoluyor. Bcnctika.poetikave poIitikayıhepbiraradadüşünüyorum.Poetika dcrkcn sadece yazdığım değil. yaşadığım şiiridckastcdiyorum. Yaniözelhayatımagircn insanlarla da yazdığım şiirin kalitesine yakınbir^cylcryakalamakistiyorum. Politikay ı da etika ve poelikadan bağımsız birşey olarak düşüncmiyorum. Büyük tasavvurların, büyük hayallcrın, hayata ait ütopyaların. şiirlcrin pc$i sıradü>ündüğüm birşey politika. Ayrıca ben, özcl hayatların da ne kadarpolitik oldugunu bilenlerdenim. Yani genel ve özcl hayatmm altında imzası durınayan insanlann politikalarına hcrzaman kuşku ile yaklaşıyorum. Murathan'95'i'düiH'linı venidi'iı. Kitabın,seninki<fiseltarihine,duygusalserüvenine ışık tutuyor. Aynı /anıan dilimi içerisinde bir deyaşadığımı/ ülkeniıı siyasi tarihi vescrüvcni var. Scn hıı iki tarih arasındasürcklidenebilccekhirparalellikgörüyor nııısun yoksayer \erseni mııtlıı yada rahatsı/edenkopmaİar.çclişkilcroluyor mu? Bcn kinıi öykülerimde bu lıesaplaşmayı yaptıgımiçınkitaptaçokö/dbirbolümayırmadıın bıına. (iüldal, bakıyorum da, bcnım sosyalizm içindckı dum.şıımda geç, miijtcn bugüne lcmcl birdcğisıkhk olnıamı^. Ciöı üşlcrimde tabıi farklılıklar var ama bcnim o zaman itiraz ettığim, ya da huzursuzluğıınu duydıığum, ancak çesjitli baskılardan ötürii dillendiremcdigimtemcl^eylerbugündc aynı. Baskı derken. sall baijkaldınnın baskilanndan değil, insanın kendi ü/crindcki baskısındandasözcdiyorum.Tabiizamaninsanın kimi scrtliklerini yumuşatıyor, köi>clcrini yuvarlıyor, olgunlaştmyoramabanakimliğimi sosyalizm içinde arattıran unsurlar hâlâ geçerli. Ben çok alt sınıftan geldiğim ya da parasızolduğumiçinsosyalizmiseçmişdeğilim. Kendi sınıfımdan vazgeçerek sosyalizmi seçtim ve beni kendi sınıfıma geri gönderccck köprüleriatarakoradakaldım. AslındaTürkiyc'debııtürsoruntanbenden eok daha fazla cevaplamak durumunda olan insanlar var. Eskidensolcu olup bugün solcu olmayan insanların nasıl cvrildikleri konusunda üç aşaği beş yukarı bir f ikrimiz var. Ama hâlâ solcııolan insanlar hakkında kendi ağızlarından pck birşey bilınıyoruz. Bence 12 Eylül ilebirlikteelektrik kesinlısineuğradılarvekaıanlıktamaheııpmahçupoturuyorlar. Bcn şu ya da bu nedenle hâlâ bırdönem büyük sol fraksiyonlarda öncü kadroda ycralmıs insanların öykülcrinı, kıtaplarını okumak istiyorıım. Ancak ölü haşına bir kitap bilc düsmüyor. Türk solunun öldüriicü birtembelliği var. Sö/iinii ettiğin insanlar sajjdasolda kimi açıklamalarda bulunuyorlar /anıan /aman. Ama gerçck hir yü/lcşmenin nedensc hcp uyguıı zanıaııı lıcklrniyor. Lvctamaosöyledikleri /aınan, hıçbır/anıan gelmedi. Şımdı her seyın zamanı aslıııda.Uygunzamambclirlcyccckbırkurum.kişiyadaınerci mi var? I'iirkıvcbüyük birçatlamayaşıyor. "Kolkesıliı"yen içinde kalır"ya da "Arnaıı ele güne re/.ıl olmayalım" lavrını birkenarabırakmakgcıekıyor. Açıklığa.dürüstlüğe vesoyunnıa kudrctiııc herzamankinden daha çok ihtiyaç olan bir döncmdcn geçiyoruzbencc.^ BEKAR SOK. SAN HAN NO.16/4 BEYOGLU ISTANBUL • C GA J 02 02 09 09 16 16 23 T U R L A RI GÜNÜBİRLİK YÜRÜYÜ5LER Haziran Pazar Kurtköy Trans GUnUbırlık Haziran Pazar SUIüklügO! Geziler Haziran Pazar Serınden 1.25OOOO.TL. Haziran Pazar Erıklı Yaylası Haziran Pazar InOnU Yaylası Haziran Pazar Maden Deresı Haziran Pazar Uçansu Ogzala TEL:0.212 293 91 95 252 30 39 FAX:O.212 252 37 96 BAŞKENTGUNLERI 60. yıldönümünü kutlarken MÜŞERREF HEKİMOĞLIJ • ağrı kartında "Cumhurbaşkanı Sayın , Süleyman Demirel ve Hanımefendi"nin de onurlandıracağı yazıyor. Konukların en geç saat 19.45'te CSO salonunda bulunması ıstenıyor. Sahnede de kocaman bir çıçek sepetı var, ama Cumhurbaşkanı yok. Belki yorgun bir gün geçırdı. belkı son dakikada önemlı bir işi çıktı ve güzel bir olayı yaşayamadı. Devlet Konservatuvan'nın 60. yılıni kutlayamadı. Gözlerim Genel Sekreter Necdet Seçkinöz'u, Bozkurt Güvenç'ı aradı ama onları da göremedım. Protokol koltuklarında Anayasa Mahkemesı Başkanı Yekta Güngör Özden, Meclıs Başkam'nın eşı Betül Kalemli ve Kültür Bakanı Agâh Oktay Güney var. Protokolde bellı koltuklar boş ama salon dolu. Devlet Konservatuvan'nın ögretım üyelerı, eski ögretmenler, eskı oğrencıler. Elbet boşluklar da var. örneğin Cüneyt Gökçer'ı göremedım, programda yer alan Cumhurıyet Kantatı adlı yapıtın bestecısı Nevit Kodallı yı da. CSO'dan, Devlet Balesi'nden, Operası'ndan, tiyatrolardan da çok az kişi var. Acaba neden? Cüneyt Gökçer'in bu gecede bulunmaması ılgı çekti gerçekten. Altmış yıllık konservatuvarın elli dokuz yılını konservatuvarda geçirmış nerdeyse, Carl Ebert'ın en 1yı ögrencısı, asıstanı, tıyatro bölumünun öğretım üyesı, kaç kuşağı eğıtti, aydınlattı bu sanat dalında. Gecede yer ve rol alması beklenirdi dogrusu. Gelmeyenler güzel bir olaydan yoksun kaldı bence. Gelenler de çok duygusal saatler yaşadı. Hikmet Şimşek ulusal kımlığımızı vurgulayan guzel, uyancı bir konuşmayla seslendi başkentlılere. Sahneyle salon bırleştı gıderek. Kurtuluş fılmınden üç parça çaldı orkestra, karoya salondakıler de katıldı, bir başkent korosu, bir Cumhunyet korusuyla kutlandı 60. yıldönumu Değerlı sanatçımız Muammer Sun da yıldızların parladığı bırgece yaşadı kuşkusuz. Ben de Suna Kan ıle yanyana ızledım bu yıldızlı geceyı, elbet buyük coşkuyla, gözlerımizde yaşlarla, anılarla kuyruklu yıldızlara selamlarla. Saionda degıller ama muzık devrıminın oncüleri, konservatuvarı ılk bıtırenler, sahnelerı parlatanlar, uluslararası boyutlara ulaşanlar, muzık dünyasının genç yıldızları arasına katılanlara dek yenıden yaşadım konservatuvar olayını. Hacettepe Unıversitesi'ne bağlandıgı dönemı de baştan sona yaşadım ben. Cebecı'den Beşevler'e taşındı, ancak uygulama satınesi hâlâ bitmedi! Yırmı beş yıl geçtı aradan! Öğrenciler adına konuşan Ayşın Işımser de, Mudur Erol Gömürgen de vurguladı bu olayı. Kultur Bakanı'na bir gönderme kuşkusuz. Bakan Güner de şaşkınlıgını gızlemedı. Sayın Bakan 60. yıldönümünü kutlamayı mutlu bir olay dıye düşünüyor. Kuşkusuz mutlu bir olay, ama mutsuzluğu da belırtmek gerekir. Bugün kaç konservatuvar var ulkemizde? Atatürk'ün müzık devrımı böyle mı geçekleşır? Nıçın başka konservatuvarlar kurulmuyor, nıçin başka orkestralar oluşmuyor, nerde konser salonlan, genç öğrencı yüreklıce seslendi Bakan Güner'e, ışsızlik tehlıkesını belirttı, çalışacakları alan açılmasını ıstedı. Müdür Gömürgen de altını çızdı bu gerçeğin. Konuşmalar doğru adrese ulaştı mı bılmem? Ismet Paşa'dan bu yana çok az devlet adamı görüyorum CSO salonunda. Örnegin Bülent Ecevft hiç gelmiyor son yıllarda, Erdal Inönü başkentte değil artık. Konservatuvarın 60. yılı da CSO'nun eskı salonunda kutlanıyor! Gökdelenler yükseliyor ama CSO çağdaş bir salona kavuşamadı hâlâ. Nasıl Kavuşsun? DYP Genel Başkanı Tansu Çiller bir kez olsun gelmedi konserlere, ANAP Genel Başkanı Başkanı Mesut Yılmaz da öyle, Erbakan'a bir sözüm yok! Operada namaz kılan RP'lı mılletvekilı de kaza namazı kılmayı bılmıyor anlaşılan! Ya da doğrudan sorun yaratmak ıstıyor! Nerden nerelere geliyor güzel ülkemiz. Müzik devriminin gelişmesi beklenir mi bu koşullarda? Konser salonlan özellikle açılmıyor belkı de, konservatuvar bıtırenlerin ışsız kalması öngörülüyor belki de. Nota da bılmeyen pıyasa şarkıcıları medyanın da pompasıyla milyonlar kazanıyor, hangi kanalı çevırsen alaturkalığın doruğunda olaylarla karşılaşıyorsun, Klasık Batı Muzığı'nı, çağdaş müzığı çok az duyabiliyorsun. Hikmet Şimşek'in ekrandaki savaşını da saygıyla ızlıyorum herzaman. Hemen belirteyim müzik devrimini yozlaştırma, geriletme çabalanna karşın devrim gıderek güçlenıyor. 19 Mayıs Bayramı nedeniyle düzenlenen gençlık konserlerı kanıtlıyor bu gerçeği. Önümüzdeki günlerde de yeni konserler, Anadolu turları var. Kuvayı Millıye'nın son oyununda Can Atilla geldi yanıma, bir kaset verdi, o güzel müzığı yaratan genç besteci Can Atilla. O da Devlet Konservatuvarı'ndan, sanırım keman bölümünden, müzik öğrenımı yapmasaydı bu destan müziğini dınleyemeyecektık değil mı? Daha nice Can Atilla'lar, Fazıl Say'lar var kimbilir, nıce tohumlar var. Yeşermek ıçin bekliyor ama boy veremiyor! Kimi dostlarla Cebeci'dekı eskı konservatuvan da hüzünle anımsadık o akşam. Şımdi Mamak Belediyesı var o tanhsel bınada. Oysa bir muzık muzesı olabılırdı. Benım kuşağım ılk konserlerı o konservatuvarın salonunda dinledi, muzik ve tıyatro dalının değerlı ustaları ders verdi o konservatuvarda, başkentin tarıhinde önemli yeri var. Bu yanlışın mutlaka düzelmesı gerekir bence. Cumhurıyeti kuranlann gerçekleştirdiği çok önemli bir devrim o çatı altında gelışiyor, guzel ürünler verıyor, degışık dallarda değerlı sanatçılar yetışıyor. Fotoğraflar. anılar, eskı çalgılar, kıtaplaria guzel bir muzeye donuşebılır o tarihsel bina. Salonunda oda konserleri venlebılır, bir yanlışlık geç de olsa duzelebilır. Soz müzikten bugün. Bir pıyano ıkıli3İnin, Elif ve Bedii Aran'ın pıyano teknolojısıne yaptığı katkıyı duydunuz mu? Bu katkıyla yenı tur bir pıyano, Aran piyanosu oluşuyor. İki pıyano bırleşıyor, iki kapak yerıne bir kapakla bırının ötekını bastırması önleniyor, kuşkusuz tınlama da değişıyor. Gratıen Steınweg firması olaya el koymak ıstıyor ama Aran çıftınden patent hakkını alamıyor. Bana Gülmen Öztrak verdi bu güzel haberı, Aranlar'ın yakın dostu, müziksever bir başkentli, pıyano edebiyatını lyı bılir ve de çalar. Elbet çok sevindım, aynca üzüldüm. Aran çıttinin müzik dalında güzel tırmanışları var, çıft piyanoda teknık bir yenılık yapacak kadar. Ancak bir iletişim kopukluğu var, başkentin göbeğınde yaşıyoıiar ama çok uzak, uzun süredir bir konser vermedıler. Dahası konserlere de gelmıyorlar hiç. Plakları, CD'lerı de yabancı ülkelerde satılıyor yalnız. Sanatçılar yaşadıkları ülkeye, toplumlarına böylesıne yabancılaşamaz bence. Bu soğukluk iletişim kopukluğu nerden kaynaklanıyor acaba? Yanıt bekleyen bir soru değil mı? <4 TURİZMİ KARADENİZ VAYLALARINDA BİR HAFTA TRANS 22 30 H8zıran / 29 Hez 0 6 1 4 Temmuz ALADAĞLAR'DA BİR HAFTA YÛYLÛ IHTLH ° 8 " 1 6 Haz|r»n /1S23 Hazıran 2230 Haziran / 29 Haz 07 Tem. ' "°7 ÖYHIISITII.I I3ILOI ICIIM /\F>/\YIMIZ. YAZ'a GIRERKEN , 1 Haziran Cumartesi DOLUNAYda BOGAZ'da TEKNE TURU... 1.250.000,71. 9 Haziran Pazar DELMECE YAYLASI Yürüyüşu.. 1.250.000,TL Haftahk Yaz (Kaçksr, Aladağ, Barhal) ayrıntılan Içln arayınız! 16 Haziran Pazar SERİNDERE Yürüyüşü../.2S0.000,7I. MİRALAYNAZIMSK. 3 M (Mc Donakffçapnuı) FOTOĞRAF KULÜBÜ TEL: (0216) 414 44 74. (0216) 336 58 43 FAKS:(0216)3478297 MIRkelam & 4 kardeşi aileler anyor. Sevinç Biay 246 71 09 233 8310 "TEKERLEKLÎ SANDALYE KAMPANYASINA KATKIDA BULUNMAK BÎR İNSANLIK GÖREVİDİR" Ziraat Bankası Sirkeci Şb. 304420/7185 Bedensel Eng. Dayanışma Der. Tel: (0216) 370 81 66 441 08 34 Yıllar boyunca tiim konserlerin I No'lu izjeykisi Ismet Inönü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle