Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGI Sevinç Eratalay, savaşa ve sevgisizliğe karşı isyan sözlerini müziğe döküyor. Herşeyin müziğin büyüsüne sarmalanmasına öfkeli. "Yeniden başlamalı" diyor. Düzenin yaralanna bir sargı bezi: Müzik HALİL NEBtLER / / J H ^ anat;özgürlüğe, uygarlığave • • KtoT insancabiryaşamayönelikça1 balardır, üretimlerdir. Sanat;. insanın kendisini yeniden yaratacak gücü bulmasınayardıtn eder. Çalışmalarımı; parcalanmışlığa, savaşa, sevgisizliğe karşı bir isyan ve daha güzel bir gelecek umuduna çağn olarak görüyorum. Tüm dünya halklarının kardeşliğini, özgürlüğünü istiyorum." Konuşurken bunlan söylüyor Sevinç Eratalay... Bass,klasik gitar, yaylıçalgılar,solo keman, pcrküsyon, bağlama, şelpeler, piyano, ud, kanun, askı davul, akustik davul, flüt, kaval,dilsizkaval,akordeondevreyegirdiğindesade,gösterişsiz"Sıvas'ınhergünbatımında/Ateştenbiryıldızdoğar/Birinergiz biri menekşe/ Biri tomurcuk gül kokar" diyerek müzik yapıyor bu kez. Sonra yine konuşuyor konuşmayı pek scvmeyenlerın sıkılgan, ayaklannın ucuna bakantavrıyla:"Protest;birdüşünceyi,biruygulamayı haksız, yanlış, yolsuz bularak karşı çıkma ve bunu da her türlü yoldan belirtmektir. Ülkemizdeki yönetimi, uygulamalan, bu sistemi haksız, yanlış buluyorum. Eşitsizliğin olduğu, yargısız infazların olduğu, sevgisizliğin, savaşın egemen olduğu bir ülke istemiyorum." Sonra yine kendi anadiliyle, asıl konuşmak istediği dille, müzikle konuşuyor: "Yalnızlıktan geliyorum/ Gözlerimde ölüm törenlerinin derinliği/ Dudaklarımsa acıdırbenim/Öpmeyebilekıyamamsesi" Sözler ne derse desin, keman nasıl inlerse inlesin, o kendi duygusallığını şarkı söyleyen sesinden olduğu gibi yaşıyor. Şarkı söyleyen ses küsüyor, kızıyor, seviniyor, gülüyor zaman zaman. Şarkı söyleme tavrında derince bir siyasal ve kültürel altyapı sezilebilıyor. Doğumtarihinebaktığınızdadabunun kaynağını bulmaklazorlanmıyorsunuz. 1970'li yıllarınözellikleikinci yansında lıse öğreniminde Sevinç Eratalay. Aslındabiraz baştanalalım. 1959yılında Burdur'dadoğfnuş. HerTürk erkeği gibi onun babası da erkek çocuk beklerkenkızınıkucağınaalmış. Kızınıgönlünce yetiştirmeye başlamış. Öyle olunca da "erkek kızım benim" sözleri en çok kullanılansözlerolmuş. Annesi Türk sanat müziğinin şarkılarıyla büyütmüş onu. Artık nasıl söylemiş, nasıl öğretmişse, Sevinç Eratalay annesinden öğrendiğişarkılarladahailkokuldaarkadaşlarınakonserveriyormuş. Babası, müziği daha sistemli öğrensin diye ortaokulda tutmuş gitaralmış. Birdehocatutmuş. Terslikolacak ya... Hoca, öğrencisine gitar öğreteceğinesazöğrermeye başlamış. Sevinç gitar çalışırkenyanındahocasısazçalıyor...Odabırakmış gitarı, saza başlamış. Lisede işi iyice ilerletmiş ve Liselerarası Müzik Yarışması'naoyıllardaNilüfer'inpopülerhale getirdiği Dünya Dönüyor şarkısıylakatılıpbirincıolmuş. Buyıllardayükselen sol dalganın bir yerlerinc dc o binmiş vemüziğinioyöneçevirmiş. Selda'nın, Livaneli'ninşarkılannısazlaçalıpsöylemeye başlamış. Aynıyıllarda piyanoeğitimi dcvreyegirmiş. Fransa'dan şan bursu Başarılı biröğrcnci olduğu kesin. Fakülte yıllarında Fransa'dan kazandığı şan bursu bunun göstergesi. Ancak, artık iyice politikleştiği de kesin, çünkü siyasal eylemlere olan bağlılığı nedeniyle bursu reddetmiş. Durum böyle olunca sonrasını tahmin etmek kolay. Çünkü 1980 darbesi kapının eşiğinde. Darbeden sonra çok kişiye ne olmuşsa ona da o olmuş. Cezaevinegirmiş. Cezaevi, Sevinç Eratalay'ı başkalarının şarkılannı çalıp söylemektense kendi besteleriniyapmayayöneltmiş.Cezaevindeyapılan besteler de her halde ancak, "zor günler yaşanıyor/ zor ve çetin/ günler ki onu/ yalnız yaşayanlar bilecek (1981)" türünden söz cükleredökülmüş. Bugün hâlâ aynı kafada... 1985 yılındaı bu yana çıktığı konserlerde kendi besteleri ni, türküleri aynı tavırda söylüyor. Şarkı söy lerken ilkelerini koyuyorortaya. "Müzik, varolanın kendisini sürdürmesi nin değil, toplumun ve insanın dönüşümü vı özgürleşmesürecininbirparçasıolmalı.So runu ortaya böyle koyarsak, bugünkü top lumda müziğin nasıl işlevlendiğine bakaral yanıtını bulmaya çalışınz. Bugün müziğı paranın, daha doğrusu kendi piyasasının yöı verdiğini görürüz. Piyasayı oluşturan şey isı müziğin sanatsal kaygılan, yaratıcı gücü, ye ni sesleri değil, içinde yaşadığımıztoplumut ideolojik belirlenmeleri olur. Bunun en gü zel örneği pop. O, var olan topluma has yaşa ma biçimlerini, müziğin kendi büyülü renk leri içinde sarmalayarak yeniden toplum; sunar. Protest olanın karşı çıkışı da burada başlar Müzik varolanın kendisini sürdürmesiniı değil, toplumun ve insanın dönüşümü vt özgürleşmesürecininbirparçasıolmalır" Sonra ilkelerini döküyormüziğine: " Uyu yavrum uyu da büyü/ Büyüyüncı uyumayasın/ Kavgan seni bekliyor belli Şimdi gizli dişlerın gibi Güzel günü düşün, umudum/ Nenni yav rum, nenni bebeğim/ Aşım, havam, suyum ekmeğim/ Hele büyü, büyü bebeğim" Iki kezmüzik öğretmenliği yapmayı dene miş.l 9821985 ve 19901993 yıllan arasın da. Öğretmenlik ıy ıgüzel de çok zaman alı yor, oysa o sadece müzikle, besteleriyle konserleriyle uğraşmak istiyor. Bırakmış öğ retmenliğı. Son olarak Sarıyer Lisesi'nd< öğrencilerineherdersinsonundasazıylabi türkü söylerken bırakmış. Müzik üzerine düşünüyor. Ne yapmalı nasılyapmah? "Düzenin sınırlannaçıktığınızdamüziğir piyasa ilişkilerinin de dışına çıkıyorsunuz Kendi işlevıni yerine getiremiyor müzik Geniş kitlelere ulaşamıyor. O zaman politikleşmiş bir kitleye yöneliyor ve onların istek lerine göre şekillenmeye başlıyor ve yaban cılaşıyorkendine iyice... Piyasanınbeklentilerineuyumsağlamak da, toplumu dönüştürücü işlevinden vazgeçmesı demek oluyor. O zaman ne yapacağız? Hayatın bir adın önünde, duyarlı, ısyankâr, biraz hüzünli söylemelişarkıları.Gerçekhayatıanlatmal şarkılar." Pekiy i öy le mi yapıyor? Kendi tarzı ne? "Ben müziğin dünyay ı, yaşamı, insanı dönüştürmcözgürleştirme çabasının içindekı yeri açısından değerlendirilmesi gerektiğin düşünüyorum ve bu amaçla müzik yapıyorum. Bugün müziğin kendisi de tıpkı insanlar gibi tutsaktır. Bubence müziğin kendisini de kurtarma/özgürleştirme mücadelesıdır. Kısaca, hissettiklerimi besteliyorum." Bu müziği yapmanınbedeli olduğunubiliyor. Yorumlayıpyolalıyor: "Bugün müzik detutsak. Yanikendisineyabancılaşmış. Bunu sağlayan şey paranın her şey gibi müziğe de hükmetmesi. O sayede müzik, düzenin yaralarını saran birsargı bezinedönüşüyor. örneğin, pop müzik böyle bir işlevgörüyor. Müzik kendi sanatsal kaygilarından uzaİclaşıpgidiyor. Her şey, müziğin büyüsüne sarmalanıyor ve insanların bu düzende yaşadıklarını, yaşanasışeylergibialgılıyor. Kitlebunualmayazatenhazır. Böyle şeyler çok satılıyortabiikL.Bubirpiyasa. Bunu reddediyoruz ama reddetmekle her şey halledilmişolmuyor. Sonuçta aynı piyasada işlem görüyorsunuz. Para, çek, stüdyo, müzik aletleri vs. Aynı yarış kulvarında, farklı özelliklerdeki yarışçıların aynı kurallarlayanşması gibi birşey. Eşitolmayan bir yanşkısacası. Ancak aynı amacı paylaşan insanlarla dayanışma içinde ve mücadelenin bütünlüğü içinde bir yerlere varmak ve kendini gerçektenkorumak."^ Sevinç Eratalay "Yeniden Başlamalı" (Ada Yayıncılıkve Müzik) yeniçıktı.