Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 MART 19%. SAYI 523 13 PAZARIN PENCERESİNDEN Ege'deki nankör karakedi SELÇUK EREZ ırkaç yıl önce Fener'deki Rum Patrıkhanesi'nın restorasyonuna anlamlı katkıda bulunmuş bir Yunanlı ışadamı, torununun vaftizini kutlamak için bir uçak dolusu dostuyla Istanbul'a gelmışti. Aralarında o zaman Yunanistan'ın başbakanı olan Mıtsotakis'in oğlu da vardı. Bir ara konuştuk: Istanbul'a ilk kez mi geldiniz? Evet...benım için çok üzücü oldu.. Niçin? Bizim kutsal bellediğimiz ne varsa hepsine el koymuşsunuz. Sonra Bizans anıtlarını, yapılannı saymaya başladı. "Bu gencı değışik bir şekılde tesellı etmeli" diye düşündüm: Bu anıtlarla sizin ne ilginiz var? diye sordum. Soruya şaşırdı: Bızanslılar ecdadım olurlar! dedi. Bizans'ın gerçek varısi benim! diye yanıtladım. Çok kızdı. "Ne" dedi, "Şimdi de Bızansı da mı bizden alıyorsunuz?" Açıkladım: Bizans topraklarında oturuyorum. Müziğimde, dılımde, mımarimde, örf ve adetlerimde Bizans'ın etkisi yoğun. Dahası da var: DNA araştırması yapsan Bizans'ın "Kırmızı Fenerler" Venedik te be$ ödül aldu Zhang Yimou bu fllmle Oscar 'a da aday oldu. bıyolojık varısi olduğum da ortaya çıkabılır. Sen Bizans'ın Vc işlero zaman karıştı. Çin filmlerindc taşrasında dan her nc olursa olsun uzak durma tutumunu oturuyorsun ve dilinle arayıp da bulamadığınız her şey vardı bu Chen de böylece eskimiş bir giysi gibij?ir yadinini Bizanslılarla filmde. F.vlilikdışıilişkiler, ırzageçmc,kürnaatacaktı. paylaştığından kendini taj, alkol, uyuşturucu, rock and roll ve gelePekingOperası'ndayetişenikisanatçının Bizans'ın resmi varisi cekten hiçbir şey beklemeyen başıboş bir 1920'lerden bu yana yaşam öyküsünü vercn sanıyorsun. gençlik. Usta MisEnScenc'e karşın sanat bu yapıtın konusu (eşcinsellik ve kültürdevÜzüldüğünü görünce dcğcri 'video clip'tcn ötcye geçmcsc bilc rimi)üzcrinctartışmalaryapıldı. Filmin daüstüne biraz daha (başrolde Çin'in cn ünlü rock y ıldızı, Cui Jiyandığı anakonu,gerçcktcihanetti.Dostun vardım: "Üzülme", an) özellikle Çin'de yasaklanması Batı'da dosta, sanatçımn sanatçıya, sanatın sanata dedim, "Sen de benim ününe ün kattı. (Bu film ve "Mavi Uçurtihaneti. Ve bu açıdan bakıldığında belki de kadar Osmanlı'nın ma"gösterildidiycÇinDelegasyonuTokyo mirasçısısın!" Chen'inyaşadığıçelişkilerinalegorikbiranFilm Festivali'ni bırakıp gitti. Çin Film Büro Bunları konuşmadan latımıvardı. önce Yunanistan'ın su, Rotterdam Festivali'ncprotestoçekti. ArBatı'da en çok Chen Kaige ile Zhang Yikomşusu mou tanınsa da yeni Çin sincması söz konu dındanÇinfilmlerininnegatiflerininyurtdıMakedonya'ya sırf şınaçıkanlması yasaklandı. su oluncabeşisimdendaha "Makedonya" adını Yabancı ülkelerle girişilesöz edilir: Huang Jianxin, kullandığı için cek ortak yapımlara kota Hu Mei, Wu Ziniu, Zhang ambargo koyuşundan kondu. Zeming ve Tian Zhuuangzsöz açmıştık. "Siz bu Işin öncmli yanı Çin'de huang. Bunlardan sonunadın tekelinin sizde 'bağımsız' filmlerin artık olduğunu ıddia cusu Tian, etnik grupları ediyorsanız, lütfen çorap söküğü gibi gitmesi: (Mogol, Tibet) odak noktaonlara söyleyin bu "Kızıl Boncuklar" He Yi, sı alan ilk iki filmi, "Av Taraddan vazgeçsinler, "Günler" Wang Xiaoshuai, lalarında" (1985) ve "At kendilerine Türkiye' "Postacı" Hc Jianjun(lstanHırsızı" (1986) ile Batı'da desinler biz bul Festivali'nde izleyiciyle adınıduyurmuşsada 1993 hoşgörürüz!" buluşacak). Zhang Yuan'ın yılında Canncs'da izleyici demiştim. Bu sözlerin üçüncü filmi "Tavuk Tüylcile buluşan "Mavi Uçurtardından Bizans ri"ni sansür durdurmaya ma" gerçekten bir dönüm konusunda da bunları kalkınca, bu kcz genç bir noktası oldu. 1950'ler söyleyınce bana çok kadın, Ning Dai (1993 yıÇin'inin politik çalkantıkızdıydı. Mitsotakis'in oğlunun lında Batı'da önemli ödüller sında savrulup gidcn sıradüşünce tarzı aslında bugün TürkYunan alan "Rğlenmek Için" fildan bir ailcnin öyküsünü en ılişkilerınin normalleşmesıne giden yolda yer minin yönetmeni Ning genç birey akillı ve yaraalan en önemli bankattır. Açıklayalım: Costa Ying ablası olur) aldı eline mazbirçocuğungörüşaçıYönetmen Chen Kaige Carras'ın 1983 Atina baskılı önemli bir eseri kamerayı, "Durdurulan Bir sından veren bu filmin "Elvardır: "Yunan kımliğini" konu edınır. "3000 Filmin Ortaya Çıkardığı Tartışmalar" diye vcdaCariyem"yerinePalmeD'Oralmadığıyears of Greek Identıty" başlığını taşıyan bu Çin'inyönetmenlereaçtığı savaşı belgelcyen na yerincnlcr bir yana ülkesinde başı iyice bcyapıtta Carras, Yunan kimliğini oluşturan birfilm yaptı. unsurları şöyle sıralar: laya girmiş, New York'ta gösterimc girdiği "Altıncı Kuşak," artık ustalarını,önderleri0 Yunanca, sırada Çin'de yasaklanmıştı. ni çoktan geride bırakmışa benziyor. Yalın • Ortodoks Hıristiyanlık, Altıncı Kuşak öykülerininncyıldızagereksinimi vardıne 9 Osmanlı yontımının son evresınde Avrupa deyaldıza.Sansürbilevızgcliyorduçoguna. Çin sinemasını gerçekten sarsansonolay etkısıyle beslenıp gelışen ulusçuluk ve 1922 Zhang Yuan "Önemli olan öykünün ne yol ve ise "bağımsız" yöretmenlerin ortaya çıkmayenilgisıyle sarsılan 'Bizans'ı yeniden kurma' ne biçimde olursa olsun bir yerlere ulaşabilıdeali. sı oldu. Bu ataklığı ilk gösteren gencecik bir dclikanlı, Zhang Yuan'dı. "Mama" diye özür mesidir,"diyor. Şubatayında Rotterdam Film Türk'ün kimliğini oluşturan unsuriar arasında ne Yunanıstan ne de başka bir ülkeye l'eslivali'ndegösterilenveödül alan"Oğullüoğluylayalnızyaşayan genç bir kadınınsoyönelik bir husumetin bulunmamasına lar" filmindc alkol ik bir ailenindramını verunlarını olduğu gibi dilc gctiren siyahbckarşılık Yunan kimliğini oluşturan maddeler rcn Zhang, yine Çin sinemasında ilk olarak yaz, bütçesizbirfilmıle Avrupa'nınilgisini arasında Bizans'ı yeniden varetme yer çekti. Cannesgibi ışıltılı olmasadagclişmek belgesel ve kurgunun örtüştüğü duyarlı bir alıyorsa ve Türkiye de bu konuda en önemli filmyaratmıştı. te olan ülkelerin sinemalarına öneın veren engelse ılişkilerimız nasıl normalleşecektir? festivallerdc ödüller aldı vebufcstivallerin Sonyıllarıncngörkcmlisinemaolaylarına Bu sorunlara rağmen akıl ve mantık, eninde parasal yardımı ile ikinci bir film yaptı: "Beadınıyazdıran Çin sinemasını dünyadikkatsonunda bu konuda normalleşmenin ijingPiçleri". leizliyor.^ gerektiğıni reddedemiyor, bu konudakı normalleşmenin her iki ülkenin çıkarına olduğunu yadsıyamıyor. Prof. Mümtaz Soysal, bu haftaki bir yazısında Avrupa Bırliğı ile Türkiye arasında gerçekleştirilmesi beklenen Ortaklık Konseyı toplantısı üzerindeki Yunan vetosundan, Türkıye'nin Yunanistan'ın bu konudakı şımarıklığına papuç bırakan tepkilerinın yanlışlığından bahsediyordu. TürkYunan resmi ilişkilerinde varılmış olan bu çok olumsuz çızgi, bızi ve tabiı kı Yunanlılarısadece karşılıklı oynanan dış politika satrancında bundan sonraki safhada ne yapılacağını değil, aynı zamanda bu konularda yumuşamaya varılması için neler yapılabileceğini de düşünmeye itmelidir. Kıta Çıni'yle ABD'nin arasında buna benzeyen bir gerilimin, düşmanlığın hüküm surdüğü zamanlarda bile ıkı tarafın Varşova'dakı büyükelçılerı bellı aralıklarla bir araya gelir, "Evet, bugün birbirımizı sevmiyoruz ama düşmanlığımız nasılsa bir gün sona erecek. O günlere bir an önce varmak için ne yapmalı?" diye sorup bu sorunun cevabını arıyorlardı. Türkiye ile Yunanistan'ın arasında sıkışıp kalmış "nankör" bir karakedının varlığı bu iki komşuya değıl başkalarına yaramaktadır. öyleyse bütün olumsuzluklara rağmen, alınması gereken yolun uzunluğuna rağmen bu konuda yapılması gerekenlerin belkı de berabercedüşünülmesı gerekmektedir. Bu uzun yola çıkıldığında yapılacaklar öyle açık seçik belli olsalardı sorun bugüne kadar çözümlenirdi. Çözümlerın belli olmamasına karşı izlenecek yöntem ve uyulması gereken ilkeleri bulmak pek guç olmayabilir. Sıralayalım: • Ulusal kımliklerde değişiklik yapılamaz ama bu konularda yeterince derınine düşünüldüğünde nerelere varıldığının her iki tarafta yaygın bir şekilde bilınmesıni sağlamak, • Kıbrıs, kıta sahanlığı gibi belli konuların ele alınışlarında "Sen falanca anlaşmanın şu maddesıne, sen ıse falanca ilkeye uymadın" yaklaşımı yerıne "Yunanistan'ın ve Türkiye'nın çekince ve gerçek ya da gerçekdışı endişelerinin" lıstesinı çıkarıp bunlann nasıl gıderileceğini düşünmek, • Karşılıklı ıtımadı oluşturacak önlemlerı düşünmek. Özellikle her iki ülkede bulunan karşı tarafa ait azınlıkları politik gerilim tırmandığında cezalandırılacak günah keçıleri olmaktan çıkarmak. Her iki ülkenin bu azınlıklar konusundaki tutumu karşı tarafta oluşan güven yitimine çok anlamlı katkıda bulunmaktadır. Azınlıklar, düşmanın arkadan vuracak beşınci kolu olarak değil, ıkı ülke arasında dostluk oluşmasından en çok yarar görecek insanlar olarak algılanmalıdır. • Üst düzey yöneticller arasında kriz doğduğunda krizi acilen yumuşatmanın sağlanabileceği birer kırmızı hattın kurulması ve çeşitli yan iletişim yollarının oluşturulması gerekir. Bugün dış politikada varılan noktanın bütün olumsuz görüntülerine rağmen bunlar duşünülmelldir.^