Katalog

II MART 1996. SAY1523 linlemiyorlar. Bir Sadettin Caynak'ı, Yesari Asım Arsoy'u 'e Lem'i Atlı'yı dinleyerek, onardan ilham alarak beste yapım. Türk sanat müziğinde bugün yapılanları ve genç sanatıları nasıl buluyorsunuz? Şimdi konservatuvarlarda ve :emiyetlerde çok iyi eğitim alnış gençler var. Genç pop mü:ik sanatçılarını da çokbeğeni/orum ve zevkle dinliyorum. Maaddin Yavaşça'yı ve Nevzad \tlığ korosunun çalışmalarını la çok beğeniyorum. Türk müziğinde çokseslilik ılabilir mi? Bu konudaki çaısmaları beğeniyor musunuz? Hayırkesinlikleolamaz. Şimiiye kadar birçok deneme yapıliı. Bunların hiçbiri çoksesli olnadı, çokzaslı oldu. Benim iserlerimi de çoksesli okumak ıstediler izin vermedim. Türk nüziğine çoksesliliğin uygulanmasını, güzel bir elbisenin Dozulmasına benzetiyorum. Batı müziğinde çoksesliliğin yapılmasına karşı değilim, an:ak Türk halk müziğine ve Türk sanat müziğine bu konuda ilişmesinler. Türk müziğine birçok öğrenci yetiştirerek, hocalık da vaptınız. Uç yıl önce, eski Üsküdar Belediye Başkanı Dr. Niyazi Yurtsever, Altunizade Kültür Sanat Merkezi'nde ders yermem için öneride bulundu. Üç yıldır Allunizade Kültür Sanat Mcrkezi'nde öğrenci yetiştiriyorum. Öğretmenliği veöğrencilerimi çok seviyorum, orada yaptığım iştençokmenunum.Nisanayınınyedisinde, öğrencilerimle Altunizade Kültür Sanat Merkezi 'nde bir konser vereceğiz. Türk sanat müziğinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Türk sanat müziği hiçbir zaman ölmez. Bazen dinleyicilerim beni yolda görünce, "Sanat müziği clden gidiyor, lütfen bir şeyler yapın" diyorlar, ben de onlara "Türk müziği hiçbir yere gitmez meraklanmayın" diyorum. Çünkü, müziğimizin her geçen gün daha çok güçlendiğine inanıyorum. Arif Sami Toker gibi bir bestekâr, bugün bakıma muhtaç durumda. Arif Sami Toker musikininkitabıdır,onun bugün bu halde olmasını bir bestekâr olarak Eserlerinin çoksesli okunmasına izin vermiyor Semahat Özdenses. Çünkü Türk sanat çoksesli olabileceğine inancı yok. Türk halk müziğinin de... Sanatçı günümüz para ıçın yapıldığı görüşünde. hazmedemiyorum. Biz, onu seven arkadaşları olarak, adınabir gecedüzenledik. Istanbul'dabulunduğundan dolayı, radyo sanatçıları onu sık sık ziyaret ediyor. Ben de, öğrencilerimleziyaretine gideceğim. Bizim kuşaktan hayatta kalan çok az insan var, onlann kıymetini bilmeliyiz. Bir Safiye Ayla, bir Müzeyyen Senar kolay kolay bir daha yetişmez. Sanatçıların sağlıklıyken değerini bilmiyorlar, hastaolup yataklara düştüğünde geliyorlar. Cenazelere, yaşlı gözlerle gidilerek, dua ediliyor. Bu konuda kimseye sitem etmek istemiyorum, ancak üzüldüğüm nokta şu: Bizler müziğe ömrümüzü verdik, devlet sanatçısı sayılmıyoruz. Bir sanatçı devlet sanatçısı olabilmek için hangi tartıdatartılıyor, neye göre devlet sanatçısı oluyor? Bir Müzeyyen Senar, bir Safiye Ayla, bir Sadi Hoşses devlet sanatçısı olamaz mıydı. Devlet sanatçısı sıfatını hak eden kişiler yok değil, ancak birçok kişi de bu sıfatı taşıyamıyor. Bundan sonra, yapmak isdediğini/. seyler? Ben hâlâ çalışıyorum, TRT'nin sözleşmeli sanatçısıyım. Sanatçı bir süre durulur, hiçbir zaman sanatından aynlamaz. Ben de uzun bir aradan sonra beste yapmaya başladım. Bundan sonra bestelerimi kişilere adıyorum, dinleyicilerim gelsin onlar için de şarkı yapayım. Dinleyicilerime daha rahat ulaşmak için kaset yapmak istiyorum. Lösemili Çocuklar Vakfı yararına Atatürk Kültür Merkezi'nde veyaCemal Reşit Rey'de konser vermek istiyorum. Bana, "aç kal" desinler aç yaşarım ama musikisiz yaşayamam, hâlâ Yesari Asım Arsoy'u Yaşatma Derneği baştaolmak üzere birçok derneğinçalışmalarınakatılıyorum. Allahizin verirse ölene kadar müzikten ayrılmayacağım. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Bizsanatçıları,dinleyicilcrimizinsevgisi yaşatıyor. Beni bir dinleyicim arayıp sorduğunda, neredeyse mutluluktan uçuyorum. Onun için diyorum ki, hayattayım, tüm sanatçılara ve dinleyicilerime kapım açık. Gençsanatçılardagclsin,onlarlaparçalarımı beraber geçelim. Tarkan gelsin, Mirkelamgelsin...^ BAŞKENTGUNLERİ Nevruz günlerinde K Büyükelçi Reşat Arım ve Filiz Arım da otuz iki yıllık mutlu birlikteliği kutladı. Ben de imi kadınlar estetik cerrahların neler anımsadım. Anılarım gökkuşağına bıçağına uzanıyor, yüzlerindeki benziyor giderek. Renklerine sarılarak çizgilerı sılmeye çalışıyor. Kimileri de mutlanıyorum, yitik sevgililere de ulaşıyorum yetmiş yaşını kutlama partileriyle yıllara o gökkuşağında. Anneciğime, babacığıma, meydan okuyor. Doğasını yaşamak güzel bir eniştem Enver Kök'e, sevgilı Kuvvet'e... olay. Ankaralzmirlstanbul arasında bir göç Nevruz günlerinde güzel sergiler izledı üçgeni çizdikten sonra yeniden Ankara'ya başkentliler. Suna Kabaağaç'ın batik yerleşen Sevim ve Ferit Apaydın eski sergisınde bılmedığım bir şey öğrendim. dostları arasında çok mutlu görünüyor. Batiğı Uzakdoğu'ya özgü bir sanat Dostluklar da şarap türü, eskıdikçe sanıyordum. Endonezya'da ünlü batik ustası güzelleşir değil mi? Yetmiş yaşını da güzel Ivan Tarki'nin atölyesini unutamam. Suna kutladı Sevim Apaydın, güzel ve şık. Kimi Kabaağaç Anadolu'da, örneğin Yozgat kadınlann baharı solmaz değil mi? köylerindeki batik çalışmalardan sözedince Yıllara meydan okuyan kadınlardan biri de şaşırdım biraz. Belki de aynı kökenden soprano Şadan Candar*. O da yetmişli uzanıyor. Sergiden hayli etkilendim ama yıllarını kutladı mart ortasında. Devlet şaşırmadım. Suna Kabaağaç da Şakir Paşa Operası'ndan çoktan emekli oldu, artık şarkı ailesinden, Cem Kabaağaç'ın eşi, sanat söylemiyor ama öz şarkısı sürüyor. Yalnızlığı yaşamımızda kocaman bir ağacın güzel taşıyor, güçlüklerle güzel savaşıyor. dallarından bir uzantı. Planlamadaki Dostlukları güzel görevinden emekli koruyor. Dostlardan olunca o da bu tür biri de Ayhan Aydan, çalışmalara yöneliyor, belleğimizden ne güzel renkler silınmeyen güzel üretiyor. Yazı özledim operacımız. Sorı birden. Batik giysiler, günlerde sağlık örtuler ve perdelerle sorunları var, astım sıcak günler krizleri yaşıyor, ufukta serinleyiverir! O bir amelıyat sergıde Emel görünüyor, tüm Arıman'ı görmek dostlar güzel sonucu ayrıca duygulandırdı beklıyor. beni. Dünyamızdan Mart Nevruz ayı, çok erken ayrılan güzel günleri, Orhan Arıman'ı baharları müjdelıyor, anımsadım. 1970'li kar da yağsa doğada yılları, CHP'de sıcak esıntıler var. yaşanan olayları, Profesör Engin umudun yeşermesini özgen de bir dost ve solmasını. Bugün bahçesinde kutladı de neler yaşıyoruz! 50. doğum gününü. O Vakıfbank'ın bahçeyi ben de çok Köroğlu'daki seviyorum. Başkentin galerisinde de bir güzel ve seçkin Nevruz sergisi var. kışilerinden oluşuyor. Türk Çıçek gibi kadınlar, cumhuriyetlerındeki her yönuyle şık ressamların, bir de erkekler, bilim dalına Kıbrıslı sanatçıların başka bir renk yapıtlarından katanlar. örneğin oluşuyor. Çok canlı Feride Acar, renklerle bir özlemi kamuoyuna çok az yansıtıyor bu sergi. yansıdı ama Atatürk Solmayı değil, devrimlerinden uçbeyı dırilmeyı, özleyen türü bir sıyasal bılimcı. fırçalar sergiliyor. Bırleşmış Mılletler'de Bir de Türkan önemli bir görevı var, Torumtay'ın sergisi Kadına Karşı var. Üç yıllık emeğin Ayrımcılığı Onleme ürünü,otuz sekiz Komıtesi uyesi. Bir yapıttan oluşuyor. denetim organı. Hızlı, coşkulu bir Doksan dört oydan çabayı yansıtıyor. doksanını alarak geldi Çiçekler, denizler, bu göreve. Profesör insanlar, dağlar. Mor Ahmet Acar ile evli, dağları çok sevdim, Orgeneral Necip Torumtay. ODTÜ'de Ekonomik sivrı tepeleri var, belki ve Sosyal Bilımler Fakültesi Dekanı. Israil ve de Hüseyin Gazı Dağları, Ihsan Cemal Türk üniversiteleri arasındaki bılimsel Karaburçak'ın fırçasıyla ne güzel morarırdı. köprünün ılk mimarı. Üniversıteler arasında Açılış günü çok kalabalık, tabloları görmek iyi bir işbirliği oluşuyor. Bir dost 50. yılını olanağı yok ama o kalabalık da, Torumtay kutlarsa sofrasına da dost eller uzanıyor. ailesi de güzel bir tablo sergiliyor bence. Profesör Doktor Meral Özgüç ıle Bilkent Güzel ve özel bir tablo. Mutlu bir üçgen, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Profesör kişiliğıni koruyan ınsanların düzeyıni, Bülent Özgüç'ün yaptığı kalamar saygınlığını yansıtan bir tablo. O sergiden salatasının tadı hâlâ damağımda. Dostlarının kulağımda kahkahalarla ayrıldım. Nedeni Fafa diye çağırdığı Fatoş Yazıcı'nın yaptığı Orgeneral Torumtay'ın esprileri. Bırı doğum pastası hâlâ gözlerimde. Üzerinde soruyor, eşinızin resim yapmasında etkiniz ıncilerle kocaman bir yonca, Fafa Yazıcı var mı? Sayın Torumtay çok ciddi yanıtlıyor. ODTÜ'de öğretim görevlisi ama ünlü pasta Evet, zorla yaptırıyorum! Bir başkası ustalarıyla yarışabilır. Pastalar da, salatalar soruyor: Pekiyi, nasıl vakit buluyor resim da bir sevgi ürünü her şeyden önce. Doğum yapmaya? Torumtay yine çok ciddi günü partisi de sevgiyi ve dostluğu yanıtlıyor: Ev işlerini ben yapıyorum, eşim de sergıleyerek çok güzeldi bence. Okul resımle uğraşıyor! sıralarından ünıversite kürsülerine yönelen Esprı bir yana Türkan Torumtay'ın tabloları bırlıktelığin güzelliğıni sergıledi. sevginın, yaşama sevıncinın, coşkunun Yalnız doğum günleri değil, evlilik ürünü bence. Mutlu bir fırçası var, ürettikçe yıldönümlerı de kutlandı Nevruz günlerinde. renkleniyor. Doğadan bir selam gıbi.^ MÜŞERREF HEKİMOĞLU Semahat özdenses, manevi kızı, yardımcm, komşusu Saniye Hunım 'la...