Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24MART 19%. SAYI522 bazı kay nak I ara göre de H arran' i n Ortadoğu ticaretine ve kültürüne tnerkez olduğu dönemlerdeArapkültüründenetkilenebiliyor. zelliği de müziğin güzel yorumlamanmasına yol açınca ortaya tatlı bir üslup çıkıyor. Aslında gırtlaklardan çıkan, güzel sesten çok, güzel kültür ve yorumlamadır.' Marifet iltifatatabidir'derlerya, müzikle ilgilenenlere iltifat edilince, uğraşanların sayısı da büyük boyutlara yükseliyor. Tabii bunda sanay i şehri olmamamızın da etkisi var. Müziğin sevilmesinde tasavvufun çok etkisi olmuş. Hacı Nuri gibi Hafızlarmüziği sevdirmiş." Herkesin sesinin güzel olduğuna inanılan Şanlıurfa'dan son yüzyılda Türk müziğine damgasını vuransanatçılarçıkmış. Ibrahim Tatlıses'i zirveyetaşıyan 'Ayağında kundura'türküsününyaratıcısıMukkimTahir'den popmüziğisanatçısı Mirkelam'a kadar Urfa, her yıl sahnelere birkaç sanatçı gönderebiliyor. lşte Urfalı sanatçı lardan birkaçı: lbrahim Tatlıses, Nuri Sezigüzel, Mirkelam, Seyfettin Sucu, MüslümGürses, Ayşe Şan, Mehmet Özbek, Semra Sökmen, Yavu/ Tapucu, Kadir Tapucu, Mahmut Tuncer, Dündar Yıldız, Ferhat Güzel, Çetin özdemir, Seyyal Taner, Ahmet özhan, Selahattin Alpay (UrfaSuruç kökenli),Eyüp Uyanıkoğlu, Ali Gencebay, Mehmet Güçlü, lsma* il Badıllı, Halil Kendirli, Mahmut Coşkunses, HalilArapoğlu (Harran kökenli),Ayfer Ünlüer, Kadir Sema, Zekeriya Ünlü, Fevzi Özkaya, Ferhat Kılıç..." Türkiye genelinde sahnelerde bugün, bu ünlülerin dışında adları az ya da çok duyulmuş hem yüzlerce Urfalı hem de Urfalılığı sanat dünyasında zirveye tutunmak için refarans olarak kullanan çok sayıda sanatçı var. Hepsi bir yerlere varmanın mücadelesini veriyor. Müziğin bu kadar yaygın, Urfalı sanatçılarınbu kadar çok olması son yıllardadevletin de ilgisini çekince, Urfa müziğine akademik kariyer kazandırılabilmesi için bir dizi önlem alındı. Kültür Bakanlığı,kentte 1989'da Türk Halk Müziği korosu açtıktan sonra 1993'te açılan Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Müzik Lisesi'ndeisegeleceğin 'Tatlısesleri' yetiştiriliyor. Harran Üniversitesi'ne bağlı Tıp Fakültesi'nin Kulak Burun Boğaz Servisi'nde kurulan bir 'Ses Kontrol Merkezi'nde de Urfalılann seslerinin kalitesi ölçülüyör. Kısacası Urfa'da mağaralarda, sıra gecelerinde, dağ yatılarında ve yaşamın her anında müzik dinmiyor,' müziğin beşiği' sallanmay a de vam edi y or. ^ 19 Yaşamın her anında müzik U rfa'da müzik sabah czanıy la başlıyor. Sabahın erken saatlerinde müezzinin güzel sesi, Osmanlı mimarisinin en seçkin örneklerini banndıran daracık sokaklarda yankılanırken esnaf, kepenklerini 'kehke' (simit) satan çocuğun startıyla açıyor. Simitçi işini yaparken türkü söylüyor Urfa'da. Keçeci keçesini pişirmekiçin 'teperken' (Ayaklayuvarlayarak ezerken) tepme ritmine uygun türküler, bahçeci, bahçesini 'hekke'lerken (çapalarken)'BahçacıHoyratı'nı söylüyor.'Cülheci' (dokumacı) de cülhe tezgâhının tıkırtılanna uygun türkülermırıldanıyor. Debbağlar (dericiler) hoyrat okumadan deriye şekil vermiyorlar. Müziğin yaşamın her anındaki varlığınıvurgulamakiçinölümolaylarındabile müzik kullanıldığını anlatmak yetiyor. Çünkükentte.çokgençyaştaölenleriçin'Şivan' töreni yapılıyor. Ağıtçı kadınlann saatlerce ölünün meziyetlerini sayarak ağıthoyratlan söylemesi geleneği halen sürüyor. Kısacası Urfa'da yaşamın her anında, her sanatın icrasındatürkünün.hoyratın, 'mani'ninağırlığı duruyor. UrfalıfolkloraraştırmacısıAbuzerAkbıyık'ın çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilere göre Urfa'da 'Hicaz, Kürdi,Garip, Saba, Uşşak, Rast, Muhayyer, Mahir, Nevruz ve Ibrahimi' makamları geleneğinde okunan 28 hoyrat türü saptanmış. Günümüzde okunan yüzlerce türkü, şarkı ve hoyratın kaynağının da Urfa olduğunu da ammsatmak gerekiyor. Ayağında Kundura 'nın bestecisi Mukkim Tahir (üstte), lbrahim Tatlıses (altta). Bir başka Vrfalı; Mırkelam. çok sanatçı çıkıyor, kent, müzikle neden bu kadar iç içe? Folkloruzmanlan bu sorulara ilginç yanıtlar veriyorlar. Kimileri Urfalılann güzel sesli olmasını Davut Peygamber'e dayandınyor. Halk, "Urfalılann sesinin Davud' i" olduğu kanısını bu yüzden sürdürüyor. Kimileri ses güzelliğini kentte aşın tüketilen'isot'a (acı biberj, kimileri havasınasuyuna bağlasa da aslında ses güzelliğinin gizi çözülemiyor. Urfa folkloru üzerine geniş çalışmalanyla tanınan folklor araştırmacısı Abuzer Akbıyık, bu soruyu yanıtlarken şöylediyor: "Urfa'da ses güzelliğinin kaynağı kültürel yaşamın ve ortamın güzelliği ile yaşamın renkliliğiyle eşdeğerdir. Kent şivesinin gü Mağaralarda yankılanır türküler Bu kadar engin bir müzik kültürünün egemen olduğu Şanlıurfa'da, türkü söylemek ayncalık sayılmıyor. Kentte yaşayan herkes sesinin güzelliğiyle övünüyor. Müzik yapmak ve eğlenmek için her mekânın uygun olduğu Urfa'da, dağda, bağda, eyvanda (taş binaların yazl ık kısmı), mağaralarda, kı rda her an karşınıza türkü söyleyen topluluklar çıkabiliyor. Butopluluklannbasitcihazlarlaalelacele yaptığı yüzlerce kaset günümüzde çoğaltılarak elden ele dolaşıyor ve büyük ilgi görüyor. Urfa'dauzunkışgecelerindeki 'Sıra geceleri' (Haftada bir erkeklerin toplanıp eğlenmesi) nden, düğünlerdeki 'Asbap geceleri'ne, 'dağyatılan'nın sergilendiği kent dışındaki görkemli mağaralara kadar her yerde müziğin ağırlığı hissediliyor. Özellikle'dağyatılan'nagidilen mağaralarda hafta sonları birkaç geceyi geçiren Urfalılar sabahlara kadar çalıp söy lüyorlar. Bu arada vadininkarşısındayeralanmağaralardaki insanlara yine tiz seslerle, uzun havalarla ve hoyratlarla gönderilen mesajlar az sonra saatlersürebilecek'atışmalar'adönüşebiliyor. Yanık sesle seslendirilen uzun havanın yankılandığıŞanlıurfadağlanndamüziktenetkilenen başka canlı lar da olabiliyor. Muslklşinas 'merkep'ler! Harran Üniversitesi Araştırma görevlilerinden folkloraraştırmacısı Abdullah Balak, özellikle'dağyatıları'nınyoğunyaşandığı kent dışındaki mağaralann çevresindeki taş ocaklarında davetsiz misafirlerin de müzik âlemlerinindinleyicileri olduğunu anlatıyor. Balak'ın anlatımına göre"Urfa'nın eşekleri bile makamla anırır"sözünün kaynağı da eşeklerin dağ yatılannda söylenen türkülerdenetkilenmeleri. Balak, "Müzik icraedilen mağaralann çevresinde ocaklardan taş taşıyan eşekler aylarca bu müziğe öylesine adapte oluyorlar ki, onlar da bir süre sonra makamla anırmaya başlıyorlar. Bu söz, günümüzde kentte müziğe olan aşırı tutkuyu anlatmak için dekullanılıyor"diyor. Mukklm Tahlr'den, Mirkelam'a Urfalıların seslerinin güzelliğinin nedeni oldum olası merak ediliyor. Urfa'dan niye Seyyal Taner de Urfalı sanatçüardan...