Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 CUMHURİYET DERGİ Abuzer Akbıyık'a (sağda)göre iltifatedildik^c $mılıuıfu \la nuuıkle ilgilenenler artıyor. 1946. Urfa ekibi Istanbul'du verdikleri bir konserdc. 'Merkep'inmakamlaanırdığıkent Kasap rast, berber uşşak, simitçi muhayyer, keçeci rast makamında okuyor. Şanlıurfa'da sabah namazında başlıyor müzik,. bir daha da susmuyor. Mağaralarda doldurulan kasetler elden ele yayılıyor. Tüm canlılann kulaklan müzikle bağlı hayata, öyle ki eşekler bile makamla anınyor... MEHMET FARAÇ lk işittiğim vakit erkek sesinın bu £LıZ &j kadar yüksekperdelere fenninve• saitinden istifade etmeksizin eri™ şebileceğinehayretettim..." Bu sözler, 1926'da müdürü olduğu Istanbul Darül Elhan (konserva'tuar) heyetiyle birliktederlemeleryapmakiçinŞanlıurfa'ya gelen ve Urfalı sanatçıların seslerini dinledikten sonra hayrete düşen Ekrem Besim Bey'in. Müziğin bu kadar yaygın, insanların bu kadar eğlenmeyedüşkün olduğu bir kentte, Darül Elhan Müdürü'nüetkileyenler;hiçbir müzik eğitimi almamış, okul yüzü görmemiş 'SıraGeceleri', 'DağyatılarT ve 'Asbap (elbise) geceleri 'nde, salt kulaktan duydukları nağmeleri yorumlayan insanlardı. Ekrem Besim Bey, marangoz, tenekeci, kazancı, taşçı, çulcu, ayakkabıcı gibi meslekleri olan insanların seslendirdiği müziği dinlemişti. Şanlıurfa,oldumolasrmusikininbeşiği' olarak nitelenen bir kent. Müziğin hiçbir kentte yaşamın bu kadar içine girmediğine, kentin müzik kültürünün, tarihin derinliklerindengcldiğincıliş,kinbilgilereçe*şitli kaynaklarda ulaşrnak mümkün. Şanlıurfa'yabağlı Sultantepe Köyü'nde yapılankazılarda 'GılgamışDestanı'naait parçalarbulundu. Kentin Eyübbiye Mahallesi'nde yapılan kazı sırasındabulunanbir mozaikte, bir müzik aleti çalan insan f igürü ve onu dinleycn kuşlar, aslanlar, geyikler ve meleklerinvarlığıilgiçekti. Süryani kaynaklarında da kiliselerde söylenen ilahilerin ilk kez Şanlıurfa'daki Hiristiyantopluluğuncakullanıldığıanlatılıyor. Söz konusu kaynaklarda; M.S. 285373 yılları arasında Urfa'da yaşayan Süryani bilim, kültür,sanatvedinadamıMarAfran'ın(Siros)," Hiristiyanlık karşıtı Hermiyanos'un fikirlerini reddetmek için yazdığı makaleleri ve ilahileri iradeyı tcskin edici makamlara sığdıraraközellikleölülerintaziyeleriile kiliselerde söylediği ve toplumu hayrete düşürdüğü" belirtiliyor. İlahilerin dini ayinlerde kullanılmasına başlandığı o dönemde halkın kiliselere akın ettiği de kaynaklarda yazılıyor. Bazı kaynaklarda isegayetinceve hazin bir sesle yapılan ayinlerin Rehavi makamını ortaya çıkardığı ve'Urfalıyaait'anlamındakiRehavi'ninlbni Sina'dan geçtiği iddiaediliyor. Yine kentte ortaya çıkan 'Urfa makamı'nınhalenbirçokArapülkesindekullanıldığı, müzik dünyamıza Urfa'da kazandırılan 'KılıçlıMakamı'nında yaygın olarak işlendiğianlatılıypr. Geçmiş tarihlerinde de yaygın ve etkili olan Şanlıurfa müziği, otoritelere göre kentte uzun süre yaşayan Ermeni kültüründen, YERELMUZIKSANAYII Yerel sanatçıların sayısının saptanamadığı Şanlıurfa'da , her yıl halk arasında 'Urfa bandı'olarak bılinen yüzlerce kaset dolduruluyor ve bunlar ilkel olanaklarla çoğaltılarak pıyasaya verilıyor.Elden ele de çoğaltılarak yurt dışında bile büyük alıcı kitlesi buluyor. Urfalı sanatçıların bir bölümü kasetlerini dağ yatılarında, mağaralarda dolduruyorlar. Daha otantik olmasının yanısıra, akustık olduğu içın tercih edilen mağaralarda, kaset yapanların başında Haşim Mısırlı geliyor. Müziği büyük ilgi gören Mısırlı'nın doldurduğu kasetlerin tümünün başında gönelde şu anons yeralıyor.: "Sayın dinleyicıler...Dede Osman Veli Hazretlerınin dağında...Haşim Mısırlı ağabeyimin mağarasında.Jstedık bir muhabbet olsun...dınleyenlerımız şad olsun...Kayıt, Tahir Gümüş... sekiz..bır..bindokuzyüzdoksanikı..Misafi rler Reşit Sarıdiken ve...Mehmet Uyanık..teşekür ederiz." Genellikfe Cümbüş, Kanun, Ud gibi aletlerin çalındığı Urfa kasetlerinin kayıtlarında da SK248 tipi Grundig marka kasnaklı teypler kullanılıyor. Urfalı sanatçıların bu çalışmaları daha sonra kentteki amatör müzik stüdyolarında çoğaltılarak olağanüstü ilgının olduğu piyasaya sürülüyor. Sanatçılann tek bir sorunu var. O da, bandrolsüz kasetler yüzünden mahkemelık olmaları. ^unu "Yerel kültüre darbe"olarak yorumluyorlar.^ Bir araya gelmiş, enstrümanlarını almış, bekliyorlar. Birazdan düğmeye basılacak, kaset doldurulacak ve elden ele dolaşurak çoğalacak.