Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 KASIM l ;%. SAV I 556 l 15 PAZARIN PENCERESINDEN onıın bakışlarında eriyo2()'sindebirgençkız. Kırunı.ciddieiddieriyorum. /.ın boyu benimkınden (,'ok değısikbirsey, anlauzun. Hnfesbirboynu v;ır. tılması /or. Bilkent Tu"Kadınlık" akıyor boyrizın ve Oteleilik'te okunıındnn. Içiınde bastırılyor. ınış kıpırtılur... Ah, ne kadurdu u/ağım artık. SadeHayır hayır aybasım ce, cvet sadecc düslerimin bekleme. Ben sana biraz dünyasmda binlcrce kapara çıkarayım. Hemen dın kokusu", puslu kadın yarın çık gel. Sacit'in bir fotoğrafları ve kadın sesarkadası var, Kadir, fena lcri çocuk değil, sen dc onunla çıkarsın.Çokgüzelşiirler Sarışın kızın bu kadar yazıyor Kadir. Geçen giin rahat olması bcni şaşırtıbana ne dedi biliyor muyor. llkeinseldeneyimimi sun? Sen olmazsan, Sacit geçirdiğimde 14'ümdcyasla bir bütün olamaz, dedim. Ama şimdi bu kızın di . Ne kadar şairane, değiI anlattıkları yüzümü kımi?.. Filozofça şeyler.. zartıyor. (Kimbilir, bclki Merak etme kız, ben ande ben hâlâ tutucu birineni ikna ederim. yim.) ( ) Anlaştık Bak hayatım, MEHMET MADEN mı? Yarın yol paran hesakarım hasta, karım ölmek Asıl adı, Mehmet Yıldız. 1956 bına yatmış olacak. Orası üzere, diyorsun, ama beyılında Maden'de (Elazığ) kolay, biz seni garajdan nim de sana ihtiyacım var. doğdu. 197993 yıllan arasında arabayla alırız. Hadi öpÇok ihtiyacım var. BaManisa, Yozgat, Konya, tüm.Baybaaay!.. bamla konuştum, her şcyi Elazığ'daki çeşitli devlet Elimdeki kâğıt parçasıanlattım. Çocuğu aldıraokullarında Ingilizce nı kumral kıza uzatmak cağım. Yarın....evetyarın öğretmenliğl yaptı. 1993 yılında üzereyken, o, feryat eder akşam... Korkma, benden Kültür Bakanlığı'na geçti. 2 yıl gibi bir sevinçle bana doğbaşka kimse scni sorun etçalıştıktan sonra istifa etti. 1 yıl kadar, kendl açtığı Afitap ru bir adım atıyor. Şaşırımiyor. O an yanımda ol Çocuk Kulübü'nü çalıştırdı. M. yorum. Çok şaşırıyorum. yetcr. Yanımdaolmalısın. Maden'in ilk öyküsü (Ücret) Demek sezgilerim doğru, Bunu istiyorum, ısrarla 1974 yılında yayımlandı. deme kızla daha önce bir istiyorum. Hayırhayır, erGerçek Sanat, Yaba öykü, ortamı paylaşmısız... teleyemenı. Ncrdeyse 10 Sanat Rehberi, Yeni Şiir, Berfin Okul olabilir mi? Ama haftalıkolmuş...Hayır,diBahar, Dize gibi dergilere yazdı. yorum.hayırhayır!.. hangi okul? ( Ah. Şimdilerde, SiyahBeyaz yangınlarlabeslenmışkoVI.ANKESOR:Askcr gazetesinde "Yalana Itlraz Var" ca geçıniş, kimseyc yaraelbisesi içindc sıcaktan köşesini yazıyor. namadığımız öğretmeniy icc bunalmış, mevsime Yapıtları: Bir Sabah Hüzün lik günleri...) Kumral kıyenikdüşmüşsesiyletıfıl (Öykü) Yaba Yay,, 1994, zın gözleri parlıyor, yübirasker... Dahayüzündc Alışmak Ayrılıklara (Şiir) Suteni Y., 19964 ziinden sevinç daınlıyor tiiy bitmemiş. Ne de saf ve bana doğru bir adım bir yüzü var...Elindc 2 daha atıyor. Elimdeki kâadet 100'lük kart.Bclli ğıt parçasınııyiceburuşturuyorum. kiçok uzunkonuşacak. Belli kiçokdertli. Ayyy, hocam kırk yıl geçseydi burada karVan/Özalp'in sınır karakollarına şılaşacağımız aklıma gelmezdi. Nasılsınız, dağıtacaklarmış bizi baba. Çok kötiiyaaa, hiç değismemişsiniz, çok genç görünümüş...Gece gündüz dağlarda...Ben kuafoyorsunuz. Artık sizi dünyada bırakmam. Berüm, baba...Ne yapın edin burada orduevinde nim konuğumsunuz. Babam emekli oldu. tutun beni. Hayır, baba, torpil oluyor. Dayımı Maki Tatil Köyü'nün yöneticisi şımdi. Babamutlakaaraym.Nedeolsabinbası...Birşeyma sizden çok söz ettim. Ailemde si/i tamleryapsın artık. Moralim çok bozuk...Sizden acelchaberbeklıyorum. Param var, baba. Pa mayan yok. Hocam, inanın çok heyecanlıyım. Hiçbeklemiyordum.Tanrımbunerasra istemiyorum. Bana para değil, hayatım lalantı.bunesürpriz!.. zını. Mutlakabirşeyleryapın. §ey...baba...bu konuştuklarımızıannembilmesin... Kusura kalma, seni taın hatırlayamadıın?.. Kredi kartıyla çalışan ankesörde kumral Zaten hep unutkandınız. Fransa'dan gelen birkızvar. Onubirycrlerdentamyorgibiyim "uyumlu kı/"la birliktc oturuyordum ama... Kumral kız iııal etmis, ille de kartıyla ya...Manisa... konusacak.Göstergedekikullanmıakısı In Tamam tamam, komutamn kızı Jale'sin gili/ce. Belki Ingilizcesi yeterli değil. yada sen. îjımdı hatırladım. Uzgününı Jale. koıuıkredi limiti... Pesetıniyorama...Onungibıbir ğunuzolmayıinançokısterdim. Ama karım ikimeraklıdahavarkuyrukta. çok hasta vc hemen yola çıkmam gerekiyur. Dilsiz nıımarasını bu kumral kızayapmak Ayyy, hocam, geçmıs olsun. gerçckten istiyorum. Küçük bir kâğıda aynen sunları çok ü/üldüm. Bari lclcfonunuzu verin. ya/ıyorum: "Ben dilsiz ve sağırım, lütl'en Yenibirokulaatandım. Kendiııinkini ver. asağıdaki numaıayı arayın ve 'Rana nasıl?' ben seni ararım. diye sorun. Alacağını/cevabı kâğıda ya/ın." Jaletelaşlaçantasınıkurealıyor. BurusturYazdığım telefon numarası ablam Jjendil'e duğum kâğıdı usulcacebimeatıyorum. ait. Şcndil uyanık kı/dır, benim araltığımı, niBukarşılaşmacanımısıkıyor. Ablamateleyetimihemenanlarvegerekenyanıtı verir. fon etmekten vazgeçiyorum. Jale'dcn ayrılKâğıtpareasıelimde, bekliyorum. Kumral dıktan sonra, aynı güıı dağevini terkcttım. kızsonunda pescdiyor veboşalmışolan II. Başka bir bölgedebaska bir dağevinetaşınankesöre gcçiyor. O kadar çabuk hareket edimak ii/ere... Yoksa ben bütün olumsuvluğuna yor ki, fırsal bıılup kâğıdı uzatamıyorum. Arrağmcn kaçuk olmayı mı tcrcilı cdiyorunı. tık konusmasını bitirmekten başka çarc yok. (Bukızıbiryerdentanıyorumama...Ah,yan( ) Belki. Kaçakolmanındayanılmazyalnızlığınaalışmışolmalıyım. Neyagınlarlabeslenmi.'jkocageçıni.s...Nedenhapalım, özgürlüğü birkarascvda gibi düşüntırlayamıyorum, neden?..) Kumral kız şeıı mek de özgürlük. Zaten insana değer verilsakrakkonuşuyor. meycn bir ülkede, içerde olsun dışarda olsun. Ay, Sermin.anlatam.çokeğleniyoherkesbirşeylcretutsak... rum, çok...Buradaki diskoyu görmelisin!.. Düşünüyorum da, Çömlckkıran'dakı sarp Tam birrüya alemi...Biriyleçıkıyorum, bikayayı oyarak bir"soğutucu" yapamadığım zimkilerdebeğendilerçoeuğu. Adı mı?Sac il, Sacit. Saçlarım çok kısa kcstiriyor ama ya için hep ü/üleceğım. Bir güıı diisündüğüm özgürlüğü kanatlarından yakalasam bıle, bııkışıyorkendısiııe. Birgöz varSermin.koyu na hep üzüleceğim.^ yeşil.ijöylemavimsi... Herkarşılaşmamızda Mutluluğun yapay smırlan demektır." demiş. Kalburüstü yazarların Salman'ı desteklemek için söylediklerı tüm sözlerden daha güzelini jtap Fuan'nın son gunu aldığım bir kitabı ve etkilisinı 24 Nısan 1989'da Parıs'teki Arap bitirinceye kadar elımden bırakamadım Insan Hakları Derneği'nin açıklamasında Salman Rüşdi'ye Destek Mektuplan" okuyoruz: "Hiçbir küfür, Islam'a ve başlığını taşıyan bu kitap (Düşün Yayıncılık, Müslümanlar'a, bir yazarın ölümünü istemek Istanbul) 1992'de, Humeyni'nin Tahran kadar zarar vermez." Radyosu'nda yayınlanan bir fetvasında, Yayıncı, önsözünde, ölüm tehditleri sonucunda 'Şeytan Ayetleri' kitabında Islama ve yaşamını gizlenerek geçirmek zorunda kalan peygambere karşı çıktığı için Salman Rüşdi ve Rüşdi konusunda yürürlükte bulunan yayıncılarının ölüme mahkum edildiklerinin duyarsızlığı vurguluyor ve "beni sokmayan açıklanışının üçüncü yılında Salman'ı yılan bın yaşasın!" düşüncesini besleyenlerin destekleyen dünya çapında ün sahibi Almanlar'dan ıbaret olmadığını yansıtıyor: yazarların mektuplarını içermektedır. Mesela Ingiliz yayınbilimcisi Richard VVebster'e Salman Rüşdi, o kitabında gerçekten Islam'a göre Rüşdi, artık antisemitizm'in yerini almış ve peygambere dil uzatmış mıdır? Bazısına bir Batı antiislamcılığının ajanlıgını yapıyor; göre evet, bazısına göre hayır! Peki, böyle bir yani suç kendisinde!" saygısızlık bahis könusuysa çözüm, yazarın 1990'da Iran'la Ingiltere arasında ilışkılerın idamını mı istemektir? Saygısızı utandırmanın yeniden düzelmesı nedeniyle yapılan bir başka yolu yok mudur? açıklamada Iran'ın fetva'yı kaldırmadığı ancak Kimler ne yazmış, ne demişler Salman'a? yazarı öldürme girişiminde bulunmayacağı Günter Grass, Almanya'daki güvencesini verdigi bildiriliyor. O sıralarda, vurdumduymazlığı sergilıyor ve kınıyordu: Ingiltere'de bazı yazariar, Rüşdi'nin güvenligi Almanlar'dan söz açarak, "...Rahtasız edilmek için alınan önlemlerin vergi ödeyenlere kaça istemiyorlar.. Ayrıca Doğudan ve Güneyden malolduğunu sorgulayan yazılar yayınlamışlar. gelen, refahımızı bir ucundan kemirmek Bir yıl sonra, 2.3.91'de Iran'ın dini liderleri, isteyen kavimlerin göçü de tehdit ediyor bizi." Tahran'da, başka ülkelerden gelen Müslüman diyor ve ",.üç yıl önceki bu ölüm tehdidinden liderlerin katıldıkları bir konferansta fetvanın kendisi suçlu olan bir romancının sızlanması, geri alınamaz olduğunu açıklayıp ölüm kendini beğenmışler için ne anlama gelir?" kararının bir an önce yerine getırilmesini diye soruyordu. istemişler. Almanya'nın bir başka önde gelen yazarı, 1992 Mart'ında mizah dergisi Titanic, Rüşdi'ye Johannes Marıo Simmel ise şöyle diyordu: yollanan mektuplarla alay etmiş. Almanya, Iran'ın en önemli ticari partneri, Iran 1996 sonundayız; ölüm tehdidı hâlâ da, Almanya'nın en önemli pazarıymış.. yürürlüktedir ve Salman Rüşdi bugün hâlâ Uzmanlar, ikılı ticaret hacminin 1991 yılında 6 saklanmaktadır. milyar marka çıkacağını hesaplıyorlar... Bu Bütün bunları okumak, bütün bu olup bitenleri artış yüzünden Humeyni'nin takipçileri öğrenmek ya da anımsamak neye yarıyor? yaşamınıza son vereceklere ödenecek ödülü Şunu kavramaya yarıyor: Bazıları için ilkeler, 4.5 milyon dolara arttırdılar, Ayetler'inizin hürriyetler önemsizdir; para ve çıkar umudu bu Italyanca çevırmeni Milano'da bıçaklandı, insanlara, her türlü ilkeyi çiğnetir, gözaltı ettirir. Japon çevırmeniniz Tokyo'da öldürüldü." Bir başka yaygın davranış biçımi de var: Portekiz'ın ünlü yazarı Jose Saramago, Bazılarımız yeryüzünde sınırlar çızip: Bunun "Kendısinin dıle getırmediği, ancak kendisini berisinde olup biten beni ilgilendirir; koruma bahanesiyle verilmiş yargıların infazını, ötesindekinden bana ne?" demekle kendilerini insanların keyfi davranışlarına bırakan bir kandırıyorlar. Çünkü bir ülkede geçerli hoşgörü Tann" düşünemeyeceginı söyleyip, "Tanrı bu yokluğu, aradan uzun bir zaman geçmeden yargıyı .. ne ımzasıyla onaylayabilecek ne de tıpkı Çernobıl radyasyonu gibi, aslt yağmurları açık seçik sesiyle lanetleyebilecek.olmadığına gibi dönüp dolaşıyor ve tepki göre, açıkça.karşımızdaki insanların insanlara göstermeyenlerin ülkesine kadar uzanıyor, karşı işlediği, geçmişte O'nun adına işlenen bu onun demokrasisıni, yaşam tarzını etkılemeye mutlaka gelecekte de işlenecek tüm suçlara başlıyor. Bu, eskiden de böyleydi ama özellikle benzer türden bir suç bahis konusudur televizyonun, radyonun, ınternetin vb. uzaklıkları hiçe indirgediğı çağımızda da bu ış daha çabuk gerçekleşıyor. Yıllardır sınırlarımızın ötesinden dişlerini gösterıp bir tımsah gibi sırıtan köktendinciliğe bön bön bakıp durmadık mı? Bıze gelmez, gelse de bir şey yapamaz sanmadık mı? Böyle sananlarımız arasında daha da ileri gidip, "bu timsahı azıcık okşasak biraz daha oy toplamamız dışında ne olur, bize ne zarar verır?" dıyenler çıkmadı mı? Böyle düşünenler, böyle davrananlar bir süre sonra, "Kahramanmaraş'ta, Sıvas'ta oluı bunlar, buraya gelemez!" diye düşünüp seslerını çıkarmamayı yeğlemedıler mı? Yanı, bu sefer ulusal sınırlar yerine il sınırlarını çizıp kendilerini kandırmayı sürdürmediler mi? Bunu yaparken de Salman Rüşdı'yı kabahatli bulanları anımsatırcasına Sıvas'ta yakanları değil yananları, yanmaktan ramak kala kurtulanları kınamadılar mı? Onlar kışkırtıcı değıl mıydi, kaşınmamışlar mıydı efendım? Insan üstüne ketçap sürüp Nil'de yüzmeye kalksa başına tımsahlar üşuşmez mi? Bunlar arasından bazı işadamlan çıkıp köktendıncıh bir koalısyonun kımseye zarar vermeyeceğıni belki de yararlı olacağını savunmadılar mı? Şımdi sıra, dokunulmazlığımızın semt sınırları, sonra da mahalle sınırlarının ardında süreceğini varsaymaya gelmıştır. Tabii, daha da beklersek bundan sonra tımsahın ağız boşluğunun mu yoksa mıdesının mı daha güvenlı olduğunu bıtmez tükenmez açıkoturumlardauzun uzun tartışabiliriz. ^ Salman Riişdi iı,iıı yayınlanan fetva üçyaşına bastu SELÇUK ERKZ