Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYETDERGİ Katyıı ıtııı kultıit /ı u, Labranda'nın kutsal yolunda MURAT LIRAL (Fotoğrajlur: MARTl L'RAL) bahçe duvarları, setler doğa ile inanılmaz bir uyumiçindeler. Kalın olmayan taşlarla örülen, çok şeye bir incelik, zarafet katıyor. Özellikle yol üzerindeki Kargıcak köyünde bu türdcn güzel ve orijinal evleri, duvarları görmek için biraz duraklamayadeğer... Içinizden bir sesbu inceliğinbinlcrceyılınsüzülmesinden bugünlere kaldığını söyler. Çam ağaçları ve kayalar biraz aralanıyor... Ve nihayettüm Milasovasını gören bir yamaca yaslanmış sessiz Labranda. Sizi soğuk su satan çocuklar karşılıyor. Bundan daha güzel neolabilir... Neredeysebirsaate yakın süren yolculuktan sonra, Milas'ta, Bodrum'da bile nıeşhur Labranda suyunu, öyle uydurma değil hakiki Labranda suyunu, kaynağında doya doya içmenin keyfi hiçbir >eye benzerniyor... Y olunuz Milas tarafına diiserse ve eğer görmediyseniz antik Labranda kentini gezmelisiniz. Güzel bir doğayı ya da görkeminden daha çok gizemli havası ile sizi kendisine hemen bağlayı veren önemli bir Karya kentini görmek kadar Osman Gürsoy'la tanışmak. onunla birlikte Labranda'yı gezmek için... Labranda ören yerinin kadrolu, maaşlı bekçisi Osman Gürsoy... Ancak sıradan birbekçi değil. Genç bir kazı işçisi olarak geldiği bu kente bağlanmış ve ömrünün 26 yılını, hiç aynlmadan burada geçirmiş. Boşuna da gcçırmemış, yıllarını. Labranda ile ilgili hcr şeyi merak etmiş, sormuş, dinlemiş, okumuş., öğrenmiş..... Ve "uzmanlaşmış"; bir bakısta birduvann Helen mi Roma mı olduğunu ayıracak, bir sütunun üslubunu gözü kapalı söyleyecek kadar... Sadecemimarive üslupbakımından değil kent yapılanması, binaların işlevselliği ve sosyal yapı ve örgütlenmeler üzerine de "görüş sahibi". Hattaiddıalı; Isveçliler'inLabranda kazılarını Isveçli arkeologlar başlatmış ve yürütüyorlar, ancak bu sene kazı olmadığı için gelmemişlerdi tapınağı ziyaret edenlerin bağış için para attıkları havuz dediği yerin bir altar olduğunda kesinlikle kararlı... Yine Isveçliler'in saray dediği yerlerin bir stoa olduğu kanısında... Ve en büyük iddiası; henüz bulunmamış tiyatronun yerini de açıklıkla tarif ediyor, "göreceksiniz bakın orada bulacaklar tiyatroyu" diye pekiştiriyor... eski Grek yazttlarını da okuyor. Gerçi bir süre sonra yakını pek göremediğini yazıları ezbcrindcn okuduğunu anlasanız da o kadar gerçck okuyorki bu ayrıntıya öncnı vermiyorsunuz. Onunla konuşurken ilkokulu ancak bitirmiş birisiylc karş ı karşıya olduğunuzu asla düşünemiyorsunuz. Zor bir yolculuk Osman Gürsoy, Labranda'yaadadığı hayatıyla bu cski kente bugün hayat kazandırmış... Onunla birlikte Labranda' y ı dolasırken birtasj. bir kiremit parçası bile bir anlam kazanıyor, sanki can'.anıyor. Hayal gücünüzübirazzorlasanız.onun.bu kutsal kentin koruyucu rahipleri tarafından kentlerini sonsuza kadarkorumak. tarihlenni hep canlı tutmak içinaralarındanscçtikleribirgörevli olduğunu bılc düşünebilirsıniz. Karya kraliçesi Ada'nın iskeletinden yeniden canlandırılmış, Bodrum müzesinde sergilenen görüniimünden Osman Gürsoy'un Karyalılarla akrabalığı için kolaylıkla ipuçları da bulabilirsiniz. Labranda'ya gidecekler oldukça zor bir yolculuğu göze almalılar. Milas'ın Söke yönündeki çıkışında birtabela ile Labranda sapağı gösteriliyor.Tabclada"Labranda 14 kın" yazması yolculuğunuzun hiç de kısa geçeceği anlamına gelmiyor. Asfalt yol ilk birkaç kilomctredcn sonra yerini tozlarla, taşlarla kaplı bozuk bir yola terk ediyor. Taın bir maden yolu bu... Ve bu yoldan Batı Menteşe Dağlarf nın yamaçlartn dan döne döne 700 metre yüksekliğe doğru yol alırken ara ara kan, ıdan gelen, çimento tabrikalanna dolomit, diyasporit taşıyan ağır yüklü kamyonlara yol vermek zorunda kalıyorsunuz. Tabıi yorgun yüzlü kamyon şoforlcrini de dostça selamlamak gerckiyor; sizin ikına sıkınabirdefalığınaçıktığınızyollarda onlar ömür tüketiyorlar... Yoldan gözünüzü ayirabildiğinizde ve toz bulutları arasından seçebildiğinizde eşine az rastlanır bir doğayla çarpilıyorsunuz. Sanki doğayla bir heykel müzcsindesiniz... Kalkerli yapının her ijeyi yalınlaştıran çoraklığı hemen dikkatinizi çekıyor; toprağın üstü öyle kalabalık değil. Bu sadeliğin içinden kızılçanılar tüm soylulukları ve zarafet leriyle belirginleşiyorlar. Sık değil seyrek de değiller, sanki hepsinin tek tck fark edilmesi için ölçeklenmişler. Kızılçamlar, ara ara rastlayabileceğiniz ladinlerin, ardıçların arasındaki aşınmış yüzcylerdc yuvarlak, keskin olmayan büyük kaya kütlelcrinineredeyseçirılçıplakgörüveriyorsunuz. Bazı yerlerdc üst iiste yığılmalar da olmuş. En usta heykeltiraşları bile ktskandıracak figürler, kompozisyonlar oluijmuş. Ya da siz öyle görüyorsunuz... Yol boyunca bu seyirlik yolun zorluğunu biraz hafiflctiyor. Taş ve ağaç... Bölgedcki bütün yapılanmaiann ana clemanları. özellikle tektonik bölgelerde yer alan kırık, katmanlardan clde edilen düzgün yüzeyli taşlarla yapılmış Dıştan iğreti ama... Uydurma bir tabelanın üzerine iğreti bir şekilde yazılmış "Labranda harabelerinegider"yazısınmpeşinc takılıp. bir keçiyolundan tırmanmayabaşhyorsunuz. Biraz sonra eski duvarlarla birlikte çitten bir iğreti kapıyla karşılaşıyorsunuz. Kenarda yine iğreti birtabela; "Giriş ücreti" yazılı. Ücret ise yıllardır silineyazıla,okunamıyor...Şaşkınlık içinde "bu kadar yolu bunları görmek için mi çıktım" diye kendinize verip veriştirirken, dayanamayıp, çiti itekleyip içerı giriyorsunuz... Dışardaki ığretiliğin tersine Labranda'da her şey bir ören yerinden beklenmeyecek ölçüde düzgün. Şaşkınltğınızdaha da artıyor, içinizi bir heyecan sarmaya başl ıyor. Siz çevrenize dalıp gitmek üzereyken yardımcı bekçi ibrahim Akyarbirden ortaya çıkıveriyor; "Hoşgeldiniz" diyor ve biletlerimizi kesiyor. Bekçi OMIIUII dursoy (solda) yarJtmcısı Ibrahim Akyar'la.