02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4EYLÜL1994.SAYI441 BAŞKENT GUNLERI Ekoloj ik kimy anın babası körfezde MÜŞERREF HEKİMOĞLU oyraz dinince kumda oturmak çok hoş, güneşi iliklerimde hisscdiyor, kıreç çağımı geride bırakıyorum. Denizde çocuklarel çırpıyor, şarkı söylüyor. Çevremde ilginç söyleşiler, gazete başlıklanna yorumlar, eleştiriler. Krallar, prensesler de gcliyor gündeme. örneğin Ürdün Kralı Hüseyin, ya da tngiliz sarayının prens ve prensesleri. Derken antika kaçakçıları, Bcrgamalılar'ın Perperene kazısı başlamıyor diye üzülmcsine karşın açılırsa hırsızlığın başlarnasından korkanlar var. Biri soruyoryandan. Ürdün'egiHimmi?Petra'yi gördüm mü, Kral Hüseyin'i tanıyor muyum? Cumhurbaşkanı Demirel'in Ürdün'e gidişini onarım yolculuğu diye yorumluyor bir okurumuz. Körfez Savaşı döneminde Turgut Özal'ın kimi sözlerini anımsatıyor. Sıcak plajda soğuk bir rüzgâr. Körfez Savaşı'nı ürpermeden anımsamak olanağı yok galiba. Kral Hüseyin ile Alman sarayında karşılaşmamız canlanıyor gözümde. İlginç rastlantı. Filistin lideri Yaser Arafat da Amman'da o günlerde, uzun bir süreden sonra ilk kez geliyor, önemli görüşmeler yapılıyor, ben de saraydan çağrı bekliyorum. Arafat'ı uğurladıktan sonra bcnimlc konuştu Kral Hüseyin. Şaşılası belleği var. Mahmut Dikerdem'i sordu bana. Çünkü ilk karşılaşmamız Mahmut Dikerdenı'in Amman elçisi olduğu dönemde Istanbul'da. Aradan kaçyılgeçti;osürede ülkemizde, bölgemizde, dünyamızdaneleroldu... Büyükelçi Mahmut Dikerdem Amman 'da Kral Hüseyin ile bir söyleşide M. Hekimoğlu. P Kilise Yönetim Kurulu Başkanı Kirkor Agabaloğlu, "Biz bunları hak etmedik " diyor. Bu kez birbaşka mahkeme, tstanbul 6. lcra Dairesi kiralann tahsili için "haciz" kararı alıyor. Karar uygulanıyor. Kilisede alınabilecek bir şey bulunmayınca geriye telefonun kapatılması kalıyor. Kapatılıyorda. Bu arada Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Yönetim Kurulu değişiyor ve başkanlığa Kirkor Agabaloğlu seçiliyor. Agabaloğlu'nun ilk işi, faiziyle birlikte yüklüce borcunu ödeyerek telefonu açtırmak oluyor. Tuzla'daki kamp binasının iadesi için dava açılıyor. Bu davanın Yargıtay aşamasında olduğunu söylüyor Agabaloğlu. Ama sonuçtan umudu yok. Bir kilise için haciz kararının dünyada belkı de ilk kez kendi kiliseleri için alındığını anlatan Agabaloğlu, Lozan'ı ve 42. maddeyi anımsatıyor. Bir de iki yıl önce ycniden valiliğe başvuruluyor "yelki belgesi" için. Çünkü yeni yönetimin çalışabilmesi bu belgeye bağlı. Belge bir türlü ellerine geçmey incc Azınlıklar Masası'nagidiliyor. Masa, Vakıflar Müdürlüğü'nden ıstenilen bilginin henüz kendilerine ulaşmadığını söylüyor birçok kez. Sonunda bilgi ulaşıyor, "Bu kilisenin bıze borcu var.Bu yüzden istcnilen bclgenin verilmemesi..." Agabaloğlu'nun, "Bize yetki vermeden nasıl cemaatimizden para toplay ıp da size borcumu/u öderiz" demeleri fayda etmiyor. Sonunda borcu Agabaloğlu kendi adına üstleniyor ve belgeye kavuşuluyor. Agabaloğlu, her dönemde çalıştıklarını, bu ülkede terlerini akıttıklannı söyleycrck dile getiriyor öfkesini. "Sonuç böyle olmamalıydı" diyor: "Şimdi, kazandıklanmızı kaybediyoruz." Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi'nin başına gclenlcr işte böyle. Şimdi birileri çıkıp, "Onlar bizim Gümülcine'dckı okullarımızı açsınlar. Ondan sonra bizden böyle şeyler istesinlcr" diyebilir. Birileri, tarih içinde gücü elinde bulunduranların döktükleri kanın faturasını ödetme peşine düşebilir. Bunun için yanlışa yanlışla, utanca utançla karşılık Ermeni Kilisesi'nin gelir getiren mülklerinden biri vermeyi göğüsleyebilir. Ama "insan bilgisi"onlanyalanlıyor...^ de Arusyak Hanım 'ın bağışı olan bu bina... lüğü, bu binanın da kilisedcn alınarak eski sahibine verilmesi için dava açıyor. Dava 29 Ocak 1990'da sonuçlanıyor ve eski sahibi öldüğü için bina Milli Emlak'ın eline geçiyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü binanın kilisenin elinden alınmasıyla yetinmiyor. Bir başka dava daha açılıyor. Bunun konusu ise, bina kilisenin elindeyken alınan kiralann Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne iadesi. Davayı müdürlük kazanıyor. Ancak bu kez tepki var. Kilise Vakfı Başİcanı Dikran Bando, binanın ellcrinden alınması yetmiyormuş gibi üsliine para istenmesine öfkeleniyor, "Bu bir rezalettir" deyip parayı ödemiyor. ekolojik kimyanın babası; almadığı ödül yok. Bir süre önce buraya geldi, siyanürcülere karşı bilirkişi raporu yazdı. Bu gelişinde de birbaşkaraporhazırladı.OrrientClup'te toplantılar (lüzcnlcndi, ilginç tartışmalar oldu. Kulübün kurucusu Birsel Lemke siyanürsavaşınabaşkoyankişilerdenbiri körfezde. Savaşı kazanacaklarına inanıyor, "Zcus'unaltınlarını Ida'nınyüreğini parçalayarak, Pandora'nın zehiri ile çalmaya çalışan Germen tiranlara karşı, Midilli ve Körfez belediye başkanlarıyla Bergama Belediye Başkam'nın başanya ulaşacağını" söylüyor. lda tanrılarının falcısı Kalhas da böyle söylemiş galiba. Ankara'dakilerdeduydu mu acaba?Onlara başka duyurular da var körfezdcn. Biri Ida'dan. Çeşme'dcn Ferhan Erder, annesi Saniye Fenmen'inçalışmalanmgörmeye geldi Güre'ye. Ben de gittim. Talaş fınnın başında emckliye ayrıldı, Barış Demeği Başkanı oldu, yargılandı, lutuklandı, sol biraydın olarak acı faturalarödedi, yaşamını yitirdi. Kral Hüseyin'inülkesındedeneleryaşanıyor hâlâ. Amman sarayında Filistin Kurtuluş örgütü'nden söz ediyorduk, şimdi devletini kutluyoruz. Yaşayarak neleröğreniyor insan. Haklan, özgürlüğü için savaşanlar yoruluyor ama düşler gerçeklcşiyor sonunda. Söyleşiler bizim körfeze dönüyor yeniden. Mavi Edremit körfezine. Doğanın güzelliğinı konuşuyoruz, insanların scvgisi/liğini, pisliğini. Yazmaktan utanıyorum ama gözümdcn de utanıyorum. Gelecek kuşaklardan utanmamak için uyan görevinden geri kalmıyorum. Kimi kişiler çok umursamaz; çevreyı kirletmekten, sokakları, plajı, çay bahçelcrini çöplüğe döndürmckten geri kalmıyor, uyarırsanız tcrslcniyorlar. Oysa Edremit, dünyanın en temız körfczi hâlâ. Burhaniye'nin çevreci doktorlarından Kenan Tortop söyledi biraz önce. Prof. Korte de buraya yerleşmek istiyor. Prof. Korte kim derseniz, gazetemizde haberini okudunuz belki, küçükellerin ürettiği seramikleri seyrettim. Çalışmalar sona erince ver elini Tahtakuşlar. Seniye Fenmen ile Ferhan Erder'in körfezi Tahtakuşlar'dan, güzel mczarlıgından görmesini, dünyada ilk deney olan özel etnografya galerisini ve kurucularını tanımalarını istedim. tkisi de çok hoşlandı bu geziden. Kudar ailesinin kadınları dağdan yeni dönmüş; elleri, ayaklan kekik kokuyor, havada sarıkız rüzgârı, masada boynu bükük inciler;özel EtnoğrafyaGalcrisi'nin kitabevini anlatıyor Alibey Kudar. tki bin kitap var şimdi. Raflarhazırlanıyor. Açılışı 9 eylülde yapacaklar, Ege'de birçok kentin, ilçenin kurtuluş günü. Savaştepe kökenli Alibey Kudar, şöyle diyor: Kitap da kurtuluş, kitabcvi o gün açılsın... Güzel bir yaklaşım değil mi? Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla sonuçlandıranlara, cumhuriyctimizin kurucularına,' Yaşamda en gerçek yol gösterici bilımdır' dıyenlere kitapların aydınlığıyla, bilimin ışığıyla ulaşılır ancak. Çağdaşlığın yolunu kitap sayfaları açar. Bu gerçeğe kaç kez tanık olmuş lda...^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle