Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 PORTRE CUMHURİYET DERGİ.4 EYLÜL 1994. SAYI441 yen laflar etmesi demek. Kötü Türkçe alışkanlığını bu sözcükle yerle bir ediyor Turhan. Fıkramn komikliğinden çok, nasıl anlatıldığı da öncmli. Turhan'a göre Nasrettin Hoca döncmi çoktan bitti. Temcl'in Karadenizliolduğunadainanmıyor. Eylemdcn söyleme geçemeyen Türklerin yeni bir kentli tipi Temel. Yerde bir muz kabuğu görünce ailesine birazdan düşeceğiz diyebiliyor. "Ne yazık ki" diyor Turhan, "çoğu yazar, yazılarında yalür dediğim tarzda yağlı, ahkamlı ve efendi Türkçe kullanıyorlar." Turhan'ın Mimar Sinan kadar meşhur tanımladığı bir de Aziz Nesin var. Amacı onun kadar arrogant ve evrensel bir mizahçı olabilmek. Bu hayatının en büyük projesi. Nesin gibi olmay ı bir proje olarak görüyor. Mizah herkesındır ama mizahçı evrensel olmalı. Insanlar nasıl tanır Ahmet Turhan'ı? O bir paranoyak olarak arkasında gözü bulunduğu hakkında sık sık konuşulduğunun şahidi. Genellikle sevildiğini düşünüyor ama paranoyak olmaması aleyhinde konuşmamalan anlamına gelmiyor. Bunu biliyor. Çok titizolduğu için çalışma arkadaşlannı sıklıkla bunaltmıyor değil ama çalıştığı işleri bir üni versite alışkanlığıyla yapmak istiyor. Çünkü, o zaman işler iyi oluyor. Bir de çok telaşlı bir insan olduğu söyleniyor. Bir de ödülü var Ahmet Turhan'ın. 1991 yılında mimarlıkla ilgili bir serppozyum düzenliyor. Scmpozyumu da kimse kaçmasın, herkes katılsın diye trende düzenliyor. Dönüşte dört dilde bir Sapanca Dcklarasyonu yayımlanıyor. Behruz Çinici, Cengiz Bektaş, Turgut Cansever, Doğan Kuban ve yaklaşık kırk mimarın imzaladığı bu deklarasyonda deniliyor ki, "Mimarlık dıploması yeterli değildır. Türkiye'deki bozuk yapılaşmanın sorumlusu mimarlardır". Bu deklarasyon ilgi çekiyor. Ahmet Altan'la Neşe Düzel, Ahmet Turhan'ı Kırmızı Koltuk'aoturtuyor. Program sonunda teşekkür ediyor, "Çok güzel sorular sordunuz". Altan ve Düzel'se şaşkın,"Bizsoru sormadık kı..." Bu program yankı uyandırıyor ama mimarlar arasında ya da kentle ilgilenenlcr arasında değil. Islam Çupi, spor sayfasında yazıyor, "Piontek Gökdeleni" diye. Birde Hıbır Dergisi "Altın Bit"ödülünü veriyor, Ve konuşmasını noktalıyor Ahmet Turhan: "Tecrübe toplumundan bilgi toplumuna gcçiş ancak çocuklarımız sayesindc olacak. Biz tecrübe topluyoruz, onlar bilgiyi toplayacak. Bizım kuşağın, gcnçlerin yanlışlık yapmalannın anayasal hakları olduğuna inanması gerekiyor. Bağnaz ve bezirgan gençlik eleştirilerinden kurtulup bilgi toplumuna geçiş çabalarına önayak olmalıyız. En büyük keyfı gençken aldım. Gençken ütopyacıydım şimdi de ütopyacıyım. Eskıden dc feministtim, şimdi de..." 4 "Albatros'un keliyim ben" Adı: Ahmet Turhan Alttner. Burcu: Kovada Balık Ya»ı: 49 Mesleği: Mimar, gazetcci, yayıncı ve mizahçı. rtadoğu Teknik Üniversitesi'ni bitirip birkaç bina yaptıktan sonra otuz metrcküp budaksız çam ağacını aramaya girişen Ahmet Turhan'ın meslekleri arasında ağır basanı mizahçılıgı. Ağaç arama girişimiyle birlikte uzattığı, bugüne kadar kesmediği sakalında da bıraz hüzün biraz mizah var. Bu sakal, budaksız V* aşklar ve •vllllklar... çam bulunduğunda kesilecek. O gün, Ercan Arıklı'yla iş görüşBirden çok kimliğe sahip atna bir mesi yaptığı gün var ya dönüp kız artek kişiliği var Ahmet Turhan'ın. kadaşına, "İş buldum" diyor. O gün Bunda dülger dedenin, inşaat fen evtutuluyor. ' memuru babanın mimar oğlu olmak Şimdi de özel yaşamının kapısını kadar yaşadıgı bin yıllık ülkenin yaşama sanatının izleri de var. Mimarlığı birkaç binayla özetlenebilir. Ama bir de Bodnım'da hem yanmaday\ hem de kenti planlaması var ki yazmadan geçmek zor. Kcndi adına, devlct hesabına kurduğu büroda, (Bu, tarihe Türkiye'deki ilk özel devlet kuruluşu olarak geçecektir) öğlene kadar halka plan gcreği ev yapmaları içın yardımcı oluyor. öyle bir iş bürokratlara nasıl da yakınlaştırıyor insanı? Belediye meclisi üyelerine "Bodrum bir fıl, sizde tuttuğunuz yere göre organımsı isimlcr alan körAhkâmcılar... lersiniz" deyince sona erilyı de bunca mizah gücüyorbuserüven. nü keşfedcn, teklif getiren Yayıncılığa başlaması bir dergi olmadı mı hiç? ise mimarlığın uzantısı bir Olmamış. Ktzlar ve patadım. Mimarlann Kuranı ronlar genellikle Ahmet Kerim'i sayılan Neufert Turhan'a teklifte bulunYapı Tasanm Bilgisi isimli mazlarmış. Yayınevi kurkitabı çıkarıyor önce. Ama ması da işte bu yüzdenmiş. kırk sagırlar birbirini ağır Şimdisarnıç kredisialabilmeninpeşinde. Ahmet Turhan başlatacak, su sorunu çözutecek. Şimdi, bir yayıncı olarak lar gibi bir mesleğin kendiaralıyor Ahmet Turhan. Evlilik sagelmiş her genç gibi Levent'te dolaburada hatırlatmalı, dcrgilcr genelde siyle ilgili birdergı çıkarmasına karyısı üç. llki avukat ve adı Gölge. 1şıyordum.Yanımda da kız arkadaaz satıyor zaten. Âma porno dcrgiler şı. Sektör dergilerinin mimar olmakincisi mimar. Onun adı ise Fügen. yanlara hitap etmesi gercktiğini düşım. 'Senburadayapabilir misin' dedışındakiler. Ahmet Turhan'da bu şünüyor. Konu kente getince "nasıl Üçüncü kansı ise biyokimyacı Dedibana. "Birdakika'dedim. Sağıma yüzden her sayfasında bir Temel fıkkentli olunur"a değinmeden edemihcn. öğrencileri onun adım bir baksoluma bakındım. Karşıma Gelişim rası olan takvim basmayı yegliyor. yor: "Her kentlinin bir mimar olması teriden alınmış sanıyorlar. Ama o, Yayınları tabclası çıktı. Biliyorum, Çok da satıyor bu. Bu yüzden mizah gerektiğine inanıyorum. Mimarinin "Solsan da sararsan da bir gonca Salih Mcmccan orada. Ben onun ilk ve fıkra kıtapları yapıyor. Fıkra yatemel eğitim olarak herkes tarafındehensin"in Dehen'i. Tarihte erve tek yayıncısıyım. 'Kare Düşünzarken de bir satırda bitiriyor. Çündangörülmesigerektiğinisavunuyokekler hep annelerine benzer kadınce'yi yayınlamıştım." kü, uzun ballı fıkralar kadar tehlikeli rum." larla evlenir ya, Ahmet Turhan'da birşeyyok. Memecan, bir kaç dakikalık kotam tersi. O Dehen'le babasına bennuşmadan sonra bir başkasına devreAhkâmcılıktan kurtulması gerekiMimarlarOdası'nınMimarlıkderzediğı için evleniyor. Dehen de ondiyor Ahmet Turhan'ı. Karşısına çıyor Türkiye'nin. Trafık polisi durgisini çıkarmasının ardından kendida babasına benzer bir yan buluyor. kana, "Ben iş istiyorum" diyor. O da sini içinc attığı "Yaşama Sanatı" derdurup da ehliyet isteyince "Verdiniz Ikisinin ortak yanı bu işte. "Şimdıki yazıişleri müdürüne götürüyor. Mügisi de işte bu düşüncelerin bir yansımi ki istiyorsunuz" gibi bir satıra eşim bilim kadını" diyor , "Onun ması. Dcrgı, kentlilerin mimarlıgı düronutanımıyorki. Söylüyordatasığmalı fıkralar. Bu mizahta çok öbilımsel sağduyusu bcnım gibi hırbir kabuk ularak yaşamlarının ıfadenımadığını. Ahmet Turhan sormaknemli. Yalür denilen şeyden kurtuçın ve zıpır birinı dengelıyor, hadsi olarak gördüklcri bir yayın organı. tan çekinmıyor, "Sabaha yetişecek lunmalı artık. Yalür ne mı? Bu Ahdini bildiriyor. Dengeliyor deyince, Bunun için de okuyucusu, özcllikle dcrginizvarmı?"Busoru Genel Yamet Turhan'ın uydurduğu bir sözkarıma haksızlık yapmış gibi olukentli kadınlar. O, Mimar Sinan gcyın Müdürü Arda Uskan'a iletiliyor. cük. Insanın kendisini aşarak, ahleneğınin bir dcvamı. Nedir Sinan yorum. Tersıne o benden daha zekı O da Ercan Arıklı ile konuşarak iş kamcı, yağcı ve kendini çok önemse O geleneği? Rönesans tipi insan. Ahmet Turhan için Mimar Sinan, Istanbul siluetini yaratan mimar ve kentin planlayıcısı. Yayıncılığı bu kadarla sınırlı değil. Geçmişinde bir dc "Kelaynak" var. Bu bir yayıncvi ve matbaa. Bu işi, kendi anlatımıyla "batırmış". "Zatcn" diyor, "ben tip olarak kelaynağa çok benziyorum. Vücut kalın, saçlar ince, kel ve dağınık. Burun uzun, bacaklar ince. Uçuşa kalkmadığım zamanlar pek de matah sayılmam". İşte bu yüzden Baudlaire'nin albatrosu var ya Ahmet Turhan onun keli. Yani Kelbatros. ly i de bu kadar iş arasında nasıl gazeteciliğe zaman bulmuş. Onu da aşkta aramak gerekiyor: "Yıl 1987. Bir kız için istanbul'a gclmiştim. Ankara'dan İstanbul'a bağlanıyor. Böylece, üç yüz bin liraya"kapatılıyor"Ahmet Turhan. Gelişim Yayınlarf nınkapısından içeri adım attıktan sonra yedi sene Nokta dcrgisinde çalışıyor. Hiç durmamacasına arka sayfadaki, "Testus'Man yapıyor. Bu da öyle açık açık "testis" diyemediğinden konulmuş bir isim. Mizahlı ve izahlı soruyanıt tipi bir makale sayfa bu kendi tanımınagöre. Kısabirsüredc Erkekçedergisinin yazıişleri müdürlüğünü yapıyor ama bu iş "boğulur gibi" oluncaya dek sürüyor ancak. ve akıllıdır." liayata ilişkin komik keşifler peşinde Ahmet Turhan. Yaşama Sanatı dcrgisiyle birlikte keşifleri suya ve kente yöneliyor. tlk keşfınin kaynağı VanGölü.Van'ınTürkiye'dekınnitip kentin çekme olayının başladığı ilk kent oldugunu söylüyor. Bu bir kentsel med, kırsal cezir. Şimdi insanlar yeniden kıra dönmeye çalışıyorlar. tnsanlar terk edince Van Gölü'nün suyu yukseliyor. İstanbul'a yıgılınca da bürün su havzalarındaki suîar çekiliyor. Su ile insan sayısı arasındaki bu ters orantıyı yıllar süren "araştırmalan" sonucunda keşfetmiş Ahmet Turhan. Insanlara önerisi ise " Yağmur suyunu kaçırmayın, evlerinize ağaç dikmek yerine havuz yapı n" lyi de yağmur suyu nasıl kaçınlmayacak. Onun için de çözümleri var. O kadar büyük, 2040 yılında gerçeklcştirilecek projelere, kredilere gerek yok. Üstelik o yılı göremeyecek Ahmet Turhan. önerisi kendisine samıç kredisi vcrilmesi. Projesini şöyle genişletiyor: "Istanbul'da yağmur kanalizasyonu var. Kent, yağmur suyunu denize akıtıyor. Oysa ki bir sarnıçlar kenti. Suyu yaratırsan ağaç da olur. Ağaçlarla bir alıp veremediğim yok.^eni affctsinler. Suya ve kolcraya karşı daha dayamklı olabihnz. Hcgel de Çaykovski de koleradan ölmüştü"