Katalog

18EYLÜL1994.SAYI443 İNSANLAR 3 öncülerindendi. Erim Gözen (sağdan birinci), GülDerman (sağdan ikinci) ve 1973yılmda CevatŞakir (solda) ikidenizciarkadaşıyla... Dr. Uğur'la yakından ilintili olduğu için kısaca ona da değinmek gerekir. Barbaros'un gemicileri Kâzım ve Kenan adlı iki kardeştir. Her ikisinin de ehliyeti olmadığı için PTT'den emekli akrabalan Mehmet'i kaptan olarak yanlanna alırlar. Ancak birkaç yıl sonra Kâzım hastalanır, nefrit olur. Cerrahpaşa'da tedavi olmaya Dr. Uğur'a gelir. Ne var ki durumu umutsuzdur. Dr. Uğur Kâzım'ı kardeşi Kenan'a teslim eder, Marmaris'e yollar. Kenan hâlâ hayattadır, tekneciliği ve gemicilıği bırakmış, dünya nimetlerinden elini ayaginı çekmiş, kendini dine verMavi Yolculuk'unilköncüsü, tariholanBARBAROSteknesL miştir. da kaynak suyu bulunduğunda düşünülebılecek olan şeylerdir. Taka yolculan dogal ihtiyaçlannı ise ormanda kaybolarak hallederler. Bu, hem Balıkçı'nın dostlanndan hem de binlerce yıllık tecrübeden öğrendikleri bir usuldür. Dr. Uğur'un takacılığı, doktorluğuna çok benzer. Temel ihtiyaçlara kesin öncelik, her türlü güvenlik önlemi, gerçekçiliğinin ve pratikliğinin icabıdır; "denizle şaka olmaz" ilkesine sıkı sıkıya bağhdır, kurallara uymayanlara karşı sesini yükseltmekten çekinmez. Tıpkı hastanede olduğu gibi, bir an boş durmaz. Hürriyet teknesi Ali Fuat kaptanın nezaretinde, seferlerine hâlâ devam ediyor. Ama emekliliği çoktan geldi de geçti bile... Barbaros ise yokoldu. Barbaros'un hüzünlü öyküsü Balıkçı'nın peşinden gelen ikinci kuşağın tohumlan Barbaros ve Hürriyet'te atıhr. Bu tohumlar tutar. Kâzım'ın öliimii Barbaros'u sarsar, insanlan başka imkânlar aramaya yöneltir. Dr. Can ,70'li yıllann başında bir arkadaşı ile birlikte, Marmarisli ünlü tekne yapımcısı Mehmet Usta'ya bir trandil yaptınr. Dragut adını verdiği 9 m. boyundaki bu tekne.Tamanın en güzel teknelerindendir. Dr. Uğur da daha sonra bu tekneye ortak olur ve artık "taka gezileri"ne daha küçük gruplarla çıkmaya başlar. Kendini belki de, meşaleyi yakıp arkadan gelenlere teslim etmiş, görevini yapmış biri olarak kabul ediyordu, kimbilir... ^ Karacasöğüt'teki eve, GüVün eviderler Halikamas Balıkçısı'nın mekânı.adı üzerinde Halikamas'tır, Bodrum'dur. Bunun tarıhsel nedenleri olduğunu hep biliyoruz. Bodrum'un,tarihselkültürel kimliği ile Bahkçı'ya çok yakıştığını teslim etmek gerekir. Uğur Derman'ın mekânı ise Marmaris'tir. Tarihselkültürel önem bakımından Bodnım'un yanında çok zayıf kalan, ancak doğa olarak Bodnım'a göre yazlık evi (buraya bir yazlık ev demek mümkün değildir, denız kıyısındaki bir köyevi demek daha uygun olur), belki de Gökova Körfezi'nin en güzel noktasında bulunuyordu. Bu ev özal'ın yazlık konutunun bulunduğu Okluk Koyu'nun kuzeyine, antik Sedr kentinin güneyine, Karacasöğüt köyiine adını veren Karaca adasının arkasına düşer. Ev, Dermanlar'ın çevresinde Gül'ün evi olarak geçer. Evin öyküsü kısaca şöyledir: Dr. Uğur, Dr. Can ve iki arkadaşları, 60'ların ortalannda çıktıkları bir Mavi Yolculuk'ta Gökova kıyısındaki Taşbükü'nü çok severler, burada bir arsa alırlar ve daha sonra ortaklaşa yararlanacakları bir yazlık ev yaptırırlar. Ancak Gül, kendisine de bir ev yapmalannı ister. Evin planı Can Epirden tarafından çizilir. Yol olmadığı için yapımı sırasında malzeme, Karacasöğüt köyünden teknelerle taşınır. Evin elektriği yoktur, suyu hemen dibindeki ormandan gelir. Onünde olağanüstü güzel bir kumsalın ve kumsalda bir tathsu kaynağının bulunması evin başlıca özelliğidir. Gül, yemekleri tıpkı bir köylü kadını gibi evin önündeki ocakta pişirirdi. Uğur Derman'ın en büyük uğraşı ise ev sakinlerini akrep ve yılanlara karşı konımaya çalışmak olurdu. ^ Dragutadlıtrandll çok daha yeşil, çok daha sulak, çok daha zengin olan Marmans... Zaten, esnafından tekne yapımcısına ve gemicisine kadar olan pek çok dostunun bulunduğu Marmaris'te kendisini Cerrahpaşa'daki kadar rahat hissetmiş, pek çok Marmarisli'yi de eliyle tedavi etmiştir. İkinci adresi de zaten Marmaris'tedir. Marmaris'e 20 dakika uzaklıktaki Karacasöğüt'un yakınındaki