Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 Kralı Hcrald ilc eşi Kraliçe Sonia, yüksek sesle mınldanan muhafız süvarileri önderliğinde saltanat arabalanyla halkı selamlayarak geçiyorlar Prensler Caddesi'nden. Akşam üstü Kongre Başkanlığı'nca cvvelce alınan randevu üzerine Kraliçe Elizabeth'in huzurunaçıkıp lngilizce bir yapıtımı Majesteleri'ne takdim etme onuruna erişiyorum. Edinburgh şehrinin görülmeye değer yerlerine özel araçlarla geziler düzenleniyor. Yol boyunca gözümüzün alabildiğince uçsuz bucaksız ormanlık arazide doğa, bütün güzclliği ve bozulmamış haliyle dikkatimi çekiyor. Yemyeşil tarlalarda bir uyum içinde otlanan inekler vc koyunlar banşı simgeliyor âdeta. Yol boyunca geçtiğimiz köyler, her yönleriyle uygarlığı yansıtıyorlar. XVII. yüzyıl yapısı kaleler ve manastırlar tanıtıhyor delegelere. Bu arada ünlü Iskoçyalı şair ve yazar Sir VValter Scott'un görkemli saray yavrusu konutunu ziyaret ediyoruz. Büyük adamın yaşantısı bütün aynntılanyla sergileniyor gözlerimizinönünde. Geleneksel koro konserinden sonra misafırhanemizin Scandinavia Salonu'nda bütün delegelerin hazırbulunduğu üçüncü kongre toplantısı açılıyor. Edinburgh Universitesi öğretim üyelerinden Prof. lan Campbell, "18. ve 19. Yüzyıl Jskoç Edebiyatı" konulu bir konferans veriyor. Ardından Stockholm Salonu'nda seminerler düzenleniyor. Bütün delegelerin hazır bulunduğu kongre kapanış toplantısının ardından Scandinavia Salonu'nda görkemli bir ziyafet veriliyor üyelere. Dünyanın dört bucağından gelen çcşitli ırk ve milletten insanlar kucaklaşıyor bu ziyafette. Iskoç halk danslan, gayda ve akordeon eşliğinde hareketli müzik, canlılık doğuruyor. Birden delegeler piste davet cdiliyorlar dans etmeye. Hiç kimse bu daveti reddedemiyor. Hoplama ve zıplamadan sonra bir görevli, kürsüden, ülkelerini temsil eden kongre üyelerine: "Japonya'dan, Çin'den, Hindistan'dan, Habeşistan'dan, Rusya'dan, Almanya'dan, Fransa'dan, Hollanda'dan, Belçika'dan, Yunanistan'dan, İtalya'dan, Ispanya'dan, Amerika Birlcşik Devletleri'nden, Arjantin'den kimler var!" diye sesleniyor. Her el kaldıran alkışlanıyor. Ama bu arada Türkiye'den hiç bahis yok. Delegelere seslenen Iskoçyalı görevli, "Acaba adlarını saymadığım başka ülkeler var mı" diye soniıica, derhal ayağa kalkıp "Turkey!" diye haykınyorum. "Oh, Turkey, Istanbul!" diye yanıt veriyor Iskoçyalı ve tekrar alkışlarla son buluyor soru yağmuru. Velhasıl herkes gibi derin izlenimlerle Edinburgh'dan aynlıp ülkeminyolunututuyorum. ^ CUMHURİYETDERGİ "Babam İçin" fılminde Daniel Day Lewis'i savunan Avukat Gareth Peirce ilk kez basınla konuştu. Pierce'i beyazperdeye Emma Thompson aktarmıştı. Ünlü avukatın müvekkilleri arasında Guilford Dörtlüsü'nün yanı sıra Birmingham Altıhsı ile Maguire Yedilisi de var. "Bak! Eğer konuşmazsan..." IŞIN DİKMEN G uilford Dörtlüsü, Birmingham Altılısı davalanna avukat olarak katılan, "Babam lçin"de Emma Thompson tarafından canlandınlan Gareth Peirce, adalete karşı adaleti savunuyor. Ingiltere'de şu sıralarda kalıcı olup olmadığı belirsiz bir silahsızhk yaşanıyor. IRA, çeyrek yüzyıllık çatışmamn ardından, ateşkes ilan etti. Gene de bir güvensizlik, çeşitli kaygılar söz konusu. Belfast'ta IRA taraftarlan, "Kazandık! Yaşasın IRA!" diye bagırarak gösteriler yaparken, Protestan militanlar da duvarlara yazılar yazıyor: "Savaş Henüz Başladı!. Henüz başlamak ha? Kuzey Irlanda'da 1969'dan bu yana süren iç savaş, 3.368 ölü, 36 bini aşkınyaralının ardından... lngilizler de durumdan pek emin değil, ama hayli rahatladıkları söylenebilir. Eğer ateşkes kalıcı olursa, Ulster'de asker bulundurmaktan ve ülke ekonomisine sübvansiyon sağlamaktan kurtularak, sallantı halindeki kendı ekonomilerine de biraz nefes aldırabilecekler. O kadar rahatladılar ki, lRA'nın siyasî kanadı Sinn Fein'ın, Dublin ve Londratcmsilcileri ile Kuzey lrlanda'nın kaderini tayin için aynı masaya oturmasını bile kabul ettilcr. Yani, kalıcılığı kesin olmayan, şımdilık şaibeli bir ateşkesin (1972 ve 1973'teki iki ateşkes bırkaç hafta ya da ay sonra başarısızlıkla sonuçlanmıştı) yarattıgı umutlar bile, Ingilizlerin nefret ettikleri IRA ile aynı masaya oturmaktan duydukları tiksintiyı silmeye yetti. John Major'ın, Sinn Fein lideri Gerry Adams tarafından açıklanan IRA kararına tek itirazı, ateşkesin "kalıcı" diye değıl de, "tam" diye nitelendırilmesindenkaynaklanıyor. Sona ermiş ya da ara vermiş gibi görünen bu çeyrek yüzyıllık mücadele gerçekten de çok hayata maloldu ama, kurbanlan yalnızca fıilen birbirleriyle savaşanlarla ya da canlarını verenlerle sınırlı kalmadı. Bu savaşın bir de nahak yere hapiste çürüyen kurbanlan var. tşlemedikleri, ya da , en a/.ından işledikleri kanıtlanmamış suçlardan hüküm giyenler, delilleri ortadan kaldınlanlar, adaletin adaletsizliğine kurban gidenler. Ömeğin, Jim Sheridan'ın filmi ve Daniel DayLewis'in oyunuyla maruz kaldıklan haksızlık bütün dünyada duyulmuş, işlemedikleri bir suç yüzünden on dört yıl haksız yere hapiste yatan Guilford Dörtlüsü gibi. Adaletin temsilcileri, onlarla ilgili bir açıklama yaparak, durumu sistemın bozukluğuna değil, kişiscl hatalara bağlamaya çalıştılar. Bu açıklama, terörü önleme bahanesiyle yasalaştınlma yoluna giren yasa tekliflerine de denk düştü. "Önemsiz, sığ ve anlamsız" diyor Gareth Peirce, üstüne basa basa. Peirce, ciddi bir kadın, bunları da çok ciddi bir şekilde söylüyor. önemsiz, sıg ve anlamsız olan, adalet adına Sir John May tarafından yapılanbu açıklama. Gareth Peirce, bu konuyla yakından ilgileniyor. Öylesine ilgileniyor ki, yıllardan beri sadakatla bağlı kaldıgı birılkesini bile, banşın açıklanmasından kısa bir süre önce bu yüzden bozmuş. Yani, bir basın mensubuyla, Gu Daniel Day Letvis ile Emma Thompson, "Babam İçin "de. Ünlü avukat Peirce (üstte) 20yıldır uğraştyor. ardian'ın muhabiriyle konuşmayı gözcalmış. Bir tek şartla: Kendisine şahsî hiçbir şcy sorulmayacak, yalnızca müvekkillerini geri dönülmez bir şekilde etkileyen uygulamalardan, sistemdeki hatalardan sözedilecek. Çünkü Peirce, içine kapanık olduğu için kaçmıyor gazetecilerden. Avukatların medyada yer alıp sahne ışıklanna çıkmasının, dikkati gereksiz yere müvekkillerinin içinde bulunduklan durumdan uzaklaştırıp kendi üzerlerine çekmek gibi bir rizikosu olduğuna inanıyor. Adaletin bizzat adlî merciler tarafından (bile bile) yerine getirilmediği birçok olayın akışını tersine çevirmek için yıllardır mücadele eden avukat Peirce'in müvekkilleri arasında Birmingham Altılısı'nın beş tanesi, Guilford Dörtlüsü'nün lideri sayılan Gerry Conlan, Judith Ward ve Maguire Yedilisi ile mahkum cdılip ölümünden sonra aklanan Guiseppe Conlon'ın ailesinin diğer fertleri var. Lafın kısası. Gareth Peirce bizim "Babam 1çin"de Gerry Conland/Daniel DayLevvis'i cansiperane müdafaa ederken gördüğümüz Emma Thompson ' ın beyazperdeye aktardığı kişi. Birmingham Altılısı ile Guilford Dörtlüsü olayları, meydana geldiği sırada da dünya gazetelerinde çarşaf çarşaf yer almıştı. Garip bir şeydi. insanlar, kanıtlanmamış suçlar yüzünden yakalanmış, içeri atılmıştı. Bariz bir adaletsizlik söz konusu olduğu halde, herhangi bir şey de yapılmıyordu. Çünkü, arkasına sığınılacak yeterince korkutucu bir bahane vardı. Bir öcü, IRA, I rlanda Cumhuriyetçi Ordusu. Guilford Dörtlüsü olayında, onlar hapse atıldıktan yıllar sonra ortaya bir eylem sırasında yakalanan iki IRA üyesi, dörtlünün mahkum oldukları Woolwich pub bombalama olayını yaptıklarını kabul etmişlerdi. Ama lngiliz hukuk sistemi, Guilford Dörtlüsü'nü birdahayargılamayıgereksizbuldu,onların oldukları yerde kalmalarını tercihetti. Gery Conlon'un avukatı Gareth Peirce, buınanılmaz haksızlık üzerine Sir John May'in yaptığı açıkla