Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYETDERGİ DERGİ'DEN Merhaba, Yaşadığınız çevrede gözünüze hoş gelecek aynntıları haftalar hatta aylar sonrafarkettiğiniz mutlaka olmuştur. Koşuşturup dururken birdenbire yanıbaşımzdaki kaldınmın üstünde yıllardır onun bir parçası olduğu kuşku götürmez bir ayrıntı keşfedersiniz. Bu ayrıntı, karşınıza bir gün kesildiğini ilkkez farkettiğiniz bir incir ağacı olarak çikar. Ertesi hafta farklı birkılığa bürünür. Bu kez, eskiden sokak adlannın üstüne yazılması için dikilmiş tepesi yuvarlak birtaş olmuştur. Çok öfkeli olduğunuz bir sabah daha önce hiç ama hiç görmediğiniz koskocaman birdirek görürsünüz karşınızda. Adeta yolunuza dikilmiş gibidir. Tuhaftuhaf yeni mi dikilmiş diye bakarsınız ama yana yatık duruşundan pekala bellidir yıllardır gelene geçene omuz vurduğu. Kapılar ve pencereler son yülarda hayatımızdan görüntü olarak çıkıp gitmişlerdir. Keyifli günlerimizde de, öfkeligünlerimizde de kolay kolayfarketmeyiz onları. Belki de sorun birbirlerine benzemelerinden çok, çirkin ve kişiliksiz olmalarından kaynaklanır. Binalar kendilerine hiç yakışmayan pencerelere boyun eğmişlerdir. Ama hâlâ çirkin yapılaşmanın tecavüzüne uğramamış köşelerde kendisine baktıran kapılar da vardır pencereler de. Fotoğrafçılar ve ressamlar çevrelerine daha dikkatli bakarlar. Çünkü görmeden geçtikleri her giizellik onlar için önemli kayıplardır. Bu hafta fotoğrafçı Cengiz Cıva 'nın objektifîne yakalanmış pencerelerden birdemet seçtik sizler için. Neşeli bir pazar geçirmeniz dileğiyle... tpek Çahşlar CUMHURİYET DERGİİMTİYAZŞAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN. YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ ORHANERİNÇB GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ. HİKMETÇETİNKAYA • YAZI İŞLERİMUDURLERİ.DİNÇTAYANÇ.İBRAHİM YILDIZ (SORUMLU) • YAYIN YÖNETMENİ: İPEK ÇALIŞLAR• GÖRSEL YÖNETMEN AYNUR ÇOLAK • REKLAM. REHAIŞITMAN Uğur Derman (sağdan dördüncü) Halikarnas Balıkt, ı\ı 'nın başlattığı Mavi Yolculuk 'u bahkçıdan devralarak devam ettiren ikincikuşağın Balıkçı'dan Uğur Derman'a MAVI YOLCULUK CÜNEYTAKALIN nü Türkiye sınınnın ötesine taşan bir doktor, 30 yılı aşkın bir süredir sabah 8:00 akşam 5:00 mesai yapan tamgüncü bir profesör. Tıp eğitimi konusunda sürekli fıkir geliştiren bir otorite, ateşli bir YÖK karşıtı, sevilen bir hoca; Uğur Derman. Ancak onun hiç bilinmeyen bir yönü daha vardı; O bir doğa misyoneriydi. Bu açıdan, Uğur Derman'ın Halikarnas Balıkçısı ve arkadaşlannın ardından gelen kuşağın öncüsü olduğunu vurgulamak gerekir. Eşi Giil Derman ve can dostu Erim Gözen de, bu yolculuklann büyük bölümünde Uğur'la birlikte oldular. Her ücünün hayata MarmarisGökova yolunda vedaetmeleri ise kaderin garipbircilvesidir. tşte Dr. Uğur'un "taka gezileri"nin çok kısabiröyküsü: Uğur Derman'ın geçmişte Pamfilya, Likya, Karya adı verilen, şimdi ise kabaca Anadolu'nun güneybatısı dediğimiz bölge ıle tanışması lise yıllanna rastlar. Robert Kolej'den, çocukluğunu geçirdiği Caddebostan'dan (ve daha sonra Tıbbiye'den) yakın arkadaşı Dr. Can Epirden'le birlikte SO'li yılla U KAPAK FOTOĞRAFI: CENGİZ CIVA nn ortalannda Antalya'dan Bodrum'a kadar uzanan bir geziye çıkar. O zamanlar doğru dürüst yolun, otelin, motelin olmadığı bu bölgede, iki kafadann konakladıklan bclli başlı yerlerin karayolu şantiyeleri, balıkçı kulübeleri, köy kahveleri vb. olduğunu eklemeye bilmem gerek var mı? Uğur Derman Bu keşif gezisi, iki arkadaşa yeni ufuklar açar. Bu bölgeye yerleşme fıkn kafalanna takılır (bunu zaman içinde farklı biçimlerde gerçekleştireceklerini aşağıda göreceğiz). Ancak, öncelıkle atmalan gereken adımın, keşfettikleri güzellikleri, dostlanyla paylaşmak olduğuna karar verirler; tıpkı Cevat Şakir ve arkadaşlannın yaptığı gibi... Çünkü Romalılar'dan sonra kendi kaderine terkedilmiş olan bu bölge, hem pek çok kültür hazinesini banndırmaktadır hem de cennetten bir köşedir. Bu arada Dr. Can, Halikarnas Balıkçısı'nın dostlanndan Sabahattin Eyuboğlu'nun düzenlediği tekne gezilerinden birine katılır. Ba lıkçı'nın çevresi ile kendi arkadaşlan arasında bir halka oluşturur. Dr. Uğur ve Dr. Can taka gezileriniböylcbırortamdabaşlatırlar. Bunun için üs olarak Marmaris seçilir. Bu seçimin birkaç nedeni olabilir; ama esas neden, galiba, dönemin en iyi tekneleri Hürriyet ve Barbaros teknelerinin Marmaris kökenli olmalandır. Balıkçı'nın da Mavi Yolculuk'a çıktığı, artık nostaljik kalan hatta müzelik olması gereken iki kum takası ıle, Hürriyet ve Barbaros'la anlaşırlar ve "Taka Gezi"lerini başlatırlar. Zaman: 6O'lı yıllann ortalan... Günümüzde kıyılanmızda dolaşan teknelerdeki konfora kıyasla ınanılmaz mahrumiyet alanlan olarak kabul edilmcleri gereken Barbaros ve Hürriyet, Dr. Uğur'un ve Dr. Can'ın organizasyonununda Türkiye'nin birçok seçkin aydınını, şimdilerin pek çok üniversite hocasını, ünlü doktorunu, sanatçısını, yazannı çizerini konuk eder. Bu tekneler, kum teknelendir, kamaralan bile yoktur. (Hürriyet daha sonra kamaraya kavuştu). Tatlısu kıt dolayısıyla kıymetlidir; duş vb. gibi uygarlığın aşıladığı alışkanlıklar, tekne ancak kıyıya ulaştığında ve bir kuyu ya Hürriyet ve Barbaros