Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YUNUS NADİ 1994 ÖDÜLLERİ Seçici Kuru ŞİİR Necati Cumalı, Prof. Dr. Cevat Çapan, Dogan Hızlan, Şükran Kurdakul, Hilmi Yavuz. HÜSEYÎN FERHAD 1954yılında Hatay ın Hassa ilçesinde doğdu. Gazi Eğitim Enstitüsü Matematik Bölümü 'nden mezun oldu. Şiir yazmaya 1977 yılında başladı. Bilim ve Sanat, Yarın, Yazko Edebiyat, Varlık, Adam Sanat gibi dergilerde şiirleriyayımlandı. llk çalışmalarına Sanat Emeği dergisiyer verdi. 12 yü süreyle Milli Eğitim Bakanlığı 'na bağlı FRTEM'de (Film Radyo Televizyon ile Eğitim Merkezi) görev aldı. Halen Adana 'da bir özelşirkette çalışıyor. Evli olan Hüseyin Ferhad 'ın bir kızı var. yimm" diye ekleyecek. ödül alan kitabında "Elif' adını koyduğu bir şiirinde şiirini tanımlamaya çalışmış. * Bir eşkiya kasidesidir O. Bir sevinç bereketidir. Bir nar şerbetidir Kederli alnına dökülmüş zülfunün banıt kokusuyla kırılan Bir gül dcmetidir, yanına ancak ölümlerde varılan. Bir hınç nöbetidir nevruz arifesinde. Yunus Nadi ödülü'nü almanın yol açtığı duygu müthiş. "Gurur verici, onur dolu" diyor. ödül ne demek şaire göre. "Genelde şiirlerin onanması" diyor, bir lahza düşündükten sonra. Ve artık kararlıyız, kendi yorumuyla nedir şiir, söylesin istiyoruz, konuşuyor Ferhad: "Her şiir bir tedirginlik aslında ve bir tür iddia. Hayata karşı biryorum. Tabii estetize edilmiş olacak, duygu yüklü olacak, şiir bu kısaca." Sizinki neyin iddiası? "Benim iddiam Türk şairlerinin genelinden farklı değil. Yaşanan bir hayat var. O hayatın algılanışı, kültürel düzlemc aktanlışı. Şairleri şair yapan, kelimeler, şiirsel doku, beslendiklcri kültürel kaynaklar. Bence şu anda Türkiye'de dünyanın en iyi şiirleri yazılıyor. Canlılıgı, dinamizmi ele aldığı konular açısından. Ortaya muhteşem bir mozayik çıkıyor. Ben bu mozaiğin bir motifıyim sadece." Hüseyin Ferhad: Tünkiye'de diinyanın en iyi şiirleri yazılıyor ç kitap, iki ödül. Hüseyin Ferhad'a başan ikinci kitabıyla geliyor; "Ve Yürüdük Gecenin Atcşleri lçinden." Yaşar Nabi Nayıranısına 1984 yılında düzcnlcnen yanşmanın galibi oluyor Ferhad. ödülü, Sıvas'ta geçen yılın 2 Temmuz'unda yakılan şair Behçet Aysan'la paylaşıyor. Kitabın adı bile öylc kolay hüzün çağrışımları yaptınyor ki şaire; "Ve Yürüdük Gecenin Ateşleri lçinden..." "Söyle Gölgen De Gitsin", Ekin Yayınlan'ndan geçtiğimiz cylül aytnda çıkan üçüncü kitabı şairin. Yunus Nadi Şiir Ödülü'nü bu kez ortaksız, tck başına kazanıyor. Haberi telefonla iletirken sevincini hissediyorum, "Gerçektcn mi" diye sormaktan alamıyor kendini. Şair Hüseyin Ferhad Hassalı. Konuşmayı, ayrıntılarda dolaşarak yorumlar yapmayı, kcndisini anlatmayı pck sevmiyor. Amik Ovası'ndan, Antakya'nın tarihinden, taşmaya doyamayan Asi Nehri'nden söz etmiyor, şöyle bir gcçiyor, o kadar. Onun işi yazmak, sözciikleri yoğurmak. Ankara'dan yaşatılan sıkıntılann ardından ayrılmış. Burada ise ayrıntı vermiyor yazar. Ankara Film Radyo Televizyon Eğitim Merkezi'ndeki günlerini özlemle anıyor. Hazırladıklan programlardan keyifle sözediyor. Sonra... Sonrası biraz tatsız, Adana'ya geçiş ve şiirle haşır neşir olduğu yıllar. Yaklaşık 20 yıldır yazıyor. llk yazılannın "Sanat Emeği"nde çıktığını öğrcniyoruz. "Çok büyük destek verdiler" deyip anlatıyor: "O dönemin en iyi dergilerinden biriydi sanırım. 1978 yılında Nâzım Hikmet üzerine bir incclememi yayımladılar. Çok mutlu olmuştum. Derginin yazı kurulunda Asım Bezirci, Vedat Türkali, Barış Pirhasan, Turgay Fişek, Ali Taygun, Ataol Behramoğlu gibi çok değcrli kişiler vardı. Bu insanlann, Sanat Emeği'nin çok emeği var. Beni bir anlamda yetiştirdiler diyebilirim. Gerçekten büyük katkıydı, unutamam." U •• debiyatının, ilgi göstermediği alanlar vardı. Tarihimiz, Türk tarihinin terminolojisini, vani geçmişimizin en azından bir dönemi. lşte bu konudaki yazılanm, çabalanm hep destek buldu Memet Fuat ağabeyden, cesaretlendim." Şair Ferhad, ilk kitabını 1982'de yayınlatmış. Yeni Türkü Yayınlan'ndan "Deniz Çobanlan" adıyla çıkrnış piyasaya. Anlaşıldı, Hüseyin Ferhad, sorsak da konuşmuyor. Ne ilk kitabından ne de ödüllü ikinci vc üçüncü kitaplanndan söz ediyor. tddialı, iri laflar etmeme konusundaki özeni müthiş. Hiç kimseyi kırmamak, incitmcmek konusundaki çabası da öylc. Aslında edebiyatımızın pek dc alışılmadık söylcmi bu. övgülerin, alkışlann bir anlamda utandırdığı, yüce gönüllü bir insan şair Hüseyin Ferhad. • Biliyoruz ki o, "Şiir hayattır" diyecek, "Nedir şiir?" diye sorsak. Vc yine biliyoruz ki "Sözcüklerden kurulmuş bir harmoni SÖYLE GÖLGEN DE G İ T S İ N AşkveAdaletlçin I Aşkın zorba yasasını buldum sonra o mülteci yalnızlığı ölüme dudak büküşünü asi kantn o kızıl aydınlığı kırılmış tuz kristalini tirşe yıldızların yıldız gerdanlığını ayın bayrağını buldum meydan okumanın sınır taşlarını acının Aşkın zorba yasasını buldum sonra büyük umutsuzluğu sis kokusunu o dar sokağın hayatla ölüm arasındaki aşılmaz uzakhğı mucevher kutusunu sabahın o arkaik çığlığı haritasını buldum Kayıp Ülke'nin tarihini azabın Ben toprağa mahkum bir çiftçi. Ben, kalbı mühürlü bir çoban çığ tutmuş hasrete, kadim belâya. güneşe banılmış kılıçlarının şavkı yüzüne vurur. Ergenekon dediğin Otügen'de bir yanardağ kızanlar geçmiş ocağa demir yoğurur. Şilrln ürpentisl "Hangi güzel şiiri okusam" diyor Hüseyin Ferhad, "sanki kendim yazmışim. Ve bir ürperti duyuyorum. Çünkü onlarla aynı çağda ve aynı dünyada yaşıyorum. Ve bunun için de övünç duyuyorum." Modern Türk şiirinin Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'le yapı taşlannı ördüğü, Nâzım Hikmet'le hızla yükselcn bir bina gibi güçlendiği kanısında. "lşte" diyor, "bu yapıda tuğlası olan bütün şairleri seviyorum. Altına imzamı atacağım o kadar çok şairimiz varki..." Geçmişle bugün arasında kurduğu bağ, çoğu aydından, şairden farklı "yeni şeyler" söylüyor şair. Şiirlerine de yansıttığı şeyler, düşündürücü: "Ezanı Arapça, duası Arapça, kutsal kitabı Arapça bir toplum. Anlamını bilmediği şeyi merak etmiyor ve bununla trans haline de geçiyor üstelik. Karmaşık, çelişkilcrlc dolu bir insan tipi çıkıyor ortaya. Türk toplumu bence bir ateş çemberinden geçiyor. Ata yurdunu bırakıp başka bir yurda gelmişiz, 'Anayurt' dcmişiz. Şamanlığı, asıl dinimizi bırakıp zorla tslamı kabul etmişiz. Sol değerlerden yola çıkıp, Vahdcttin, Sultan Reşat ve Abdülhamit'ten etkilenip eski dönemi de bütünüyle barbar görmüşüz, reddetmişiz. Bence bunlar yanlış." ^ 13 Bilim Sanat, Yarın, Yazko Edebiyat, Varlık ve son olarak Adam Sanat... Hüseyin Ferhad'ın, çokçası şiir olmak üzere yazılannın yayımlandığı başlıca dergiler. Adam Sanat'ı yöneten yazarelcştirmen Memet Fuat'la ilgili çok güzel anıları var. "Çok özel bir yeri var" diyor da başka bir şey demiyor sanki: "Eleştirileri, ilgisiyle sürckli yönlendirdi beni. Yanlışlarımda uyardı, perspektifımi geliştirdi, diyebilirim. Eleştirilerini, yer ycr övgülerini eksik etmedi. Çok emeği var üzerimdc, sağolsun Memet Abi. Özcllikle sol adına, solun dudak büktüğü konular Türk eC U M H U R İ Y E T DERGİ 3 T E M M U Z MemetFuarasaygı Relsin Öliimü Sen de onlar gibi buzlu göllerin kıyısında büyüdün, ellerinde sapan. Düş yola, ilk menzilin say evvelbaharı alnında hılal çekik gözlerin mahmur. Kahin emmilerin ufka diz çöküp sabahları Yundağı'ndan Tienşan'a doğan uçurur. Sen de onlar gibi yalnayak koştun sarp vadilerde, omuzunda aşiret bayrağı Şu otlak atalarından kalma, şu otağ Göğsümdekl Dövme Içln EskizJer 5. Elini Ver Bana Elini bana ver, lekesiz göğünü gözlerinin; büyük erincini ver bana. Ay ve hasat şenlıklerınm uğultusunu bal tortusunu kovanının asi gençliğinin yabanıl onurunu büyük erincini ver bana. Söyle Gölgen De Gitsin/Ekin Yayınları/95 s. 1 9 9 4S A Y I 4 3 2