Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4SP0R lalar, şatolar vardı. O za man Ada'ya zenginler gelirdi. Şimdi her şey çok degişti. O insanlar gittiler." Lefter, eski futbolcu arkadaşlanyla dostluğunu sürdürüyor: "Eski arkadaşlarım adaya gelince bana mutlaka uğrarlar. Hepsiyle iyi dostuz. Metin (Oktay) ölmedcn evvel bana geldi. Birliktc kahve içtik. Turgay olsun, Basri olsun, hangisi olursa olsun gelip bana uğrarlar. Hiçbir düşrnanlığımız olmadı. Eskiden sahaya çıkardık, maçta küfurleşirdik, maç bitince her şey orada kalırdı." tuttun mu Romario duruyor." "Fenerbahçe'nin durumunu pek beğenmiyorum. Senelerdir söylüyorum, bir kez daha vurgulayarak söyleyeyim: Allahımdan sonra ailem torunlanm dahil en çok Fenerbahçe takımını seviyorum. Ama bu takımı yönetenlere anlatamadım. Bir libero, bir stoper, bir bek almalan gerekiyor. Başa güreşmek için bunlan yapmaları gerekiyor. Fenerbahçe çok yumuşak futbol oynuyor. Forvete de yırtıcı bir futbolcu lazım. Pingel iyi de, geriye top çıkarmak için koşarsa ondan da hayır gelmez. O golcü. Ayİcut koşmaz; o zaman ne olacak? Şimdi pres yapan, mücadele yapan takım kazanıyor. Fenerbahçe bunu yapacak durumda değil. Bunu yapabilırse Fenerbahçe iyi olur. Gcçen sene aldıkları ikinciliği bile alamayabilirler. Bu sene Beşiktaş, Trabzon iyi transferler yaptılar. Galatasaray çok iyi takım. Fener'in bu sene işi daha zor." Lefter bizimle konuşmasını bitirdi, halı sahada futbol oynayan çocuklara döndü. Onları izliyor, uyanyor, eleştiriyor, kısacası eğleniyordu. 70 yaşında hâlâ en büyük tutkusu futboldu. 4 içindeydi. Çünkü köken olarak Rum, ama tabiyet olarak Türktü. Maç esnasında tribünlerdeki Yunan seyircileri 'Türk tohumu' diye Lefter'in aleyhınde tezahürat yapıyorlardı. Lefter ise gerçekten ilk yan bu tezahürattan Lefter korkmuştu. Devre ortasında soyunma odasında Lefter'e yapılan telkinlerden sonra ikinci yan bambaşka bir Lefter çıkmıştı sahaya ve oynadığı futbolla hem Fenerbahçe'yi başanya götürmüş hem de Yunanlılara gcreken yanıtı vermişti. Lefter, Halit Deringör futbolculuğu dışında Rumcaya çalan diliyle çok güzel espiriler yapar. Arkadaş canlısıdır. Tek dezavantajı şu ki futbol dünyasından dışan çıkamamıştır. Bu dünya içinde futbolu bıraktıktan sonra gereken ilgiyi görememiştir. Eğer futbol dışında kcndini yctıştirmiş olsaydı, yıllarca kitlelcri arkasından sürüklcyen böyle bir kişinin yerinin parlamento olması gerckirdi. ^ CUMHURİYET DERGt. 24 TEMMUZ 1994. SAY1435 ' Sessizliğin bey azı 9 kızılaboyandı Âssia Djebarf Fransa 'dayaşayan Cezayirli bir kadın yazar. Bugünkü tslamın zorla kabul ettirildiğiniyazdığı için kendi insanlarının ölüm listesinde. Ama o, ne dilinden ne inancından vazgeçiyor... sonra Fransızca, sömürgcci üniformasıyla geldi ve şimdi de Arapça, "ulusal dil" olarak gençlere lanse edilmeye başlandı. ir yazar ve Cezayirli olarak içimdeki Üniversitedeyken zamanla bu dil savaşının kaygıyı yalnızca bir renge, daha doğrusu renksizlige değinerek anlatabili bilincine vardım. Bazı akademisyenler, içeririm: Beyaza. Kandinsky'nin gözüy ğinde tek bir düşüncc olmayan şaşaalı bir Ale, "Beyaz ruhumuzu, mutlak sessizlik gibi et rapça'yla Fransızca'ya karşı gerekirse bütün kilcr." Bu deyiş, benim bir bakıma sürgünde Batı dünyasına karşı savaş ilan ediyorlardı. Bu tür yan nörotik davranışlara önceleri kulak tutulan gözlcrim gibidir. Cezay ir'de toprak bir daha asla kapanmaya asmadım. Bu tür budalalıkların eninde sonuncak gibı yarılıyor ve içine, kanlı bir piyango so da yeni bir Cezayirli Flaubert'ı, Gogol'u yanucu aydınlar dolduruluyor. Bunlardan en yü ratacağını düşündüm. Medyada bu "ulusal dil", diğer dillere aynreklıleri, en ilerı görüşlü olanlan. Böylesine lan yerleri de kaptı ve zamanla Fransızca ve körü körüne tırmanan şiddet sırasında yazınak, hem anlamsız gözüküyor hem de gerekli. Berberice TV'den tümüyle, radyodan da kısBen üniversite öğretim görevlısı olarak bağım men yok oldu. Halkçı kültür ortadan kaldınlsızlığın 30 yılının çoğunda Cezayir'de yaşa mıştı artık ve bununla birlikte; sorgulama, mizahlama ve düş görme özellikleri odım. Diğer meslcktaşlanm gibi ben lan, gökkuşağının tüm rengini taşıde, baştan boşu boşuna da olsa, anASSIA DJEBAR yan bir diyalekt de mezara gömüllamsız ve daha kötüsü, beceriksız MEDİNE'DEN müştü. bir üniversite düzenine karşı uğraş UZAKLARDA verdim. Bu düzen içinde gençler, Klaslkler yasaklanıyor toplumsal adalet için duyduklan Toplum bütün bir halkın kültürübüyük gereksinme içinde çaresizlinü yadsımak, daha iyisi olmadığı iğe itiliyor ve kültürel azgelişmişliçin sürgünde varlığını Fransızğin içine düşürülüyor. Yetmişlı yılca'yla sürdürmek zorunda kalan yalann başında resmi Cezayir, Üçünzar azınlığa karşı kuşku ile birleşti. cü Dünya ülkelerinın sözcüsü duruTarihbilimci Jacques Berque, Cemundayken önemli bir şey bir kenazayir konusunda şöyle der: ra atıldr. lletışim. Yerleşim yerleriyle köyler, kentlenn yoksul semt"Cezayir, birya da iki azınlık dilileriyle diğer scmtleri arasındaki ilenin bulunduğu yirmi kadar Arap ültişim kayboldu. Hiç sakınmadan kesindekinden çok farklı birdurumsöylüyorum. Yaşanan, dil savaşının zehirli dadır. Başlangıçta çok önemli bir kaynak komcy vesinin toplumumuza girmesıydi. numunda olan bir şeyi, şimdi temel sorun haline getirebilmek için fevkalade parlak bir yeteYüzlü yıllarda yaşayan Apulejus'tan yeni neğesahipolunmuş olması gereklidir!" yitirdiğimiz Katîp Yacine ve Mouloud Mammeri'ye dek Cezayir dili, özü kayalann ve toprağın dilinden oluşan linguistik bir üç Çevrilmemlf Cezaylr 30 yıldır ulusal yazarlanmızın en önemlileri gen içinde yer almıştı. Libya Berberice'si di(Katip, Dip, Feraoun, Mammeri) diğer biryebileceğimiz bu dil, yazılı şeklini, Tauger halkı dışındaki çevrelerde geçici olarak yitir çok dile çevrildiklen halde "ulusal dıle" çevrilmediler. Onlara izin, yalnızca üniversitelemişti. Akdeniz bölgesinin kültürel mirasının bir rin "yabancı diller" bölümünde verildi ve biraz bölümü olarak bize ulaşan ikinci dil, prestij do da yüksek okullann iç kapayıcı seçkilerinde. Daha önemlisi, Cezayir halkının yüzyıllardır luydu ve öğrenim görmüş azınlığa aitti. Yıllar boyu Arapça, Fransızca'nın gölgesinde kal soluğu olan o zengin gelcneksel diyalektınin mıştı; aynı şimdi Fransızca'nın okullarda "bi sınırlandırılması, kayıtlı hale getirilmemcsilim ve tcknoloji için bir dil" şeklinde kısıtlan dir. Geviş getirircesine işlenen tek konu, geçmişteki savaşlardı (erkeklerin); aşk, nostalji masıgibi. ya da mistizm değil. Yaşanan Cezayir ArapçaÜçüncü dil, egemenlerin rcsmi diliydi; aynı zamanda noterlerın ve hukukçulann da. Bu rol sı artık güvercinlere ve ozanlara ait bir dildi, Augustinus'a dck Latıncc'nindi, sonra orta yeni bürokratlann kullandıklan dil değil. Berberıce'ye gelince... Üniversıtede yasakçağda klasik Arapça'nın oldu ve daha sonra da "Alger Krallığı" zamanında yönetimde ve or landı. (öğrenmek içinNapoli'ye ya da Aıx'ye duda kullanılan Türkçe'ye geçti. 1830'dan gitmck gerekiyor.) Yasak ilkokullara da ındiGÜRHAN UÇKAN Fenerbahçe lyl transfer yaptnadı Lefter, en çok Fenerbahçe'yi rnerak ediyor. Yıllannı verdiği, hâlâ büyiik bağlıhk duyduğu Fenerbahçe'nin durumunu beğenmiyor. İyi transfer yapılmadığına inanıyor: "Dünya futbolunda futbolcular arasında aynm gayrım yap dersen yapamayacağım. Çünkü eskiden futbolu kabiliyetleriyle etkileyen kişiler vardı. Şimdi bu yok. Maradona, Bebeto iyi futbolcular, Romario iyi golcü, bunlann ayanna yakın çok futbolcu sayabilirim. Eskiden çok adamlar vardı. Maçın kaderini belirlerlerdi. Böyle adam şimdi bulamazsın. Romario'yu B "Futbolun Beethoven 'iydi" HALİTDERİNGÖR efter kimdir? Bence Tann tarafından futbol yetenekleriyle donatılan bir insandır. O, sıradan bir futbolcu degildir. Futbolu herkes oynar. Ama futbol Lefter'in ayağında bir başka anlam taşır. Futbol bazılarının ayaklannda bir arabcsk, bazılarının ayağında ise Batı klasiğidir. lşte Lefter bu anlamda futbolun bir Beethoven veya Mozart'ıdır. Bana göre Lefter'in bu düzeyine henüz bir futbolcu ulaşamamıştır. Ne yazık ki! Bugünkükuşağa Lefter klasiğini anlatabilmek ve dinletebümek çok zordur. Bu bir bakıma bugünkü kuşağın bir talihsizliğidir. Lefter'i Fenerbahçe yöneticileri, 1946 yıllannda bir TaksimBeyoğluspor maçında izlemişlerdi. O maçta Lefter santradan aldığı bir topla beş kişiy i çalımlayıp Beyoğluspor kalesine gol yapmıştı. lşte o gün Lefter tüm Fenerbahçe yönetimini harekete geçirmiş, böylece transfcri gerçekleşmişti. Lefter'le birçok anılanmız vardır. Uzun yıllar kendisiyle Fenerbahçe'de ve milli takımda yan yana oynadık. Böyle olmasına karşın doğrusunu isterseniz bu futbolcunun gösterdiği futbol karşısında zaman zaman onukıskandım. 1948 yıllannda Yunanistan'da bir takımla maç yapıyorduk. Bu maçta Lefter ikilem L