Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt. 24 TEMMUZ 1994. SAYI435 ni aramaya; bu adam nereye gitti diyorlarmış. Müslüm Baba (Müslim Bağcılar Fenerbahçe Kulübü başkanlarından) Necip'i bulmuş. O da bizim ağabeyimiz, hepimiz ondan çckinirdik. Böylece Fcncrbahçe'ye girdim. Hatta transfer olurken (o zaman amatördük), büyük üç tanc ycşil kâğıt lira aldım. Bu parayı cvimin kirasını ödcmem için vennişlerdi." SPOR 3 Lefter, Atatürk'ün adaya geldiği günleri anımsıyor. "Atatürk'ü hatırlamaz mıyım? Gider elini tutardık, polisler kovalarlardı bizi. Bir arkadaşım vardı. öldü şimdi. Arnavut. Derdik ki, Atatürk'ün elini kim tutacak daha evvel. Hadi gidelim derdik, koşardık, Atatürk ellerini arkasına koyardı. Polisler sağında solunda. Sivil polisler... Biz kaçardık onlann arasından. Giderdik, hemen üstümüze gelirdi polisler. O, okşardı bizi. Hoşuna giderdi. 'Bırakın çocuklan' derdi. Onunla giderdik. Yat Kulübü'ne (şimdiki Anadolu Kulübü) giderdi. Bir gece kalır dönerdi. Adaya sık sık gelirdi. Çok mükemmel bir insandı. Ada vapuruna koşu Yıl 1947. Lefter, artık ülkenin en ünlü kulüplcrinden birinin ünlü bir futbolcusu. Biz dc onun, artık Büyükada'yı terk edip Istanbul'a yerleşmek zorunda kaldığını düşünüyoruz. Gülüyor: "Adayı hiçbir zaman terk etmedim. Hatta vapuru kacırmamak için tabana kuvvet koşardım. Orneğin Beşiktaş'la maç yapardık; maç biter bitmez tramvaydan daha hızlı gidcbilmck için ayakkabılanmı çıkarmadan ada vapuruna koşardım." Leftcr bunlan anlatınca, bir futbol yıldızının ncdcn böylc davrandığı garibime gitti. Bu kadar ünlü bir yıldızsın, paran var, pulun var, niyc tramvayın arkasından koşuyordun diyc soracak oldum; şöyle ccvapladı: "Param yoktu ki. Ne parası. 25 lira aylığa bağlanınca işi gücü bıraktım. O zaman milli takımda da oynuyordum. Kaç yıldır gol kralıydım, ama antrcnmanlara bile gidemiyordum. Türkiyc'dc doğru dürüst hiç para kazanmadım. 1talya'dan Türkiye'ye para getirdim. Ama ben Türkiye'de para kazanmadım." Lefter Sokağı Lefter, yaşamı boyunca büyük mutluluklar tatmış, büyük başarılar yaşamış. Ama onu en çok mutlu eden şey Büyükada'da doğup büyüdüğü sokağa adının verilmcsi olmuş. Büyükada sahilinden Deniz Kulübü yönüne giderseniz, karşınıza çıkan sokaklardan birisi: "Fenerbahçeli Lefter Sokağı"dır. O büyük mutluluğu Lefter şöyle anlatıyor: "Bu sokağa adımı geçen sene verdiler. Istanbul Belediye Mcclisi karar almış. 12 belediyenin üyclcri birlikte kararlaştırmışlar. Bu arkadaş öldükten sonra mı adını vereceğiz.. Yaşarken verelim de, kendisi de bu mutluluğu yaşasın ve kendi ismini yaşadığı sokakta görsün, demişler. Bana bu memlekette verilen en büyük hediye bu. Bundan daha büyük bir hediye tanımıyorum.Çok şeyler gördüm, çok hediyelcr aldım. Hiçbiri bundan daha değcrli değil. Hediyeleri, ben giderken götürmeyeceğim ki... O zaman bu sokakta küçük, iki odalı bir evimiz vardı. O zaman insanlar fakirlik içinde büyüyordu. Şimdiki gibi lüks yoktu. Şimdi çocuklanmıza torunlanmıza ne yapacağımızı bilemiyoruz. Benim üç çocuğum oldu. Bir oğlum var lzmir'de. İki kızım da, birisi Etiler'de. Bir tanesi yazlıkçı, şimdi burada. Izmir'dcki oğlumun süper marketi var, durumu iyi. Bir albayın kızıyla evli. Torunlarımdan birisi futbol oynuyor. Adı özcan; 15 yaşında iyi futbolcu olacağını sanıyorum. Oğlum çok iyi futbolcu olacaktı; evlenince ticarete merak sardı, futbolu bıraktı. "Çocukluğumuzda, bu kadar ev yoktu. Vil "BiziM zamanımızdafutbolculartmız A vrupa 'nın en ünlü takımlarına transfer olurdu." lerdi" Lefter, saygı ve sevgi üzerine konuştukça heyecanlanıyor. iyi ya şimdiki gençler daha özgür. Hazırolda durmalan daha mı iyiydi diyc itiraz edince, Lefter hemen karşı çıkıyor: "Bu kadar da özgürlük bizim memlekete fazladırdiyorum." Lefter büyük bir keyifle eski faytonculan anlatıyor. Zaman zaman da bunları anlatırken hüzünleniyor: "Eskiden Ada böyle miydi... Sekiz Fayton vardı, bütün faytonculann ellerinde deri eldivenler, boyunlarında papyon kravatlar. Şimdi her yer çok pis. Splendid Oteli vardı, Anadolu Kulübü, Lunapark, Belvü vardı. Kadınlar grand tuvalet motorlarla gelirler, hizmetçileri tuvaletlerini tutarlardı. Sabaha kadar eğlenirlcrdi. Ada hakikaten sosyetenin kralıydı. Çok zengin adamlar vardı. Ben 1112 yaşındayken ada muhteşem bir yerdi." " Avrupa'ya transfer olurduk" Leftcr, "Ben parayı Avrupa'da kazandım, 43 yaşında milli takım kaptanı Türkiye'de kazanmadım" deyince şaşırmamak eldc değildi. Bu kadar ünlü bir futbolcu Lefter unutulmaz bir futboı yıldızıydı. Aynasıl para kazanmazdı... Şimdi orta halli bir nca, Türkiye'de en uzun futbol oynayan itakımda, orta halli bir oyuncunun aldığı para simlcrdcn biriydi. Kaç yaşına kadar oynadın bile milyarla ifade edilirken, Lefer gibi bir sorumuzu şöyle yanıtladı: futbolcunun para kazanmamış olması akıl a"43 yaşında milli takımda oynadım. Son lır gıbi değildi. Bir başka paradoks da, o zamaçım Ruslara karşıydı. 21 kazanmıştık." man çok elverişsiz koşullardaki futbolcularıFutbolu bıraktıktan sonra bütün gününü alan mızın Avrupa sahalarında top koşturabilmefutbolun yerine ne geçmişti? "O zaman salı siydi. Lcftcr'in kuşağından çok sayıda futperşembe idman vardı. Futbolu isteyerek ve bolcu, Türkiyc'den Avrupa'nın en ünlü taseverek yapıyorduk. Amatör bir ruhla forma kımlarına transfer olmuştu. örneğin Lefter için oynuyorduk. Şimdiki futbolda para var. Fransa'nın Nice kulubünde oynarken, bu taFutbolcular bu işi bir iş olarak yapıyorlar. Bikım Fransa Kupası'nı ve ligi kazanmıştı. zim zamanımızda bu yoktu, biz futbolu zevk Şimdiyi düşününce, çarpıcı bir fark olduğu için oynardık. Futbolu bırakınca Büyükagörülüyor. Lefter'lerin da'da yaşamaya devam kuşağından Avrupa'ya ettim. Insan büyüdüğü futbolcu gönderilirmiş; yeri sevmez mi, aramaz şimdi tersine Türkiye, mı? Ben isteseydim, Avrupa'nın ikinci, üçündünyanın en güzel yerincü sınıf futbolcularının de ev alabilirdim. Çok cenneti. Avrupa takımlabüyük imkânlara sahip Türkiye, Dünya Kupası rında ise bir tek futbololmuştum. Nice'de evim finallerinebirkezkatıldı. 1954'te cumuzun bile adını görvardı. Param çoktu, istelsviçre'de oynanan bu kupada çok mck mümkün değil. Tadiğim arabayı alabilirşansızdık. Kupanın iki finalisti bii ki bugünle o günü dim. Ama Ada hepsinin B.AImanya ve Macaristan'la aynı karşılaştırarak bir yere üstünde. Adanın böyle gruptaydık. Almanlara41 ve 72 vanlamaz. Zaten bir yaolacağını bilsem hiç gcri yenildik. Son maçımızı Güney rarı da olmaz. Ama, o dönmezdim. Kesinlikle Kore ile yaptık. Bundan tam 40 yıl günün hcr alandaki ideadönmezdim... Her şey önceki maçtaTürk Milli Futbol list insanlarından, başayok oldu bitti, bir kere Takımı, Güney Kore'yi 70 yendi. rılı isimlcrinden bir şeyinsanlar yok oldu. Bir Yedinci golün sahibi Lefter'di. Bu leröğrenilebilir. medeniyet vardı, insangol Türkiye'nin Dünya Kupası lar vardı. Bu saygısızlık Lefter devam ediyor: finallerindeki son golüydü. O gün yoktu. lnsanlık yokoldu. "Türkiye'de futbol kalbugündür Türkiye bir daha ne kupa Eskiden büyüklerimiz kınıyor diyorlar. Nerede finali ne de gol gördü. Lefter'in bu bize bir şey dcdikleri zakalkınıyor... kimlergidigolü aynı zamanda Dünya Kupası man hazırol vazıyetinde yor Avrupa'ya? Eskiden fınallerinin 400. golüolarak futbol karşılanna giderdik, isbcnim bildiğim Şükrü tarihine geçti. tedikleri yere gönderir(Gülesin) vardı, Bülent vardı, öbür Bülent vardı. Daha sonra Metin gitti, Can gitti, özcan gitti. Bizler çok iyi takımlarda oynadık. Ama şimdi kimse gitmiyor. Neden gitmiyorbunu soımalı." Finallerdeki son golümüzü atmıştı Lefter 'in en büyük keyfi, akşam üzeri Büyükada 'da arkadaşlarıyla sohbet etmek.