Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 DERGİ'DEN Merhaba, Bu hafta, yılların unutturamadığı sporcumuz Lefter 'le biıiikteyiz. Futboi doluyıllannı anlatıyor sizlere. Lefter yalnızca Fenerbahçeli değil, aynı zamanda da Büyükadah. Bu iki tutkusu biitün hayatnıa yön vermiş. Ama Büyükada 'nın giderek özelliklerini kaybetmesi onun en büyük kabusu haline gelmiş. Öncefaytoncular değişmiş Büyükada 'da. Papyonlu faytoncularyavaş yavaş yerini papyonsuz emekçilere bırakmış. Ardından bufaytonların sayıları çoğalmış. Arabalaryayalara ve bisikletlilere soluk aldırmayacak bir sayıya ulaşmış. "Arsız, sırıtkan ve terbiyesiz "sıfatlanna layık binalar pıtrakgibi çoğalmış. Büyükada 'nın eski sakinleri deyerlerini yavaş yavaş paranın yeni sahiplerine terk etmiş. Bu arada Anadolu 'dan iş aramak için göçüp gelenler de yeni mozaikteki yerlerini almışlar. Kirlenen deniz ise herşeye rağmen mavisini elden bırakmamış. Ama salaş deniz kıyısı kahveleri sadece anılarda kalmış. Bütün şarkıların birbirine kartştığı, plastik sandalyeli, plastik masalı kahveler kıyıları işgaletmiş. Ama hâlâ en tepedeAya Yorgi Kilisesi'ninyanı başında dünyanın en güzel sessizliğinin ortasında salaş bir kahve var. Sanki tarihi bir kale gibi gururlu. Kötü niyetli değişim rüzgarlarından kendini şimdiye dek koruyabilmiş tek kahve burası. Kışın soğukta kalanlar yakmasın diye özenle kaldırılan tahta iskemleleri ve sandalyeleri ile dimdik ayakta. Ama plastiksandalyede rahat edenler sık sık sıkıştırıyorlarmış sahibini. "Utandık, misafırlerimizi alıp gelemiyoruz " diye... Lefter' e her şey bitti dedirten Büyükada, aslında hâlâ tstanbulluların soluk almak için kaçtıklan yerlerden biri. Bozulmuş bozulmasına, amayine de buyarışta lstanbul 'un çok gerilerinde kalmış. Yaşadığımızyerlere sahip çıkamazsak, o en tepedeki kahve de kalmayacak. tyi bir hafta dileğiyle... tpek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRU: HİKMET ÇETİNKAYA • GENEL YAYIN DANIŞMANI: ORHAN ERİNÇ • YAZIİŞLERİ MÜDÜRLERhDİNÇTAYANÇ (SORUMLU), İBRAHİM YILDIZ • YAYIN YÖNETMENİ: İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • REKLAMREHAIŞITMAN CUMHURİYET DERGİ. 24 TEMMUZ 1994. SAY1435 Maradona, Fenerbahçe, papyonlu faytoncular, Büyükada ve.. LEFT Gün olmuş ltalya'ya gitmiş, gün olmuş Fransa'ya gitmiş; Fiorentina, Nice gibi ünlü takımlarda oynamış, ama ilk fırsatta soluğu Büyükada'daalmış. Çocukluk arkadaşı tcrzi Sabri "lştc bu eve ltalya'dan döndüğünde yerleşti," diyerek Büyükada'daki Fenerbahçeli Lefter Sokağı'nın yeşil kapılı iki katlı evini gösteriyor. Lefter'le sohbele futboldan başladık. O da birçoğumuz gibi Brezilya futboluna tutkundu. Brezilya'nın şampiyon olmasını istiyordu. Yakın arkadaşlanndan Doğan Giivenç, ona Beyaz Pele dediğini anlatıyor. Lefter'in göze hoş gelen estetik futboluyla, Brezilya sambacıları arasında bir köprü kuruyor. Lefter'in, gülümseyerek anlattığı 194O'lı, 19S0'li yıllar; futboi tarihi açısından olduğu kadar, günümüzden farklı gclcncklcri, sosyal yaşamıyla da ilgi çekici. Lefter o günlerc özlemini şu kısa cümle ile tanımlıyor: "O lstanbul gitti. O insanlar yok artık." Onu en çok kahrcden de Büyükada'daki değişim: "Ünlü şckerci Hacıbekir bir gün Büyükada'yı ziyarete gelmişti. Benimle tanıştırdılar, bir çay ısmarladı. 4045 yıl kadar oluyor. O zaman dediklerini hiç unutmuyorum. 'Ada beton yıgını haline gelmiş. Yazık, doğa eldcn gitmiş.' Adamcağız, şimdi yaşayıp bugünleri görscydi, kahnndan bir daha ölürdü. Bcn de zaman zaman, bu yokoluşu görünce buhrana kapılıyorum. Böylc olacağını bilseydim buralardan kaçardım diyorum. Çam kalmadı, yeşillik kalmadı; hepsinden önemlisi, insankalmadı." Lefter en güzel eski günleri anlatıyor. "Beyim, şimdi şu adada 2500 tane fayton var. Bizim çocukluğumuzda ise bu sayı topu topu 8'di. Sekiz faytoncu, papyonlu ve eldivenliydi. Kibar insanlardı. Her yer pınl pınl temizdi. Şimdi öylemi!" Lefter, genç yaşta büyük bir yıldızken, bugünün futbolculanna benzcmeyen bir yaşantısı varmış. Onlar gibi son model arabalara binmck, lüks ote 1lerde ve tatil yerlerindc gönül eğlendirmek onun rüyasında bile görmediği şeylerdenmiş. Millı takımın yıldız futbolcusu ve liglerin gol kralıyken eniştesinin yanında elektrik tcsisatçılığı yapar. Geçimini sağlamak amacıyla başka bir iştc çalıştığı için Fenerbahçe'nin hatfada iki gün yaptığı antrenmanlara katılamaz. Çünkü aynı zamanda ustası olan eniştesinden izin alamaz. Birkaç sene böylc gider. Epeyce zaman sonra kulüp yöneticileri Lcftcr'in nedcn bu antrenmanlara gclmediğini merak ederler. Lefter de onlara, çalışmak ve hayatını kazanmak zorunda olduğunu söyler. Yöneticiler düşünürler, taşınırlar ve Lefter'e Lefter her gün bisikletiyle, Buyukada 'da iki hez "hüyuk iur" 25 lira aylık bağlamaya karar verirler. O da böylece elektrikçi çırakhğından kurtulur. Bugünün milli takıma bile giremeyen "yıldızlar"ının yaşamından ne kadar farklı bir dünya. Lefter, yoksul bir balıkçı ailesinin 12. ve son çocuğu olarak, imkânsızlıklar içinde büyür, aynı imkânsızlıklar içinde futbolcu olur. Ama tam 43 yaşına kadar milli takımda oynayacak enerjiyi içinde taşır. Lefter, hâlâ 70 yaşında bir delikanh. Her sabah erkenden kalkıyor, bisikletiyle Büyükada'nın çevresinde iki tur atıyor. Yüzüyor, spor yapıyor. Lefter'le, her gün akşam saatlcrinde uğramayı ihmal etmediği Büyükada Golf Kulübü'nde randevulaştık. Çocuklar halı saha üzerinde futboi oynarken hem onlan seyrediyor hem konuşuyoruz: "Biz 12 kardeştik. Dedem Büyükada'ya Yanya'dan gelip yerleşmiş. Büyükbabam Xrnavut asıllı. Ben 12 kardeşin en küçüğüyüm. Kardeşlerimin çoğu öldü. Bir ablam 96 yaşında, huzurevinde kalıyor. Bir ablam 77 yaşında Yunanistan'da yaşıyor. Dünyanın dört bir yanında; Afrika'da, Amerika'da, Yunanistan'da yeğenlerim var. Annem de Yanya'lı." Lefter'e futbolla nasıl tanıştığını, şöhret basamaklannı nasıl tırmandığını soruyoruz. "Ben futbola Büyükada'da başladım. Ağabeyim de iyi futbolcuydu. Agabeyim Panani lstanbulspor'da oynuyordu. Aktörlük yapan Necip Tekçe ile birlikte bek oynuyordu. 17 yaşında Beyoğluspor'da oynarken askere gittim. Diyarbakır'da 4 sene askerlik yaptım. Askerlik sırasında lstanbul'a izne geldiğimde Fenerbahçe'nin antrenmanlanna katıldım. Fenerbahçe takımı perşembe günleri çift kale maç yapardı. O zaman Büyük Fikret, Fenerbahçe'nin teknik direktörüydü. Beni B takımı nda oynattı. A takımını 20 yendik. Bütün takımı sırayla çalımlayarak iki golü de ben attım. Sonra adaya döndüm. Başlamışlar be Elektrlk tesisatçısı Harkesl çalımladım...