Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
da arkadan bağlanmış ycmenisi, Karadcniz'dc erkcklerin giydiği zıpkayı andıran bir pantolon ve ayağındakı timberland pabuçlanyla her an taarruza hazır bekliyor. Mahallede zengini yoksulu, yaşlısı gcncı, partılisı partisizı, istisnasız seviyor muhtar Nazmiye Korkmazlar'ı. Kendince zenginle yoksul arasında bir köprü de kurmuş. Kimsesiz, hasta ve yoksullara yardım etmeleri için yalı sahiplerinden yardım ıstiyor. Şu ana dek hiçbir kapıdan boş çevrilmiş değil. Rahmi Koç'undan, Erdoğan Demirören'ine kadar Hisar'da oturan mutlu azınlıktan kim varsa tckmilinın güvenini sağlamış durumda. Gerek mahalleye getirilecek bir hizmet gerekse hasta, yoksul ve kimscsizler ıçin ihtiyaç doğduğunda hiç tereddüt etmedcn çalabiliyor yüksck duvarlarla çevrili yalı kapılarını. Neden güvendiklerini kendisi son derece yalın bir şekilde açıklıyor: Tekbaşınayaşıyor "Neyc güvenmcyecckler ki? Benim oturduğum mekân bclli. Tek gÖ2 bir ev. Yaşantım gözler önünde. Yediğim üç öğün bircr kap yemek. Onu da mahallcdcki kuruluşlar gönderiyor. Bir boğaz tokluğu dcğil mi? Yıllardır aynı yaşamı devam cttirdiğimc göre ne paraya tamah ederim nc mala. Mahalle sakinlcri de bunu bildiği için bana güveniyor. Ben kendi kazancımı bile mahalleye ve yoksullara harcıyorum. Başkasının parasını, yardımını ne yapacağım?" Anadoluhisan'ndaki iskeleye yakın, çocukların ancak evcilik oynayabileceği kadar büyüklükte bir odada yalnız başına kalıyor. Kimsesiz değil. Çoluk çocuğu, torunlan var. Kocası yıllar önce ölmüş. Çocuklannın yanında kalmaktansa tek başına yaşamayı yeğlemiş. "Ncme lazım. Biri gelin, biri damat. Ben erkenden kalkıyorum. Kimseyi rahatsız etmek istcmem. Kendı kendime yetecck kadar sağlıklıyıın" diyerek açıklıyor yalnızlık tercihıni. Hatta yeniden evlenme fıkrini usundan çıkarmasını da buna bağlıyor; "Benim meşguliyctım çok. Faal bir insanım. Elin herifi sabahın beşinde koynundan çıkıp sokaklara düşmemi ister mi? Ne yapacağım cvlenipdc..." Ancak en büyük zevkleri "Nazmiye Ana"larını kızdırmak olan mahallcnin delikanlıları, "Bakmayın siz öyle dediğine. Kendisinc koca bulmamız için bizi sıkıştırıp duruyor" diye takılınca da makaralan koyuveriyor. Ama dıklenmeden de edemiyor; "Evlenirim evlenmem. Sana ne körolmayası..." 'Muhtar Ana' Baykoz'da y*r*l ••çlmlarl RP kazanmasın dly* çok çaliftı. Imran Aykulia propaganda çalışmalanna da katıldı ama sonuç hOsran. tsmetPaşahayraıu Evlenme işini hafife alması, belki de ölen kocasının anısına olan saygısındandır dıyc düşünmüştük ki kendihğinden anlatmaya koyuldu: "ölcn kocam da bana bir gün göstermedi ki... Evlenmeye ne heves edecem. lçkicinin kumarbazın biriydi. Üstüne üstlük tembeldi. Onun sağlığında kahvecilık mi yapmadım, balıkçılık mı yapmadım. Ne iş varsa elimdcn geçti. Kimseye muhtaç olmayalım diye hcr boyaya boyandık evvelallah. Ah anacığım ah. Tam şu sarayın karşısındaydı kahvem. 195O'li yılların sonuydu. Saraya o zaman Reisi Cumhur olan Celal Bayar ıle Başvekil Ednan Bey gelirdi. Ben övünmek gibi olmasın Halk Partili'yim. Gıcıklık olsun diye Menderes'le Bayar'ın görmesı için altıoklu kocaman bir bayrağ» kahvemın penceresine asardım. Paşa'yı çok severdım. Hâlâ da scvcrim. lsmet Paşa gıbi adam gelmcdı şu ülkeye. Nur içinde yatsın!" Paşa'sının oğlu Erdal tnönü sahilde yaptırdığı yahya taşınarak "Nazmiye Ana"ya komşu olmaya hazırlanıyor. Söz müstakbel komşusuna gelince "Oğlu temiz çocuk ama babasının yerini tutması imkânsız" diyerek aynı duygulan oğluna karşı beslemedigini hafıf yollu bclli ediyor. "Nazmiye Ana" doğma büyüme Sanyerli. Baba memleketi Trabzon Sürmene. Kızkardeşiyle birlikte Sanyer'den karşı kıyıya gelın geliyorlar. Hem de aynı eve. Kızkardeşler aynı zamanda elti oluyor. Hepsi topu topu rç yıl ev hanımlığı yapmış. Hisar'daki kır kahvesinde otururken balıkçılarla çekiştırdık onu. "Allah seni inandırsın Ana, böyle dürüst, böyle çalışkan, böyle insansevcr bırı az bulunur. Karşısında rakip dayanmıyor.Yiımi yıldır muhtarhk yapıyor. Her karşısına çıkan hezımete uğradı" dıyen balıkçının sözünü arkadaşı ağzından kaparak ekliyor hemen "Anadoluhısan'nda gördüğünüz hizmetlenn tamamı onun çabalan sonucu gerçekleşti. Alır kazmayı küreği yol yapımında çalışır. Kaldınm yapar. Okul önlcrine kasis yapar." Mezarlıklar, "Muhtar Ana"nın vaktini en çok geçirdiği yerler. Mezarlıklara olan ilgisinın nedenini kendisine soralım dedik: "Bir gün Rum mezarlığına gittım. Hayran kaldım. Tertemiz, pınl pınl. Birde gelip Hisar'da ta Kanuni döncminden kalan mezarlığa baktım. Mezbelelik. Mahalleden bir kamyoncuya rica ettim, gençleri de etrafıma topladım. Gidip mezarlığı temizledik. 16 kamyon moloz çıktı. Çım ektik, taşlan parlattık cennct gibi oldu. Ondan sonra zamanımın büyük bir kısmını bölgedcki mczarhk ve ve parkların bakımına ayınr oldum." Erkekgaikadm Balıkçı Mehmet Yavaş, eski meslcktaşı içın "Ayıptır söylemesi erkek gibi kadındır. Sözünün eridir" deyince alınganlık göster mek yerine erkcklere karşı saldırıda bulunalım istedik: "Peki küfiir de eder mi?" Karşı tarafın alınmak gibi bir derdi yok. Tam tersine kendine övünç payı da çıkararak yanıtlıyor sorumuzu: "Uftf sorulur mu? Erkek gibidir dedik ya. Aynı bizim gibi.." Nazmiye Korkmazlar, Beykoz seçimlerinde de hayli etkili. ANAP adayını destekledi. Kcndisiyle görüştüğümüzde seçimlere birkaç gün vardı. RP'lılenn iki üç aylık yerel iktidarında yıldızlan pek banşmamış. Konu ycrel seçımler olunca heyecanlanıyor; "RP'liler, 'Seçimi kaybedersek muhtar Nazmiye göbek atacakmış' diye dedikodu yapıyorlar. Şu yaşıma kadar hiç göbek atmadım. Ama andım olsun, RP kaybederse hem kendim göbek atacağım hem de Anadoluhisan'ndaçengı oynatacağım!" Çengi oynatamazsa da mahallenin gönlündeki yeri sarsılmayacak kadar sağlam görünüyor Nazmiye Korkmazlar'ın. Belediye başkanlığını clde edecek partinin çok da önemi yok onun için. 4| C U M H U R I Y E T DERGİ 17 T E M M U Z 1 9 9 4 S A Y I 434