Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PAZARIIM PEIMCERESİNDEN ç u İ N Gİ L T E R E E D İ P E M İ L Ö Y M E N Aziz Nesin'e selam! S ıvas katliamının yıldönümüydü. Istanbul Gazeteciler Cemıyetı'nde düzenlenen bir toplantıda bu katliamdan kurtulmuş olan Aziz Nesin son 50 yılda gericiliğe tavizler verile verile bu noktaya varıldığını, toplumun bu tavizler verilirken sesini çıkarmadığını ancak bıçak kemiğe dayanınca tepki göstermeye başladığını söyledi: Sıvas olaylarında öldürülmek istenenlerdendi: ancak bu olayları incelemek için kurulan komisyon, yaptığı konuşmalardan dolayı suçlu bulmuştu.. Aziz Nesin'in başına ılk gelen felaket, uğradığı haksızlık bu değıldı: Artık devletçe düzenlenmış provokasyonlar sonucu gerçekleşmiş oldugunu iyi bildiğimiz 67 Eylül olaylarında da suçlu bulunduğu ileri sürülerek bir süre gözaltında tutulmuştu. Çok genç dehşetli bir uçurum oluşmuştur. Topu topu yüzyıl önce elektronu bilmiyorduk!.." "Ancak Sümerlıler'in, Isa'dan evvel 5000 yıllarında Mezopotamya'da belirdikleri günlerden bu tarafa sadece birkaç yüz kuşak geçtığinı düşünürsek şaşkınlığımız dağılır: Birkaç yüz kuşağın mesela bakteri yaşamında önemi yoktur!.." Açıklamalarını şöyle sürdürür: "Insan türüne bu süre içinde musallat olan en büyük bela AIDS değil AIGS'dir!." Ingilizce AIGS, "Apathy" yani tepkisizlik, "Ignorance" yani cahillik, "Greed" yani hırs, "Stupidity" yani budalalıktır. Aziz Nesin'in toplumuna yönelttigi eleştıri de hatırlanırsa Kamen'inkine çok benzer. O da kötü gidişe tepki gösterilmemesinden, haksızlık karşısında başların öte yana çevrilmesinden yakınır. Hatta toplumunda varolan budalaların oranlarının kabarık oldugunu ileri sürdüğünde kızan siniıienenler olmuştu. Kamen, zaman zaman Aziz Nesin gibi konuşmuştur: "Butün bunlara rağmen belli bir gelişmenin kaydedilmesi şaşırtıcıdır; insanlann çoğu düşünmezken, halkın büyük bir bölümü usdışı kavramlarla hareket ederlerken bu gelişmelerin nasıl gerçekleşmiş oldugunu anlamak pek zordur!" demiştir. Aralarında farklarda vardır: Aziz Nesin, yurttaşlarını duşündürmek için mizahı, öykücülüğu seçmiş hayatını tehlikeye atarak vatandaşlarına olumsuzluğa nasıl direnilmesi gerektiğini anlatmaya çalışmıştır. Martin Kamen ise bunaldığında laboratuvarına sığınmış ve çevresindekilere "Hapıse atılmamak önemlıdir; bu nedenle göze batan bir yönünüz, olumlu bir tarafınız varsa aman iyice saklayın... Böylece başınıza felaketlerin gelmesini önlemiş, ölümden kurtulmuş olursunuz!" diye öğütler verir.. Aziz Nesin Amerika'da yani tepkisizliğin Türkiye'deki kadar yaygın olmadığı bir toplumda yaşamadığından kelle koltukta tepkiler sergilemeyi sürdürür.. Sıvas katliamının yıldönümunde Aziz Nesin'le bu Amerikalı bilim adamını karşılaştırınca şunların farkına varıyoruz. Bugün yeryüzünün çok gelişmiş bir ülkesinde yaşayan önemli bir bilim adamı yaşamı boyunca karşılaştıklarına baktığında, gelişmekte olan bir ülkenin önemli bir mizah öyküleri yazarının aynı irdelemeyi yaptığında vardığı sonuca ulaşıyor. öyleyse aramızdaki aptalların oranlarını kabarık bulan Nesin'e kızmayalım! Nesin, bu sonuca ulaştığında laboratuvarına sığınan Amerikalı profesörden farklı davranıyor: Hür düşüncenin, bağımsız irdelemenin, farklılığa saygının önemını anlatabilmek içın eylemlerıni yaşamını tehlikeye atarak sürdürüyor. Onu, yüzyıl sonra mizah yazarlığı oyun yazarlığının ötesinde bu yönü nedeniyle hatırlayacağımız saygıyla selâmlıyorum! ^ Prens Charles ile Prenses Diana'nın mutsuz evliliğini milyonlar merak ediyor. Ayrılma ve boşanmaların evlilik kadar olağan sayıldığı Batı'da, CharlesDiana öyküsü, ayrıntıları hakkında en zahmetsizce bilgi edinilecek evlilik oldu. Kim, kimle, ne zaman, nasıl, hepsi biliniyor artık. Aziz Nealn kelle koltukta tepkller serglllyor. yaşından beri solcu düşünceleri ve bu düşüncelerini yansıtan yazılar nedeniyle başına gelenler, uygar ülkelerde farklı düşünen ve bu düşüncelerini açıklayanların akıllarından geçemeyecek kadar ağır olmuştur. Ben Aziz Nesin'i bazı açılardan, "radyoaktif karbon 14 izotopunu" bulan Prof. Martin Kamen'e benzetirim. Bugün biyolojide, arkeolojide yaş tayini içın kullanılan bu izotopu bulmanın ötesinde atom bombasının geliştirdiği Manhattan Projesi'ne de katılan Kamen 1948'de Robert Oppenheimer'le beraber, meclisin Amerika Aleyhtarı Faaliyetleri Inceleme Komitesi'nin kovuşturmasına uğramış, pasaportu elinden alınmıştı. Oysa ne bir haindı ne de Amerika aleyhinde bir faalıyette bulunmuştu... Başına gelenlere tepkisi, Aziz Nesin'inkini andırır; mızaha sapar. Insanlığın durumunu şöyle açıklamıştır: "Maymuninsanla teknolojisinin arasında Hanedan' tipi evlilik D ünyanın, fotoğrafı en çok çekilen, moda dergilerinin kapaklanna en çok çıkan modeli, Prenses Diana. Bazılanna göre sıska, ama düzgün oranlı, bazılarına görc fazla uzun, ama tam modcllere özgü vücut yapılı, en tanınmış kapak kızı. lnci gibi giilüşü, deniz mavisi gözleri, rengi sarıya çalan daima modern kesimli saçları, pembe bcyaz teni ile milyonlarca crkeğin düşlerini süsleyen bir güzcl. Öyle ki, şu sıralarda Diana, en olmadık bir yayında boy gösteriyor. Bir romanda. Ve Diana'nın tıpkısının aynısı bir başkası da erkek dergisi Pcnthousc'da. Amerikalı bir romancı, Diana'yı, romanına konu ederken, Penthouse yayıncısı da Diana'ya ncredeysc tıpatıp benzeyen bir modeli, tam dcrgisine uygun pozlarda sunuyor. Diana, artık en olmadık biçimde bir tüketitn aracı da. Çünkü yarattığı imaj, romancıya da crotik yayıncıya da para kazandınyor. Vc Hancdan'ın bu sonu gelmez dedikodu ve skandal çarkından para kazanan magazin ba sınına. Amerikalı yazar Peter Lefcourt, "Di and I" adlı romanında, Leonard Schecter adlı kahramanını Prenses Diana ile tanıştırır. Schecter, 52 yaşındadır. Evlenip boşanmış, 13 yaşında bir oğlu var. Başarılı bir senaristtir. 1985'te bir TV dizisi için ödül almıştır. Diana ile birbirlerinden hoşlanırlar. Diana'nın Charles ile birliktcyken oturduğu Kensington Sarayı'nda bir gece geçirirler. Hatta, kraliyet ailesinin diğer üyeleri ile "tanışmak" için lskoçya'da Kraliçe'nin şatosuna giderler. Londra'da Togo Büyükelçiliği'nde bir davet sırasında usulca sıvışıp yan odalardan birinde sevişirler. Romanda, başka yerlcrdeki scvişme sahneleri de boldur. Ve sonra Diana ile Leonard kaçarlar. Diana'nın çocuklan da onlara katılır. Hcp birlikte Karaib Adalan'na giderler. Ispanya Kralı Carlos ile birlikte mutlu ve delidolu günlcr geçirirler. Sonra da California'ya gidip bir hamburgerci açarlar. Daha sonra Charles gclip onları bulur. Diana ile bir an 10 C U M H U R İ Y E T DERGİ 1 7 T E M M U Z 1 9 9 4 SAYI 434