04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

kendilerine ait bir düzen de olsa, Her şey koydukları yerde ve temiz olsun istiyorlar. Ortalık biraz karıştığında ikisı de aynı anda toplamaya başlıyor. Zuhal Olcay'ın hoşuna gidiyor ev işleri. Toz almak, bazen yerleri silmek, ev içı aksesuvarlan düzenlemek zıhninı dınlendiriyor. Ev içi sorumlulukların paylaşımı dıye birkonuşmaları, anlaşmaları yok. Her şey kendi doğallığı içinde gelişiyor. Eğer Olcay'ın işleri yoğunsa Bilginer üstlenebiliyor yapılması gereken Her şeyi. Bazen de tam tersi yaşanıyor. Eve gelen yardımcıya yapılacakları kim söylüyor? Bu sorunun yanıtında da üstlenilmiş bir rol yok. lki de düşünebiliyor, görebiliyor ve söylüyor. "Evlilik bir takım zorlamalar getirmemeli" diyor Haluk Bilginer, "Beraber yaşamaktan hoşlandıkları için birlikte olmalılar. Bir imza atıldı diye yaşanılmamalı. Karştlıklı sevgi ve saygı olduğu sürece devam eder". Olcay ise Bilginer'in "koca" rolünden önce çok iyi bir arkadaşı olduğunu anlatıyor. Aynı evi paylaşıyorlar, birlikte gülüyor, birlikte dertleniyorlar. Olcay için, "lşler yolundaysa" evlilik güzel. Şu anki bakışı da güzelliğinden yana. Birde ikisinin de sanatçı olmasından kaynaklanan paylaşımlar var. ömeğin "ses kısılması" nın ne demek olduğunu sadece ve sadece işi sesle olan biri anlayabiliyor. Bir başka meslekten insanın "geçer" deyip kücümseyebileceği bu sorunun önemini ancak aynı meslekten bir erkek ya da kadın algılayabilir. llişkilerinde güç ve iktidar kavgasının olmadığında hem fikirler. Muhtardan gelen kayıt fışindeki "aile reisi" hanesine Bilginer'in Olcay'ın ismini yazdırmak istemesi de bunu gösteriyor. Olcay'ın mükemmelliyetçi, Bilginer'in ise sakin yapısı ilişkiyi dengeliyor. Mustafa evl süpOrOyor, llhan !•• gax*Uslnl okumakta. Alınganlık yok, "Vay benl kullanıyorsun" d*m*l*r d*. Olmaaı gvrakan yaşanıyor. muş, yaptığı nakliyecilik işınde son derece dikkatli ve özenli. Amirlerinden azar işitmemek için elinden geleni yapıyor. Evde de karısından aynı özeni ve dikkati beklemesi de bu yüzden. • Görovayrımınason lkısi de makine mühendisi olan llhan ve Mustafa Haydar Tiftikçi çiftinin beraberlıklerinde bir görev ayrımı yok. Beş yıllık birlikteliklerinde beklediği gibi bir tutumla karşılaşmanın keyfıni yaşayan llhan Tiftikçi, çıM«hm«t v* Ayş* Durmuf, "kald»l»r"ln korunmasından yana. kan ufak tefek sorunlardan da kendisini sorumlu yor "Benim işlerime karışmasın, ben de tutuyor. En çok da sehpa üzerinde bekleyen bardakların, değiştirilmeyi bekleyen onun işlerine karışmam". yatak çarşaflarımn kendisini rahatsız etZaman zaman ev işlerinden bunaldığı, mesinden "rahatsız". "Bırak kalsın, bana sıkıldığı olmuyor değil Ayşe Durmuş'un. ne zararı var" diyebilmenin rahatlığını isBöyle zamanlarında yanında kim varsa tiyor. şikayetlerini sıralıyor. Gösterebildiği tek tepki bu. Kızlarının da kendisi gibi bir kaEvliliğin ilk yıllarında sık sık yapılan dın olmalannı, kendisi gibi davranmaları"uyarılar"la ev içi işlerini paylaşımına çenı istıyor. Ama çalışacaklarsa eşlerinden kilen Mustafa Haydar Tiftikçi "Biz de göyardım beklemeleri en doğal hakları. rev ayrımı yok" diyor, "Kim daha erken eve geliyorsa işleri o yapıyor. " Ama geBütün ev işlerini tek başına üstlenen nelde eve erken gelen llhan. Mustafa ise Ayşe, kocasının gözünde "en iyisini yapişsiz olduğu dönemlerde yemeğinden bumak" zorunda. Yemeğin tuzlu ya da tuzlaşığa, temizlikten çamaşıra her işi üstlesuz oluşu, lezzetsizliği her zaman bir uyaniyor. O dönemlerde llhan'ın yaşadıklarırıyla karşılanabilir Çiinkü Mehmet Dur • Dokunulmayan "kalde" Nakliyecı Mehmet Durmuş'la eşi Ayşe Durmuş'un evlilikleri ise yirmi ikinci yılını doldurmak üzere. Evlendikten kısa bir süre sonra daha iyi bir yaşam için Trabzon'dan lstanbul'a göçen Durmuşlar'ın en büyüğü yirmi yaşında üç çocukları var. Ev içi sorumlulukların paylaşımını ise "kaideler" belirliyor. "Bizde kaide olarak dış işleri erkekler, ev işlerini de kadınlar yapar" yapar diyor Mehmet Durmuş. Yemek biter bitmez masadan kalkıp kendı köşesine çekildiğini, ev işlerine hiç mi hiç yardım etmediğini gizlemiyor. Eğer bir zorunluluk varsa ki bu her zaman için bir hastalık oluyor ufak tefek işler yapmıyor değil. Karısı Ayşe'nin de bir şikayeti yok bu kendisinden önce konulmuş "kaideler"in hala sürüp gitmesinden. "Onlar benim işim" di nı hissedebiliyor. O zaman ona da batıyor sehpa üzerindeki boş bardaklar, dolu küllükler. Bütün bu paylaşımda, konuşulmuş, üzerinde düşünülmüş kararlar yok. Her şey kendi doğallığı içinde gelişiyor. "Böyle olmalı, şöyle olmalı" türünden önceden konulmuş kurallara da karşı Mustafa. Birlikteliğin temelinde paylaşım olmalı. Kurallar, birlikteliğin özüne aykın. O zaman o bardakların orada durmasının altında "llhan kaldırsın" gibisinden bir düşüncenin olmadığı anlaşılabilir. Kullanma duygusu ikisinin de hiç kapılmadığı, hissetmediği birşey. Evliliğe bakışları da sadece ve sadece bir "formalite". llhan için formalite de olsa evlilik kişinin özel şeyler yapmasına engel. Tek olarak düşünemiyor insan. Bu da bazen ÇAÖRIMIZI BU YAZ"DA YİNEÜYORUZ. BISIKLETINLE BIZE KflTIL! 6 14 YAS GRUBU COCUKLARA YAZ OKULU Yer ABANT TURBAN OTEL Devre:26 Temmuz 1994 17 Ağustos 1994 TAM PANSİYON • SPOR İNGİLİZCE • SERAMİK VİTRAY • RESİM FOTOĞRAFÇILIK ÖZEL EÛITIM KURUMLAHI LTD ŞTİ PETEK ÇÛCUK l 9 Şahit Fethı Sok No 38 Acıbadam İST Tel.: (O.216) 34O O8 47 C U M H U R İ Y E T DERGİ 19 H A Z İ R A N 1 0 9 4 SAYI 430
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle