Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TELEVİZYON A Y D I N E N G İ N Özgün ve yaygın: Zontellektüel Abdullah Bu meslekte çok röportajyaptık ama bir çizgiroman kahramanıyla röportajı doğrusu düşünmemiştik, Ancak bu Zontellektüel Abdulah Bey 'le (Apo) gazetede aylarca aynı odayı bölüştük. Yenibirmacerasınabaşlaytşınatamk olduk. Sonra bitişine ve biryenisine... Başından geçenleri sizlerden en azından birgünö'nceb'ğrendik. Tutumunu, ahlakmı, huylarım, görüşlerini tantdık, tarttşUk. Sonunda bu röportaj kaçınılmaz oldu. Bir zontamı, birentelektüelmi karar veremediLHem o, hem o. Ama bazen neo, neo. Amaşu kesin: Vapurda, belediye otobüsünde, Beyoğlu 'nda NevizadeSokağı 'nda, Hilton 'un kumarhanesinde, Ortaköy barlarında, bitmez tükenmez "kendin pişirkendin ye" mekanlannda Zontellektüel A bdullah beylerle karşüaşıyoruz. Yüzlerce, binlerce Apo varhayatımızda. Onu biraz dahayakından tanımak okuyucunun hakkı; tanıtmak da gazetecinin görevi olsa gerek. Buyrun. Karşımzda özgünfikirlerive berbatvegerçek Türkçesiyle Zontellektüel Abdullah. bdullah Bey, bu söyleşide ilkin bir "hitap" sorununu çözmeliylz. Size ne demeliyim? Apo mu, Abdullah Bey mi... Yani sizin tercihiniz ne? Şimdi gözüm, bak, kaya yeli çağırmaz... Yel kendiliğinden gelir... Yel kayaya ne yapar? Ancak tozunu alır... Bilmem anlatabildimmi? 1ıh! Niyet meselesi be ciğerim...Bizim melmekelte biz, birbirimizi çağırırken "hop lan, mınına mıdığımının şeysi!" diye seslerdik... Hiçbiganşıkhkfelandaolmazdı... Peki Apo, bir soru daha. Zontellektüel Abdullah deniyor size. Bu durumda siz kişiliğinizde "zontalığı" ve "entelektuelliği" birleştiriyorsunuz. Bu mümkün mü? Ne dcmek o ya? Bcn etiylen kemiğiylen karşına geçmiş muhabbet ediyosam, demek ki mümkün olabiliyomuş diycez, di mi? Şimdik, bak... Ben zaten sürekli size bakıyorum Abdullah Bey... Gözüm çook gerginsin be! Az biraz rilaks ol ya... Hayret bişey yani... Neyse, şimdik, benim bir zontalık olayım var. Okey. Nedir bu? Midesiylen hisscden, aklıylan kafa atan, elleriylen hayatını kazanmaya çalışan, az biraz acılı seven, hamburgcri değıl de lahmacunu, cin tonik yerine dc aslan sütünü, bulursa da fışkıyı tercih edcn her zonta gibi ortalama zontalık ölçülerine sahip bir vatandaşım... Ama benim öbür olayım ne? Biliyorum abi! Domuzuna biliyorum... Bak, geçmiş karşına töörik bekravuntumu olduğu gibi sergiliyorum... Törikneyinizi? Bekravuntumu... Törik bekravunutunuz... Haaa, teorik backgroundunuzu. öyle de deniyor... Ya böyle yavan muhabbet olmaz be hocam... Bi çay may bişey ayarlada... Durşimdik.sensöylemeyezsin... Hop gözüm... Bize ordan demlisinden iki çay kap da gel... Hadi canım... Ha, ne diyoduk... Valla bilemiyorum Aydın gözüm... Acaba diyorum, bi akraba evliliği olayı mı var benden gizlenen, bilemiyorum be anam... Peki hangi "yanınızdan" daha hoşnutsunuz? Hangi yönfinüzle övünüyorsunuz? Şimdik, bi bacıyı araklamışsın, diyelim... N'apıyo tırnak içinde enteller? Bak, bu arada şunu da yaz bi yana, ben onların hepsini tırnak içindcn kurtarınm ama, tesis yetersiz... Neyse, n'apıyolar?Oturup gırk saat çan çan çan... Ne diyonudunuz ona siz? Bilmem. Neyi kastettiğinizi de anlamadım zaten ? Şey be. Hani vergel sekis gibi yani... Vergelsekiz?.. Sekis sekis. Arada i olmasa da olur. Verbalseksmi? Heh, işte o... Biz de ona "kafamı seksme lan" diyoruz genel olarak... Ben denedim ve gördüm ki, aslında tırnak içinde dantel bacılarımız da öyle uzun uzun verbel sekismek istemiyor... Verbal... Her neyse... Senin şu gerginlik olayım atamadık bi türlü ya...Soruna gelicek olursak, ayıptır söylemesi en memnun olduğum yanım şey... Nasıl diyosunuz siz ya... Hah, cinsel platforum... Ordan memnunum... Ama, galiba az biraz zontaca beceriyorum o işi... Şimdi zontalardan hoşlanmayan entelektüellerle, entelleri sevmeyen zontalar arasında birterclhezorlansantz... Son kertede ortada bir sevmeme olayı var... Bu çok yanlış be gözüm... Sevgi olayı bambaşka bişey biliyo musun?... Neyse hocam ya, beni tercihe mecburetmevin lötfen... Hareketli bir yaşamınız var. Inşaat işçiliği yaptınız, Ortaköy barlarında entelektüellerle birlikteydiniz, sonra reklamcılıkta adeta bir star oldunuz, ardından bir TV yorumcusu olarak ünlendiniz, bugünlerde de hapse düştünüz, şimdilik siyasilerle birlikte yatıyorsunjız. Bu biraz abartmalı bir yaşam öyküsü değil mi? Yani inşaat işçiliğinden TV starlığına kadar fılan... Hani bazıları "benim hayatım roman" derler ya gözüm, benimkisi de "çtzgı roman"... Heh heh... Şimdik tabii, burda beni beyaz ka A ğat üstünde vareden Kemal Ağbime ve ona esin kaynağı olan bütün aydın, yan aydın ve zontalarateşekkürübirborçbilirim... Şimdi de sinemaya adım atıyorsunuz. Bir TV dizlsinden söz edUdiğini du>Aum. Nedir, sinema bildiğiniz bir alan değil. Ne y apacaksınız sinemada, hedeflnlz ne? Biz, reklam olayına ilk başladıgımızda da bişey bilmiyorduk... Ama n'apıyorduk? Bakıyoduk, bu halk neden hoşlanır? Neyi yer? Rcklamda amacımız satıştı... Ama burda az biraz duralım. Bu hassas mevzu... Biz, halimizden menun değiliz... Bak, mapuslara düştük... Melmekctin de öyle çiçek hali hesabı gül sümbül oldugu söy lenemez... Olay bu hocam! Meşaz vericez millete... Diycez ki, ba kın bu olayın iki yönü var... Zontası da, tımak içindeenteli de aslında askeri müşterekte... Asgari... Ha, işte öyle, buluşuyolar... Ne üretiyolar? H\\V.al ^anbesv Bodrumlar, iğdiş edilmiş Ortaköyler, cehalet panayın Aksaraylar, kaçak yapılar, zonta mebuslar, ben yaptım oldu muhabbet leri... Off be of! Yav, çok doluyum be hocam be! K.onuşturma beni gözünü yiyim ya! Neyse, netice itibariylen, halkımıza diycez ki, seyret ama oynama... Tolk şovlarda yamuk ağazlı gızlar çıkıp kimlen yatıp kalktıklannı anlatınca oluyo da, benim gibi felsefe olayı olan biri çıkıp hayatını oynayınca mı olmuyor? Hayret bir çifte sıtandart olayınız var yani! ^ 16 CUMHURIYET DERGİ 19 HAZIRAN 1994 SAYI 430