Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
P A Z A R I N PENCERESİNDEIM rarla yakalanan Jennifer Capriati. Dort yıl once daha 14 yaşındayken profesyonel olan, 1992'de Olımpıyat Şampıyonluğu'na ulaşan, daha şımdıden 1,5 mılyon dolardan fazla bır servet elde eden Caprıatı "hızh servıshızlı yaşam"ın kurbanı Geçen aralıkta bır mağazadan gumuş yuzuk çalarken yakalanan, şubat ayında ozel bır hastanede uyuşturucu bağımlılığına karşı tedavı goren Caprıatı'nın bu kez da arkadaşlarıyla bırlıkte kıraladıkları bır evde kokaınlı, eroınlı, marıhudnalı bır partıye katılması ve ağır ceza mahkemesıne çıkarılması, tenısın duşunen ınsanlarını harekete geçırdı Parabaskısı Tenıs hakemı Mary Francis Giltz, "Hem bu kadar kuçuk çocukları yıldız yapacaksınız, hem hıç sorun çıkmayacak' 1 Mumkun değıl " dıyor ABD'lı spor hekımı Jim Loehr, 17 yıldır bayanlar tenısının ıçınde, son uç yıldakı kadar uyuşturucu kullanımına hayatında rastlamadığını soyluyor Bır zamanların en buyuklerınden Chris Evert, bayanlarda profesyonellık yaşının 14'ten hıç değılse 16'ya çıkanlması gerektığı kanısında Martina Navratilova, bayan tenısçılerın 17 yaşına basıncaya ve lıseyı bıtırınceye değın profesyonel turnuvalardan uzak tutulmalarını onenyor Monica Seles bıle 15 yaşında dunya sıralamasında bır numaraya yukseldığınde boylesıne yoğun bır gerılıme hazır olmadığını ıtıraf edıyor Yıllaronce, löyaşındayken ABD Açık Tenıs Şampıyonası'nı kazanan en genç bayan tenısçı unvanını elde eden Tracy Austin, "Gunumuzde profesyonel tenıs çok farklı," dıyor "Genç oyuncuların uzerınde ınanılmaz bır rekabet ve para baskısı var1" Gunumuzun antrenmanlarıyla 1314 yaşlarındakı genç kızlar bedensel olarak korkunç bır hızla gelıştırılıp profesyonel kortlara çıkarılabılıyor Ama zıhınsel ve duygusal yonlerden aynı olçude gelışmedıklerı, yaşlarına uygun doğal çevrelerınden tumuyle koptukları ve profesyonel tenısın acımasız koşullan ve temposuna katlanamadıkları ıçın hayatları cehennemededonebılıyor Butun bunları goz onune alan Bayanlar Tenıs Konseyı, spor tıbbının butun dallarından uzman hekımlenn katılacağı uluslararası bır panel duzenledı Tartışmalar sonundd kural değışıklığı kararı alınırsa, bayanlarda profesyonellık yaşı 17'ye çıkarılabılır Bayanlar Tenıs Konseyf nınalacağı karar şu sıralar en çok Venus VVilliams'ı ılgılendırıyor olsa gerek Çunku ABD tenısının en yenı unıudu VVıllıams 14 yaşında ve ağustosta profesyonel olmaya hazırlanıyor ^ 430 Bruguara va şamplyonluk kayfl... Reykjavik'e doğru 1 1 1 ff a r a c a 9 ı m ı z y e r e uzaklık 1 3 mil, ısı I I 65 Fahrenheıt Varacağımız yerin W adı biraz duşundu Reykjavıki Uçuşunuzun lyı geçmekte olduğunu umar, Reykjavik'e gıtmek ıçın tx>tumuzu seçtığınız ıçın teşekkur ederiz1 Reykjavik'e gıden araç, kaptanın, hosteslerın ve yolcuların (hepsi kendısı ıdı) yola çıkmadan bır saat önce soluksuz kalmaya, başdönmesıne, kulak çınlamasına bakmadan şışırdıklerı bır bottan ıbarettı, üstunde pembe balık resımlerı vardı Plajın ıkı km açığında, denızın ortasında duran kayalıklara nıçın rekyavek adını verdığını bılmıyordu Reykjavik'e ömrunde gıtmemıştı, resımlerını bıle görmemıştı ama kayası boı, otu az bır yerın adının boyle bır şey olması gerektığıne ınanıyordu Reykjavık oyle ıkı ayak duruşu ıle, dörtbeş kulaçta ulaşılabılecek bır yer değıldı Bu sabah yola çıktığında su dalgasız ve durgun, hava da elverışlı ıdı Ancak, az önce esmeye başlayan meltem, ışını güçleştırıyordu Bır ara, kayalıklara vardığında, adanın dığer tarafında çıplak guneşlenen bır turıst grubuna rastlayacağını ya da o tarafta demırlemış yattan adaya taşınmış şezlonga kurulmuş bırını vıyolonsel çalarken bulacağını duşundu ve urktu Adanın ımgesındekı goruntulerını bozan bu olasılıklar, hava kararmaya yuz tuttukça sılındıler uzaklaştılar Bır ara yanında bır sorfçu belırdi "Babalık, yardım ıster mısın?" Yardım ıstemez olur muydu? Hem de nasıl1 Ama "Babalık" lafına kızdı ve "Sağol, ıstemez1 Sana bır şey lazım mı?" dıye yanıtladı Adamakıllı yorulmuştu Hava karardıkça, denız daha derın dıpsız, uçsuz bucaksız görunuyordu Çını murekkebı ıle dolu koskocaman bır okyanusta gıder gıbıydı Sahılde, ufak oyuncak evler gıbı gorunen konutların ışıkları yanmaya başlamıştı Adaya kayalıklar arasında dalga vurdukça yer değıştıren yengeçlerı gorebılecek kadar yaklaşınca, sahılın çok kaygan ve dık kayalardan oluştuğunu, çıkacak, hatta tutunacak bır yerin bile bulunmadığını gördu Yanında sadece bır rakı şışesi, Isvıçre çakısı ve bırkaç tane lımon goturmüştu Nıyetı, gun batarken kayalıklarda oturup denız kestanelerının uzerlerıne lımon sıkıp rakı mezesı yapmaktı Dalgaların yukseldığı bır anda, kendıni karaya attı Kayanın sıvrılıklen göğsunü çızıp ayaklarını yarınca, botun ıpını az daha elınden kaçırıyordu Burası martı gurultulu, kuş leşi kokulu olsa bile sonunda karaya ayak basabıldığıne şukrettı Karanlıkta denız kestanesı ftlan toplaması imkansızdı kabaran dalgaların durmadan ıslattıkları kayaların arasına sınıp lımonlarını yedı Rakı ıçse mıydı? Yorgunluk ve yılgınlığa bır de rakı eklense gece yanlış bır şey yapıp, kayarak denıze duşer mıydı? Vazgeçtı Halım Bey, saat kaçta uyuduğunu, sabah nasıl uyandığını hatırlamamaktadır Ama, butun kaslarında o gece başlayan sancıların tum ağrı gıderıcılere rağmen ıkı hafta surduğunu unutamaz Sabah uyanınca botu bıraz daha şışırıp yola koyuldu Çarşaf gıbı denızde kol sallayıp ayak vurup, bır saatte sahıle vardı Odasına gıttı, yatıp uyudu öğleden sonra saat on dokuzda uyanınca doğrudan doğruya sahıldekı bara koştu Daıre komşusu Doktor Hanım, onu böyle yanmış, sakalı uzamış görunce, "Bu ne hal Halım Bey, ne oldu" dıye sordu "Gece şu karşıdakı adadaydım'" Doktor, ınanmadı "Ben de dun gece Moda'daydım 1 " Bardakıler, bu yanıta yuksek sesle kahkaha atıp gulduler Halım Bey, bunca tehlıkeyı göze alıp Reykjavik'e ulaşabılmesıne orada gecelemesıne rağmen komşularının buna inanmamalarından çok, gecenın ılerleyen saatlerınde kayalıkların "Halım Adası" dıye anılmaya başlamasına uzuldü Bu şakanın, yıllar boyu sureceğını, bır yıl sonra, kendıni tanımayan çocukların bıle oraya Halım Adası dedıklerını duyunca sınırleneceğını duşunerek bır daha buraya gelmemeye, bundan böyle yazlarını Datça'da geçırmeye karar verdı ^ Arantxa Sanchas'in Mary Plarca'ı yandlOI an. butun geleneklerı ve soyluluğuyla ayrıcalıklı yerını koruyor Bırçokları hâlâ, "Yenıleceksbn Ingılız çımınde yenıl'" demekten alamıyorlar kendılerını Genç kuşak dunya sıralamasının zorlu bdsamaklarını hızla tırmanadursun, ozellıkle bayanlar (enısınde cıddı bır "gençlık bunalımı" yasanıyor Gozunu dolar hırsı burumuş aılelerın kortlara surduğu 1415 yaşındakı genç kızlar, profesyonel tenısın amansız rekabetı ve gerılımıne dayanamayarak derın bunalımlara suruklenebılıyorlar Ve marihuana Bunun en son ve en çarpıcı orneğı, bır sure once marihuana adıyla bılınen toz esC U M H U R İ Y E T OERGİ 1 9H A Z İ R A N 1 9 9 4 SAYI 11