24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

da dcdiler: Yılmaz'ın bizden ayncalığı var, Yılmaz'ın bizden üstünlüğü yaratıcı hikayclcr ürçtebilmesidir. Hikâyeciliğinden, romancılığındangclcnbirartıdeğerıvarki, bu sinemada çok önemli. Bir sürü yönetmen hikâyc arar. Yılmaz ise onlarca, yüzlercc konuyu kafasından üretebilen, geliştirebilen bir insandı. Geçenlerde yitirdiğimiz ünlü Yunan sincma oyuncusu ve Kültiir Bakanı Melina Mercuri ile de dosttunuz. Melina Mercuri dc Amcrikalı cşi Jules Dassin de Türkiyc'den ilk ayrıldığımız yıllarda bize çok dcstek oldular. Asıl Jules Dassin'in ciddi birdostluğunu gördük. Biz Türkiye'deri çıkmak istediğimizde bize ilk yardım edecck insanlardan birisinin Dassin olacağını biliyorduk. Bu mesajı almıştık. Tabii Melina ile çok dostluğumuz vardı. Pans'e geldikleri zaman bizi ararlardı. Biz Yunanistarr*a gidince onları arardık. Akdeniz insanı yakın küllürlcrin insanı, aynı düşüncede, duyguda, aynı dünya görüşünü paylaşınca ilişki başka oluyor. örneğin Arjantinli yönetmen Solonas'la, sanki 40 yıllık dostmuş gibi bir araya gelcbiliyorsunuz ve sağlam dostluklar oluyor. Dünya görüşü önemli. Yılmaz Güney Cannes Film Festivali'nde ödiil kazandığında hastalanmıştı. O zaman daha bilmiyorduk. Cannes Festivali'ndeki havayı anlatır mısınız? Cannes Festivali'ne gittiğimiz ilk gün Melina Mercuri ile ? den itibaren büyük bir ilgi gördük. Jüri Yol fılmini seyretmişti. Aynca fılmin halka açık gösterisi gerçekleşti. Ardından basın loplantısı yapıldı. Basın toplantısı müthiş oldu, görmenizi istcrdim. Salon tıklım tıklım doluydu. Olağanüstü bir ilgi vardı. Yılmaz, Cannes Film Festivali'nin favorilcrinden biriydi. Çok ilgi çekiyordu. Türkiye'deki askcri yönetimin bulunması da bu ilgiyi artırıyordu. Böylc sürgüne çıkmış bir yönetmen önlar için çok ilgi çekiciydi. Filmi hepsi görmüşlerdi ve hepsi çok beğenmişlerdi. ödülü değerlendirirken bazıları, bu başanda politikanın etkili olduğunu öne sürdüler. Hayır böylc bir şey söylcncmez. Yol filminin Altın Palmiye'dcn başka, aynca uluslararası jüri özel ödülü var. Uluslararası jüri çok farklı ülkelerden ve farklı görüşlerdcn insanlardan oluşuyordu. Havaya bakınca galiba ödülü biz alacağız diye düşünmcyc başladık. Açıklanınca da doğrusu çokşaşırmadık. Yılmaz Güney'in hastalığı yanılmıyorsam osıralardaanlaşıldı. Yılmaz'ın hastalığı bence Türkıye'de başlamıştı. O konuda da kafamda şüphclcr var. Midesindcn hep şikayctçıydi. Nasıl oldu da bir çok kereler dcvlct hastahanelerınc çıktığı halde kcndisıne sağlam raporu verildi de cezaevine geri gönderildi? Çünkü Fransa'da ameliyatını yapan doktor Fransa'nın cn ünlü profesörü bana bu en az ikı scncöncebaşlamışdedi. Hastalık 1982'de başlamış. Yılmaz Güney ilk hastalığını öğrendiği zaman nasıl bir tepki gösterdi? • Ben, gerçekten Komünist Partiye katılmak istedim, fakat illegal olduğu için bulamadım. Yaşlanınca, siyasi görüşlerim değiştiği için, bu kez de ben katılmak istemedim. Komünizm propagandası yapmaklan ceza yemiştim. Çalıştığım film dağıttm şirketinin patronu da hiçbir komünistin yanında çalışamayacağını söyleyerek beni işten attu Gazeteler hakkımda "Rus casusu yedi buçuk yıla mahum oldu " diye yazıyordu. İsmim Yılmaz Pütün olarak geçiyordu. Bunun üzerine ismimi Yılmaz Güney olarak değiştirdim. « y Fatoş Güney: "Yılmaz Güney bence Türkiye'de hastalanmıştı. Ama hiçbir zaman röntgenleri çekilmedi. Hastalığı boyunca ona öleceğinden sözetmedim." O zaman profesörc, ben, Yılmaz'a hastalığını söylemeyeyım dcmıştim. Profcsör çok az bir ömrü var dedı. Ben dc kendısinc sakın böyle bir şeyı ona söylemeyin, çok güçlü bir ınsandır ama bu bir ınsanın yüzünc söylcnmcz dcdım. Profesör pekı diye ccvapladı Fakat, herhaldc Yılmaz bıliyordu. Ardından kcmoterapı sürdü. Doktora kanserc dönüşme tchlikcsı var dedirtlim. Ama herhaldc o da benı üzmemek için bir şey söylemiyordu. Fakat farkındaydı, çünkü "Bir 5 senc daha yaşayabilsem" diyordu, "Istcdiklcrımi, kafamdakilcri hayata geçircbilsem" dcmck istiyordu. örneğin 1ran Kürdistanı'nda kürtlerle ılgili film çekmcyi düşünüyordu. Çok büyük bir projeydi. Bir sohbetimiz sırasında, sürekli Yılmaz Güney'le yaşamaktan sıkılıyorum, onun ağırlığı omuzlarımdan hiç gitmtyordiyorsunuz. Şimdi ben masalcı nine gibi oturup hatıraları anlatmaktan hoşlanmıyorum. Bir çok kişi bunu yaptı zaten bugüne kadar. Herkesin kcndine göre bir Yılmaz Güney' i var. Şöyle ki: Ben Yılmaz Güney'i anlatmaya kalkarsam sübjcktif olabilirim. Objcktif olamayabilirim. Kocam, çocuğumun babası, birlikte mücadclc ettiğim insan. Bcnim de bir çok Yılmaz Güneylerim var. Belki bir hata yapan m ona karşı. Gerektiği gibi anlatamayabilirim, eksik anlatabilirim, yanlış anlatabilirim. Bu nedenle bir, ikincisi dediğim gibi masalcı nine olmaktan ncfret cdiyorum. Daha ninelik yaşta da dcğilim. Bir de Yılmaz Güney gibi insanlareserlerıyle ortadalar. Benim bugün vakıf kurmaktaki amacım da o. Onun cserlerini yaşatmak, onun insanlığa ulaştırmak istcdiği mesajı ulaştırmak istiyorum. Bana düşen görev bu. tnsan olarak Yılmaz Güney'i anlatmak gerekse nasıl anlatırsın? Dediğim gibi, benim de bir çok Ytlmaz Güneyim var. Bana Yılmaz Güney nedir senin için dcrsen bir tek kelimeyle cevap verebilirim. Yılmaz Güney büyük bir hümanisttir. Insanlık sevgisiyle dolu, bu her ilişkisine yansıyordu. Kanlık, kocalık, arkadaşlık, yoldaşlık, her türlü ilişkiyi kapsayan böyle bir derinliği, zenginliği, ayncalığı olan bir şeydi. Kesinlikîe bencil değil, son derece verici. Kimi yerde kendini feda edici, yok sayıcı, korkunç bir alçakgönüllülük. Yılmaz Güney'le evlilik, beraber olmak sizin açınızdan bir sürü sorunu da birlikte getirdi. Keşke ben Yılmaz Güney'le evlenmeseydim, daha rahat bir yaşam sürerdiın dediğin oldu mu hiç? Yok, hiç öyle bir şey olmadı. Hayatta her şey iç içe. Mutluluklar mutsuzluklar, sevinçler, hüzünler, üzüntüler kederler. Hayat çok karmaşık bir olay. Bu karmaşa içinde ben çok mutlu oldum. Çok zenginleştim. Yılmaz Güney'den çok şey algıladım. Bunu düşündüğüm zaman hiç de pişmanlık duymuyorum ve de her şeyi yeniden yaşayabilirim. Çünkü bizim Yılmaz'la ilişkimiz sıradan bir karı koca, crkek kadın ilişkisi değil bir yol arkadaşlığı idi. Yılmaz'ı ben sembolleştirmiştim. Bir çok değerin benim için kafamda sembolü haline gelmişti. Tabii onu çok idealize cdiyordum. Sürekli her yerde Yılmaz Güney'in eşi imajıyla dolaşmak rahatsız etmiyor muydu, sıkıntılara yol açmıyor muydu? Benim böyle bir kompleksim olmadı. Galiba kendime güvenen bir insanım. Sıkıntı yaratmıyordu. Çünkü Yılmaz da benim kişiliğime, kişiligimin gelişmesine önem veriyordu. Bana saygısı vardı. Saygı temclinde bir sürü şeyi çözebiliyorduk. Bilinçli insanlardık. YılmazGüney'denvasiyetolarakalgılayabileceğiniz şeyler oldu mu son zamanlarda? Hiç vasiyet yapmadı. Çünkü hayatı tanıyanbir insandı. Vasiyetlerinhayatınakışıiçinde geçerliliği olmayacağını bilen bir insandı. Kendi politik çevresinden arkadaşlarına da hiç bir vasiyet yapmadı. örneğin benim çizgimi sürdürün, Mayıs dergisini çıkartmaya devam edin gibisinden hiç kimseyebirşeysöylemedi. ^ DERGİ 2 9 M A Y I S 1 9 9 4 SAYI 4 2 7 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle