Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T 0 P L UM N E V V A L Ç I Z G E N devlet kurumlannı koyamayan sisteme alternatif gelişir. Devletin ve siyasal mekanizmaların bizden gizledikleri iletişimle ortaya dökülür. Anayasalardelinir! Ş I B A R R Y • AR7 İ A L Ç I N Ihtiyaç, kulturel orgutlenme Mahalle bazından başlayarak kent ölçeğinde çeşitli kategorilerde örgütlenme modelleri üretilmelidir. 1125lşbı kotayma gitmeyln • DV4 • A7542 V R87543 • 10 •V1083 • DV1098 VAD10 • 9763 " Çöziim Tek çözüm toplumsal dayanışmanın arttınlmasıdır. Politik örgütlentneler toplumdaki kamplaşmayı keskinleştirmekte. Eski siyasal kamplaşmanın yerin i almaya aday görünen yeni kamplaşmaya itiraz etmeliyiz. Türİciye'nin ihtiyacı politik olandan çok kültürel örgütlenmelerdir. Sivil toplumun temeli bu tür örgütlenme modelleridir. Mahalle bazından başlayarak kent ölçeğinde çeşitli kategorilerde örgütlenme modelleri üretilmelidir. Kendini besleyecek fınans kaynaklan kuruncaya kadar da, fınansör olan kesimin kültür ve sanata 'para ayırması gerekmektedir. Gazeteler dahil "istikrar paketi"nden ilk kesıntiyi alan kültür ve sanat bölümlerinin olması anlamhdır. Herşeye ihtiyacımız var, binbir markaya ve yiyeceğe, ama kültüre yok. öğretmenlerin kitap okumadığı bir sistem yaratıldı Türkiye'de. Bunun nedeni asla "az gelir" değil. Okul kermesinde son çıkan kitaplardan oluşturulmuş bölümden beş bin (doğrujgr dur) Türk lirasına dahi talip olan çıkmadı. Öğrenciler öğretmenlere yalvararak sonunda beşbin liradan satmayı başardılar! Gerekçe kitap okumuyorum idi. Aynlan kültür sayfalannda bile ekonomik tahlillere yer verilerek kültürel çözümlemeler ikinci plana atılıyor. Bugün sorunumuz sadece ekonomik değil, "güvcnsiz ve inançsız" bir halk. Bu inançsızlık çok ekonomik değil, "güvensiz ve inançsız bir halk. Bu inançsızlık çok derinlerden su emiyor. Kültür ve sosyal bilimlere gözünüzü kapatmaya devam edecek misiniz? Oysa kültürel örgütlenmeler geniştabanlı örgütlenmelerdir. Daha homojen bir kitle yaratmaya dönüktür. Bunu başarabilir. Her fıkirden ve tabandan insanı yan yana getirebilir. tnsanlar karşı karşıya kalmak yerine yan yana oturabilirler. Türkiye'nin çok zengın ve geniş yelpazedeki sosyal çeşitlilığı ayrı ayrı sosyal projeler konusudur. Kültürel örgütlenme sağlanamazsa tıkalı bilgi kaynaklan ve ilgisizleştirilmiş kamu vicdanı şiddete davetiyedir. Gelenekselden kopuş genellikle şiddet içerir. Bu nedenle radikalizme ihtiyaç duyar. Şiddet kapımızda. 21. yüzyılın da kapısında beklemekte. Kültürü ve bilgiyi topluma yaygınlaştırmak varlığımızın bir ön şartı ve kaçınılmaz işlevidir. Politika, Napolyon'un dediği gibi "Modern alınyazısı" olduysa, bu kaderi sorgulamak görevimizdir. Kültürel ve toplumsal yeniden üretim süreçlerini yaşamımızla ilişkilendirmekzorundayız. 4| •Aydınlık Gazetesl, 3.4.94 C U M H U R İ Y E T OERGİ • 63 C umhuriyet tarihi yöneticilerimiz ya mühendis ya ekonomist ya da asker kökenli genel olarak. Galiba bu nedenle toplum "sosyal" bir varlık olduğunu duyurmak için çırpınmakta. 1991 ve 1994 seçim sonuçlan birbirini tamamlayan ve bildiren mesajlardır. Milletvekillerinin partilere göre dağılımı, son seçimlerde partilerin güçlü olduğu bölgelerdir. Sadece metropoller farklı. Burada ilginç olan büyük kentlerdeki oy verme eğilimlerindeki parçalanma. Kadınlar ve gençler neden Refah'a kaymakta? Seçmenlerle psikolojik ve birebir ılışkı kuran Refah partililer gecekondulu nüfusu çektiler. Varolan kültür alanının karşısına bir altematif koydular. Insanlara inanç duygusunun korunmuşluğunu sundular. Bu varolan kültürel erozyona tepkidir. Diğer siyasiler hukuk devletinin yasal çerçevesinde gereken acil reorganizasyonları yapamamanın, hukuk ve adalet kavramının yozlaşmasına göz yummanın sonuçlarını aldılar. 1nanç yaratamadılar. Kentli insanı etkileyecek ve bir yere toplayacak imaj eksikliği siyasi partilerin kültür projesizliği sonucudur. Heterojen kent sosyal yapısını homojenleştirecek sosyal projeler üretilmedi. Bu konuda özel TV'ler devlet ve siyasiler kadar suçludur; daha fazla veya eksik değil. Türk toplumunun kimlık sorunu seçimlere yansıyarak önümüze kondu. Hukuk devletinin elek gibi çatlaklarından sızan denetimsiz kır kökenliler büyük paralar cle geçirdiler. El değiştiren para inançlar doğrultusundaki "kültürel etkinlikler" içın bir kaynak oluşturdu. Yaşama alanı açtı kendine. tşte buna çok ilginç bir örnek, Izmir'e bağlı Kemalpaşa'nın Refah'lı olma öyküsüdür. rak sunuldu ve kabul gördü. Çünkü insanlar tüm bilgi kanalları tıİcalı sistemden bunalmış durumdalar. Anlamaz, aptal veya değer bilmez değiller. Onlar başlarını vuracak bir "kurum", bir "kültürel alan" anyorlardı. Onlara hiç aldırmadan sanatçı kavramını yerlebir eden, bilimi küçümseyen, istikrar paketi denince aklına ilk "kültür ve sanat"ı budamak gelen politikacılar, gazete sahipleri, iş adamları ve daha sayısız sorumlu yüzünden bugün şaşkın insanlara cevap arıyoruz. llgililerinbilgili olmadığı toplumsal çözülme hep yumruğunu "kültüre ve sanaf'a vurdu. Oysa toplum sadece mühendislik projeleri ve ıktisat katsayılanyla beslenmez. Sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getiremeyen devletin zayıflığını bir süre gelenek ve görenekler karşılar. Fakat gün gelir bu yetmez. Batı modeli bunlan ret eder •9 ZVakıf,1kütüphane "Sol çevreler bir Halkevi'ni bile çalıştıramazken, RP iki vakıf, bir özel kütüphane açmış 20 bin nüfuslu ilçede. Ilçede açılan Kuran kurslarının sayısını SHP yöneticileri bilmiyor. Kütüphanenin özel bölümünde dini içerikli video fılm gösterimi yapılıyor. tlçeye RP'nin ayırdığı seçim bütçesi 2 milyar. Ilçede etkili olan sosyal demokrat partiler ve aydınlar, Doğu ve Güneydoğuluları Refah'a itiyor. SHP'li belediyekenarmahallelere hiznıet götürmüyor. Ege'de taban bulamayan RP Erzurum ve Güneydoğulu nüfusun yoğun yaşadıği kenar mahalleleri gözünekestiriyor."(*) Sistemin tüm kara deliklerinden ve boşluklarından rahatça geçen RP alternatif ola çünkü yerine kurumlan koyar. Kurumlaşmanın sağlanmadığı toplumda birey nereye gidecektir? "Sivil toplum dünyası kesinlikle insan eliyle yaratılmıştır ve böy lelikle insan kendi yarattığı bu dünyayı bılmek ve tanımak ısteyecetir." (Vico) sivil topluma ve siyasal sınıfa çok yönlü yatırım yapan RP'nin gördüğü bu boşluktur. Ruhu olmayan siyasal başarı olur mu? "Yeniden toplumsallaştınlmış" genç kuşaklak projesi RP'nin başarısı olarak kalacak mı? Burada Batılı tüketim kültürüyle çelişmeyen bir yeniden oluşturma söz konusudur. Bireyle uyumsuzluğa düşülmemekte böylece. Birey bugünü de yaşamaktadır. Sadece siyasal eylemi dinselliğe kaymaktadır. Bu da popülarizmle örtüşmektedir. Yeni kentsel mekânlar (gecekondular, kaçak inşaatlar) yeniden toplumsallaşmayı keşfetmek zorunda kaltr, çünkü yalnızlık çekilecek gibi değildir. Geleneksel dayanışma ağının yerine sosyal Kuzey Doğu Güney Batı lKaro lPik Pas 4 Pik Batı karo onlusunu çıkar.Sıra sizde. . Cevap: Yerden valeyi koydunuz. Doğu ruayla alıp karo asını döndü ve Batının kiiçük bir kör defos etmesi üzerine karo ikilisiyle devam etti. Batı çaktı ve trefl döndü. Asla aldınız ve... yerde kalmak üzere üç el koz çektikten sonra kör ruasına empas yaptınız ve rua Batıda çıkınca bir battınız. Halbuki konuşmalara göre kör ruasını Doğuya vermiştiniz. Ama ne yazık ki Doğu sadece oniki puan ve yan dengeli (5332) bir elle oyun açmış. Haksızlık. Peki ama siz böylc oynamaya, yani işin kolayına gitmeye mecbur muydunuz? Doğunun 12, hatta 11 veya 10 puanla oyun açmaya hakkı yok mudur? Elinizdeki dördüncü karo, yani dokuzlu, metr değil midir? Ona bir kör kaçmayı ve ondan sonra eldeki iki kayıp körü yere çaktırmayı deneyemez miydiniz? Elbette deneyebilirdiniz ve bu oyunun başarıya ulaşmasının tek şartı Doğuda sadece iki koz bulunmasıdır. Kaldı ki, bu umudunuz gcrçekleşmese bile, şansınızı dcnemcklc hiçbir riske girmiş olmazsınız. Trefl asını aldıktan sonra yerin küçük körünü damınıza doğru oynayın. Buna iki taraf da uyarsa dışardaki iki kozu Batıya vererek metr karo dokuzlunuzu çekin ve yerden bir kör kaçın (Batı sizi yalancı çıkararak çakarsa üste çakın ve yerin son metr kozunu da çektikte sonra kör empasını deneyin. Gördüğünüz gibi tavsiye ettiğimiz oyun çizgisinin hiçbir riski yokmuş). Artık kör asını çektikten sonra iki körünüzü yere çaktırarak rahatça kontratınızı yaparsınız, •çünkü elinizdc metr kozlardan başka kâğıt kalmamıştır. Umanm büyük çoğunluğunuz eli böyle oynayarak beni mahçup etmiştir! 1126 Sorun söylesinlep • DV3 • A103 ¥VlO852 • A2 4RV4 ¥RD943 • DV • 865 1 5M A Y I S 1 9 9 4 SAYI 4 2 5 14