24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PAZARIIM PEIMCERESİNDEIV S E L Ç U K E R E Z görünce ne yapacaklannı şaşınrlar ne Sultan Mehmet giriştiği işin budalılık olduğunu anlar. Vcba salgını yoktur; AzizGcorgius ve Kutsal Bakiregelmezler, Bizans düşer, kralı şehitolur! Tiyatro konusunda ilk boyutlu düşünenlerimizden Namık Kemal, 1878'dc Ibret gazetesinde yayımlanmış bir yazısında (Tiyatro: 19Mart 1289)şunlansöylemiştir: "Tiyatro, vicdanın en saklı perdelerini açar, kalbin en hakh hissiyatını tahlil eder. tnsanın en vahşi hevesatını meydanaçıkanr, ahlakın seyyiatıy la cğlcnir, âdatın münasebetsizlikleriyleistihzaeder." Bütün bunlar Herczeg1 in oy unu için geçerlidir. Herczeg'in 1453'ün29Mayısı konusunda anlattıkları bugün de gcçcrli değil midir Konstantiniye'de? Ekonomik fclakctler, siyasal başansızhklar, karşısındatepkilerimiz nedir? Yöncticilerdüzeyinde, giiven yitirici yalpalamalar.yetersizpaketönlemlerve "ÇinSeddi'ndcnViyanalara"hikayeleri... Dcmokratiksol ve sağ partilerdc? lşbirliği yapmak, çağdaş, bilimscl ve akılcı politik mücadele yöntemlerini benimsemek ycrine birleşmesi gerekenlc didişmek, gündelik beyanat ile işi geçiştirmek. Bu yetersizlik karşısında senin, benim, onun yani halkımızın tutumu ne? Bu felaket iyi oldu: Bizi kamçılar... Sonbahara doğru ordu gelir, işi çözümler! Belediyeleri kazanmalan kesin yıpranmalanna yol açar! Dünkü karikatürü görün mü? Faksımı aldın mı? Bana düşmez; en iyisi biraz daha beklemeli! Tekrarlayalım: Demokrasi dört y ılda bir oy vermekten ibaret değildir; demokrasi, ancak bir ülkenin vatandaşları hak ve hukuklarım, siyasal çıkarlarını korumak için çabaladıklan zaman, bu cylcmlerine belli bir zamanayırdıklarızaman var olur! Öyküler, söylentiler, oturduğumuz yerde yaydığımız iy imser yorumlar bu çabalann yerini aldığında sonuç değişmez Bizans bir defa daha düşer, düşüşler birbirini izler ve demokrasi yok olur! Türkiye'deartık sıradan vatandaşın komşulanylaelele verip yaşadığı scmtin ve az ötesinin sorunlanna eğilmesi.bunlara örgütlenip el atmasının zamanı gelmiştir. Bunu bir politik parti bünyesi içinde deyapabilirsiniz, sivilhalkörgütü bünyesindede... Aksi takdirde, yani Herczeg'in oyunundaki Bizanslı gibi davranırsanız sonunuz yannıngörkemli piycslcrinc konu oluşturacaktır...^ F E L S E F E Bizans: Bu kaçıncı düşüş Demokrasi 4yılda bir oy vermekten ibaret değildir. Ancak bir ülkenin vatandaşlan hak ve hukuklarım korumak için çabaladıklannda var olur. izans adlı tragedya, Macar yazar F. Herczeğ' in cn güçlü oyunlan arasında ycralır:29Mâyıs 1453gününde Konstantiniyc'dc yaşananlan anlatır. Oyunda şu sahnclcr vardır: # Başmabeyinci, Imparatoriçe Irene'ye, "... Birhavadisarzcdeyim"der,"azgın paganlarkorkunçbirhücuma hazırlanmışlardı. Fakat imparatorumuzun mübarek yüzünü sur üstünde görünce bu ilahi görünüşten czilmiş bir halde, fakat yirıe de hayranlık içinde diz çökmüş ve kanlı silahlannı ellerindcn düşürmüşler." • Bu göre vlinin başka bir haberi de vardır: "Ortada döncn haberlere göre asi Mehmet giriştiği işin tanrısızlık ve budalalık olduğunu anlayarak kcndine geldiğinden şimdiKönstantin'inönündebirkölegibi boyuneğecekmiş!" • Biraz sonra saraya bir haber daha gelir: Şair Lisandcr, "Sevinç haberi şehri bir ilkbaharfırtınasıgibidolaşıyor...Halk şenlikyapıyor!"der;Kratesaçıklar:"Asi Paganlar, barış için yalvarıyorlar!" Niçin? " Anlaşılan sultanın ordusunu veba kırıp geçiriyor!" # Oğleye doğru bir haber daha ulaşır: "Sözüneinanılır kişilerdenduyuyoruz: Son hücum sırasında ycniçerilersuruele geçirmek üzerelerkcn Hıristiyan ordusunun önündenurgibibir beyaz yiğit görünmüş. ÇoğuonunAziz Gcorgius olduğunu sanıyor, başkalan da Mukaddcs Bakirc'nin kendisini tanıdıklannı söylüyorlar... Zırhını giyerek sevgili şchrini kurtarmayagelmiş. Türk ordusunda şaşkınlık ve ürkü o kadar büyükmüşki Mehmet'in Avrupa eyaletlerini bırakarak Anadolu'ya çekilip gideceği söyleniyor." Ancak son değişmez: Ycniçerilernekralı Minervamn baykuşu ve Avrupalı olmak Avrupa aptallaştı mı, Avrupalı kendi içinde canavar mı barındırıyor, yoksa sorgulayıcı kimlikolma özelliğini koruyor mu? îstanbul'da ilkkez toplanan Uluslararası Felsefe Kolokyumu 'nda Alman, Fransız, Belçikalı, îtalyan ve Türkfılozoflar Avrupalı kimliğini tartıştı. fels'in ağzından şöyle çıktı: "Türkler bizden daha Avrupalı, çünkü biz bu kongrede kendi dilimizle konuştuk ve tartıştık, fakat onlar yabancı dilde metinlerini sundular ve bizimle tartıştılar." Fakat ne tartışıldı bu kolokyumda? Kolokyumun dilleri Almanca ve Fransızca olduğu için bu dillere aşina olmayanlara kapalı bulunan kapılar ardında akıp giden bu üç günde hangi konular gündeme getirildi? B Kuçuradi'nintezl 28 nisan sabahı Istanbul Üniversitesi 'nin tarihi merkez binasındaki görkemli senato salonunda rektör Prof. Dr. Bülent Berkarda'nın tıp ile felsefe arasındaki yakınlığı vurgulayan konuşmasıyla başlayan toplantıda giriş konuşmasmı Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı loanna Kuçuradi yaptı. Avrupa'nın 20. yüzyılda yaşadığı krizin aslında Nietzsche'nin tanılamasına göre 19. yüzyılda bilimlerin krizi olarak başladığına dikkat çeken Kuçuradi kısaca şu tezi ileri sürdü: "Bugünkü postmodem 'anything goes' (her şey mubah) sloganının altında da bu kriz yatmaktadır Kriz 19. yüzyılda nesnelcilik, tarihçilik kriziydi, sonra bu mantıksal pozitivizme dönüştü, bugünkü hale geldi. Artık evrensel bir düşünceye ihtiyacımız var, insan haklarını rastlantıya bırakamayız, temellendirmeliyiz." BochumRuhr Üniversitesi'nden Prof. Dr. Otto Pöggeler 195355 yıllarında Istanbul Üniversitesi'nde ders vermiş olan Jöachim Ritter'in Türkiye hakındaki görüşlerini ele aldı. Bu görüşlerden yola çıkarak ve onları eleştirerek Avrupalılaşma diye bir kalıptan söz edilemeyeceğini, her ülkenin bilim ve teknoloji geliştirme yolunda başka modeller oluşturduğunu vurguladı. Konuşmasının sonunda Türkiye'nin köktenci dinci görüşlerden kurtulması yolundaki dileklerini sundu. Tartışmacı Bedia Akarsu, Pöggeler' in bu dileklerine katılmakla birlikte Ritter konusundaki yorumunun doğru olmadıginı ve Türkiye'nin sorunlannın Avrupalı fılozoflardan daha çok dikkat ve ilgi beklediğini T ürkiye'nin Avrupa ile ilişkileri üzerine ya da Avrupa'nın bugünkü durumu üzerine ekonomik, sosyolojik, politik, jeopolitik, uluslararası kültür ilişkileri vb. açısından pek çok seminer, kolokyum, kongre yapılmıştır. Ama şimdiye kadar felsefe açısından bu sorunu ele alan hiçbir toplantı yoktu. 2830 nisan tarihleri arasında îstanbul'da gerçekleştirilen uluslararası kolokyumu bu konudaki boşluğu ilk kez kapatmaya yöneldi. Istanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü ile Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nün ortaklaşa organizasyonu, Türkiye Felsefe Kurumu'nun (Ankara) himayesiyle ve Enka ve ilgili yabancı kültür enstitülerinin desteğiyle gerçekleştirilen bu kolokyumda Alman, Fransız, Belçikalı, Îtalyan ve Türk filozoflar buluştular ve üç gün boyunca hararetli hararetli Avrupa sorununu tartıştılar. "Fenomenolojik Açıdan Avrupa" sorununun ele alındığı kolokyumu kapatan sözler Alman fılozof Bernhard Walden 12 C U M H U R I Y E T DERGİ 15 M A Y I S 1 9 9 4 S A Y I 42 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle