Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
oyuncakçı dükkânından satın aldıklan kâğıttan birer kaplan ve aslandı. Ancak yine de, kendileriyle ve içinde yaşadıklan dünyayla bartşık mutlu ailelerden biri sayılamazlardı. Ustelik, Cravan askerlikten kurtulmak için Amerika'yı terk etmek zorunda kaldığında aile dağı ldı. BlrüklelntUıaretmedllBP Cravan, uğradığı her şehirden mektuplar yağdırıyordu Loy'a. Yolunun üzerinde gördüğü her posta kutusuna bir mektup bırakıyordu adeta. Loy'un da Amerika'dan aynlarak kendisine katılmasım istiyordu. Oysa, bir serserinin başıboş hayatından başka sunabileceği hiçbir şeyi yoktu. Sonunda Loy'u ikna etti. Birkaç ay sonra ikisi de Meksika'daydılar. Cravan, boksdersleri vererek para kazanıyordu. Fakat 1918 güzünde, Meksika şampiyonluğu için Kara Elmas adıyla bilinen oldukça sıkı bir boksörle dövüşme budalalığını gösterdi ve ikinci round'da ringın ortasına yığıldı. Yalnızca Kara Elmas ile yaptığı maçı kaybetmekle kalmadı; boks öğretmenliğı lısansı da ıptal edildi. Şimdi Loy ve Cravan, durmadan yolculuk yapmak zorundaydılar. Oaxaca ve Vera Cruz sokaklarında bütün gün başıboş dolaşıyor, karınlarını güçlükle doyurabiliyor, bazen bunu da yapamıyorlardı. Cravan'ın bir öğün yemek karşılığında ringe çıkmayı kabul ettiği zamanlar oluyordu. Bütün bu yoksulluk yetmıyormuş gıbi bir de 1918 yazında Mina Loy'un hamile olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine, Cravan birlikte ıntıhar etme önerisinde bulundu. Loy ise bu öneriye, "Henüz sözümüzü bitirmeden nasıl ölebiliriz?" yanıtını verdi. Yakında doğacak olan çocuklannı düşünerek şöyle bir plan yaptılar: Buenos Aires'e gitmek üzere Vera Cruz'dan kalkacak olan bir Japon hastane gemisinde boş bir yatak vardı. Loy bu gemiyle yola çıkacak; Cravan ise bir miktar para kazandıktan sonra Meksika'dan ayrılacaktı. Buenos Aires'de buluşmak üzere sözleştiler. Ancak, Vera Cruz'da vedalaştıktan sonra, bir daha birbirlerini hiç görmediler. Loy, Buenos Aires'de günlercebekledi... ArthurCravan'ınhayatınıngerikalankısmı, gerçekten hiçbir zaman çözülememiş birgizdir. Vera Cruz'da Loy ile vedalaştıktan sonra hayatını nasıl sürdürdüğü, başına neler geldiği bilinmemektedir. Bazılan, Meksika'da bir ormanda bulunan cesedin Cravan'a ait olduğunu ileri sürdüler. Issız bir adaya çekilerek burada tek başına yaşadığına inananlar da oldu. Diğer bazılan ise, B. Traven imzasıyla romanlar yazdığını iddia ettiler. En kuvvetli ve en inandıncı olasılık, Cravan'ın küçük bir tekneyle Meksika'dan denize açıldığı, ancak teknenin Karayipler'de tersyüz olduğu ve Cravan' ın köpekbalıklarınca parçalandığı. Bütün bu söylenti ve olasılıklann hiçbirine inanmayan Mina Loy, öldüğü güne dek Cravan'ı yeniden görebilme umuduyla yaşadı. Cravan onun son tutkulu aşkıydı. "Hayatınızın en mutlu anı hangisiydi?" sorusuna, "Arthur Cravan ile birlikte olduğum her an"yanıtını vermişti. ^ da Arthur Cravan da Paris'te Maintenant adlı karşısanat dergisini çıkarıyor ve bulvarlarda gezerek el arabasında satıyordu. tsviçre doğumlu Cravan'a göre çürümekte olan bir toplumda hiçbir şeyin (ve elbette sanatın da) hiçbir anlamı ve değeri yoktu. tnsan, çürümekte olan toplumun değersiz sanatı yerine kendi hayatını koymalıydı. Daha doğru bir anlatımla, hayatını dopdolu bir serüven olarak yaşayarak gerçek bir sanat yapıtına dönüştürmeliydi. Blrboksörleaşk Cravan aynı zamanda, amatör şampiyonluk kazanmış bir boksördü. Fakat boks, onun için salt bir geçim kaynağı değildi. Kendisini dramatize edebilmenin, Maintenant sayfalarındaki saldırgan tavrını sürdürmenin bir diğer yoluydu. Her müsabakadan önce hızla köşesindcn fırlayarak rıngin ortasıC U M H U R İ Y E T D E R G İ 2 4 N İ S A N na geliyor ve kendisini seyircilere şöy le takdim ediyordu: "Otel hırsızı, katırcı, yılan tılsımcısı, Berlin'de özel şöfbr, Lordlar Kamarası başkanının torunu, Oscar Wilde'ın yeğeni.Kalifomiya'dameyvetoplayıcı.Pasific'de denizci, Sierra Madre'da altın arayıcı, Fransa boks eski şampıyonu, oduncu, dünyanın en kısa saçlı şairi." Cravan, burjuva aktöresinin ondokuzuncu yüzyıldan beri yücelttiği hemen bütün değerleri yükseklerden ındırerek dışkı ve çamurla dolu bir çukurun içindc boğmuştu. Bazı entelektüel seçkinler, anarşist ve nihiIist Cravan'ı rol modeli olarak benimsediler. Bir tür "Cravan kültü" yarattılar. Dadaistler karşısanat anlayışlarının erken habercisi olarak selamladılar onu. Rastlantı sonucu Arthur Cravan, Mina Loy'dan birkaç ay sonra lspanyol bandırah kırıkdökük bir gemiyle New York'a ulaştı. 4 2 2 (Yol masraflarını çıkarabılmek ıçin Madrid'de siyah boksör Jack Jackson ile dövüşmüş ve ilk round'da knockout olmuştu). Bu yersız yurtsuz ruh, New York avantgarde'yla sadece bir yıl süren bir balayı dönemi yaşadı. Ne ki, bu süre içinde kayda değer hiçbir şey üretmedi. Fakat sözü geçen çevre, Cravan'ı adeta bir totem olarak fetişleştirdi. İlk kez karşılaştıklannda, kimliğini iç dünyasında arayan femınist Mina Loy ile onun simgelediği "modern akımın yüzünü dağıtmaya yemin etmiş" hantal, küstah ve küfîirbaz Cravan'ın yıldızlan pek banşmamıştı. Haflalar ilerledikçe, "beyninin incelmişliği karşısında duygularının ilkel kaldığını" keşfeden Loy, bir süredir kendisine büyük ilgı duyan Cravan'a aşık olduğunu itırafetti.llişkilerinifantezıçocuklarlarenklendirdiler. Bunlar, Çin Mahallesi'ndeki bir 1 9 9 4 S A Y l 11