24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PAZARIN PENCERESİNDEN ç u olan insanların yaşadıklan yerlerde büyük çapta oy almasına, Türkiye'nin genelinde yüzde 8'i aşmasına yol açmıştır. # ANAP sadece devleti yöneten koalisyon ortaklarını eleştirmekle onlann PKK'yı önleme ve ekonomiyi kalkındırma konusunda çok başansız olduklarını ileri sürmüş, sonuçta hükümet ortaklarına kızanların bazılannın tepki oylarını alarak DYP'ye yakın bir konumda yer almıştır. Bu partinin ekonomik çözüm için ne yapacağını PKK sorununu halletmek için ne yol tutacağını anlatamaması aslında başansız bir yönetim karşısında ulaşması gereken başarı düzeyine varamamasının nedenidir. # SHP 1991 seçimindeHEP'leyaptığı ittifakın sorumlusu ve Kürt destekçisi olarak algılandığından, birinci sorunu Güneydoğu olan vatandaşların tepkisini çekmiştir. Ayrıca eskiden seslenebildiği kesimlere içaçıcı, ümit verici bir ekonomik gelişme de vaat edememesi oy oranının yüzde 13'edüşmesinenedenolmuştur. # DSP 'şeriatagötürenyol' olarak algılanan Refah Partisi'ne yüklendiği için bu konuda hassas vatandaşlarımızın bir kesiminden oy alabilmiş ama ekonomik açıdan insanları heyecanlandıracak herhangi bir şey söylemediğinden yüzde 8 civarında kalmıştır. # RP'ye oy verenlerin yüzde kaçının bu partinin aşırı dindar göründüğü için oy verdiğini bilmiyoruz. Bu konuda doğru dürüst anket yapılsaydı sonuç çok şaşırtıcı olabilirdi. Bu partinin özellikle birincil sorunu 'ekonomik sıkıntılar' olan yurttaşlarımızın yaşadığı semt ve bölgelerde ekonomik iyileşme vaat ederek ve bunu hediye paketleriyle destekleyerek daha inandırıcı olması RP'yi en fazla oy alan üçüncü parti konumuna ulaştirmıştır. Vardığı bu noktada Güneydoğu Anadolu'da yaşayan ve seçime katılabilseydi DEP'e oy verecek olan yurttaşlarımızın ve onlann kentlerdeki sempatizanlarının da RP'yi desteklediğini düşünebiliriz. Sonuçlam doğru yorumlamak Bu seçimde partilerimiz konuya bundan evvelyaptıkları gibi elyordamıyla yaklaştılar. Bu konuda yapılmış doğru dürüst anket bulunmadığından en önemli sorun, göle maya çalma yöntemiyle halledilmeye çalışıldı. ugünlerde ara seçimlerde varılan sonuçların gündemimizin en önemli maddesi olduğu yadsınamaz. Bu seçimleri doğru yorumlamak hoşumuza gitmeyen, bizi doyurmayan sonuçların geleceİcte yinelenmesine yol açacak ilk adınıı oluşturabilir. Gelişmiş ülkelerde herhangi bir seçim kampanyasında her şeyden önce kampanya yapılan bölgede yaşayanların en çok önemsedikleri konuların ne olduğunu saptamakla işe başlanır. Bunu, seçmenlerin adaylar konusunda ne düşündüklerini bulmak için yapılan anketler izler. Sorun bu şekilde saptanıp masa iistüne konduktan sonra da, partiler ve adayları, o sorunlan çözecek partinin ve adayın kendileri olduğu konusunda halkı inandırmak için ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini düşünmeye başlarlar. Bundan sonra sıra, bulunan formülün retorikle, estetikle, şiirle ve müzikle nasıl süsleneceğine, nasıl sunulacağınagelir. Bu konuda henüz taş devri, belki de olsa olsa cilalı taş devri yaşadığımızı anlamak için geride bıraktığımız seçim süresince duvarlara yapıştırılmış adayların isimleriyle kafiyeli, peynir ya da balık ezmesi reklamı yaparmışçasına sunan afışlere ya da içeriği ve mantığı ve verdiği mesaj açısından yetersiz 'billboard'lara bakmak yeter. Bu seçimde partilerimiz konuya bundan evvel yaptıkları gibi el yordamıyla yaklaştılar. Bu konuda yapılmış doğru dürüst anket bulunmadığından en önemli sorun, göle maya çalma yöntemiyle halledilmeye çalışıldı. B rendikçe tedirgin olurlar ve bu sorunu en hızlı bir şekilde çözeceğini umdukları partiye ilgi duyarlar. Birçoğumuz için şeriat tehlikesi öncelik taşır. Cezayir'de lran'da yaygınlaşan, ağır basan şeriat konusunda duyduklarımız, bildiklerimiz, bizi alabildiğine tedirgin eder. Bugün bir gecekondu bölgesinde yaşayan, aylık geliri iki ila üç miîyon arasında olan vatandaşlarımız için kuşkusuz sıralama başka türlüdür: Bir numaralı sorun ekonomidir. PKK meselesi, şeriat tehlikesi sorunlar listesinde belki yedinci belki de ama doğru dürüst anket yapanı da vardır! Yukanda sorunları ararken ileri sürdüğümüz varsayımlarımız doğru ise bunların ışığında son seçimlerde partilerin davranışlarına bakınca şunları görürüz: • DYP ve Tansu Çillcr 'DYP'ye verilen her oy PKK'ya kurşundur' dedi durdu. Bunu, kamuoyu yoklamalarından edinilen neticelerden çok kendisine yönelen 'ekonomiyi berbat etme' ithamlarına karşı, 'Hele şu PKK'yı halledeyim, ekonomiye ondan sonra sıra gelecek. PKK olmasaydı ekonomi konusunda verdiğim sözleri çoktan tutmuş olacaktım. Görii bıandırıcıolmak Oy dağılımını bu şekilde yorumladığımızda önemli sonuçlara ulaşabiliriz: Şeriat tehlikesini ciddiye alıyorsak, gecekondu bölgelerimizde ve ekonomik sıkıntının başat olduğu ıllerimizde bu sıkıntının giderileceği konusunda etkin önlemler almak, seçim kampanyalarında bu konularda inandırıcı olabılmek gelir. Yerel ve genel seçimlerde çağdaş sondaj, anket yöntemlerini sürekli ve doğru dürüst kullanamayan, bunları doğru yorumlayarak gerekli tedbirleri alamayan ülkeler, uluslarası sorunlarda da aynı mücadele yöntemleri geçerli olduğunda başarılı olamazlar: PKK sorununun uluslararası arenada açıklanabilmesi. Kıbns konusundaki haklılığımızınanlatılabilmesi, AvrupaTopluluğu'nakatılmamızıngerekliliği uluslararası platformdabuyöntemlerkullanılmadanetkinbirşekildeaçıklanamaz.^ En önemli sorunlar Konuyu açıklamak için Türk halkının gözündeki en önemli sorunlan kavramaya çalışalım: Bunlar herhalde enflasyon, Güneydoğu sorunu ve şeriat tehlikesi olarak düşünülebilir. Bu sorunların bölgeye ve bir kentin neresinde yaşadığımıza göre vb. değişik şekilde sıralanacağı kesindir. Örneğin askere gitme çağında oğlu olan bir ana baba, hatta kardeş için Güneydoğu'daki çatışmanın bir an önce sona ermesi öncelik taşır. Bu ailenin üyeleri televizyonda Güneydoğu'da şehit düşmüş askerler için yapılan cenaze törenlerini izledikçe çocuklarının sınıf arkadaşlarının bir tanesinin o bölgedcn geri gelmediğini öğC U M H U R İ Y E T on dördüncü sırayı alırlar. Aslında yapılması gereken 'olsa olsa budur' diye yakıştırmak yerine sorunun saptanmasında bilimsel anketlerden yararlanma yolunun seçilmesidir. Bunu ileri sürdüğümüzde birçok politik liderimiz ve aydınımız 'Türkiye'de anketlere güvenilmez' diyerek karşı çıkıygrlar. Yunanistan'da, Kıbns Rum Kesimi'nde, Israil'de vb. bu konularda gerçekleri ortaya çıkaran anketler doğru dürüst uygulandıklannda niçin Türkiye'de de bize doğruları yansıtmasın. Türkiye'de her şeyin düzmecesi, şişirmesi olduğu gibi anket yapan kuruluşların da düzmecesi ve şişirmecesi vardır: yorsunuz Almanlarla Amerikalılarla konuşarak PKK'nın dışlanmasını sağladım. Güneydoğu'da da terör devrlmde büyük çapta bastırılmıştır' mesajını vermek için ileri sürmüştür. Bu mesaj önceliği Güneydoğu sorunu olanlarımız üzerinde etkili olmuş ve Çiller'e yüzde 21 civarında oy sağlamıştır. 0 MHP de 'terörü ben ezerim' demiş, bu slogan MHP'nin Türkiye'nin terörü ağır basan bölgelerinin sınırında dizilmiş Ağrı, Erzurum, Erzincan, Elazığ, K. Maraş, Sıvas, Kayseri, Yozgat, Kırşehir, Niğde gibi illlerde, yani önceliği terörün halli OERGİ 1 0 N İ S A N 1 9 9 4 SAYI 4 2 0 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle