Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• ••• • • •••••••••••••• "Davul" (Drumroll, Sergey Ovtçarov). Uygarlığın çılgın ritmini anımsatan uçuk yol komedisi "Davul", süregelen birkaosa dair komik bir masal. Gezgin bir davulcunun gözünden çizilen bu parçalanan ülke portresinin aktörü Aleksandr Polovtsev, tümüyle hareketsiz yüzüyle Slav bir Buster Keaton'ı hatırlatıyor. "özgürlüğümü Ver"e gelince, konusunun şıddet dolu otoriter bır devletteki direnış ruhu olduğu ancak fılm haylı ılerleyınce ortaya çıkıyor. Cavalier, fılmi boğacağından korktuğu haricî bilgileri hafıfletmek için diyaloğu kaldırmakla yetinmemiş; birbiriyle ilintisiz eylemler içinde yüzler, eller ve cansız cisimler de kullanmış. Ne var ki sonuçta ortaya sırf üslup hatırına yapılmış bir fılmden çok, bütünlüğü olan bir hikâye çıkıyor. Gene "Polıtıka Üzerine" bölümünde, umutlu olduğum bir fılm var (geçen hafta fılmi izleyenlerden bazılannın bu görüşü paylaşmadıklarını hemen belirteyim). Politik sinemanın en zeki, esprili ve sözünü sakınmaz temsilcilerinden Dusan Makavejev'in "Goril öğlen Yıkanır"ma 83 dakika ayırabilirsiniz belki. Clnseltaciz Fransız aktör Bernard Giradeaux'nun ve Isveçli aktris Liv Ullmann'ın geçen hafta izlediğimiz ilk yönetmenlik denemelerinden sonra (ikisi de iyi fılmlerdi, hele "Diğeri"), bu kez de ltalyan aktör Michele Placido'nun fılmi "Gönül Dostları"nı izleyeceğiz. Ülkesinin popüler aktörlerinden, özellikle polisiye televizyon dizisi "Ahtapof'la star mertebesine yükselmiş Placido, annebabalarının cinsel tacizlerine uğrayan gençlerı ele aldığı ikinci konulu uzun metraj fılmlerinde tacizcı baba rolünde de bizzat oynuyor. "Gönül Dostlan", yalın ve dürüst bir fılm. Jaan Jacqu«* B»ln«lx'ln "Batty Blu*"su llk k a ı makasa ugramadan uzun varelyonuyla göatarlma glracek. (Truffaut'nun karısı) Fanny Ardante ile Gerard Depardieu'nun can verdiği tutkulu ve imkansız aşk hikâyesi "Komşu Kadın"ı (La Femme d'â Cöte) görmediyseniz eğer, sıradan adının sizi yanıltmasına izin vermeyin. Kendisine hayli hürmetli ve heybetli yer aynlmış bir yazann, oynamaya gönlü olmayan yeni gelin gibi ikide bir yer darlığından yakınması şımanklık gibi görünüyor belki ama, aslında sadece gerçeklerin ifadesinden ibaret. Bu yılki festivalin, özellikle de bu haftanin filmlerinin nitelik ve nicelik açısından parlak bir durum arzetmesi bir yana, şu noktada hâlâ "yeni" filmlere başlayamamış olmam bile yeterince düşündürücü. Oysa öyle de çoklar ki. Ne yapalım, ağlamanın faydası yok. Bir şeyler unutma talihsizliğini de peşinen göze alarak, ikinci haflanın "yeni"erine başlamak zorundayım. lar"la bir şansınızı deneyin. Alt tarafı, beğenmezseniz "Zındanlar"a gitmezsiniz, olur biter, ikibuçuk saat karşıîığında, Rivette izlemek, kötü bir pazarlık değil (Bakire Jeanne' ı Sandrine Bonnaire oynuyor.). Bu yıl festıvalde diyalogsuz Qç ftlm var: "özgürlüğümü Ver" (Libera Me, Alan Cavalier), geçen hafta izlediğimiz " Yaşamın Soluğtı" (Baraka, Ron Fricke) ve GençYUdolar Seyircilerinden yüzde 70'ini gençlerin oluşturduğu Uluslararası Istanbul Festivali'nin 13'üncüsünde de, "Dünya Sinema^ JeannetfArc Önce, uzunca bir suskunluk döneminin ardından iki "Bakire Jeanne" fılmiyle ortaya çıkan Yeni Dalga'nın ustalarından 'nev'i şahsınamünhasır' Jacques Rivette var: "Savaşlar" ve "Zındanlar". Jeanne d'Arc, 1429Mayıs'ındaOrleans'ukurtardı, 1430 Mayıs'ında Compiegne önlerinde esir düştü. Ve 1431 Mayıs'ında da diri diri yakıldı. İki yıllık bir süreye sığan bir tutkulu inanç seferi, sinemacıların bir türlü vazgeçemedığı konulardan birini oluşturageîmiştir. Ama işe Rivette el atınca, haliyle durum ciddiyet kazanıyor. Kendisinin "en zor ve deneysel" Fransız yönetmenlerinden biri olma yolunda birşöhreti, bu şöhreti katbekat hakeden fılmleri var çünkü. lzleyenleri düşündünmeyı amaçlayan, uzun ("Savaşlar" ikibuçuk saat, "Zındanlar" üç saate yakın) ve fevkalade kişisel fılmler yapıyor. "Bakire Jeanne"lar, 6zellikle harcı âlem sinema dergılerinde pek iyi eleştiriler almadı ama, bu olumlu bir işaret de sayılabilir. Bence "Savaş "Dostlar". Bclçlkalı yönatman Wajab*rg'ln. "OOğOn Y a m * g r Tayvan «ln*ma*ının llk kez ••clnaalllgl If layan bir komvdlsl. C U M H U R İ Y E T OERGİ 1 0 N I S A N 1 9 9 4 S A Y I 4 2 0 19