Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S İ N E M A T U Ğ R U L E R Y I L M A Z MARTY HERKESİ ŞAŞIRTTI Ünlüyönetmen Scorsese, "Masumiyet Yaşı "nda 1970 'lerden buyana kana buladığı 20. yüzyılNew York sokaklarını birdenbire tam yüzyıl geriye götürdü. Gangsterlerin yerinde romantik aşıklar, Robert de Niro 'nunyerinde Daniel D. Lewis vardı. M artin Scorsese ile ilk tanışmam, durun hemen heyecanlanmayın, Londra'dakı Oxford Street Academy Cinema 2'da oldu. Yıl 1973. Filmin adı "Mean Streets" (Insafsız Sokaklar). O zaman Scorsese adını duymuş fılan değilim. Sırf başrolde Harvey Keitel var diye girmiştım. Scorsese'nin yanı sıra fılmdeki adıyla, yanılmıyorsam, Johnny Boy olan Robert De Niro'yu da ilk kez orada tanıdım. O yıldan itibaren Martin ScorseseDe Niro ikilisınin bütün şiddet dolu filmlerini birkaç kez izledim. "Taksi Şoförü", "Kızgın Boğa", "Sıkı Dostlar", "Korku Burnu" vs. Rüyamda görsem "Visconti"ye gurur verecek bir filmi yani "Age of Innocence"ı (Masumiyet Yaşı) Martin Scorsese'nın yapacağına ınanmazdım. Ama olmuştu hem de dörtlük. Her milimetrekaresi hesaplanmış detaylar ve bir türlü vuslata eremeyecek bir aşk hikâyesi. Gelin şimdi Kasım 1993'te filmi bitirdikten sonra verdiği bir söyleşiden alıntı yapalım: "Edith VVharton'ın o dönem New York'taki belli bir kesimi anlatan romanını çekmeye karar vermemde en önemli etken, romandaki aşk hikâyesiydi. tnanılmaz derecede acı veren bir aşk. Bu bölümleri filme dökmek için kare kare uğraştım. Aşıkların birbirlerine bakışlarının nasıl olması gerektiği sorusunun cevabı günlerimi aldı. Her karşılaşmada bu tekrarlandı. Kameranın hareketine ve hareketsizliğine karar vermek hiç de kolay değildi." Scorsasa'yl otklleyon romandakl afk Wlnona Ryder v* Danlal Day Lewls. Blfi ellflne yemek mönüleri Ama anla;>ılan Scorsese'nin tek sorunu yalnızcabu olmamıştı. Tam 30 milyon Amerikan dolarına (yaklaşık 600 milyar TL.) mal olan filmin araştırması aylarca sürdü. New York sosyetesinin 13 çeşitten oluşan resmi yemekler mönüsü bile elifı elifıneuygulandı. Herbirodanınduvarıdönemin stiline uygun olarak yeniden, tıpkı belgesel drama çeker gibi, yaratıldı. Bunda çok da haksız değildi. Çünkü Avrupa'dan ithal edilmiş gelenekler ve sınıfsal baskılardan doğan dramlar üzerine kurulu roman hiçbir ucuzluğu affetmezdi (burada bir parantez açıp Edith VVharton'un romanının Pulitzer ödülüne değer bulunduğunu da ekleyelim). Scorsese bunu şöyle açıklıyor "Bütün bu araştırmalar ve danışmalar şarttı çünkü o dönemin New York sosyetesinin günde bir dakikası bile rahat geçmiyordu. Her şey katı ku Scorsas* Danlvl Oay L«wls İle... rallar dahilinde önceden belirlenmişti. Otururken nasıl bir pozisyon alacaklarını bile önceden prova ediyorlardı." Bu noktada Scorsese pek şikayetçi olamaz zıra kendısi de çekimlere başlamadan önce Daniel Day Lewis, Michelle Pfeiffer D E R G İ 8 M A R T 1 9 9 4S A Y I 4 1 5 C U M H U R I Y E T