Katalog

BAŞKENT M Ü Ş E R R E F GÜNLERİ H E K İ M O Ğ L U ya'yı seyrederek, çay bitiyor içki başlıyor, söyleşi sürüyor. Nâzım'ı anlatıyor bana, Ferhat ile Şirin'i bestelemesini, balenin Leningrad'da sahnelenmesini, sonra bütün dünyada. Melikov Bilkent Müzik Fakültesi'nin konuğu şimdi. Ganiyev orkestra yönetiyor, Karayev'in Yedi Güzeller balesini Refika Akhundova ve Maksut Mamadov sahneye koyuyor Devlet Balesinde. Kültür Bakanı Polat Bülbüloğlu'da sahneden coşkuyla sesleniyor başkentlilere. Güzel, duygusal bir gala akşamı. Başkentliler unutulmaz saatler yaşadı, yaşlı gözlerle ayrıldı Büyük Tiyatro'dan. Genel Müdür Rengim Gökmen'i sevgi ve teşekkür sözcükleriyle selamladılar. Holde Prof. Dr. Rıdvan Ege ile buluştuk. Başta bale, tüm sanatçıların dostu, sakatlanan sanatçıları sağlığına kavuşturarak sahneye döndürür yıllardır. Baledeki vezirin babasını tanıttı bana. Elbet mutlu bir baba. Oğlu Hakan Odabaşı da, gelini Zeynep Odabaşı da güzel dans ediyor. Nimet Deliveli de gala gecesinin mutlu bir annesi. Yedi Güzeller'in Bizanslı güzeli kızı Leyla Güven, damadı da Fahrettin Güven, karanlığı aşıp aydınlığa ulaşan Behram! Halkını kurtarıyor ama sevgilisini yitiriyor! Gözler aradı ama Başbakan Çiller konsere, baleye, tiyatroya vakit ayıramıyor henüz. Başbakanlığın, DYP Başkanlığı'nın görev ve sorumluluklarını taşımaya çalışıyor. Eleştirilere karşın beğeniler de var. Onca saldırıya iyi direndiği, serinkanlılığını yitirmediğı, hâlâ gülümsediği söyleniyor. Başını örten değil, şıklığını tamamlayan eşarpları beğeniliyor! Acaba hacca da gidecek mi diye soranlar var. Tam tersini savunanlar var. Laikliğin önemini anladığı, bilinçlendiği söyleniyor. Olayların birikimiyle daha sağlıklıpolitikalaroluşturabileceği öne sürülüyor. Ödünlii politikaların çıkmazını hâlâ aşabileceği.. Kısaca ülkemizin ilk kadın başbakanına güzel çizgileriyle uyum sağlayan güzel politikalar öngörüyor başkentliler. Öngörmek başka, öngörüleri yaşamak başka elbet. Yerel seçim döneminde yaşanan olaylar, tartışma ve konuşmalar herkesi belli yorumlara vardırıyor doğrusu. Kimi sözler ve davranışlar umutsuz, karanlık tablolar çizse de aydınlığı da var. O aydınlığı çağdaş adayların oluşturduğunu söylüyor başkentliler. Haksız değiller, ülkemizin aydınlığını çağdaş yaşamda görenler, çağdaşlığı bir yaşam biçimi olarak öngörenler daha çok ilgi çekiyor. Akıl çizgisi değişmiyor çünkü, sağduyunun ağırlığı da. Çağdışı değil, çağdaş yaşamak özlemi giderek derinleşiyor. O yaşama ulaşmak umuduyla. *4 Çiçekli sofralar, coşkulu galalar Son günlerde tüm olaylar Atatürk 'e döndürüyor beni. Bilkent tepelerini çınlatan konserde Ferit Tüzün veŞostokoviç 'inyapıtlarının çalınması rastlantı mı? S evgiii Ferit Tüzün, "Karadeniz'den Esintiler" adlı yapıtının böyle bir akşamda sesleneceğini düşündü tnü acaba? Peki Kara Karayev. Yedi Güzeller balesinin Devlet Balesi'nde sahneleneceğini? Sanat dalında düşler gerçekleşiyor bir gün. Iki besteci de artık dünyamızda değil ama yapıtları dünyamızda ve yaşamımızda. Sanatçılar ölmüyor. Karadeniz'den Esintiler'i Bilkent Üniversitesi Akademik Sinfoniyetta Orkestrası çaldı. Ekonomik tşbirliği Parlamento Assamblesi Hukuk ve Siyasi lşler Komisyonu ile ortaklaşa düzenlenen seminere katılanlar onuruna Prof. thsan Doğramacı ve eşi bir akşam yemeği verdi. Bilkent tepesindeki yemeklerin güzel bir geleneği var. Önce bir konser dinliyor konuklar. Dinliyor ve şaşınyorlar. Kısa dönemde neler oluşuyor istenirse. Son günlerde tüm olaylar Atatürk'e döndürüyor beni. Bilkent tepelerini çınlatan konserde Ferit Tüzün ve Şostokoviç'in yapıtlarının çalınfhası rastlantı mı? Atatürk'ün müzik devrimi olmasaydı Ferit Tüzün'ü tanır mıydık! Devlet Balesi'nde yaşanan olay da Atatürk'ten bir uzantı, laik Cumhuriyetimizin, kadın devriminin bir uzantısı değil mi? TV ekranmda kiıni başkan adaylarını izlerken acıyla giilümsüyorum. Kadınlara dönük programlardan söz ediyorlar. Kadın alışveriş merkezleri, kadınların evde ürettiği eşyayı pazarlama olanakları, kadını eve kapama eğiliminden kaynaklanmıyor mu? Yerel yönetim politikasını gençler ve kadınlarla üretmek çabaları da başka bir değer taşıyor bu konumda. Dönelim yine Bilkent tepesine. Konseri izleyen yemekte yüzlerce konuk için zarif birprotokol uyguladı evsahipleri, masaların hepsi 1 no'lu, hiçbir konuğa öncelik yok, masalar renkleriyle ayrılıyor birbirinden, renkleri de çiçeklerden. Benim kartımda mor laleler var, masamda da bir lale vazosu. GATA Komutanı General Ömer Şarlak, DİE Başkanı Orhan Güvenen, Amavutluk Büyükelçisi ve eşi, Bilkent rektörü Ali Doğramacı'nın eşi Ayşe Doğramacı ile birlikteyiz. Prof. Ihsan Doğramacı Azerbaycan Kültür Bakanı Polat Bülbüloğlu, Meclis Başkan Yardınıcısı Kamer Genç, Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Özdem Sanberk, Protokol Genel Müdürü Büyükelçi Oktay Aksoy ile yan masada. Kimi zaman çabuk geçiyor saatler. Ben de çok hoşlandım masaC U M H U R İ Y E T D E R G İ 6 M A R T mızdaki söyleşilerden. DİE Başkanı Orhan Güvenen'i dinlerken bilmedigim ne çok şey var diye düşünürüm her zaman. Sayılann ötesinde tablolar ve portreler çizer, yeni ufuklara yöneltir beni. Bu kez Istanbul Üniversitesi'nin Felsefe Kürsüsü'ndeki öğretim üyeleri de geldi gündeme. lktisat öğrenimiyle felsefeyi bir arada götürüyor Orhan Güvenen. Çok ilginç anıları var. Ben de ailemizdeki bir ablanın felsefe öğrenimi yaptığını anımsadım. leyen, yaşayan bir gazeteciyim ben. Kimi politikacıların belleği diledikleri konularda külleniyor galiba. Rahmetli Hasan Esat Işık'ı saygıyla anımsıyorum. O dönemin unutamadığım olaylarından biri EcevitAgnew buluşması. Başbakan Ecevit'in ABD Başkan Yardımcısı ile buluşmasına MSP'li Içişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk de çağnlıyor. Nedenini sordum Hasan Bey'e. Yanıt çok kısa: Tanık olsun diye! Ecevit'in konuşmasından Oğuzhan Ylnepoiraka K. Karayev'ln "Y»dl OUzvllar" balaalndan bir ••hn*. (Zaynap Odabaşı va Fahrattln Qüv*n) Muazzez Abla nedeniyle Prof. Hatemi Senih'i de tamyorum. Ankara lisesindeki sevgili edebiyat öğretmenım Nahit Hanım da Muazzez Abla'nın güzel bir arkadaşı Edebiyat Fakültesi'nde... Küllenenbellekler Belleğımız çok duyarlı, bir söz, bir olayla nerelere gidiyoruz! DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in TV ekranmda birkaç sözcüğü de 1974 yılına götürdü beni. Refah Partisi Başkanı Erbakan'ın Kıbns Barış Harekatı için tek başına komut verdiğini söylemesi ilginç bir olay gerçekten. O temmuz günlerini, gecelerini yakından iz Asiltürk'ün çok etkilendiğini de güzel sözcüklerle anlattı rahmetli Işık. ANKA adına başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sancar, komutanlarla yaptığım röportajlar da Günaydın Gazetesi'nde yayımlandı o zaman. Bellekler küllenebilir ama külleri savuracak belgeler ve tanıklar var her zaman! Prof. Ihsan Doğramacı'nın evinde bir karşılaşma da belleğimi eşeledi geçen hafta. Azeri konuklar arasında ünlü besteci Arif Melikov da vardı. Neler anımsadım yine. Ekber Babayev'den bir selam Bakü'den, Melikov la çay içiyoruz Çanka 1 9 9 4 S A Y I 4 1 5 11