Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
küçümseyeceğini bilemiyordu: "Sovyet sanatı hiçbir zaman Picasso'nun çürümüş, kokuşmuş sanatı ile özdeşleşemez." Picasso, böylece iki devin de ürktüğü bir sanatçı kimliği kazandı. Amerikalılar siyasetinden, Sovyetler sanatından hoşlanmıyordu. İki devin de nefretini farklı nedenlerle çekmişti. İki süper gücün soğuk savaşında Picasso, kendisini bir kültür savaşının içinde buldu. Ama iki arada bir derede kalsa da bağımsızlığım koruyordu böylece. Sovyet arşivi 1991'de açıldığında, Picasso hakkında onların da dosyalan ortaya çıktı. Moskova'nın, onu hep bir propaganda aracı olarak gördüğü anlaşılıyor. Bir nokta, Hoover'in paranoyasını haklı çıkartan bir durum. Zaten ne demişler? "Bcni izlediklerini sanıyorum, ama ya gerçekten izliyorlarsa?" Paranoya, her zaman gerçekle sanal arasında bir tampon bölgede. Hoover için Picasso, hem radikaldi, hem ahlaksız, hem de yabancıydı. Zaten 1950'lerle birlikte McCarthycilik ortahğı toza dumana boğdu. Neredeyse faşist bir dönemdi. Bu döneme ait, FBI dosyasından şu satırlar: "Büyük İspanyol muhacir ressamı Pablo Picasso'nun Komünist Partl'ye katılmasını, kömünistler alkışlıyor ve bunu Komünist Parti'nln dünya çapında bir zaferi olarak Kafa • 192S görüyor." Nazi işgali ardından Fransa'da yapılan genel seçimde Komünist Parti, oylann yaklaşık üçte birini aldı. Partide çok sayıda aydın ve işgal sırasında yeraltı faaliyetine katılmış yurtsever vardı. Parti, Picasso'yu üyeliğe davet bile etmemişti. Ama onu tanıyanlar neden üye olduğunu anlatırken ortaya şu çıkıyor: Picasso dört savaşa tanık olmuştu. 1988'de AmerikaIspanya savaşı, Birinci ve tkinci Dünya Savaşlan ve lspanya iç savaşı. Picasso, komünizmin banş anlamına geldiğini düşünüyordu. Londra'da Tata OaHmyd* açıtan Picasao hayfcat ••rgisl onun 92 yıllık yaşamını Mr kas daha oAztor ftnOn* ••rdl. "Yetenekllburjuva" Sovyet Yönetimi'nin, Picasso'yu kazanmak için daha 1933'de planlar yaptığı anlaşılıyor. Moskova'ya davet etmeyi düşünmüşler. Ama siyasi görüşleri değil, ünü nedeniyle. Bu konuda Paris'teki Sovyet elçisinin, DışişleriBakanlığı'nayazdığı rapordan alıntı: "Picasso, davetimizi kabul etmeyecektir. Bu solcu burjuva, kendisine devrimci denilmesini istemiyor. Bu kadar yetenekli burjuvaların ruhları, her zaman dikkatle ve özenle CUMHURİYET DERGİ 2 0M A R T yılmasın ama taraf tutan bireserolsun istiyorlardı. Goya'nın ünlü "3 Mayıs" tablosu gibi.Napolyon ordusunun kurşuna dizdiği vatansever tspanyollan acı içinde çizmişti. Guernica farklıydı. Picasso'ya göre ise, Guernica, vatan aşkını yansıtıyordu, savaşa karşıydı. Onun derdi, propaganda değil, Ispanya'da ölümkalımı yaşayanlardı Ama gel gör ki, bir kısım solcu, tabloyu, "Sağlıklı bir proleter bakış açısına ters, topluma yabancılaşmif" buldu. Guernicavesolculap Kendi kesimine bile yara"ispany a'daki savaş halnamayan Picasso, Stalin ika karşıdır, özgürliiğe çin tamamen tersti. O dönekarşıdır. Bütün yaşantım, me özgü sosyalist gerçekçihalka karşı çıkanlara, ve lik ile hiç ilgisizdi. Stalin isanatı öldürenlere cephe çin sanatta gerçekçi olmaalmakla geçti" diyen Picasyan hiçbir şeyin değeri yokso, Guemica'sı ile de kimsetu, Picasso dahil. Liste uye yaranamadı. Savaş karşızundu aslında: Matisse, tı en ünlü eserlerden sayılır Henry Moore, Graham Horoz v» Sapat 19M tablo ama zamanında PicasSutherland ve başkalan... so'ya demediklerini bırakmamışlar. Bütün bunlar burjuva emperyalist kokuşFaşistler karşı çıktı. Bunu anlamak komuş çürük sanattı. Picasso'nun, bu görüşlay. Ama solcular da karşı çıktı. Çünkü Pile alay ettiğini yakınları anlatır: "Bütün casso'nun böyle bir tablo yapması beklenheykellerinde Stalin'in paltosunun miyordu. Tam anlamıyla propaganda sadüğmeleri yerli yerinde mi? Eh işte o zaokşanmalıdır." Picasso, Nazi işgali sırasında da sıkıntı çekmişti. Sergi açmasına izin yoktu. Şöyle diyor: "Kendimc göre her zaman doğruyu doğru bildiğim gibi söyledim. İşgal sırasında sadece sanatımla değil, bütün benliğimle savaşmakzorunda kaldım." Kendi doğrusunu kendi bildiği gibi söylediği ve çizdiği için de Picasso'nun yıldızı, zaman zaman kendi safındakilerle bile banşmadı. Bunun en bilinen örneği Guernica tablosudur. man sosyal gerçekllkten tam puanı hak etti!" Picasso'nun Amerikalılar ile ilişkisi ise tam tersiydi. Devlet, onun siyasetini benimsemiyor, ama sanatını tutuyordu. Ne de olsa Pollock'un ülkesi. Ama McCarthycilik ortahğı kasıp kavuruyordu. Charlie Chaplin'den Picasso'ya yollanan bir telgrafa FBI'nın el koy K 0 Ç İ . 1900 duğu ve göndermediği artık bilıniyor. Hollywood bestecisi Hans Eisler'i komünist diye sınırdışı etmeye kalkışan Amerikan Hükümeti'ni protesto etmeye davet etti Chaplin telgrafında. Paris'te Amerikan elçiliği önünde protesto gösterisi yapılacaktı. Picasso bu telgrafı hiç almadı. Eisler sınırdışı edildi. Gösteriyi polis dağıttı. Bu dönem, Picasso'nun Moskova destekli dünya banş hareketine katıldığı dönem, Amerika'nın atom bombasına karşılık Sovyetler, Polonya'da Wroclaw'da bir banş konferansı topladılar. Picasso'daka ! • 1994 SAYI 417