Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MB" 8 Nükleer santralakarşı yürüyüşte 3.5 ayda3200 kilometrelik yol kateden 38 yaşındaki Timur Danış, izlenimlerini dergimize yazdı. Ilk 15 günde 10 kilo zayıflayan Danış, onu destekleyen dostlan sayesinde yol boyunca hiç parasız kalmamış. CUMHURİYETDERGİ 'Nükleer santral istemeyenler o kadar kalabalık ki!' Karga için özcl bir de sayı (2 bin tane) bastım. Çcvre gazetesinden arkadaşlar Karga'yı sattılar. Ortaköy 'de I ,iman Yapım' ın yaptığı, üstünde'Nüklecr santrala gıcığım'yazan rozetleri sattık. 3 ağustosta Barbara benim ivin bir veda partisi düzenlcdi. Davetekatılandostlarımbu arada Grecnpeacc ve S.O.S Akdeniz lstanbul Bürosu'ndan çok önemli maddi kalkılar sağladılar. O kadar ki, partide toplanan para benim iki aylık yürüyüş masrarımı karşılıyordu. l'artide bir de dönüş tarihim belirlendi. Barbara, 20 kasımda lstanbul'a dönmek zorunda olduğumu söyledi. Q'ünkü 20 kasım doğumgünüydü ve Avusturyalı kadınların sevgilileri doğum günlerinde yanlarında olmalıydı. Eğcr 20 kasımdan bir gün sonra bile Istanbul'da olsam Barbara beni cve almayacaktı. 4 ağustos sabahı telaşla uyandım. Saat sekizdi. Hcmen yola koyulmazsam üç gün sonra Kcrpe'de buluşmak için söz verdiğim dostlarımla randevuma geç kalacaktım. Cumartcsi günü Karmcalar bisiklet grubundan Özdal ve lhsan ile Kerpe'de buluşacaktık. Barbara ile birlikte çıktık. Beşiktaş vapur iskelesinde tartıldım 92 kilo geliyordum. Çantam ise 18 kiloydu. Şile otobüsü hareket ettiğinde, aşağıdan el sallayan Barbara'ya baktım ve gözlerim doldu. Artık işin şakası yoktu, uzun yürüyüş başlıyordu. Şilc'dcn yürümeye başladım. Sırt çantamın arkasına biraz biiyükçe gelen, üstünde "Nükleer santrala ha yır" yazan bayrağımı astım. Ilk molayı verdiğim köy kahvesinde bayrağı okuyan köylülerle sohbet ettim. Yürümeyi düşündüğüm yol hepsigi'ye yaptığım ikı röportaj yol boyunca uğradığım radyolarda bana bütün kapıları açtı. Akçakoca'ya vardığımda Tunç I'"M'in kapısına dayandım. Kapı aralandı; karşısında sırt çantalı, sakallı, şortlu bir adamgörenTunç l'M'inprogramcısı (,"iğdem Sinanç biraz şaşkın buyrun dedi. C'umhuriyet Dergi'de yayımlanan röportajlarımı uzattım, (,'igdem okudu ve kapı ardına kadar açıldı. Beni yayın odasına aldılar ve mikrofonun onüne oturttular. Anadolu radyolan ile ilk tanışmam boyle oldu. Tunç FM radyodan çok, son derece titiz bir ev hanımınm yaşadığı bir yere benziyordu Yerler boydan boya halı kaplıydı ve ayakkabılarla içeri girmek yasaktı Akçakoca'da Tunç FM ile başlayan sıcak radyo konuşmalanm yürüyüş boyunca sürdü. Kn ilginci, gittiğım hıçbir radyo konuşma ısteğimi geri çevırmedi. "Nereden geliyordum, nereye gidiyordum. Nükleer santrallara neden karşıydım, yürüyüşüm amacına ulaşacak mıydı, yani ben yürüyorum diye nükleer santraldan vazgeçerler miydi?" Hep bunlankonuştuk. Timur ilkyürüdüğü günlerde... nin gozünde büyümüştü ama hepsi de nükleer santrala karşı çıkıyordu. Tam sohbet koyulaşıyordu İci, benim yolum uzun deyip, müsaade istedim. llkgecemi Akyaka'da geçirdim. Yalnızlığın sertlığini hafıfhafıf hissctmcyc başlamıştım. Sabah, erik ağaçlarından aldığım meyvelerle kahvaltı yaptım ve yürüdüm. Geee yıldızların altında, hafif tedırgin uyudum ve üç gün sonra Kerpe'ye ulaşıp Özdal ve thsan ile buluştum. Onlar Adapazan'na kadar trenle, Kerpe'yekadar dabisikktleri ile gelmişlerdi.Barbara'nm gönderdiğipaketteki,lsostarkutusu(vitaminmineral takviyesi), kek ve mektup moralimi yükseltti. Ertesi gün onlardan aynlırken gene içimi hüzün kapladı. Bu kcz yola çıktığımda sırt çantamın arkasına Özdal'ın taktığı, üstünde "NükJeer santrala hayır" yazan plastik, küçük afiş vardı. Bu yazıyı yürüyüşümün sonuna kadar sırtımda taşıyacaktım. Yorucu bir yolculuktan sonra vardığım Kaynarca'da hoş bir sürpriz beni bekliyordu. C'umhuriyet Dcrgi'de yayımlanan Akkuyu röportajım! Çok sevdim. Bütün yorgunluğumu unuttum. Cumlıuriyet Der Bu neyin cezası? Yurüyüşüm boyunca en ilginç soruyu ise, KaynarcaKarasu arasında bir köy kahvesinde sordular. Beni çay içmeye davet eden bir adam "Bu çektiğin ncyin cezası" diye soruverdi. Şöyle yanıtladım, "Ben nükleer santral yapıldıktan sonra bu ülkenin çekeceği cezayı, şimdiden çekmeye razıyım, yeter ki, nükleer santral yapmasınlar", yanıtım soru sahibi ve diğer köylüler tarafından pek beğenildi. Barbara ile Bartın'da buluşmaya karar vcrmiştik. Buluşup Amasra'ya geçtik. Barbara beni müthiş yorgun ve bakjmsız buldu. Yürüyü Dönüşgününden maksat, Barbara 'nın doğum gününeyetişmek !