Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 ÇEVRE kalır mı? Fındıkla yaşayan, fındıkla düşüp kalkan Karadenızlı, ürününün radyasyona bulanmasına izin verirmi? Sevgili arkadaşlar, durum böyle. Bu ülkeye nükleer santral yapmak isteyenler şunu bilsinler ki, onların nükleer santral yapmak için ıkna etmeleri gerekenler, bi/. yeşiller değiliz. Nükleercilere buradan sesleniyorum: Nükleer santralı yapmaya başlamadanönce, binsinlerarabalanna, helikopterlerine Anadolu'yu şöylebirdolaşsınlar. Gördükleri lındığjn, patatesın, pirıncin, incirin, üzümün, deni/in, derenin, bu arada da insanın onlara nukJeer santral yaplıramayacağıtu gözleriyle görsünler.. . Görsünler de bu ülkenin geleceğini, emeğini, parasını maeeraya atmaktan vazgeçsinlcr. Ben bu ülkeye santral yapılmayacağınıgözlerimle gördum ve şimdi huzuriçindeyürüyüşümedevamediyorum. Antalya girişinde Dünya Dostları Demeği'nden lsmail Duygulu ve beraberinde kalabalık bir gazeteci yonu'ndan Kemal Güneş beni misafir ctti. Sonra birlikte TODOSK 'Toroslar Doğa Sporları Kulübü'nün toplantısına gittik. Bol bol çevre, dağlar, doğa sporları, yayıncılıküzerinesohbetettik. Antalya'dan ayrıldığımda artık yağmurlu günler iyice bastırmıştı. Kemcr (,'amyuva'da beni Mavi Bayrak Çevre Derneği ağırladı. Daha sonraki gün ise Olimpos'ta, Tahtalı Dağı'nın tam altında müthiş bir yağmura yakalandım ve iliklerimc kadar ıslandım. Bu arada ikinci şemsiyem de kırıldı. Sırt çantasının içine sızan yağmur suları tam direncimi kırmıştı ki, yolun kenarında duran arabanın davetini reddetmedim. Öğleye doğru vardığım Kumluca'da eşyalarımı kurutup Fenike'ye doğru devam ettim. CUMHURlYET DERGİ mandalina çalmayı öğrettim. Izmir'e Barbara ile birlikte yürüdük. Izmir girişinde bizi yeşillerden Savaş Emek, Ayşe Tosuncr ve bir grup karşıladı. Hep birlikte S.O.S Akdeniz'den Aylin Gencoğlu'nun düğününe gittik. Yürüyüşün lzmirlstanbul bölümünde artık kışkendini iyice hissettirmeyc başladı. Manisa, Akhisar derken bir de Grccnpeace eylemine katıldım. Ankara dönüşü Akhisar'dan yürümcyc başladım. Balıkesir girişinde rüzgâr şiddetlendi ve şemsiyem yırtıldı. Balıkesir'de şemsiye tamircisi buldum. Neyseki fazla bir hasar yoktu. Tam Balıkesir'den çıkıyordum ki, Akademi'dcn tanıdığım mimar Sibel Zor ile karşılaştım. Sibel minibüste giderken beni görmüş ve inmişti. Birlikte Balıkesir'deki bürolarına gittik. Beni eşi Ali ile tanıştırdı. Sibel va Ali'nin harika bir çoculdan var, onu biraz sevip yola devam ettim. Bahkcsır, Bursa, Gemlik derken artık hayatımın sonuna kadar yürüyeceğimi, bu yürüyüşün hiç bitmeycccğini zannetmeye başlamıştım ki Yalova tabelası çıkıverdi karşıma.Yalova benim yürüyüş listemdeki son satırdı. Yalova'da Çeko'dan çevrecilerle demeklerinde sohbet ettik. 20 kasım pazar günü Barbara'ya verdiğim sözü yerine getirmek için deniz otobüsüne bindim ve Kabataş'a ulaştım. Deniz otobüsünden inip iskeleye doğru yüriimeye başladım ve müthiş bir manzara ile karşılaştım. Beni uğurlayan dostlarım bu kez ellerinde balonlar, çiçeklerle beni karşılamaya gelmişlerdi. Barbara tören tamam olsun diye bir de davul kiralamış. Ama davulcu kiralamayı unuttuğu için davulun sesi az çıkıyordu. Bütün dostlarıma teker teker sanldım, artık yürüyüşe başladığım ilk gün gözlerime dolan yaşları tutmanın gereği kalmamıştı. Hep birlikte lstiklâl Caddesi'nden yürüyüp Karaköy'deki evimizc geldik. Ben sözümü tutmuş Barbara'run doğum gününe yetişmiştim. Seyahatim boyunca konuştuğum radyolarda hep "Şimdi buradan nereye gidcceksiniz" diye soruyorlardı. Bu kez ben kendıme soruyorum. Timur Danış bundan sonra nereye yürüyeceksin. Onümüzdeki günlerde Greenpeace'den gelecek bir mektupta bu sorunun yanıtı olacak, Ocak ayının başında bir yürüyüş başlıyor. Yürüyüş, dokuz ay sonra Çernobil'de noktalanacak. Bu yürüyüşe herhangi bir yerde katılmak ve yürümek mümkün. Greenpeace'in mektubunu okuduktan sonra Barbara ile bir karar verip bu yürüyüşe katılmanın yollarını arayacağız. ^ DÜZELTME: Geçen hafta "Yeşılın Sonu mu" başlıklı yazımızda, bir aatır atlama9i olmuş (Bugünku emeğın vergılendırılmesı duaımundan, tüketimin vergilendirllrnesine geçılme8İnı garantı ) Özur dilariz. ^ 3 Se ^ (S g" '^ o EngüzelMuğla Kaş ve Kalkan yürüyüşüm boyunca gördüğum en güzel iki yer. Hngüzel şehir iseMuğla.Muğla'da yeni bir şemsiye aldım. Şemsiyeci düm. Ekim ayının ortalarında Izmir'de düzenlenen enerji kongresinc altcrnatif olarak yapılan, düzenlenen panelde okurıması için kaleme aldığım bir ya/.ıyı Antalya'dan gönderdim. Bu yazmınaşağıya aldığım bir böliimü, Türkiye'ye nükleer santral yapılmayacağı iıOncımı gösteriyor: Basınbildirisi Karadeniz'de dağ taş fındık bahçesi dolu, köylüsü, kasabalısı, işçisi, lüccarı ile binlerce insan ağustos ayı boyunca, gcçtiğim her yerde fındık topluyordu. Sinoplular artık umutlarını bir ke/. turizme bağlamışlar. Nükleer santraldan çok korkuyorlar. Hatta Sinop Helediye Başkanı: "Buraya yaparlarsa, biz de o /aman yürürüz" dedi. Gene binlerce insan, ICızılırmak Vadisi boyunca, çcltik tarlalarında çalışıyor... Cîüııleri, geceleri bir avuc pirince ulaşmak için geçiyor. Nevşehir'den Niğde'yc kadar kilometreleree u/ayıp giden tarlalarda patates topluyanları gördüm... Akdeni/ /alcn bir başka âlem, domatesi, rııuzu, portakalı, mandalinası mı hangisıni anlatayım... Alanya'da kilomctreler boyunca otcller yan yana. Turistler denizc giriyorlar.... Şimdi soruyorum. TimurDamş 1956 'da Samsun 'da doğmuş. Rize, Bayburt, Akyazı, Ortaköy, Pendikve Ankara 'da okumuş. Üniversitede gaıetecitik ve pedagoji eğitimi görmüş. Birde pedagoji diplomast var. Futbol ve tenis oynamış. 1987'de yüriimeye ve Karga 'yı çıkarmaya başlamtş. Alanya'nın 400 km u/ağında bir nükleer santral olduğunu öğrenen Batılı, kalkıp bu nükleer santralın yanında dcnize girmeye gelir mi? Turizmden milyonca dolar ka/anan turizmciler.bizyeşillerden daha önce, nükleer santrala karşı çıkma/ mı? Gene Çernobil 'i duyunca tüyleri diken diken olan Ncvsehırli patates üretieisi, toplayıcısı, çuvallayıcısı, satııı alıcısı, bu işten ka/andıkları paradan va/gecebılir mi? (,'oruh'un kenarında en kalileli pirinci üreten köylü, bir radyasyon söylentisi ile emeğinin heba olup gitmesine izin verir mi? Sinop'taki luri/.mci,sonumudu olan turistin Sinop'un adını duyunca kaçmasına kayıtsı/. topluluğu taral'ından karşılandım lsmail aynı toreni Deni/ ıçiıı de dü/.enlemış. lsmail, Dunya Dostları bayrağmı aetı ben de Karga bayrağını. Birlikte resımler çektirdik. Sonra Radyo Box'ta konuşmak ıçin Antalya'ya gittik. Burada beni cok hoş bir sürpriz bekliyordu. Meğer Radyo Box'un salübi Tamer Utku imiş. Tamer ile Karga aracılığı ile tanışmıştık. Birbirimızi hiç görmeden yıllarca mektuplaşmıştık. lamer şimdi sahibi olduğu radyoda bir de kaptanlık yapıyor. Kaplanla Radyo Bı>x içın harika bir radyo prograrnı yaptık. Antalya'ya gelirken Serik'te yanına uğradığım Dağcılık Federasıle bir saal sohbet ve pazarlık ettik. Sonunda 12 tclli şemsiyeyi 350 bin liraya satmayı kabul etti. Sonra sinemaya gittim. Nick Nolte bir basketbol koçunu canlandırıyordu. Muğla bana çok iyi geldi. FethiyeGöcekDalaman yolunu solgun Akdeniz ışıkları altında yürüdüm. Silifkc'dcn sonra yürüyüşüme harika bir meyve katıldı. Akdeniz, Hge ve Marmara boyunca günde en az üc nar yedim. Bahçelcrden ve manavlardan aldığım narları açmakta o kadar ustalaştım ki, artık bıcak bıle kullanmıyorum Barbara ile Selcuk'ta yeniden buluştuk. Bir motosiklet kiralayıp Şirince Köyü'ne gittik. Yolda Barbara'ya