Katalog

6 HAYVANLAR C'UMHURİYETDERGİ Çeşmelerden kolera akıyor, ama belediyeler sokak köpeklerinin, kedilerinin peşinde. Bir sürek avıdır gidiyor. Belki de ölüm ticareti yapıyorlar... Ayrımcılığa son! Soykırıma hayır! BEHZATŞAHİN özler mavi olmalıydı. Uzun boylu, açık tenlı ve uzun kafalı, genellikle sarı saçlı Bu tanıma uyanlar "üstün ırk" bcyazlann içindc "daha üstün" olan tötonlardan, ari ırktandı. Iştc bunlar da Germenlerdi. Bunu temel alan Naziler, Almanlara güven duygusu aşılayıp ekonomik sömürüyü vc köle emeğini meşrulaştırmak ve halktan savaşa destek sağlamak için kullandı. Lanetle arulan irkçılığın sonuçları ve yaptığı kınmdaortada. Amcrika'da da bu senaryo siyahbeyaz aynmıyla oynanmıştı. Başka yerlerde başka başka adlarla... Düşünen insan hcpsini lanetledi, lanetliyor. Sızköpcğin hangi cinsini seversiniz? Ya kediler? Siyamınız ne kadar da alımlı. Zarif bir hanımefendi edasıyla salonda şöylc bir yürüyüşü yok mu 7 Minik kanişiniz kucağınızda pek de hoş duruyor. Güzellik yarışmasında köpeğiniz dereceye giremedi mi? Ne üzücü. Kaç milyona almıştınız? Sızbır hayvanseversiniz. Ne güzel. Dünyayı paylaştığımızsevimli dostlarla birarada olmak, onlara sevgi verip sevgilerini kazanmak... Gazetenin bir köşesine sıkışmış "Minik kedıler ve köpek yavrulan" başlıklı tek sütuna 5 santim bir ilan şöyle sürüyordu: "Irkçılığa karşı olan, ayrımcılık yapmayan, sevginın bütünlüğüne inananlar1 Kırma köpek yavrulan ve minik kedilerden birini siz de sahiplenebilirsiniz. Bağımsız, Ilayvan Platformu." "Irkçılık", "ayrımcılık" ve kırma köpekler, kediler... Bunlann birarada ne işi var?Telefona Kmel Yıldız çıkıyor Ertesi gün verilen adrestcyiz Fındıkzade'de bir apartman dairesi. Emel Yıldız, Süzen Hrkuş, Oya Hrdik, Elif Onbay ve adlarını burada sayamayacağımız 21 kedı tarafından karşılanıyoruz. Kımisi yaralı, pek çoğu henü/, yavru (kedilerin). Beğenilerine göre evin çcşitlı yerlerinde yatıyor, oturuyor ya da oyun oynuyorlar (kediler). Once, Bağımsı/. Hayvan Platformu'nun ne olduğunusoruyoruz(limclYıldız'a). "Turkıye'de bu konuda faaliyet gösteren hiçbir kuruluşun samimi olmadığını, olmak niyetinde de olmadığını saptadık. Gönüllüler bir araya geldik ve kendi olanaklanmızla çalışıyoruz. Giderek büyüyen bir platformuz, an^ cak tüzel kişilik olmak gibı bir niyctimiz yok. •c Aktif, protest bir eylem grubuyuz. Amacımız, f •| konuyu kamuoyuna mal etmek, güçsüzlerin, h, zayıtlann yanında olmak. Bugün acil gördü G ğümüzkonu bu.yann başka alanlarda da faaliyet gösterebiliriz." Konunun"aciliyetinin" nedeni, belediyelerin itlaf ekiplerinin zavallı, korumasızkedi ve köpeklere karşı vardiyalı olarak 24 saat yürüttüğü sürek avı, "soykınm." Platform üyelerine göre bu uygulama, alınacak önlemlerin en "insanlık dışı" olanı, en vahşicesi. Hitler'in, ari ırktan olmayanlara yönelik yürüttüğü soykırım yöntcmleriyle eşdeğer. Ya da polisin yargısız infaz zihniyetiyle aynı. Turkıye'de yoğun olarak yaşanan şıddet olaylarıyla sokaktaki kedi ve köpeklerin katledilmcsi arasındaki bağlantıyı şöyle aktarıyorlar: "Sevgi ortamı yok. Insan için de, hayvan için de, orman için de. Belediyeler sokaktaki hayvanların üzerine özel timlerlc gidiyor. Zehir verilen hayvanlar can çekişerek, acı içinde ölüyor. Çocuklarımız da sokakta ölümü görerek büyüyor. Sonra da çete kurup birbırlerini öldürüyorlar Şiddet bir bütün vc aynı zihniyetin ürünüdür. Hayvanların katledilmesinden kimse rahatsız olmazsa, çocuklanmız ölümü görerek büyüyüp bununla şekillenırse, tabii ki buradan 'Insan hakları hikaye' diyen yöncticilcr çıkar." Ya hayvanlar arasında yapılan ayrımcılık? "Bir vatandaş kucağında cins köpck, sokaktakileri gösterıp 'Bunlar öldürülsün' diyor. Bu ırkçılık.Zencibeyazayrımıgibi.Bumantıkla AleviSünni, TürkKürt ayrımına ulaşılır. Sevginin çifte standardı olmaz. C'insiyeti ve milliyeti olmaz. Bu mantıkla türlcr ve cinslcr arasında bir hiyerarşi söz konusu. Herhangi bir konuda ayrım yapmaya başlanırsa Hitler mantığına ulaşılır Biz, süscins denilen hayvanların ıthaline de karşıyız lnsanlar özenti ve moda olarak bunları alıp hevesleri geçince sokağaatıyorlar. Sokağaatmasalarbileohayvanları alacaklanna sokaktaki yavrulan alıp baksalar?" Yöneticilerin "kuduza karşı önlem" şeklındeki gcrekçeleri ise Plalform üyelerini hiç tatmin etmiyor. "Düşünün" dıyorlar "Televizyonda AIDS olduğunu söyleyen fahışe yine mesleğini sürdürüyur, bunun için önlem alınmıyor. Radyasyonlu çay, çeşmelerden akan lağım suyu, kolera salgını gibi sorunlar varken, 'kuduza önJem' adı altında 'başıboş' dediklcri zavallı hayvanları katlediyorlar. Zaten trafikti, sevgisiz çocuklar vc büyüklerdi derkcn bu hayvanlar ycterince eziyet çekiyor. Bu öldürmelerın amacı olsa olsa 'ölüm ticareti' yapmaktır." "Ölüm ticareü"ni ise şöyle açıklıyorlar: • "Bir hayvanı öldürmenin maliyeti en az 500 'Bunlar öldürülsün!'