Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PAZARIN PEIMCERESİfMDE usul yer sedirleri bulunmaktadır. Demek ki bu eve önce masa girmiş ama henü/ iskemle yok... 17861796 yılları arasında Hindistan' da, Kalküta'da bulunmuş ve resimlcr yapmış olan italyan kökenli İn^iliz ressamı Francesco Renaldi, kentin kadınlannı da yer sedirlerine oturmuş olarak çizmiştir (Mildred Archer: Renaldi and India. Apollo.Ağustos. 1976) I8.«yy'da Türk evine iskemle girmiştir... Bu girişin sadece Türk evindeki yaşam biçimini değil evin dış görünüşünü de etkilediği söylenebilir. Yukarda sözünü ettiğimiz ressamlann çizmiş olduklan Türk evi içlerine dikkat edilirse pencereler zemine çok yakındır. Bu, sedire yerleşmiş kimselcrin pencereden dışan bakabilmeleri içindir. Sedat Hakkı Eldem'in "Türk Evleri" adlı eserinde de görülür bu: İlk katlar, güvenlik nedeniyle penceresiz ya da ufak, geleni gideni gözetlemeye yarayan mazgalımsı pencereler içerir. Üst katlarda ise pencereler vardır ve bunlar alçak sedirlerde oturanların çevreyi kolaçan edebilmeleri için yere, zcminc yaklaşırlar. İskemle gelince, iskcmleye oturan insanlar yerden daha yükselince pencerelerin alt kenarları ile /emin arası mesafe de yükselmiş oldu. Tabii bu dcğisiklik evin dış görümüne de yansıdı. iskemle mi geldi ve evlerin iç vc dış görüntülcri buna uyup dcğişti yoksa Avrupai, yerden yüksek pencereleri evler mi iskemle kullanılışı gerekli kıldı. Bu sorunun cevabını kesin olarak bilmiyoruz ama Liotard'ın Türk kadını ve iki çocuğu rcsmindeki manzara bize Avrupa eşyasının önce geldiğini düşündürür. Bu resimdeki sedirlere oturanların o masanın üstünü görmesi imkansızdır. Bu konuda kesin bir yargıya ulaşmak için o devirden kalma evlerin ve o devir ressamlarının çizdikleri çok sayıda iç mekanların bu açıdan irdelenmesi gcrekir. Bu gün yurttaşlarımızın önemli bir bölümünün evlerinde, taşıt araçlannda, is, yerlerinde okullarda lokantalarda, sinemalarda yerlere değil iskemlelere oturduklarını biliyoruz. Yere çökmenin önde geldiği bir AsyaOrtadoğu yaşam tarzından oturmanın bahis konusu olduğu bir kültür ortamına geçmişiz. Sadece bir eylemi hala yere çöküp gerçekleştinnck zorunda kalıyoruz. Camilerde, dua ederken, mevlid ve vaaz dinlerken hala yere oturmaktayız. Tapınaklanmızda da, yaşamımızın her bölümünde alıştığımız iskemlelerin yer alması, bu mekanlarda daha rahat ve mutlu olmamıza yol açabilir. < Yere cökmeden iskemleye... ski Türk evlcrinde, eski Japon cvlerindc eski Moğol çadırlannda, kısacası eski Asya konutlannda, göçebe barınaklarında "iskemle" yoktu; yere serilmiş halılara, sedirlere vb. oturulurdu. Buna karşılık, eski önAsya ve Ortadoğu uygarlıklarında "iskemle" vardı. Topraklcale, Kayalıdere, Altıntepe kazılarında bulunan Urartu mezarlarında masa ve iskemle parçaları çıkmıştır. (Rivka Merhav. Urartu A metalworking Center in the first milenium. BCE. Israel Museum, Jerusalc, 1991) Asur ve eski Mısır kalıntılanndu da iskemle vardır. Demek ki Asya'nın içlerinden sonradan gelenler, Ortadoğu'daki yerleşik uygarhklann yerini alınca iskemle yerini halıya, sedire vb. bırakmış. E "İskemle" kclimesinin> dilimize (gemici tabirleri gibi, balık adlan gibi) sonradan batıdan gelmesi, bu nesncnin kültiirümüze gcç bir cklcnti olduğunu yansıtır: llk Türkçe ctimulojik sözlüklerindcn biri olan Bedros Efendi Keresteci yan'ın Londra'da 1912"de basılmış "Dictionnaire Etimologique de la Langue Turque" adlı eserinde "iskemle" kelımesinin latincc "scammellum" dan geldiği belirtilmiştir. Eski göçer çadırlannda ve bu kültürden yerleşik düzcne geçmiş toplumların evlcrinde uzun müddct iskemle kullanılmamıştır. Iskemlenin bu koşullarda yokluğu yer ka/anmanın, göçebilmek için kolay toplanan eşyanın gerekliliğinden kaynaklanmıştır: Kadın vücudunda yer alan, gebeliklerde gereğinde beşkiloluk çocuklan içine alacak kadar büyüyen, ama doku/ay on gün sonra işi bitince kibrit kutusu boyuna büzülen ve mcsanenin ardında bir köseye sıkışan rahim gibi, göcer çadırlannda ve eski göcerlcrin yerleşik konutlannda oturulacak, üstüne yattlacak nesnelcr gereğinde ortaya çıkarılıp kullanılacak, işi bitince dürülüp toplanıp bir köşeye kaldınlacak şekilde tasarlanırdı. Türk evlcrinde yerden azıcık daha yüksek sedirler oturak görcvi görürlerdi. İskemlenin Türk evine 18. yy.'da geldiği söylencbilir. Augustc Boppe'un "18. yy. Boğaziçi Ressamlan" (Les Peintres du Bosphore AU 18 e, Siecle) adlı kitabında yer alan resimlerde (ACR Edition, Paris, 1989) bu açıkça görülür. Mesela Lady Mary Wortlcy Montagu ve Günbatmadan Doğa Yürüyüjleri Grubu Her pazar İstanbul çevresinde günübirlik doğa yürüyüşleri Ulaşınv, rehberlik, kumanya dahil 200.000 TL. 3031 Temmuz1 A&ustos "Dolunay'da Uludağ" yürüyüş ve kamp ayrıca sezon boyunca her istendiğinde mavi yolculuk Tel: 245 60 35 (10.3019.00), 259 20 84 (20.30'dan sonra) âfö ı ı u SHor a. st « v ı c E oğlu Edward'ın resmini yapmış olan Van IMour yanı başlarına bir sedir üstünde bağdaş kurmuş tambur çalan bir Türk kızı yerleştirmişti (s.33). Aynı ressamın Erol Aksoy'un koleksiyonunda bulunan bir resminde bir Yahudi hanımı evinin içide sedire oturmuş görürüz. Azizc Taylan'a ait başka bir Van Mour tablosunda kadınlar haremde sedirlere bağdaş kurmuşlardır. Boğaziçi ressamlarından Liotard, İ/mir'deki Fransız Konsolosu Gaspard dc Peleron'u böylc bir sedirde otıırurken çi/miştir; bu resim halcn Louvre müzesindedir. (Envanter RF No. 1365) sadece böyle' yer döşeklcrine, sedirlere oturmağa alışmamiş Avrupalıların Türkler ve yerli Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar gibi bağdaş kuramayacaklan, ayaklannı uzatıp oturacaklan doğaldır. Liotard da Fransa'nın tzmir konsolosunu iştc böye resmetmiştir. AntoineLaurent Castellan'ın (17721838) bir tablosunda General AubertDubayet, Vezir Ismail Paşa tarafından kabul edilmektedir. Bu kabul töreninde General Dubayet, bir Avrupa koltuğunda oturur, Vezir tsmail Paşa ise yer minderine yerleşmiştir. Liotard'ın başka bir tablosunda bir Türk kadını iki çocuğu ile resmedümiştir; bulunduklan odada batı kaynaklı bir masa ama bu masanın yanında eski Bisikletli doğa gezilerimize kaüldınız mı? • Bisiklet •Aksesuor > Yedek porça >Günübirlik doğa gezileri > Onorım • Bakım ı Evtere servis »KJralaına C U M H U R İ Y E T D E R 0 İ 2 S T E M M U Z 1 9 9 3 S A Y I 38 3