Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İ Y U Z L E N İ S U F E R A D A M Şiir Cumhurîy eti'nde soluk alsın nüzgâr A meriku'nın sımgelerinden Hürriyet Abidesi, "Miss Liberty", bütün dünyadan birçok insanı kendinc çekmiş. Bu insanlar ycpycni bir hayat kurabilmek içın Ellis Adası'ndakı karantinada beklemişler umarsızca. Sağlıklı olanlan "seçilmiş" ve Yeni Dünya'ya girebilmiş, bazıları da yakalarında bir çarpı işaretiyle gcri çevrilmış. Ellis Adası'nın öyküsünü anlatan filnıde kameranın yakın plan çekimle uzun u/un gösterdiğı simsiyah gözünde hırstan. başka bir şey okunmayan "seçilmiş" insandan çok, çarpı yemişler canımı yaktı, "iizüldüm", adadan ayrılırken vapurda başınıı kaldırdığımda gökyüzünde koskocaman bir çarpı işarcti gördüm. Bunun nc ilgisi mı var Kızkulesi'yle? Anlatayım, 22 Mayıs 1993 tarihinde Kızkule si'ne ayak bastım. Bi/.i kuleye götüren motor para almadı. Adada gazoz içtik, kurabıye yedik, kimse para istemcdi. Bedava kıtap, poster dağıtıldı. Orada turist tuzağı, hcdıyelik eşya satan bir "Gift Shop" yoktu, orada (Dil Tarih'in tersine) içine para atınca Amcrika'dan putentli kola vercn makinalar, hamburgcr, çıklet, içki yoktu. Orada yayım kum^r değildi. Kundakla bebcler vardı orada, yaşlı tey/cler. Şiir Cumhuriyeti'nın birinci yıldönümü şenliğine gelmişlçrdi. Şıırden başka bir beklcntilcri yoktu. Ütopyaların cn gü/cl ö/elliklerinden biri gerçckleşmişti. Paranın hükmü yoktu. Orası hiçbir ycr, aynı zamanda her ycrdi. Coşkuyla şiirler okundu; şarkılar, türküler söylendi. Bakımsı/lıktan harap durumdaki kulenin bu hali u/aktan belli olmuyor, deyim ycrındc, "dışı sızi, içi bi/i yakıyor." Ama umutlu herkes. Kızkulcsi Şiir Cumhuriyeti oldu ya, u/aktan da, yakından da bülün dünyanın cn delikanlı gençlcrınin cllerinden tutacağı tazc bir gelin olacaktır sonsuza değin. Kızkulesi'ne ayak basar basmaz insan olduğunuzu "anımsıyorsunuz." Uygarlığın ortasında, Doğu'y'a Batrnın tam orta yerinde, bclki de dünyanın merkezinde bütün unvanlannızdan, kişilik ve kimlik aynntılannızdan annıyorsunuz, çırılçıplaksınız. O sırada, Şiir Cumhuriyeti'ni ilk tanıyan araba vapuru EMİNÖNÜ geçiyor ve sesiyle selamlıyor Cumhuriyet sakinlerini. Sanki Fellini fılmlerinden birindesiniz, bu kez izlemiyorsunuz, bir el tutup sizi başaşağı kaldırıyor ve poponuza bir şaplak indiriyor, ciğerlerinize dolan bu Yeni Dünya'ya gözlerini açıyor, başınızı kaldınyorsunuz göğe. Çarpı işareti yok. O zaman anlıyorsunu/ ki siz buraya aitsiniz. Hava ciğerlerinizi yaktığı için değil, sevinçten, yepyeni bir yaşama doğduğunuz için ağlıyorsunuz. ŞİİR CUMHURİYETİ adlı kitabı okuyun. Ama yukarıda anlattıklarımı Kızkulcsi'nde düzenlencn şiirli günlere, yüreğinizi de yanınıza alarak giderseniz yaşayabilirsiniz. Kitapta yer alan "Kı/kulcsi, Fildişinden mi?" başlıklı ya/ısına Aydın Çubukçu, "Herkes, kendi işine, işlevinc, toplumsal duruşuna göre bir eylem dili bulmak /orunda" 10 çoluk çocuk/ yaşlı / kadın/ Mumcu'nun kitaplarını/ pcynir ekmek gibi satmaya başladı/ kitapçılar/ ...mumcular yaşadı." Kızkulesi, Şiir Cumhuriyeti'nin pastasıysa hiç kimsenin bu pastadan en büyük parçayı koparmaya çalışmaması, düşlerin pay scnetleriyle aynı söyleme sokulmaması ve hiçbir aynm gözetilmeksi/in bütün dünyanın şairlerinin şiirlerini enginlerc uçurabilmelcri ve "keşke ütopya olarak kalsaydı" dedirtmemek için çok uyanık olmak gerek. Şiir Cumhuriyeti'nde şıır okuyup, şiir dinlemeden "yaşadım" diyemez insan. Aşık olmadan ölmek gibi bir sey bu. Öğrenci şairlerimden bir alıntı daha, Funda Tatar'ın "Öteki" başlıklı şiirindcn: Bir sen bahsedersin Hesabı verilebilir hayatlardan; Fmekten, duyarlıktan... Yaşam berraklaşır dü^üncemdc, gönlüm kanıaşır Kllerinle uzandığun ışıklardan. ölürsem, Ya seni tanıyamadan. Aşkla gidilmelı Şiir Cumhuriyeti'ne. Şiirle gidilmcli. Başımız dimdık, utanmasız, art niyetsiz, çünkü onu tanıyınca daha çok sevcrsiniz. Kim bilir, bclki sizin de "gönlünüz kamaşır." Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi'nde okuyan öğrenci şairlerimden son alıntı Hülya Yüksel'in bir şiirinden, Kız Kulesi'nin bakıma alınması, bir omzu düşük kızlanmızdan kulcler olmaması için: kız doğdum hür yaşayamam anne boyun eğdiğim anlarda cn çok yabanıl inatla bir yanım kız doğdum anne üzgünüm. diyor (s. 13). Ben de burada, büyüklüğü yadsınamaz şairler yerine, adı duyulmamış öğrenci şairlerimden alıntılar yaparak herkesin bu adacığa ayak basıp, şiire ve yaşama sımsıkı sarılmalarını istiyor, bunu yaparken de gençlere soluk aldırrnayan köşebaşını tutmuş devlerin, gençlerin önüne dikilmek, onlara gölge etmek yerine, ellerinden tutup, onlarla birlikte daha da büyümelerini istiyor, "çevresi geniş" büyüklerimizi Kızkulesi'nin bütün dünyanın tek Şiir Cumhuriyeti olarak yüceltilmesine katkıda bulunmaya çağırıyorum. ŞttR CUMHURİYETİ adlı kitabın yayımlanmasındaki amaç da bu. Kızkulesi'nin, ne olursa olsun, bazı kişilerin ya da gruplann emellerine alet edilmemesi konusunda daha duyarlı öğrenci şairler. Bakın Erkan Ku/han, Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin ardından "Yaşasın Mumcular!" başlıklı şiirinde neler ya/mış. Böylc şiirlerin Şiir Cumhuriycti'nin "ardından" ya/ılmaması dileğiyle: "Mumcu öldürüldii/ birden ayağa kalktı / yiirüyüş yaptı/ millct / sokak ortasında güpcgündüz/ slogan attı/ Kimbilir belki bir gün, amacı yalnızca Kızkulesi'ni ve şiiri yaşatmak olan "Şiir Cumhuriyeti Yayınlan", "Kızkulesi Şiir Okulu" da olur. Kim bilir üniversiteler, kültür heyetleri, şiir konulu seminerlerini orada düzenler. Kızkulesi hepimizin! Üzgün bırakmayalım. "Yabanıl inatla" sahiplenelim kızımızı ve onu tüketmeyelim, gözbebeğimiz gibi koruyalım. Daima orada olduğunu bildiğimiz annelerimize, bizi asla tcrketmeyecek sandığımız sevgililerimize yaptığımız gibi, "çanlada keklik" bellemeyelim onu da. O "Miss PoetryMyi, şiirin hürriyet abidesini, denize izmarit, çöp atarken bir daha düşünelim; Kızkulesi'nin kıyısında akıntı ayağımıza vurursa denize attığımız artıklanmızı, kı/ımızın gözünün içine bakamayız sonra. Durmayın öyle, ŞtİR CUMHURtYETİ'ne bir yaprak da siz ekleyin. Şiir Cumhuriyeti'ni ilan etmek kolay, zor olan onu yaşatmak, Kızkulesi buna değer; çünkü, Garcilasonun n dediği gibi, "Rüzgâr orada soluk alıyor. 4 C U M H U R İ Y E T D E R B İ 2 5 T E M M U Z 199 3 S A Y I 3SS