24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A R KE0 L 0 J İ D 0 N A L D A. F R A Y Türk sünger avcılannın kahve sohbetlerinden ABD'de bir sualtı enstitüsü doğdu. Sünger avcılannın sualtı arkeolojisine birçok sonar ve manyetometreden daha yararlı oldukları anlaşıldu SUNGERAVCILARININ ARMAGANIHAZİNELER nin sonuçlan şaşırtıcıydı. Dördüncü yüzyıldan kalma bir Bizans enkazı buldular. Sünger avlanndan sonra kahve sohbetlerindc sözü edilen konu, 1973'de Teksas AM Üniversitesi'nde Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü'nün kurulmasına kadar vardı. Enstitü, bugüne dek dünyanın çeşitli yerlerindegemi enkazlan bulup çıkardı. Bunlardan sekizi Türk sularında sünger avcılan tarafından bulunan enkazlardı. I987'de Bass bir dergide şöyle yazmıştı: "Deneyimlcrimiz, bize Türkiye'deki gemi cnka/Jarıyla ilgili en iyi bilgi kaynaklarınııı sünger avcılan olduğunu öğretti. Keşinerimi/.dc bu dalgıçların, pek çok sonar ve manyetometreden daha yararlı olduğunu gördiik." Görüijtüğümü/ dalgıçlann çoğu yük taşımakta kullanılan iki kulplu amforaları yanlarından gecen yabancı yatlara sattıklarını anlatıyordu. Içlerinden birı "Cündc otuz amfora çıkarttık ve kamyonla tzmir'e yolladık", diyordu. Ancak süngercilcrin bu ticareti Türkiye'nin son yirmi yılda sualtı nıirasını korumak için ciddi önlemler almasıyla azaldı. Sualtı sporları pek çok bölgede yasaklandı ya da sıkı kontrol altında tutuluyor. Sünger telcnelcri isc sahil koruma devriyeleri tarafından sürekli izleniyor. Teknede tek amforaya bile rastlanması halinde ağır cezalar veriliyor. Kuruluşunu izleyen yıllarda Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü ekibi, Yassıada'daki Roma ve Bizans dönemine ait gemi enkazlannın kazılannı tamamladıktan sonra Gökova Körfe/.i'ndeki Şeytan Deresi'nde bulunan Bronz çağı kalıntısı üzcrinde çalıştı. Enstitüyü bu bölgeye yönelten olay, Bodrum'lu sünger avcısı Cumhur Ilık'ın 1966'da orada dalarken iki büyük küp bulmasıydı. Sualtı arkeologlan, bölgede M .0.1600 yılından kalma tarihi eserler bulduklan halde gemiye ait olabilecek en ufak bir ahşap parçasına bile rastlamamışlardı. Bu da gcminin alabora olarak yükünü döktüğü ancak o bölgede batmadığı ıhtimalini akla getiriyordu. Ne var ki bundan sonraki keşifleri "gerçek bir enkaz" oldu. Geminin yalnızca Islam kültürüne ait cam eşyalardan oluşan yükü eksiksiz bulunmakla kalmadı, aynı zamanda gemi mürettabatının özel eşyaları ve geminin onanmında kullanılan bazı aletler de ortaya çıkartıldı. Aşağı yukan 1025 yılında Serçe Limam'nda batan geminin bcnzeri bulunmayan yükü, büyük olasılıkla Karadeniz yakınlannda bir yerde bulunan cam fabrikasına götürülmek üzcre yola çıkartılan bütün halindeki 80 cam nesneden, üç ton i^lenmemiş camdan ve kırık kaplardan oluşuyordu. Ara^tırmacılar, on yıl süren yorucu çalışmalar boyunca gcmiden çıkarılan bir milyondan fazla kınk cam parcasını yapıştırarak üç yüz kap okiijturdu. Bodrum Kalesi'ndc kurulan ö/el bir scrgi salonunda , II. yü/yıldan kalma gemiye ait aletler, silahlar, balıkçılık ta S ünger avcısı Kemal Aras, Türkiye'nin Gelidonya Burnu açıklarında bulduğu küflenmiş bakır külçelerini kahvede anlatmaya başlayınca Amerikalı gazeteci Peter Throckmorton, birden kulak kabarttı. Aras, bu yataklan dinamitle patlatıp çıkartmayı, bakın hurda niyetine satmayı planlıyordu. Bakınn suda kolay kolay çürümediğini bilen Throckmorton, süngercinin bulduklannın 'geçmiş çağlardan kalan bir gemi enkazı olup olmadığını merak etmeye başladı. Peter Throckmorton, Gelidonya Burnu'ndaki yeri aramaya gittiğinde aradan bir yıl geçmişti. O sıralar, bir sualtı keşif ekibine rchberlik eden gazeteci, bölgedcki dalışlannın son gününde bakır yığınlarını buldu. Bunların eski zanıandan kalma külçeler olduğuna artık ku^kusu kalmamıştı. Heyecanla ABD'ye dönen Throckmorton, hikayesini Sualtı Arkeolojisi Kurulu Başkanı John Houston'a anlattı. Bunun üzerine Houston, Pennsylvania Üniversitesi'nden, Türk arkeolojisi üzerine genis. deneyimleri bulunan Profesör Rodncy Young'la görüştü: "Bu kazıyı üstlenmck isteyen var mıydı?" Nihayet George Bass adındaki genç arkeoloji öğrencisi bu işe talip oldu. Bass'ın hiçbir dalış deneyimi yoktu. Aına geç kalırlarsa madenin peşindeki sünger avcılannın bölgeyi dinamitlemesinden korktuklan için hemen yola koyuldular. Bronz çağına ait bu aletleri su yüzüne çıkarmakla yetinmeyeceğini belirten Bass, kara kazılannda olduğu gibi her eşyanın çıkarıldığı yerin ve aynntılannın kaydının tululmasını istiyordu. Pek çok zorluktan sonra istediklerini başardı da. Tamamen suya gömülniüş gemi enkazı, ilk defa metodik bir şekilde bütünüyle kazıp çıkanlıyordu. Bass, Gelidonya kazısıyla kalmadı. Kemal Aras, Bodrum yakınlannda, Yassıada'da bir amfora yığını olduğundan bahsetmişti ona. Arkeologlann bölgede gerçckleştirdikleri ön inceleme Mahmat Imbat, yalıkavafc açıklarında «üng*r yarln* h«yk*l buldu (Ustto). Oamlnln çıpası »u Uz«rln« çıkartılıyor . Uzmanlar kap d«s«nlni Incaliyorlar. INA'nın toknasl Vlrazon (rağda). C U M H U R İ Y E T DEROİ 2 5 T E M M U Z 1993 SAYI 383 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle