05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T İ Y A T R0 M E N E M E N C İ O Ö L U M U A Z Z E Z COCUK TİYATROLARIKİMLİĞİNİ YİTİRDİ eçen sczon Kültür Bakanlığı'nın tiyatrolara yardım etmesiyle birden pıtrak gibi çoğalan çocuk tiyatrolannın kimliğini aydınlığa kavuşturmak içın Dcvlet Tiyatrosu yöneticilerindcn Faik Ertener, Şehir Tiyatrosu'ndan Hakan Altıncl vc özel Tiyatrolar adına (Jmit lK'nizer'le konuştuk. Çocuk tiyatrosunun tanımıyla başlıyoruz söyleşiye. Denizer, "Çocuk Tiyatrosu denince oynayanlar da çocuk, izleyenler de çocuk gibi algılanıyor. Biz izleyenlerin çocuk, oynayanlann yetişkin oyuncu aynmını yapıyoruz kendi tiyatromuzda. Ülkemizc bir ayrım daha getirdik, biz sekiz yaşın üstündeki çocuklura oyunlar sergiliyoruz. Oysa Çocuk Tiyatrosu deyince, okul öncesi çocuk da geliyor tiyatroya ve hiçbir şey anlamadan gjdiyor." diyor. Ertener "Yaş grupları bunda çok önemli bir rol oynuyor" diye başlıyor. "Ben şimdi yedi yaş grubuna bir oyun yapıyorsam, yedi yaşın oturma süresini, konuşma ve algılama süresini dikkate alıyorum. Her yaşın katılımda reaksiyonlan farklı. Çocuklann kendi eğitimleri, sosyal cevreleri, kültür çevreleri, aileleri gözönüne alınmalı. Çünkü bir oyunu sevmeyen bir çocuk bir daha tiyatroya gelmiyor". Hakan Altınel'in verdiği cevap şöyle: " Çocuklan eğlendirirkcn bir parça da düşündürülmeli. Çocuk en fazla dört dakika ile beş dakika laf dinliyor." G kendi lafını söylemeye uğraşıyor sahnede. Bir dc "Banka" tiyatrolan var. ödenekli tiyatrolardan daha kötü durumdalar. Çünkü işin ehli olmayan kadrolara, düşüyorlar. Amaçlan işte fatura kesmek, ticari bir kazanç elde etmek için yapılmış tiyatrolar . Çocuk tiyatrosunu araç olarak kullanıyorlar. Bankaya mudi (yatınmcı) çckmek için. Hakan Altıncl soruya soru ile karşılık veriyor. "Çağdaş, günümüze uygun çocuğun yaratıcı yönünü geliştiren oyunlarda da günü yakalamak mümkün olabildi mi Şehir Tiyatrosu adına ? Onu biraz irdeleyelim. . Çocuk tiyatrosu deyince Türkiye'de ben bir kavram kargaşası yaşandığını gözlemliyorum. İşin içinde biraz soytanlık, biraz şarkı, üç tane kukla, beş tane bebek koyarak, çocuk tiyatrosu yaptığını iddia eden zaman zaman özel tiyatrolar, zaman zaman kamu tiyatrosu çatısı altında belli prodüksiyonlar oldu. Bunlan çocuk tiyatrosu olarak kabul etmek eğlcncelik açıdan bile mümkün değil. Çünkü çocuk tiyatrosunun en önemli özelliklerinden biri, çocuğa tiyatroyu sevdirirken belli konularda da eğitmektir. Ancak doğaldır ki bu eğitimin aşık yüzlü olmamasına özen göstermek gerekir. Çocuğun yaratıcı gücünü geliştirmek için ne yapmalı? ALTINEL: Laboratuvar çalışması sırasında Dr. Haluk Yavuzer'in başkan lığında çalışmalar yapıldı. Onun fakültesindeki eğitmenler çocuk tiyatrosuna geliyorlardı. Çocuklara oyundan önce belli küçük görevler veriliyordu. 'Şimdi izlediğiniz oyunun resmini çizeceksiniz, oyundaki periye dikkat edin, işte kraliçeye dikkat edin' gibi. Çıkışta bunlar toplanıyordu. Bunlann bir değerlendirmesi yapıldığı gibi ailelere de raporlar halinde veriliyordu. Bu anlamda yaratıcılığı körüklemenin bir yöntemini bulmuştuk. Yanlışlar? Ikide bir çocuğa dönüp, "Çocuklar işte bu fili yakalayayım mı?" diye sormak. "Bu kötü haydut cezalansın mı ? ". Bunun da dozunu çok iyi ayarlamak gerekir. Dünyanın en sevecen yaratıklan olduklan için, alkışla, yanıtla, bağırarak, küserek, ağlayarak, heyecanlanarak katılıyorlar. Ama bunu bir oyunun içinde dozunu kaçınr da fazla boyutta yaparsanız bu sefer de silah geri teper. ERTENER: Ben bunlann bir bölümüne kaülıyorum. Yani bugün ödenekli tiyatrolarda, çocuk tiyatrosu gcrçekten yapılmıyor. Yapılmayışı da tiyatro olarak artık kabul edilmiyor çocuk tiyatroları. Tiyatrolar repertuvarlannı ilan ediyorlar, ama çocuk tiyatrolan ile ilgili ilan yok. Sonra hasbelkader işte çocuk tiyatrosu da var. Her oyun yazan ve oyun adı ile ilan edilirken, çocuk tiyatrosu parantez içinde çocuk tiyatrosu diye geçer, onun yazannı söylemeye gerek görmezler. Çocuk tiyatrosu için oynayacak oyuncu bile bulamıyoruz açıkcası. Bizde çocuk tiyatrosunda oynayan arkadaş kendisini cczalandırılmış hissediyor. önerileriniz ncler ? ERTENER: Basının, ailelerin, Milli Eğitimin bu işe eğilmeleri gerekiyor. Milli Eğitim diyorum, tiyatroyu eğitim olarak ele alıyorsak yanlış eğitim vermemek için denetlenmesi gerekir. Denetim derken sansür demek istemiyorum. Kalitesi, kantitesi, bütün bunlann belirli bir süzgeçten geçmesi lazım. Her şeyden önce ödenekli tiyatrolann bu işe ağırlık vermesi gerekiyor. Çünkü biz bunu bir hizmet olarak yapıyoruz. sanatçılann bu işe bakış açısının değişmesi gerekiyor. Çocuk tiyatrosu bizde daima amatörce ele alınıyor. Oysa tam profesyonel bir çalışma gereİctiriyor. Basın, TV, tiyatro eleştirmenleri bu konuya ağırlık vermeli ve her şeyden önce çocuğu TV'den kurtarmalı. Her şeyi bırakın eleştirmenler bir oyunu beğenmedikleri zaman, "Ne bu yahu, çocuk oyunu gibi" diyorlar. Tiyatroda çocuğun yaratıcı gücü nasıl eyleme dönüştürülebjlir? DENİZER: Her oyunu mutlaka görsel biçimde sahneliyoruz. Çocuğu çok lafa boğulmuş bir tekstle karşılamıyoruz. Daha çok dans, şarkı müzik, pandomim olan bir oyun biçimi buluyor çocuk geldiği zaman sahnede. ödcnekli tiyatrolardaki yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunıı/? Çocuğun yaratıcı gücünü geliştirmck için ne gibi ögeler kullanıyorsunu/.? DKNİZER: Yazık ki, yeterli bulmuyoruz. Lafa dayalı tekstler seçiliyor; ilk on dakikadan sonra çocuklar koridorlarda koşmaca oynamaya, gürültü etmeye başlıyor. Çünkü. sahnede konuşulmakta olan laftan bir şey anlamıyor. O yüzden kendi aralannda 'elim sende' oynuyorlar, 'saklambaç' oynuyorlar. Ne yazık ki oyuncu da ısrarla Ümlt D M b n v« AÇOK «ahnad* (ustte). Hakan Altınar (an Ustta), Falk Irtanar (aağda). 14 C U M H U R İ Y E T D E R O İ ERTENER: Çocuğun ailesı beni ılgilendiriyor, öğretmeni beni ilgilendiriyor. Şimdi bugün çocuğa "katılımla" ilgili bir done verdiğim zaman, çocuk katılmıyor. Niye katılmıyor? Çünkü evdeki söyleşiye bile katılamıyor, okulda öğretmenine karşı hiçbir hak sahibi değil. Toplum içinde baskı altında tutulmuş bir çocuğu, tiyatro salonuna getirirseniz komik oluyor. Çocuğa, "öyle mi yavrum, böyle mi yavrum, cevap ver yavrum" böyle olmaz. Biz bunu daha tiyatro olayına gelmeden aile içinde çözmeliyiz. Avrupa'da yalnızca çocuklar vardır salonda, onlarla diyalog kurarsınız. O çocuk okulda da diyalog kuruyor, bizim toplum yapımız farklı. Çocuk bağımsız değil, bir salonda 150 çocuk varsa, 300 tane büyük var. Aileleriyle birlikte tiyatroya geliyorlar. Bu yüzden yalnızca çocu1 0E K İ M 1 9 9 3 S A Y I 3 9 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle