24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B A S K E N T GU K L E R İ M M O Ş E R R E F H E K I M O Ğ L U Efsaneler, bahceler, gercekler adırga Limanrnda bakırdan bir gemi, yılda bir kez soğuk bir kış gecesindc fstanbul'un büyücü kadınlan gcmiye binerek Akdeniz'e açılıyor, fırtınayı önlüyorlar. Bir başka gemi de Karadeniz'e açılıyor. Gemide tstanburun erkek büyücüleri, kuzeye yol alıyor, fırtınalan önlemeye çalışıyorlar. Böyle diyor Evliya Çclebi. Güzel tstanbul'u cadılar da koruyor geçmiş yıllarda. tstanbullular fırtınadan etkilenmesin istiyorlar. Cadılar da güzel eylemler de güzel tstanbul'da. Sarayburnu'nda 360 sütun üzerine 360 deniz canlısının resmi varmış vaktiyle. Resimlerden biri hamsi balığı, hamsi ayı gelince hamsi balığının resmi bir çığlık atıyor. O çığlık Karadeniz'deki hamsilere çağn gibi bir hamsi akını başlıyor. Hamsi dalgalan karaya vuruyor, lstanbul halkı hamsiye doyuyor. Yaşasaydı, Evliya Çelebi bugün neler yazardı acaba? tstanbul'un kirli havası cadıları da öldürecek boyutlarda! Boğaz'da balık yaşamıyor, mavi kararıyor, lstanbul efsaneleri de kara mizah türü çağnşımlar yapıyor. Gül Derman'ın tabloları. tstanbul'un masalsı güzelliklerini sergilerken çirkinlikleri de vurguluyor bence. Galeri NüGe'nin sahibesi Minc özman nostaljik bir çağnyla selamlıyor dostlannı sergi mevsimini açarken. Gül Derman'ın tabloları geçmiş yüzyıllarda, güzel istanbul'dan bir selam gibi... Kiiltür Bakanlığı'nın yayımladığı özgün baskı kitabı da görmenizi dilerim. Gül Derman'ın on resmini içeriyor, Siileyman Sami Tekcen'in Çamlıca Sanatevi'nde serigrafi yöntemiyle basılıyor. Gül Derman her resminde yaklaşık onbeş renk el baskısı gerçekleştiriyor. Baskı bitince de kalıplan yok ediyor. Güzel ürünlerin büyük emekle oluştuğunu kanıtlayan bir yapıt. Gül Derman ile bir söyleşi çok duygulandırdı beni. Değerli sanatçımız Tör ailesinden. Ayşe Tör'ü anımsadık hüzünle. Nerdeyse yarım yüzyıl önceye dondüm ben, Ayşc Tör'ün Namık Sılay ilc evlenmesini hatırladım. Sonra ayrılmasını ve ölümünü. Başkentin güzel ve hoş kadınlanndan biri. Derken Göztepe'de bir köşk bahçesine daldık. Bahçesinde tavus kuşlan... Kanatlannı açarak birbirlerine aşk çağnsı yaparlardı. Kanatların güzelliğini seyrederdik hayranlıkla. O köşkün kızlanndan biri Gül Der K OUI Dcrman'ın Utanbul •fsaiMtorl Mrglsl llgl topladı. man'ın annesi Emel Tör, Muzafler Harunoğlu ile evlendi, güzel ve mutlu bir çift olarak geçti başkent tarihine. Gül Derman'ın resimlerini daha iyi anlıyorum şiındi. Göztepe'deki güzel bahceler de lstanbul efsanelerine katıldı artık. Yeşil soldu, mavi karardı, güzel İstanbul soluğu kesen, kalbi durduran bir kent oldıı. Kaybolan bahçeler Su Yiicel'in Kaybolan Bahçeler adlı sergisinde nostaljinin ötesinde duygularla dolaştı başkentliler, solan değil yeşeren bahçeleri seyrettiler. Profesör Cevat Erder, Ferhan Taylan Erdcr, Türköz ve Necat Erder, Ada bahçelerinde, Bebek'te dolaşır gibi gülümsüyorlar. Ben de Göztepe yollannda dolas.tım elbet. Su Yüccl. Can Yiicel'in kı/ı, Milli Eğitim Bakanı deyınce ilk akla gelcn kişi Hasan Yiicel'in torunu. Dcdesinden çizgiler var yüzünde. gözlerinde. Tablolarında renkler co^nuış, hele yes.il delirmiş gibi. Belki de solduranlara tepki! Kimi zuman küçük bir galeride ufuklar nasıl genişliyor! Kiraların astronomik tırmanışından sonra Ahter Kıral Ars Galeri'yi küçük bir daireye taşıdı, ama güzel sergiler geniş galerilerde açılmıyor her zaman. Bu işi çok seviyor, dar olanaklanmı zorlayarak götürmek istiyorum, diyor gülümseyerek. Sevdiği bir eylemi sürdürmek için kesin karar vermek ne güzel değil mi? Urart Galerisi'ndeki serginin çağn kartlan sanatseverlere vaktinde ulaşamadı, açılış akşamı ancak kulaktan gelenler izledi Emre Zeytinoğlu'nun tablolarını. Çevreyi kirletenlere bir tokat bu sergi. Kara duman yüreğinizi deliyor! Emre Zeytinoğlu'nun Ankara'da ilk sergisi bu. Çcvre Bakanı'nın da görmesini dilerim. Kimi umursamazhklan güzel yansıtıyor... O sergiden sonra Murat Karayalçın'ı kutlayanlar var. Başkcnt ufukları kararmıyor, aydınlanıyor, diye. Elmadağ yolundaki çöplüğün de antma yöntemiyle yok edileceğini, Danimarka'da uygulanan bir sisteme dönüleceğini anlatıyor Anakent Başkanı. Çöplükte ağaçlar ycşereceğini müjdeliyor. Bir çöplük efsanesi oluşturmayı amaçiıyor galiba. Çalgıcılann salamı Anakent yöneticileri soğuk günleri de güzel ısıtıyor doğrusu. Yeni müzik festivali çağdaş rüzgarlar estirdi başkentimizde. Moskova'dan gelen küçük bir topluluk altmış yıl suskunluktan sonra sesini duyuruyor ülkemizde. Stalin hoşlanmadığı için yasaklanan yapıtları üçüncü kuşak çalıyor şimdi. Müzikolog Ahmct Yörür'ün coşkuyla yürüttüğü bir program bu. Konser progranunda çağ daş Türk bestecileri de var. Ahmet Yürür, tlhan Mimaroğlu ve tlhan Usmanbaş. Yapıtlanyla Rus çalgıcılann da ilgisini çektiler, hayranlığını kazandilar. Bu festival nedeniyle Usmanbaşlar da Ankara'ya geldiler. Eski dostlarla buluştular. Eski anılan tazelediler. Plastik cerrahlık dalının ünlü dostorlanndan, Numune Hastanesi Plastik Cerrahi Bölüm Başkanı ömer Şensöz ve eşi Nilüfer Şensöz de bir akşam yemeği verdi Usmanbaşlar onuruna. Hepimiz onurlandık o gece. Konuklar arasında Rus Büyükelçisi Çernişev, müsteşan vc Rus çalgıcılar da var. Türk besteciye sürpriz yaptılar, keman ve çello için yazdığı bir yapıtı çaldılar. tlhan Usmanbaş'ın da çellocu olduğunu biliyor musunuz? Çağdaş yapıtında çello ve keman konuşuyor. Büyükannetorun söyleşisi gibi kısa ve özlü sözcüklerle... Rus çalgıcılarla Moskova'dan söz ettik bir aralık. Hızla değişen bir başkent, ama yorum yapmak kolay değil. Değişim ve dönüşümler neler getirecek, neler götürecek? Rusya Büyükelçisi Çernişev, Sovyet Büyükelçisi olduğu günlerde diplomatik çevrede çok konuşan bir büyükelçi olarak tanınırdı, kimi zaman da soğuk rüzgarlar estirirdi. Şimdi belli bir suskunluğu var. Bilkent Üniversitesi Rektörü Mithat Çoruh ve eşinin verdiği yemekte ABD Büyükelçisi Barklcy ile aynı masada oturduk. ABD'li diplomat da Türk şaraplanndan söz etti yemek boyunca. Başka konulara girmedi. Ankara'daki görevinin ne kadar süreceğini o da bilmiyor galiba. Ba.şkan Clinton'un izleyeceği politika doğrultusunda dcğişiklikler bekleniyor başkent çevrelerinde. Yeni başkan evlerde, taksilerde, tiyatro, konser salonlannda yapılan konuşmalan dinleseydi ne düşünürdü acaba. Kimi başkentliler onu biraz şanssız buluyor! Genç, yakışıklı bir başkan, yoksulluktan, banştan söz ediyor, umutla gülümsüyor, dans ediyor, saksafon çalıyor, ilkbahan müjdeliyor, ama ilişkilerimizde karakış yaşanıyor, diyorlar. Sonra da soruyorlar: Peki karakışa nasıl geldik! Miyop politikalar, ödünlcrlc değil mi? O politikalar karakışı oluşturuyor önünde sonunda. Baharı ressamların tablolannda yaşıyoruz ancak. Toplumdaki yaşama gücünü, direnme gücünü, umudu, beklentiyı onlar sergiliyor. A C U M H U R İ Y E T DERdl 31 O C A K 1993 SAYI 35S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle