24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

redeyse 90. bölüme gelcn Ahmet Uğurlu Karşı Şov'a da sıkı sıkıya bağlı. Çünkü bu programla yeni bir biçim denemesinin geniş halk kitlesine yayıldığını görmüşler. Aynca polıtik hıcıv yaparken polıtıkacılardan uzak durmayı başarabilmişler. "Politikacıların davctlerinde komiklik yaPolltikacı davatUrinde komlkllk yapanlar, fıkra anlatanlar... panlar, fıkra anlatanlar, uçaklarında gezenler... Ben bunların hiçbirisine dahil değilim, ama pnlitik y>vu ben yapıyorum. Doğal olan da ' • % budur. Politikacının yamnda olup ona karşı olamazsınız." Ahmet Uğurlu, Gazanfer Özcan ve Göniil Ülkü'nün birleştiği 'Ortaklar'ın çekimıı için dört yıl beklemışler. lki r. küçük memurun geçinebilmek ıçin, sıcak bir evde oturup, servısi kaçırdıklannda taksi tutabilecek kudar paralaBen bunlara dahll dağlllm ama polltlk aovu b«n yapıyorum... rının olabilmesi için hırsızlık yapmaya yönclmelerinin öyküsü 'Ortaklar'. Bu ortak suç işleme duygusu iki ınsanı daha fazla birleştıriyor. Necef Akra'y' öne çıkartan diğer özellik 'ısmarlama' yazar olmaması. ö d ü n vermedcn, yıllarca ısmarlama iş yapmadan yazmaya çalışmış. Bunu sanatın doğasına aykın ve ayıp buluyor. Onu en çok 'ısmarlanmış' Atatürk senaryolan düşündürüyor. Atatürk'ü yaşatDoftal otan bu| polltlkaoının yamnda ona karaı oteımuainız. mak için yapılan bu çalesine maskara haline getirdiler ki... Kel lişmalann Atatürk'ün tek başansız olperuğu, gözlüğü takan Erdal tnönii oldu. duğu evlilik hayatı üzerine kurulmasını Kel penık üzerine şapka giyen Demirel eleştiriyor. oldjı. Düşünüp taşınıp dcdim ki, ben öyle Necef Akra, Türkiye'de devlet destebir şey yapayım ki politikayı eleştireğinin sanatçilan haksız rekabet içine ybn, ama onların kişisel konumlannı yüsürüklediği görüşünde. Vergi vermekcelteyim. Hepsi birer kahraman oLsun. ten tam anlamıyla bıkmış. Devletin baÇünkü hepsi demokrasiden yana, hiçbiri zı sanatçılann vergisiyle oluşturduğu krallığı savunmuyor. tşte minikler sınıfı desteği gereksiz görüyor. "Sayın Başböyle doğdu. Bir şeyin kücüğü her zabakan beni Ankara'ya çağırdılar. Kendiman sevimlidir. Hiçbir zaman antipatik lerine gayet açık ifade cttim. Ben kafaolmaz." ma bir baca taktım, tüttürüyorum. FabYaklaşık iki buçuk yıldır süren ve nerika gibi çalışıyorum. Ve yazdığun her C U M H U R İ Y E T OEROİ 31 O C A K 1 9 9 3 SAYI 388 şeyden vergi veriyorum. Devlet eğer benden alıp ba$ka sanatçılara verecekse; sayın başbakana, bana güvenmeyin; çünkü ben bunları daha fazla beslcyemeyeceğim dcdim." Devlet kültüre ayırdığı parayı da yanlış kullanıyor Akra'ya göre. Dünyanın hiçbir yerinde devletin kültüre bu kadar para ayırmadığını söylüyor. "Türkiye'de devlet her şeyin içinde. Artık arabeskc de karışıyor. Acılı mı acısız mı? Yani new age müziği çıktığında Amerikan Senatosu mu toplanıyor? Veya 'punk'çıların durumu ne olacak? Buna bir tedbir alalım. Küpesiz punk'çılara yardım edelim' gibi işlerle uğraşıyorlar mı?" Türkiye'deki ilk özel televızyonun ılk dramasını yapmış. "Orada 200 tuğlam var" diyor. Fakat şu anda eserlerinin ızni olmadan ve telif verilmeden yayımlanmasına gücenmiş durumda. Inanılmaz gibi, ama TRT repertuar kurulu tarafından rcddedilmiş. "Kurul Orhan Kcmal'i, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ı, Aziz Nesin'i reddediyor. tçeri girip çıkan yazarlann fiyaka yaptığı bir ülkede bizim fiyakamız da reddedilmek olu yor. Ya özel hayatı?.. Bunca çalışmanın arasında yaşadığı ve çokça yıpratıldığı söylentiler... Eşı Ahmet Uğurlu ile aldatma, boşanma spekülasyonları... Bu konular hakkında u/un yıllar hıç konuşmaması doğal mı? "Yüzlcrce cseri olan bir yazarım. Kadın dergilcri, bilhassa feminist ablalar, daha önce benden hiç bahsctmcdi. Bir kcz söz ettiler, eşim beni aldattığı zat 1 man. Ooo.. işte yılın geyiği bu diye söz ettiler. Çok mcmnun oldular. Ahmet Uğurlu beni aldattı, ne güzel gündem oldu bu, 'Necef sorunsalı nasıl aşılır' diye yazdılar. 'Acaba bırakacak mı, yoksa yapışacak mı? Ayrılacak mı, ayrılmayacak mı, ayrddı mıT Evet ayrüdık, ama beraber yaşıyoruz. Çünkü birbirimizi ve oğlumuzu seviyonız. Bunlar çok ayıp şeyler. tnsanların inişleri çıkışları vardır. Sanatçımn o yaşadıkları içinde hatırlamadığı döncmleri bile vardır. Yani bu yapılanlar bir değeri korumak, elde tutmak yerine yok etmeye çalışmaktan başka bir şey değil." Necef Akra, oğlu ıçın lyi bir gelecek istiyor. Oğlunun geleceği ıle ülkenin geleceğının bağlantılı olduğunu düşünüyor. "Bu çocuk iyi geleceği olan Türkiye'niıı iyi geleceği olan bir çocuğu olsun istiyorum. İmkânlar olabilir, yurtdışına gönderUir, ama çocuk niye Türkiyc'den kopsun? Nivc Amerikalı veya Ingiliz olmayı istesin? Türkiye'yi kadınlar ve anneler kurtarır. Çocuğuna bağlı olan herkes ülkcnin gcleccğini düşünmek zorundadır. Biz buradayu, hiçbir yere gitmiyoruz." Evet, Necef Akra'nın gemisi aynı tayfalarla daha uzun yıllar fırtınalara dırenecek. Kimse 'Ne fırtınalar geçirdin' diye sormasa bıle o her konuda tutarlı ve kararlı. Keşke bütün birliktelikler onlann aynlığı kadar yaratıcı, sevgi dolu, anlayışlı ve açık olabilse. < Ahmat Ufiuriu Kmrşt fov, N*erf Akra'nın «n Unlü yapıtlanndan» 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle